Arama

Gladyatörler

Güncelleme: 3 Eylül 2011 Gösterim: 15.216 Cevap: 5
sedat sencan - avatarı
sedat sencan
VIP VIP Üye
10 Mayıs 2007       Mesaj #1
sedat sencan - avatarı
VIP VIP Üye
Gladyatör, Latincede kılıç ustası anlamındadır.(gladius)
Roma İmparatorluğu döneminde ise profesyonel dövüşçülere verilen addır.
Sponsorlu Bağlantılar
Bu kişiler çoğunlukla köle veya suçlu insanlardı.
Gladyatörlüğün tarihi daha da eskidir.
Etrükslerdeki cenaze törenlerinde birtakım dövüşler yapılırdı ve bunlar ölümle biterdi.
Amaç ,ölen kişiye öbür dünyada silahlı bir hizmetkar sunmaktı.
Sonraları bu uygulama bölgesel olarak yayıldı ve nitelik değiştirdi.
Sözkonusu yerler Roma İmparatorluğunun yönetimine geçtikçe gladyatörlük benimsendi.
Roma’da dövüşler karşılıklı gelen iki kişi arasında yapılıyordu.Çiftlerin sayısı ilk günlerde 3 idi.
Sonraları bu çiftin sayısı 300’e kadar yükseldi.Zamanla daha da arttı.
Öyle ki İ.S. 107 yılında 5 bin çift dövüşmüştü.
Gladyatörler ,kullandıkları silahlar ve dövüş stilleri yönünden çeşitli gruplardan oluşmuştu.
Muhtelif kılıç,kalkan,miğfer,ağ,mızrak,kement ve zırh bellibaşlı silah çeşitleri idi.
Atlı ve arabalı gladyatörler olduğu gibi,siperlikli miğferlerle görmeden dövüşler de oluyordu.
Gladyatör dövüşleri ekonomik bir faaliyettir.Üstelik yasalara göre belirlenmiş kurallar uygulanıyordu.
Okullar kurulmuş,bu konuda öğretim yapan öğretmenler ders vermiştir.
Dövüşecek kişilerin sahipleri sermayelerini bu uğurda değerlendiriyorlardı.
Bazı tüccarlar dövüşçü kiralayarak ta bu alana katılıyorlardı.
Bugünkü terimlerle konuşursak,gladyatör bir işveren emrinde çalışan işçidir.
Ancak onun emek olarak sunduğu iş dövüşmekti.Ölüm de bu işin kaçınılamaz eklentisidir.
Arenaya çıkan birisinin yapacağı tek şey ölümüne dövüşmektir.
Korkan veya tereddüt eden kişi,kamçı ile, kızgın demirle dövüşe zorlanırdı.
Yaralanan birisi,hasmının insafındadır.Hayatta kalabilmesi için işaret parmağını havaya kaldırır.
İlk zamanlarda yaralının yaşaması veya ölmesi kararını gösteriyi düzenleyen kişi verirdi.
Sonraları bu karar izleyici olan halka bırakıldı.
Bu karar, mendil sallamak veya çeşitli parmak hareketleri yolu ile verilen işaretlerdi.
Başarılı olan gladyatörler arasında ün sahibi olanlar, toplumda önemli yerlere gelenler olmuştur.
Hatta siyasette bile yer aldıkları görülür.
İşin içinde ticari kazanç olduğu için iflas etmiş iş adamları bile gladyatör olmuştur.
Bütün bunları bugünkü bakış açısıyla değerlendirmek hatalıdır.
İnsan hakları,yaşam hakkı gibi değerler elbette o dönemlerde söz konusu değildir.
Gladyatörlerin büyük çoğunluğu köle olduğu için bu değerler zaten olamazdı.
Zira kölelik te o dönemlerin kabul ettiği,aksinin düşünülemediği bir sosyal kurumdur.
DrAm3vLH - avatarı
DrAm3vLH
Ziyaretçi
11 Mayıs 2007       Mesaj #2
DrAm3vLH - avatarı
Ziyaretçi
Gladyatörlerin dünyasına gezi

Sponsorlu Bağlantılar
Turan GÜLTEKİN

arsivimageaspx?picid42802Kültür Bakanı İstemihan Talay geçen hafta İzmir, Selçuk Müzesi'nde Efes Gladyatörleri Sergisi açtı. Sergi, Efes kazılarını sürdüren Avusturya Arkeoloji Enstitüsü ile Avusturya Bilimler Akademisi'nin ortak çalışmasının ürünü.

