Arama

Sentetik Kristal

Güncelleme: 14 Eylül 2015 Gösterim: 1.470 Cevap: 0
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
2 Şubat 2013       Mesaj #1
Avatarı yok
Yasaklı
Sentetik Kristal

Sponsorlu Bağlantılar
Araştırmacılar, ışığa maruz kaldığında tepki veren ve kimyasallarla beslendiklerinde hareket eden kristallere dönüşen, ‘cansız’ parçacıklar keşfederek laboratuvar ortamında ‘yaşam belirtileri gösteren’ sentetik kristal geliştirdiklerini açıkladı.Araştırmada yer alan New York Üniversitesi’nden (NYU) biofizik uzmanı Jérémie Palacci, “Parçacıklar canlı ile cansız olmak arasında belirsiz bir sınırda” ifadesini kullandı. Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Palacci ve meslektaşı Paul Chaikin, ‘doğru kimyasal şartlar altında canlı kristaller haline dönüşen parçacıklar’ geliştirmeyi başardı. ‘Toplu davranış’ üzerinde çalışan araştırmacılar, balık ve kuş sürüleri yerine ‘kontrol edilebilen parçacık’ üretmenin deney ve gözlemleri için daha kolay olduğunu belirtti.

Deney Nasıl Yapıldı?

Wired dergisinin verdiği bilgiye göre, sentetik kristalleri oluşturan her bir parçacık, mikroskobik bir hematit kübünden oluşuyor. Demir ve oksijenden oluşan hematit, bir tarafı açık bırakılan küre şeklinde kılıfın içine kondu. Mavi ışığın belli dalgaları arasında, hematit elektrik üretmeye başladı. Parçacıklar daha sonra mavi ışık altında hidrojen peroksite maruz bırakılınca, hematitin açık olan kısmı etrafında kimyasal reaksiyonlar başladı.

Parçacıklar ışık açıkken kimyasal tepkime sonucu hareketleniyor.Kimyasal tepkime sonucunda hidrojen peroksit çözülüyor ve kimyasal gradyanlar oluşuyor. Parçacıklar gradyanlar üzerinde ilerleyerek kristali oluşturuyor. Oluşan kristalde gradyanlar üzerinde hareket ediyor. Işık olan ortamda, parçacıklara uygulanan veya maruz kaldıkları her türlü kuvvet dağılmalarına yol açıyor. Ancak parçacıklar her defasında bir araya geliyor. Bu döngü, sadece ışıklar kesildiğinde sona eriyor.

Birçok Sır Çözülecek

Bilim insanları, sentetik kristal deneyleriyle, karmaşık toplu davranışları, bireysel özelliklerden bağımsız olarak incelemeyi amaçlıyor. İleride, molekül seviyesinde kendi kendini bir araya getiren yapıların da geliştirilebileceğine değinen araştırmacılar, ‘hayatın orjini hakkındaki soruların akla gelmesinin kaçınılmaz olduğunu’ ifade ediyor. Palacci, “Yaptığımız deneyle, basit, sentetik aktif bir yapı geliştirdik ve bu yapıyla canlı sistemlerin özelliklerini ortaya koyduk... Bu deneyde gözlemlenen sistemin canlı olduğunu söyleyemem. Ama deneyin canlı olmak ve olmamak arasındaki limitin bir nevi tercihe bağlı olduğunu gösterdiğini söyleyebilirim” dedi. Işık kapandığı anda parçacıklar hareketsiz hale geliyor. Yeniden yapılanma esnasında kümelenmiş oldukları görülüyor.

Chaikin ise ‘deneydeki yaşamı tanımlamanın zor olduğunu ancak bir metabolizmaya, hareketliliğe ve kendini kopyalama özelliklerini gösterdiğini’ belirtti. ABD’li araştırmacı, yaptığı ilk deneylede geliştirdiği kritallerin ilk iki özelliğe sahip olduğunu ancak kendini kopyalama özelliğinin en son deneylerde elde edildiğini söyledi. Bazı bilim insanları, yaşamı oluşturan yapı taşlarının milyonlarca yıl sonunda kendini kopyalama özelliğini elde ettiğini düşünüyor. Bu özelliğin, yapı taşlarının gerekli formasyonlara girmesiyle ortaya çıktığına inanılıyor. Araştırmacılar, kopyalama sürecine müdahale edilmesiyle mutasyonların elde edilebileceğini düşünüyor. Chaikin, milyarlarca yıl öncesine uzanan ilk kimyasal döngülerin nasıl olduğunu tahmin etmemenin neredeyse imkansız olduğunu söylese de, “Çalışmalara devam ediyoruz, şimdiki amacımız daha hareketli bir sistem oluşturmak” dedi.


Kaynak: Ntvmsnbc / Science (01 Şubat 2013,11:31)

Son düzenleyen nötrino; 14 Eylül 2015 10:49

Benzer Konular

16 Ekim 2015 / careless_WhispeR X-Sözlük
2 Ekim 2008 / Misafir Fizik