Arama

Kadın ve Erkek - Sayfa 17

Güncelleme: 1 Ekim 2016 Gösterim: 210.187 Cevap: 214
CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
3 Ekim 2008       Mesaj #161
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
manken2043au9jw7qu0

Sponsorlu Bağlantılar
1-
Şu anda size sadık olmamıza güvenip, gevşemeyin. Kari Kraus'un sözünü hatırlayın: "Bugün size sadık olan, yarın başkasına da sadık olabilir!"

2-Evlenme teklif etmekten korkmayın! Ama ilişkinin hemen başında yapın. Cesur olun.

3-Seviştiğiniz kadına "geldin mi?" diye sormayın Böyle bir şey olursa, mutlaka belli ederiz! Emin olun.

4-Etkilemeye çalıştığınız bir kadına, asker arkadaşınızmış gibi "oğlum, ağbi" diye hitap etmeyin. En harbi olanlarımız bile, böyle konuşan bir adamla yatağa girmeyi düşünmez.

5-Çıplak bir adamın, ateşli olanını makbul sayanz. Yatakta "cool" takılmayın. Her şeyin bir yeri ve zamanı var... Unutmayın.

6-Saç, sakal, bıyık ve favorilerde aşırı süslemelere girmeyin. İdeal erkeğimizin babamız olduğunu hatırlayın! Boşuna yılbaşı ağacına benzeyip de, alay konusu olmayın.

7-Evinize ilk defa geldiğimizde, lise arkadaşıymışız gibi davranmayın. "Mutfaktan alsana... Bana da getirsene" türü teklifsizlik çağrışımlarını, özensizlik olarak algılıyoruz.

8-Eğer beş yıllık karınız değilsek, "sırtımı kaşı" demeyin. Bu bir "yakınlık" değil, "öküzlük" olarak aklımızda kalır.

9-çiçekleri çok severiz. "Ben ritüel adamı değilim" bahanesi hiç inandırıcı değil. Elinde çiçek olan bir adam, kendi sevgilimiz değilse bile, bize çok cazip görünüyor.

10-Romantik erkekleri hâlâ seviyoruz. İlk sevişmede, gözlerimize bakıp "seni seviyorum" deyin.

Kaynak: ESQUIRE

Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
5 Kasım 2008       Mesaj #162
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
girl 20hands 20at 20face

Sponsorlu Bağlantılar

Kadınlar koyu tenli erkekleri; erkeklerse beyaz tenli kadınları çekici buluyor. Peki ama neden?

Toronto Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre kadınlar koyu tenli erkekleri tercih ederken, erkeklerse beyaz tenli kadınları çekici buluyor.

Araştırmalar serisine bir yenisini daha ekleyen bu araştırmada açık renk tenin masumiyet, saflık, bekaret gibi kavramları çağrıştırdığı ve erkeklerin kadınlarda bu özellikleri aradığı sonucu çıkarken, buğday ya da esmer tenli erkekleri tercih eden kadınlarınsa tehlike, gizem, iktidar ve seksi ifade ettiği için tercihlerini koyu tenli erkeklerden yana yaptığı ortaya çıktı.

Bilim adamları, hangi ırktan olursa olsun, erkeklerin "açık tenli" kadınları beğendiğini, kadınların ise "koyu tenli" erkekleri beğendiğinibelirttiler. Bilim adamlarına göre erkeklerin açık tene eğilimlerinin nedeni, açık tenin "masumiyet, saflık, bakirelik, hassaslık ve iyiliği" çağrıştırması. Ancak bilim adamları, Monica Belluci gibi esmer tenli kadınları tercih eden erkeklerin sayısının da hayli kabarık olduğunu belirterek bu erkeklerin bilinçaltlarında "tehlikeye eğilim" olduğuna dikkat çektiler.