Avusturya Arkeoloji Enstitüsü, 1991-1995 arasında Efes Stadyumu'nun yanında kutsal yol Damianus Stoası'nın üzerinde yaptığı kazılar sırasında gladyatör mezarları buldu. Sergilenenler işte bu mezarlardan çıkan buluntular. 120 gladyatör mezarından çıkarılan kemikleri bilim adamları inceledi. Sahiplerinin hangi tür silahla öldürüldükleri, ölümcül darbeyi nerelerinden aldıkları belirlendi. İskeletlerin orijinalleri, silahların benzerleri yapıldı. Selçuk Müzesi'nde yeni açılan iki sergi salonundan birindeki Efes Gladyatörleri Sergisi, zamanının ölüm makinelerinin yaşamına ışık tutuyor. Kan kırmızısı duvar Efesli gladyatörlerin dünyasına açılan kapının girişini temsil ediyor. İstemeseler de kendilerini çeken kapıdan geçip kanla boyanmış dünyaya girenler gladyatörlerin kökeni, gelişimi, eğitimi, karanlık ve kasvetli soyunma odaları, geri dönüşün olmadığı arenalar hatta dövüş sonuçları hakkında ayrıntılı bilgiye sahip oluyorlar. Aydınlığa açılan arena kapısından seyredilebilen dövüş sahnelerinin yeraldığı similasyonlar arenadaki amansız dövüşü, çığlıkları, tezahüratlarıyla sergiyi gezenleri çağlar öncesine götürüyor. Yıl sonuna kadar Selçuk Müzesi'nde açık kalacak olan Efes Gladyatörleri Sergisi daha sonra Avusturya'ya gidecek.

DÖNEMİN KAHRAMANLARI

Gladyatörler, zamanlarının ölüm makineleriydi ama halk tarafından çok sevilirlerdi. Esir olmalarına rağmen toplumda askerlerden sonra en prestijli insanlardı. Efesliler'in tıklım tıklım doldurduğu arenada baş parmaklar ölümü işaret için aşağı döndüğünde, ayakta olan ve elindeki ölümcül silahı yerdekine saplayan kişi bir anda herkesin sevgilisi oluveriyordu. Haklarındaki efsaneler kulaktan kulağa dolaşırdı. En ünlülerinden Crescens kadınları ağına düşüren bir kazanova, Celadius ise genç kızların sevgilisiydi.

VAZGEÇİLMEZ EĞLENCE

Efesliler'in gladyatör dövüşlerini Etrüskler'den aldıkları rivayet edilir. M.Ö. 1. yüzyıldan 4. yüzyıla kadar süren gladyatör dövüşleri başlarda cenaze törenlerinin bir etkinliği olarak tezahür etti. Zamanla dini karakterinden sıyrılıp bir halk eğlencesine, politik ya da milli gösterilerin vazgeçilmez parçasına dönüştü. Bilinen ilk gladyatör dövüşünü Romalı General Lucullus M.Ö. 69'ta düzenlendi. Sonraları zengiliği ile ünlü aileler kendilerine gladyatör okulları kurdu. Efes'teki en ünlü gladyatör okulu Vedius Ailesi'nin Şirince yolu üzerinde kurduğu okuldu. Bu okullarda savaş esirleri, köleler ve mahkumlar gladyatör olarak eğitilip, dövüştürülüyordu. Gladyatörler tahta silahlarla eğitim alır, kas yapısının güçlenmesi için bol proteinli yiyeceklerle beslenirdi. Dövüş zamanı geldiğinde ‘‘Yakılacağımıza, zincire vurulacağımıza, yenileceğimize ve demirle öldürüleceğimize yemin ederiz'' diye andiçer arenaya salınırlardı.

AYAKTA KALAN ÖZGÜR

Gladyatörler kimi zaman karşılarında kendileri gibi bir köle kimi zaman ise azgın bir aslan ya da ayı bulurdu. Sonuç ise genellikle ölüm olurdu. Dövüş sonunda üç kez ayakta kalan gladyatör usta sınıfına geçer, beş kez ayakta kalan ise özgürlüğüne kavuşma hakkını elde ederdi. Ancak gladyatörlerden pek azı özgürlüğü tercih edip okullardan ayrılırdı. Okullarda kalanlar ise ordunun en gözde subaylarını eğitirlerdi.

