Arama

Elementler - Flor

Güncelleme: 25 Ocak 2012 Gösterim: 17.146 Cevap: 3
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
11 Nisan 2007       Mesaj #1
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Sembol: F

Sponsorlu Bağlantılar
Atom numarası: 9
Atom ağırlığı: 18.9984032 g/mol
Oda koşullarında (25°C 298 K): Açık sarı renkli gaz
A metal
p-blok elementi
1529 yılında Georigius Agricola kalsiyum florür bileşiğini tanımlamıştır. İlk defa 1886 yılında Henri Moissan tarafından izole edilmiştir.
En önemli minerali fluorit veya florspati denilen CaF2 dir. Flor’un saf olarak eldesi (1:2) oranında sıcak erimiş KF, HF bileşiklerinin elektrolizi ile gerçekleşir.
Flor en reaktif element olup O2 ve asal gazlar hariç tüm elementlerle hemen reaksiyona girer. Fazla reaktif olmasının nedeni F-F bağının kolay kopması yani disosiyasyon enerjisinin az olmasıdır. Sadece (-1) oksidasyon sayısına sahiptir yani tek bağ yapabilir. Fakat ortaklanmamış elektronları sayesinde metallerle –F_ şeklinde köprülü bileşikler yapabilir.

*
Son düzenleyen kompetankedi; 22 Nisan 2008 23:22
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
18 Ekim 2008       Mesaj #2
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
FLÜOR VE FLÜORÜR. Yeşilimsi sarı renk­te, keskin kokulu, boğucu bir gaz olan flüor ya da flor, periyotlar cetvelinin vıı. grubunu oluşturan halojenler ailesinin ilk elementidir . Kimyada f simgesiyle gösterilir. Atom numarası 9, atom ağırlı­ğı 18,9984'tür ve bütün elementler içinde en tepkinidir. Bu nedenle, neon, argon ve hel­yum gibi soy gazlar dışındaki bütün element­lerle kolayca tepkimeye girerek flüorür denen bileşikleri oluşturur.
Kimyasal tepkimelere böylesine yatkın olan flüorun doğada element halinde bulunması olanaksızdır. Buna karşılık flüorit ya da flüorspat (kalsiyum flüorür), apatit (kalsiyum-fosfat flüorür) ve kriyolit (sodyum-alümin-yum flüorür) gibi mineraller halinde doğada çok bol bulunur ve yerkabuğunun yaklaşık yüzde 6,7'sini oluşturur. Flüoru bileşiklerin­den ayırarak element halinde elde etmenin tek yolu elektrolizdir. Bunun için, çözelti halindeki potasyum flüorür ve hidroflüorik asit karışımı bakır ya da çelikten yapılmış özel kaplarda elektrolizden geçirilir. Camı eritebilen flüor gazını depola­mak için de gene özel çelik kaplar kullanılır. Flüor ayrıca vücut dokularına zarar verdiği, özellikle kemik bozukluklarına yol açtığı için bu son derece tehlikeli maddeyle çalışanların koruyucu giysiler giymeleri ve yüzlerine mas­ke takmaları gerekir.
Sponsorlu Bağlantılar
Erime noktası —220°C, kaynama noktası — 188°C olan flüor gazı, özellikle uranyumun izotoplarına ayrılmasında yararlanılan uran­yum heksaflüorür üretiminde ve bazı roket yakıtlarında kullanılır.