Nicole Kidman, Kylie Minogue gibi açık tenli kadınları saflığın simgesi olarak gören erkekler, masumiyeti beyaz tende arıyor. Collin Farrel, Johnny Depp gibi beyazperdenin yakışıklı aktörleri ise esmer tenleriyle tehlikeyi ve gizemi çağrıştırdığı için kadınların beğenilerine daha çok hitap ediyor.
peaceful - avatarı
peaceful
Ziyaretçi
6 Kasım 2008       Mesaj #163
peaceful - avatarı
Ziyaretçi
bende esmer severim doğru galiba...Msn Happy
peaceful - avatarı
peaceful
Ziyaretçi
6 Kasım 2008       Mesaj #164
peaceful - avatarı
Ziyaretçi
BEN YATIYORUM... ..
Akşam annemle babam televizyon seyrediyorlardı .
Annem, 'Geç oldu,' dedi, 'zaten yorgunum, ben yatıyorum.'
Annem kalktı, mutfağa gitti.
Çerez-meyve tabaklarını çalkaladı kaldırdı.
Sabaha hazır olsun diye çaydanlığı doldurdu, demliğe çay koydu.
Şekerliğe baktı, dibinde az kalmış, üstüne ekledi.
Kahvaltı için buzluktan ekmek çıkardı, akşam yemeği için çözülsün diye de eti aşağıya koydu.
Kahvaltı masasını hazırlamak için masanın üstündekileri topladı.
Telefonu şarja koydu, telefon defterini kapatıp yerine koydu.
Sonra çamaşır makinesinden ıslak çamaşırları çıkarıp astı ve makineyi tekrar doldurdu.
Banyodaki çöp sepetini boşalttı.
Islak bir havluyu kurusun diye duş perdesinin borusuna astı.
Bir gömlek ütüledi, kopuk düğmesini dikti.Çiçekleri suladı.
Esneyerek gerindi ve yatak odasının yolunu tuttu.
Çalışma masasının yanından geçerken durdu, öğretmene tezkere yazdı, okul gezisi için para sayıp ayırdı,
eğildi, sandalyenin altına girmiş ders kitabını aldı, masanın üstüne koydu.
Kek tarifleri defterini çıkardı,arkadaşına söz verdiği tarifi bir kağıda yazdı, çantasına koydu.
Bakkaldan alınacakları not etti, notu da çantasına koydu.
Sonra gitti, 3'ü 1 arada temizleme losyonuyla yüzünü yıkadı,dişlerini fırçaladı.
Gece kremini ve kırışık önleyici nemlendiricisini sürdü.
Tırnaklarına baktı, törpüledi.
İçeriden 'sen yatmaya gitmemiş mıydın' diye seslenen babama 'şimdi gidiyorum' deyip köpeğin su kabını doldurdu.
Kapıları pencereleri kontrol etti, holdeki lambayı yaktı.
Kardeşimin odasına gitti, oğlan uyumuş, lambasını söndürdü, bilgisayarını kapattı,
gömleğini astı, yerdeki kirli çorapları toplayıp sepete attı.
Bana geldi, 'haydi yat artık, biraz da yarın çalışırsın,' dedi.
Kendi odasına gitti, saati kurdu, ertesi gün giyeceklerini hazırladı.
6 maddelik acil işler listesine 3 madde daha ekledi.
Kendi kendine iyi geceler diledi, hayallerinin gerçekleştiğini gözünün önüne getirdi.
İşte o sırada babam televizyonu kapattı, ortaya öylece bir 'ben yatıyorum' dedi ve gitti yattı.
Sizce bu işte bir gariplik yok mu?


ZEKİ KADINLARA SAYGILARIMLA…)))))))…..

KARI & KOCA
Bir çift hiç konuşmadan arabayla yolda gitmekteydi. Daha önceki bir tartışma münakaşaya dönüşmüştü ve hiçbiri teslim olmak istemiyordu. Keçi, katır ve domuzlarla dolu bir çiftliğin yanından geçerken koca, alaycı bir biçimde sorar: 'Akrabaların mı?'
Karısı 'Evet' diye cevap verir ve ekler, 'Senin taraftan akrabalarım'




KELİMELER

Kocası karısına kadınların bir günde kaç kelime kullandığına dair bir makale okuyordu... 'Erkeklerin 15,000 kelimesine karşılık 30,000 kelime'
Karısı yanıtladı: 'Sebebi erkeklere her şeyi tekrar etmek zorunda olmamızdır.'
Kocası: 'Efendim?'



YARADILIŞ
Bir gün bir adam karısına sordu: 'Aynı zamanda nasıl hem bu kadar salak, hem de bu kadar güzel olabildiğini anlamıyorum.'
Karısı yanıtladı: Allah beni sen çekici bul diye çok güzel yarattı; Allah beni seni çekici bulayım diye çok salak yarattı!'


KONUŞMAMA CEZASI
Bir karı koca evde problemler yaşamaktaydı ve birbirlerine konuşmama cezası uygulamaktaydı.

Aniden adam ertesi gün karısının kendisini sabah 5:00 da iş için bir uçuşu olduğundan uyandırması gerektiğini hatırladı.

Sessizliği ilk bozan ve kaybeden kendisi olmamak için, bir kağıdın üzerine 'Lütfen beni sabah 5:00 da uyandır.' yazdı ve notu karısının bulabileceği bir yere bıraktı.

Ertesi sabah, adam uyandı ancak saatin 9:00 olduğunu ve uçuşu kaçırdığını fark etti. Çok kızdı, tam karısının onu neden uyandırmadığını soracakken yatağın yanında bir parça kağıt buldu. Kağıtta 'Saat 5:00 uyan' yazmaktaydı.


Erkekler bu tip yarışmalar için yeterli donanıma sahip değiller (İstisnalar Hariç) Allah erkeği kadından önce yaratmış olabilir, ancak şaheserden önce her zaman bir müsvedde vardır
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen peaceful; 6 Kasım 2008 18:42 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
peaceful - avatarı
peaceful
Ziyaretçi
7 Kasım 2008       Mesaj #165
peaceful - avatarı
Ziyaretçi
ENKAZ yada EN KAZ Dönemi

........................bilim adamlarının yaptığı araştırma, Kadınların hayatının 4 ana döneme ayrıldığını

ortaya koymuş:

1) Herşeye ağzı açık ayran budalası olarak baktıkları, söylenen her güzel lafa kolay kandıkları 17 - 25 yaş arasındaki
KAZ Dönemi.

2) Güzelliklerinin farkına vardıkları, o yüzden hep kapris üstüne kapris yaptıkları 25 - 35 yaş arasındaki
NAZ Dönemi.

3) Hayatı (erkekleri) tanıyıp gözlerinin açıldığı 35 - 45 yaş arasındaki
KURNAZ Dönemi.

4) Mihrabın yıkıldığı, herşeyin bittiği 45 yaş sonrası ENKAZ Dönemi

Evetttttttttt ya erkekler in hayatı kaç döneme ayrılırmış efendim. Elbetteki onların da var biraz sabır


Erkeklerin hayatıda 4 ana döneme ayrılir...

1. 17-30 yas arasi: KAZ Dönemi.

2. 30-40 yas arasi: KAZ Dönemi.

3. 40-60 yas arasi: KAZ Dönemi

4. 60 ve sonrasi : 'ENKAZ yada EN KAZ' Dönemi

DrEaMy - avatarı
DrEaMy
Ziyaretçi
7 Kasım 2008       Mesaj #166
DrEaMy - avatarı
Ziyaretçi
ERKEKLERİN KADINLARDAN RİCASI !!! =)))

* Pembe dizilerdeki sahte aşk nağmelerini bizden duymaya çabalamayın çünkü onlar gerçekten rol yapıyor ve kabak bizim başımıza patlıyor.

* Bir SMS gönderdiğiniz zaman ilk 10 saniyede cevap gelmeyince ikinci SMS‘te “Orda mısın???” diye sormayın. Kesinlikle oradayızdır!..

* Mağazada gelinliklere bakıp “Aaaa ne güzeeel” dediğinizde onun bizim için bir anlamı yoktur. Bizi duygusuzlukla suçlamayın. Gelinlik sadece kızların hayalidir erkeklerin değil!!!

* Saçlarınızı boyattığınızda bunu fark edemezsek anlayın ki yakışmamıştır ve bu bizim suçumuz değildir.

* Çoğu erkek ısrardan ve bir şeyi ikinci kez duymaktan nefret eder; mutlaka ilk söylediğinizi anlamışızdır ama işimize gelmiyordur, lütfen bize geri zekalı muamelesi yapmayın.

* Alışveriş yapmak hiç zevkli değildir ve asla zevkli olmayacaktır.

* ‘Beni seviyor musun?’ diye sormayın. Emin olun ki sevmiyor olsak yanınızda bir saniye bile durmayız…

* Bizden sizinle aynı üzüntüyü yaşamamızı ve size tuvalete kadar eşlik etmemizi beklemeyin, o sizin kız arkadaşlarınızın görevidir.

* Bir yere gittiğimizde, hangi kıyafeti giyerseniz giyin, size çok yakışıyor, yemin ederiz. O yüzden bir daha sormayın.

* Biz erkekler gerçekten basitizdir. Mesela sizden ekmeği getirmenizi istiyorsak, aslında sadece acıkmışızdır ve sadece ekmeği getirmenizi istiyoruzdur. Bundan ‘ekmek niçin masada değil’ diye bir iğneleme yaptığımız sonucunu çıkarmayın zira tüm erkekler edebiyatçı değildir…

* Eğer farkında olmadan 2 değişik şekilde anlayabileceğiniz bir şey söylemişsek ve bunlardan biri kötü ve sizi üzecekse, kesinlikle diğer anlamında söylemişizdir, boşuna bizi sıkıntıya sokmayın…

* Biz farklı anlamlar taşıyan dolaylı, mecaz soruları anlamayız. Ne istiyorsanız doğrudan söyleyin ve bizi yormayın…

* Eğer şişmanladığınızı düşünüyorsanız ki büyük ihtimalle şişmanlamışsınızdır. Bize sormayın, cevap vermeyi reddediyoruzdur.

* En karmaşık durumda bile bizim için temel kural şudur: ‘En kolayını seç’. Bizden komplike şeyler beklemeyin.

* Erkekler genelde sadece ana renkleri görürler. Mesela, şampanya bir renk değil, bir içkidir bizim için.
Sarımsı Yeşil, Açık Yeşil Likör yeşili, Çimen Yeşili, Kireç Yeşili, Yay Yeşili, Orta Deniz Yeşili
Yukarıda saydıklarınız vallahi hepsi yeşil işte!.. Lütfen bizi zorlamayın..