Flüor Bileşikleri

Flüor, bilinen en elektronegatif elementtir; yani atomunun en dış kabuğundaki elektron sayısını yediden sekize çıkararak daha kararlı bir yapıya kavuşabilmek için başka atomlar­dan elektron almaya son derece yatkındır. Flüor atomu kazandığı bu elektronları yitir­memek için çok güçlü bağlar kurar. Bu yüzden flüorürler kolay kolay kimyasal tepki­melere girmeyen, çok kararlı bileşiklerdir. Bu bileşiklerden bazıları, örneğin antimon, bor ve hidrojen flüorürler (hidroflüorik asit) sa­nayide katalizör olarak kullanılır (bak. kata­lizör). Bazı flüorürler de bira gibi mayalan­mış içkilerin bozulmasını ve kerestelerin çürü­mesini önlemek amacıyla kullanılan mikrop öldürücü maddelerdir.
Element halindeki flüorun hidrokarbonlar­la verdiği flüorlama tepkimeleriyle de önemli kimyasal bileşikler olan flüorokarbonlar elde edilir. Bu tepkimelerde hidrokarbonlardaki hidrojen atomlarının yerini flüor atomları alır ve son derece güçlü bir karbon-flüor bağı oluşur. Bu nedenle flüorkarbonların çoğu kimyasal tepkimelere girmeyen ve yüksek sıcaklıklara dayanabilen çok kararlı bileşik­lerdir. Üstelik flüorkarbonlar da tıpkı hidro­karbonlar gibi uzun zincirler oluşturabilir. Örneğin tetraflüoroetilen moleküllerinin polimerleşmesiyle (bir zincirin halkaları gibi uç uca eklenmesiyle), "teflon" adı altında piya­saya sürülen politetraflüoroetilen elde edilir. Teflon kimyasal tepkimelere öylesine ilgisiz bir maddedir ki başka bileşikler bu maddenin moleküllerine yapışamaz bile. Bu yüzden, pi­şirilen yemeklerin kabın dibine yapışmaması için tava ve tencere gibi mutfak takımlarının içi ateşe de dayanıklı olan teflonla kaplanır. Ticari adı "freon" olan bazı flüorokarbonlar da sanayide çözücü ve soğutucu, aerosollerde de itici gaz olarak kullanılır. Bunlar da kolay­ca tepkimeye girmeyen, kararlı ve zehirsiz bi­leşiklerdir. Ama ozonla tepkimeye girerek at­mosferdeki bu koruyucu katmanın yok olma­sına yol açtıkları için birçok ülkede bu gazla­rın kullanılması yasaklanmıştır.
Yapılan araştırmalar, içme suyuna katılan flüorürlerin çocuklarda diş çürümelerini bü­yük ölçüde önlediğini göstermiştir. Ne var ki, içme sularına bu amaçla az miktarda (yaklaşık milyonda bir oranında) sodyum flüorür katıl­masını öngören flüorlama uygulaması birçok ülkede tartışma konusudur. Bazı uzmanlar, sağlığa zarar vermeyecek flüorür miktarının bilinmediğini öne sürerek bu uygulamaya karşı çıkarlar. Özellikle, su ve yiyeceklerdeki flüorür düzeyinin zaten yeterince yüksek ol­duğu varsayılan sanayi bölgelerinde bu uygu­lama kaygı vericidir. Aşırı miktarda flüorür diş minelerinde kalıcı beneklere ve vücutta başka zararlı etkilere yol açabilir. Öte yandan bu bileşiklerin diş çürümelerini önleyici etkisi nedeniyle flüorlama uygulamasını destekle­yenler de vardır. Sulardaki flüorür düzeyinin düşük olduğu bölgelerde diş hekimleri çocuk­lara flüorür tabletleri verirler. Flüorürlü diş macunlarının bileşiminde de, dişlerin üzerin­de koruyucu bir katman oluşturduğu sapta­nan kalay flüorür vardır.

MsxLabs & TemelBritannica

Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
1 Ağustos 2011       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Flüor


Periyodik cetvelin VII A grubunu oluşturan halojenlerden, ametal element.