* Erkeklerin çoğunun en fazla 3 çift ayakkabısı vardır. O yüzden 30 çift ayakkabınızdan hangisinin kıyafetinize uyacağını bilmiyoruzdur lütfen sormayınız ayrıca uyum diye bir şey yoktur ve sırf uyum için giyeceğiniz şeyleri 1 hafta önceden tasarlamanız tamamen sizin takıntınızdır. Mavi kotun üstüne her renk ve desen blüz giyilebilir.

* Kırmızı tokanız var ve sırf bu tokaya uyum sağlaması için lütfen kırmızı takım elbise almaya bize mağazaları dolaştırmayınız!..

* Cuma + Cumartesi + Pazar = Bol yemek ve mutfak gerçekliğinin icrasıdır…
* Bizi anlamaya çalışın; ancak bizi anlama işini lütfen fazla abartmayın çünkü çok kolay anlaşılır erkekler.

* Evi temizleyip yorulduktan sonra, yüzünüze bakılmayacak haldeyseniz, yaptığınız temizliğin bizim için bir anlamı yoktur, takdir beklemeyin. Temiz bir evden ziyade bakımlı görünen bir kadınla bir evi paylaşmak daha anlamlıdır…

* Ev işlerinden sonra yattığınız yerde sızıp kalıyor ve her türlü kur çabasına yorgunum diyorsanız bu bizi bozar… Bir erkeğe temiz evden önce temiz bir eş ve hatta sadece bir eş lazımdır. Temizlik, bir temizlikçi tarafından da yapılabilir ama bazı şeyler temizlikçi ile yapılmaz… Yapılmamalı da. Bizi zorlamayın!..

* Aylarca süren baş ağrıları, baş ağrısı olamaz, mutlaka bir doktora gidin.

* Size ‘neyiniz var’ diye sorduğumuzda, ‘hiç bir şeyim yok!!!’ derseniz size inanırız, bizim için olay bitmiştir. O yüzden bir şeyiniz varsa doğrudan söyleyin sonra bizi anlayışsız durumuna düşürmeyin…

* Canım sıkılıyor hiç dışarı çıkmıyoruz hep evdeyiz farkındamısın diye sormayın farkındayızdır. Sadece nereye gitmek istediğinizi söyleyin bizi yormayın...

* 30 civarında ayakkabınız ve dolaplar dolusu elbiseniz varken bizi iflas ettirmek bir sevgi gösterisi değildir.
Son düzenleyen _Yağmur_; 30 Mart 2013 19:38 Sebep: aktif linkler
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
12 Kasım 2008       Mesaj #167
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Ondan uzak durun!


kadin4rh4


Bu davranışları sergileyen biriyle ilişkiyi sürdürmeye devam ederseniz, kalbinizin kırılabilir!

Yeni bir ilişkiye başladınız. Ve çok mutlusunuz. Fakat partnerinizin bazı davranışlarına anlam veremiyorsunuz. Yazımızda bahsedeceğimiz davranış şekillerinden birini yakaladığınız anda düşünmeye başlayın

Ev telefonunu vermiyor:

Yeni tanıştığımız kişilere ev telefonumuzu vermememiz çok doğal. Fakat sevgilinizin size ev numarasını vermemesi hiç hoş değil. Sizinle sadece cep ve iş telefonu aracılığıyla kontak kurma eğiliminde olan kişilere karşı dikkatli olmalısınız.

Ailesi, işi ve yaşamı hakkında bilgi vermekten kaçıyor:

Bazen karşınızdakine sorduğunuz sorulara verdiği cevaplar, ona daha çok soru sormanıza neden olur. Hiç başınıza böyle bir şey geldi mi? Sevgiliniz bu tarz bir davranış sergiliyorsa dikkatli olun. Bilgi vermek istemeyen birinin sakladığı birşeyler var demektir.

Aniden programını dağiştiriyor:

Sevgiliniz buluşacağınızda son anda programınızda değişiklik yapıyor mu? Yapıyorsa bu ne sıklıkta oluyor? Hayatımızda bazen ani değişiklikler yapmamızı gerektirecek olaylar olur ve biz de programımızı bunlara göre değiştirmek durumunda kalırız.

Arkadaşlarıyla tanıştırmıyor:

Sevgilinizin arkadaşlarıyla birlikte bir yerlere gitmek için plan yaptınız. Fakat her plan yaptığınızda ya arkadaşlarının işi çıkıyor ya da sevgiliniz onlarla görüşmenizi istemediğini söylüyor. Ya da diyelim ki arkadaşlarıyla tanıştınız. Size olan davranışları nasıl? Ve herşeyden önemlisi arkadaşları sevgiliniz hakkında ne düşünüyor? İşte bu bilgilerin ışığı altında sevgilinizin bazı özellikerlni öğrenebilir ve onu daha yakından tanıma fırsatı yakalayabilirsiniz.
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
14 Kasım 2008       Mesaj #168
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Kadın ve Erkek


Doktora öğrencileri arasında yapılan bir araştırmada, erkekler için sevgi, kadınlar içinse kişiliğin en önemli kriter olduğu ortaya çıktı.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İşletme Fakültesi öğretim elamanları Adem Tüzemen ve Aşkın Özdağolu'nun DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsünde doktora eğitimi alan 25 öğrencinin eş seçiminde belirlenen kriterlerle ilgili araştırma, Atatürk Üniversitesinin Türkiyat Araştırmaları Dergisinde yayımlandı.

Öğrencilerle yüz yüze yapılan görüşmeler sonucunda, eş seçiminde önem verilen kriterler, Analitik Hiyerarşi Süreci Yöntemi ile değerlendirildi.

Bu yöntemle yapılan değerlendirmede, eş seçiminde erkekler için en önemli kriter sevgi olarak belirlenirken, kadınlar için kişiliğin belirleyici olduğu tespit edildi.

Neslin devamı ve sosyal bir toplum içinde çocuklarını büyütebilmek amacıyla aile kuran insanların, evlilik bağıyla kurdukları aile müessesesinin aktörlerinin belirlenmesindeki karar aşamasında, aile faktörünün ikinci, karakter faktörünün de üçüncü sırada yer aldığı görüldü.

DEÜ Öğretim Elemanı Adem Tüzemen, yaptığı açıklamada, araştırmalarında, hayata atılmış olan doktora öğrencilerinde, sevgiyle birlikte bir takım toplumsal beklentileri de karşılayan kişisel özelliklerin önemli olduğu sonucunun ortaya çıktığını söyledi.

Tüzemen, sonuç olarak, doktora öğrencilerinin eş seçimi karar aşamasında, duygusal bağlarının kişisel faktörlerle desteklendiğinin görüldüğünü ifade etti.

Daha önce yapılan araştırmalarda, mezuniyet durumundaki üniversite öğrencilerinin de eş seçiminde sevgi ve kişiliğe daha çok önem verdiklerinin tespit edildiğini anımsatan Tüzemen, bu bakımdan kendi ayakları üzerinde durmaya başlamış olan doktora öğrencileri ile üniversite öğrencilerinin seçim önceliklerinin paralellik gösterdiğine dikkati çekti.


HÜRRİYET
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
18 Kasım 2008       Mesaj #169
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
lişkiler hakkındaki 8 gerçek


bilmeniz300


Aşk hayatınızdaki gizemi tamamen yok etmeden, ilişkinizde neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenerek oluşabilecek sorunlardan olabildiğince kaçınmış olacaksınız.

Birbirinizden ayrı geçirdiğiniz zamanlar ilişkinizi güçlendirir

Tabii ki birlikte zaman geçirmek çok önemli, Fakat uzmanlara göre bir o kadar da ayrı zaman geçirmeniz gerekiyor. İlişki uzmanları, ayrı geçirdiğiniz zaman içerisinde, birbirinizle paylaşabileceğiniz yeni fikirler, hikayeler ve düşünceler üretebileceğinizi belirtiyor. Üstelik bu ayrılığın faydaları birden fazla olabilir. Tüm İyi Erkekler Kapılmadı kitabının yazarlarından biri olan Debbie Magids, sevgilinizle zaman geçirdiğinizde aslında o an onu düşünmek için vakit harcamadığınızı söylüyor. Öte yandan uzakta olduğunuz anlarda erkek arkadaşınızı gerçekten düşünür ve ona özlem duyarsınız. Onunla beraber olabilmek için gün sayarsınız.


300 ask hata


İçinizde bir şeylerin kötü gittiğine dair bir his varsa, o his muhtemelen doğrudur.

Kadınlarda, kadın olmanın doğasından kaynaklanan bir önsezi bulunur. Böylelikle, duygusal seviyede yaşanan herhangi bir uzaklaşmayı aniden fark edebilirler. Eğer normalde çok şüpheci ve kendine güvensiz bir insan değilseniz, o zaman içgüdülerinize güvenmelisiniz. Örneğin, erkek arkadaşınız kendi çapında bir iletişim uzmanıysa, yani size sürekli telefon ediyor, e-postalar veFacebook mesajları gönderiyorsa, durup dururken bir anda ortalıktan kaybolması hayra alamet sayılmaz. Elbette iki veya üç gün erkek arkadaşınızdan haber alamamanız dünyanın sonu değil. Ancak günümüzde iletişimin çok basit ve pratik bir şey haline geldiğini düşünürsek, bu onun son zamanlarda sizinle pek ilgilenmediğini göstermeye yeter de artar.

Oikle, erkeğin, ilişkiyi bitirmek istediğinde, kendisini kız arkadaşından uzaklaştırdığını söylüyor. Yani sizi eskisi kadar çok aramaz, mesajlarınıza veya e-postalarımıza daha geç cevap verir ya da sizinle buluşamayacak kadar meşgul olur. Yakınlaşma Rehberi isimli kitabın yazarı Paul Coleman'a göre bir erkek sizinle ilgileniyorsa hiçbir zaman çok meşgul olamaz.