Açık sarı renkte, keskin kokulu, tahriş edici bir gazdır. Doğada flüorit (flüorspat, CaF2), flüor apatit (CaF2.3Ca3(PO4)2) ve kriyolit (Na3AlF6) mineralleri biçiminde, kaynak sularında flüorürler hâlinde bulunur. En güçlü ve en etkin yükseltgen maddedir. Oksijenden bile elektron alabilir. Potasyum-hidrojen-flüorürün (KHF2) saf sıvı hidrojen flüorür (HF) içindeki çözeltisinden elektroliz yoluyla elde edilir. Eksi 188°C'ta sıvılaşır. En çok kullanılan bileşiği HF'dir. Uranyum heksa-flüorür, uranyumun gaz hâlindeki tek bileşiğidir. Tetraflüorür etilenden elde edilen teflon, yanmayan bir plastiktir. Alev almayan, zehirsiz bir gaz olan freon (CF2Cl2), iyi bir soğutucu ve yangın söndürücüdür. Flüor, %0,1 - 0,2 oranında dişte de bulunur ve dişin çürümesini önler. Toprağa gömülen kemikler, etraftaki flüoru kendilerine çekerler. Böylece bir kemikteki flüor miktarından, kemiğin yaşı saptanabilmektedir. Flüor, roket yakıtı olarak da kullanılır.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
tuhaf - avatarı
tuhaf
Ziyaretçi
25 Ocak 2012       Mesaj #4
tuhaf - avatarı
Ziyaretçi
Soluk sarı bir gazdır. Flor, 1771′de Scheele tarafından bulunduysa da element olarak ancak 1886′da Fransız kimyacı Henri Mouissan tarafından elde edilebildi. Mouissan potasyum florienin susuz florür asidindeki çözeltisini U biçiminde bir platin boruda, platin elektrotlar yardımıyla -23 derecede elektrolizleyerek floru elementel olarak elde etti.
Flor, tüm elementlerin içinde en elektronegatif ve reaktif olanıdır. Hemen hemen tüm organik ve inorganik maddeler ile reaksiyona girer. Flor, sıcakta altın ve platine bile etki edebilir. Kuru flor gazı soğukta camı etkilemese de, cam biraz ısıtıldığında, flor gazı etkisiyle büyük bir şiddetle yanar. Hemen hemen bütün organik bileşikler flor etkisi altında Hidroflorik asit (HF) ve Karbontetraflorid (CF4) bileşikleri vererek yanarlar.
Flor adi koşullarda oksijen ve sodyum, potasyum ya da kalsiyum oksitlerle tepkimeye girmez. Oksijenle oluşturduğu bileşikler gerçekte birer oksit olmayıp, florürdürler. Bu bileşiklerde oksijen pozitif değerliklidir. Bu nedenle bunun florür oksit yerine oksijen florür olarak adlandırılması daha doğrudur. Florür iyonu iyi bir kompleks yapıcıdır. Bunun sonucu olarak florürlerin çok büyük bir bölümü florür iyonlarının varlığında kompleks iyonlar oluşturur.
Florun solunması çok tehlikelidir. Gazın, deri ve mukozalı zarlar üzerine şiddetli yakıcı etkisi vardır. Kronik olarak alınması diş minelerinde lekelere, diş dökülmelerine ve eklemlerde kireçlenmeye neden olur.
Sembolü: F
Atom Numarası: 9
Atom Ağırlığı: 18,9984 g/mol
Elektron Sayısı: 9
Elemet serisi: Halojen
Maddenin Hali: Gaz
Görünümü: Sarı
PERİYODİK TABLO

Kullanım Alanları:
Flor, nükleer silah yapımında uranyum zenginleştirmek için kullanılır. Ayrıca sülfür heksaflorid yapmak için kullanılır. Aynı zamanda entegre devreler yapmak için kullanılır. Flor bileşiklerinin çok kullanım alanı vardır. Flor bileşiklerinde Flor iyonları bulunur . Flor iyonları diş macununda kullanılır. Bazıları yapışmaz kaplamalarda kullanılır. Freonlar da flor içerir.
Flor Elde Edilmesi:
Temel olarak Momissan yöntemine göre elde edilir. Bunun için erimiş potasyum florür hidrojen florür karışımı karbon anot kullanarak elektrolizlenir. Katotta ayrılan hidrojen anotta ayrılan florden çok iyi biçimde ayrı tutulur. Elektroliz kalu bakır, nikel yada manel alaşımından yapılmıştır. Elde edilen elementel flor tüpler içinde gaz yada sıvı olarak pazarlanır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

19 Şubat 2014 / Misafir Soru-Cevap
9 Ocak 2014 / mormenekşe Soru-Cevap
15 Aralık 2014 / selen sarı Soru-Cevap
22 Şubat 2015 / Misafir Cevaplanmış
17 Şubat 2014 / Misafir Cevaplanmış