Bu durum devam ederse, onu suçlayan bir tavır sergilemeden, erkek arkadaşınızla sizi rahatsız eden davranışları konusunda konuşun. Örneğin ona. "Beni bir süredir aramadın. Kafanda ilişkimizle ilgili soru işaretleri mi var acaba' diyebilirsiniz. Buna rağmen size net bir cevap veremiyorsa, açıkça söyleyelim, aslında net cevabınız önünüzde.

Daha önceki ilişkilerinde kız arkadaşlarını aldattıysa muhtemelen sizi de aldatacaktır.

Erkeğin aldatmasının altında yatan sebeplerden biri de ilişkisinde duygusal veya cinsel bir boşluk oluşmasıdır. Ancak çoğunlukla başka kadınların peşinden koşmak, onda bir problem olduğunun habercisidir. Kötü Erkekler adlı kitabın yazarı Jay Carter, çoğu erkeğin aklatma sebepleri arasında heyecan arayışı, egolarını tatmin etme arzusu veya fırsat oluştuğunda cinsel ilişkiyi reddetme yetersizliği bulunduğunu belirtiyor.


relationship cheating


Bütün bu faktörler erkeklerin yoldan çıkmasına ve "aklatan erkek tekrar aklatmaya meyillidir" kanısına varmamıza sebep olur. O nedenle, eğer erkek arkadaşınız son ilişkisinde kız arkadaşını sizinle aldatmışsa, Bunu bir kerelik bir olay olarak görmeyin ve tekrar yapabileceği fikrine kendinizi alıştırın.

Sizinle yeterince ilgilendiğini düşünmek ister

Aşkın Sırları Açığa Çıkıyor adlı kitabın yazarı Ailen Berger, kadınların hem okul hem de iş dünyasında erkeklerden öne geçebileceklerini ancak birçok erkeğin özsaygılarını, sevdikleri insanın gözünde değerli okluklarını hissettikleri an kazandıklarını belirtiyor. Kız arkadaşlarına bir şeyler yapabiliyor olmak, erkeklerin kendilerini dünyanın en değerli insanı gibi hissetmelerim sağlar. Kendi kendine yetebilen bir kadın olsanız bile, arada bir onun, sizin için bir şeyler yapmasına izin vermelisiniz. Bu en basitinden bir yemek ısmarlamak bile olabilir. Sizinle ilgilenmesine izin vermeniz ona değer verdiğiniz anlamına gelir.

Eğer bir erkek ilişkiye hazır olmadığını söylüyorsa, inanın!

İster inanın ister inanmayın, erkekler kadınları hayal kırıklığına uğratmaktan nefret ederler. O nedenle eğer cesaretini toplayıp size geliyor ve ilişkiye hazır olmadığını söylüyorsa, içtenliğinden emin olabilirsiniz. İlişki istememesinin sebepleri çeşitli olabilir (bağlanma korkusu, başka insanlarla beraber olma isteği, sizi kız arkadaş olarak görememe gibi) ama hangi acıdan bakarsanız bakın sonuç, hep aynıdır: Sizin erkek arkadaşınız olmak istemiyor.

Hayır, sizi biraz tanıyınca fikrini değiştirmek istemeyecek. Bir kadın hakkında karar vermiş olan bir erkeğin fikrini değiştirmesi neredeyse imkansız bir durum. Eğer size bunu söyledikten sonra hâlâ onunla takılmaya devam ederseniz, bu durum konusunda rahat olduğunuzu düşünecektir. Siz de rahat olduğunuzdan emin olun.

İlişki ilerledikçe seks daha iyi olabilir

İnsanlar ciddi ilişki kavramının seks hayatının bitişi anlamına geldiğini düşünürlerdi. Ancak araştırmalara göre genç ve evli çiftler seks hayatlarından, bekar çiftlere göre daha memnunlar.


relationship sekss


Erkekler Yatakta kitabının yazarı Barbara Keesling, ilişkinin ilk altı ayından 18. ayına kadar seksin çoğunlukla testosteron ve dopamin bazlı ilerlediğini belirtiyor. Bunun anlamı şu: Aşırı istek ve sadece o insanla seks yapma isteği. Daha sonra ise seks şekil değiştiriyor. Hatta daha iyi bir hale geliyor. Karşınızdaki insanı tanıyıp ona güven duymaya başladığınız için cinsellik ile daha içlen ve erotik bir hal alıyor.

Elbette bu aşinalığın avantajları var. Uzun zamandır birlikte olan çiftler büyük olasılıkla birbirlerini kolayca tatmin eder ve fantezilerini paylaşmak ve uygulamak konusunda daha rahat davranırlar, ilişkinin İlk günlerinde birbirinizin kıyafetlerini parçalarcasına çıkardığınız için unutulan ön sevişme seansları ileriki günlerde odak noktası haline gelir.

Emin olmadığınız bir ilişkiyi sonlandırdığınız zaman pişmanlık duymazsınız.

Artık, kadınlar da çok düşünmeden hareket ederek bir erkekle beraber olabiliyor ama ardından onları terk etmiyorlar. Hatta çoğu kadın ilişkisinin yürümesini dileyerek olmadık davranışlarda bulunabiliyor. Ancak üzerinde uzun bir süre düşündükten ve çaba harcadıktan sonra olmayacağına karar veriyorlar.

İşte bu kadınlar, erken bitirdikleri ilişkilerin sonucunda kafalarını taşlara vurmak istemedikleri için kendilerini bu zorlu süreçten geçmek zorunda hissediyorlar. Northwestern Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırmaya göre insanlar biten ilişkilerinin ardından eskisi kadar üzülmüyorlar. Bu nedenle, eğer siz de karşınızdaki insanda bir sorun hissediyorsanız, daha iyi bir ilişki için fırsat yaratabilmek adına diğerini terk etmekten korkmayın.

İlişkiyle ilgili konuşmaları başlatan genellikle kadınlardır.

İlişkinin nabzını tutan kadınların tersine, erkekler, yanlış giden bir şey olmadığı takdirde ilişkiyi sorgulamazlar, O zaman bile kadınlar gibi hemen konuşmaktansa, sorunu kendi kendilerine çözmeye çalışırlar.

İlişki konuşmasına başlamadan önce sunu aklınızdan çıkarmayın; erkekler, sizin gözyaşlarında boğulacağınızı düşündükleri için rahatsızlık duyarlar. Coleman, bu sebepten ötürü erkek arkadaşınızı pusuya düşürmemenizi, aksi takdirde kendisini müdürün odasında veya polis çevirmesinin ortasında sıkışıp kalmış kadar stresli hissedeceğini hatırlatıyor.

Onu rahatlatmak için, Oikle, "iltifat sandviçi" ismini taktığı bir taktiği denemenizi öneriyor: Öncelikle pozitif bir şeyle başlayın. Ardından konuyu açın. Son olarak yine pozitif bir şeyle konuyu kapalın, örneğin, yeni başladığınız bir ilişkide erkek arkadaşınızın ağzını aramak için, "Senden gerçekten çok hoşlanıyorum. Bunun uzun vadeli bir ilişki olduğunu düşünüyor musun? Umarım öyle düşünüyorsun dur çünkü birlikteyken çok güzel vakit geçiriyoruz" diyebilirsiniz. Bu konuşma, "Ben senin kız arkadaşın mıyım, değil miyim?" şeklinde bir tepkiye göre daha rahat karşılanabilir. Bir süredir beraber olluğunuz erkek arkadaşınıza birlikte yaşamak konusunu açmak için, "inanılmaz bir İlişkimiz olduğunu düşünüyorum ve bir sonraki adımı atarak beraber yaşamaya hazırım. Düşünsene tüm fantezilerimizi aynı ev içerisinde gerçekleştirebiliriz'" diyebilirsiniz.
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
18 Kasım 2008       Mesaj #170
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Çok ilginç evlilik gelenekleri


ÇİN

Damadın ailesi astroloji uzmanına başvurarak evlenmeyi düşünen çift hakkında yorum ister. Eğer astroloji uzmanının hazırladığı horoskopu damadın ailesi uygun bulursa, çocuklarının doğum saatini ve tarihini kızın ailesine göndererek, aynı işlemi onların da yapmasını ister. Gelinin ailesine verilecek hediyeler arasında ‘çay’ önemli bir yer tutar. Düğünden önce damat evlilik yatağını hazırlar ve üzerine portakal, fıstık ve çeşitli meyvelerden koyar. Ailenin küçük çocukları yatağın üzerine oturtulur ve meyvelerle oynamalarına izin verilir. Yatağın üzerinde ne kadar çok çocuk olursa o kadar çok doğurganlığı sembolize eder. Gelin düğünde kırmızı ayakkabı giyer ve kırmızı duvak örtünür. Nedimelik yapan bayanlar gelinin horoskopuyla uyumlu doğum yılına sahip kişilerden seçilir. Ayrıca Ay takviminin 7. ayının son 15 gününde evlenmenin uğursuz olduğuna inanılır; çünkü o dönemde cehennemin kapısının açılıp kayıp ruhların serbest kaldığına inanırlar.

HİNDİSTAN

Damat gelinin kıyafetinden sorumludur. Gelin; bildiğimiz beyaz gelinlik yerine, “sari” denilen özel bir giysi giyer. Törene gelirken gelinin üzerinde gündelik kıyafetler vardır, daha sonra kocasının kendisine sunduğu kıyafeti giyer.

İSRAİL

Musevilere göre düğünlerde içi cam parçalarıyla dolu bir beze basmak Kudüs’teki kutsal tapınağın yokoluşunu sembolize ettiğinden yerleşmiş bir gelenek halini almıştır. Törende cam kırmakta hayattaki mutluluğu ve üzüntüyü sembolize ediyor

KORE

Kore’de evlilik geleneklerinde ördek ve kaz önemli bir yer tutmaktadır. Eskiden, damatlar arkalarında kaz taşıyarak beyaz bir atın üstünde gelinin evine giderlerdi. Günümüzde ise sembolik olarak tahta kaz kullanılmaktadır. Bir başka geleneğe göre de düğünden sonra, bir çift tahta ördek yeni çiftin evine yerleştirilir, eğer ördekler karşılıklı konursa çift iyi geçiniyor, ters konursa çiftin kavga ettikleri anlamına gelir

İSKOÇYA

Gelin düğünden bir gece önce aile büyüklerinin ortasına oturur ve onlara ayaklarını yıkatır. Bu gelenek çiftin mutluluk yolunda yürümelerini sembolize eder. Düğünde ise gelin iki ayakkabısına da bozuk para koyar.

VİKİNGLER

Vikingler zamanında evlilikler açık arttırma şeklinde yapılıyordu. Damat adayı gelin adayı için kızın babasına fiyat teklif eder ve bu fiyat üzerinden pazarlık yapılırdı. Belirlenen para miktarı çeyiz için kullanılırdı. Ayrıca gelinin sağ ayağına babası gümüş, sol ayağına da annesi altın takardı ve bu gelenek çiftin hayatları boyunca altın ve gümüş sıkıntısı çekmemeleri dileğini temsil ederdi.

BOSNA - HERSEK

Ülkenin bazı bölgelerinde evlenme çağına gelmiş gelin adayını isteyen damat adayı kız evine yemeğe davet edilmekte ve ailenin büyükleri ile söz konusu evlilik hakkında tartışmaktadır. Kızın aile büyükleri damat adayı hakkında bir karara vardıktan sonra kahve ikramına geçilir. Kahve şekerli ise damat adayı evlilik için uygun görülmüştür, ancak kahve sade ise damat adayı reddedilmiş demektir.

PAKİSTAN

Ülkenin bazı bölgelerinde damat adayı kızın aile büyükleri tarafından sınavdan geçirilir. Bu sınav, aile büyüklerinin damat adayına akla gelebilecek tüm hakaret ve küfürleri etmeleri, damat adayının ise tüm bunlara katlanabilecek kadar soğukkanlı olmasına dayanmaktadır. Sınavdan başarıyla geçen genç evlilik iznini almış olur.

FİNLANDİYA

Gelinler düğünde el yapımı altın bir taç takıyorlar. Törenden sonra bekar genç kızlar gelinin etrafında toplanıyor ve gelin genç kızlar arasından seçtiği birine altın tacını veriyor. Seçilen kızın, en kısa zamanda evleneceğine inanılıyor.

FRANSA

Evlenecek çiftlerin törende yer alacak çiçeklerini davetliler getiriyor. Gelin ve damadın, evlilik günlerinde kullanılan ve nesilden nesile aktarılan evlilik kabından şarap içmesi de bu ülkedeki evlilik gelenekleri arasında yer alıyor

İNGİLTERE

Geleneklerinin en başında kilisede çan çalmak geliyor. Bu şekilde kötü ruhların kovulduğuna inanılıyor. Gelin ve damat kiliseye girerken ve çıkarken çanlar çalınarak yeni evli çifte çiçek atılıyor.


BULGARİSTAN

Erkek, sevdiği kızı ailesinden istemek için en yakın arkadaşıyla kızın evine giderken, yanında mutluluk, sağlık ve zenginliği temsil eden "rakia" denilen özel bir ev viskisi ve "zdravet" adı verilen yeşil çiçeklerden küçük bir buket götürüyor. Bunun yanı sıra kıza ve babasına ufak hediyeler veriyor. Baba, evin reisi olduğundan içki ikramında bulunuyor. Damat adayını beğenir ve evliliği onaylarsa kızına dönüp 3 kez evliliğe hazır olup olmadığını soruyor ve kız (evet) derse kızın ailesi de erkeğin ailesine hediyeler yolluyor. Düğünden önceki Perşembe günü hamur ve mayanın karıştırılmasıyla özel bir ekmek yapılıyor ve bu ekmek yeni ailenin oluşumunu sembolize ediyor. Düğünde ise gelin, içinde bozuk para, çiğ yumurta ve buğday bulunan bir tabağı arkasına bakmadan başının üzerinden geriye doğru atıyor. Tabak ne kadar küçük parçalara ayrılırsa o kadar iyi olacağı düşünülüyor. Ayrıca gelin ile damada somun ekmeği veriliyor. Hangisi bu ekmekten daha büyük parça koparırsa evde onun sözünün geçeceğine inanılıyor

Benzer Konular

21 Haziran 2018 / Ziyaretçi Cevaplanmış
11 Şubat 2018 / Misafir Cevaplanmış
24 Ağustos 2012 / Misafir Sağlıklı Yaşam