ÖNCE DÖVÜŞ DERSİ

Öğretmenlik rütbesine yükselmiş usta bir gladyatör iki öğrencisine kavga etmeyi öğretiyor. Öğretmen sopayla hamlenin nasıl yapılacağını anlatıyor. Gladyatörler yaklaşık dört yıl süren eğitimlerini tahtadan yapılmış silahlarla tamamlar, arenaya çıkmadan kısa bir süre önce gerçek silahlarla tanışırlardı. Antrenmanı anlatan bir başka kabartmada, gladyatörün karşısındaki kişiye yaklaşma şekli gösteriliyor. Gladyatörlerin eğitimleri aşama aşama gerçekleştirilirdi. Her silah, her duruş şekli için ayrı bir eğitim verilirdi. Sürekli olarak proteinli gıdalarla beslenen gladyatörler kas yığını ve sonra da ölüm makinasına dönerdi.

ÖLÜME MAHKUM EDİLEN GLADYATÖRLER

İlk gladyatörler herhangi bir suçtan dolayı ölüme mahkum edilen suçlulardı. Suçlu oldukları boyunlarına takılan bir halatla anlatılırdı. Arenadaki ilk dövüşten sağ çıkan mahkum, gladyatör okuluna alınır eğitilirdi. Salonun iç bölümünde bulunan bu kabartma ölüme mahkum edilmiş iki gladyatörü arenada dövüş sırasında gösteriyor (sağda). Gladyatör dövüşlerinin karşıtları da vardı. İstemeyenler anfi tiyatroda yapılan dövüşleri çeşitli şekillerde protesto ederlerdi. Protestolarını toplu bir dövüşü anlatan bir kabartmayı tahrip ederek bile gösterdiler.

MİLASLI KALİTOS

13 mermer kabartmadan biri. Sergilenmek üzere Milas'tan getirildi. Kabartmanın çevresindeki sekiz halka Kalitos'un Milas arenasında sekiz dövüş yaptığını anlatıyor. Gladius ustasıymış, sağ ayağını ileride tutarak dövüşürmüş, miğferi ise sergiye sembol olmuş.

13 DÖVÜŞ KAZANDI

Efes'te toplam 13 dövüşü kazanan bir gladyatörü anlatan bir kabartma. Gladyatörün yanında bulunan palmiye yaprağı galibiyeti simgeliyor. Galibiyeti simgeleyen halkalar kabartmanın içerisinde yer kalmadığı için çerçeve dışına çizilmiş. Dövüşlerin yılda iki kez yapıldığını düşünürsek, bu gladyatörün çok uzun yıllar yaşadığı sonucuna varabiliriz. Ancak kemikler üzerinde yapılan incelemeler en uzun yaşayan gladyatörün bile 35'inde hayatını kaybettiğini ortaya koyuyor.

İŞTE ÖLDÜRÜCÜ DARBE

Efes Antik Kenti'nde bulunan gladyatör mezarlığından çıkarılan kemikler, kemik bilimcileri tarafından incelendikten sonra hangi tür silahla öldürüldükleri belirlendi. Yapılan simülasyonlarla da kemiğin yeri ve darbenin şekli gösterildi. Kafatasından aldığı öldürücü darbeyle hayatını kaybeden bir gladyatörün simülasyonu. Dört uçlu silah ile diz kapağından aldığı darbenin ardından yere yıkılan gladyatör rakibinin öldürücü darbelerine karşılık veremedi. Arenayı çevreleyen tirübünlerde bulunan halk başparmaklarını aşağıya doğru eğdi. Yere yığılan gladyatörün affedilmediği anlamına gelen bu hareketin sonu ölüm. Eğer parmaklar yukarı kalkarsa yenilen gladyatör affedilir ve tedaviye alınırdı.

HER AMACA BAŞKA BİR SİLAH

Efes'te bulunan kabartmalardan esinlenerek gerçeğe uygun olarak yapılan silahlar dövüşlerin ne kadar öldürücü olduğunu gösteriyor. Her amaca göre bir silah bulunuyor. Gladyatörün elindeki gladio rakibininin zırhını delecek güçte değilse, ucu kıvrık olan silahı kullanarak zırhın altından rakibini yaralamaya çalışırdı. Silahlar ziyaretçilerin dokunabilmesi için salonun ortasında sergileniyor.

_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
13 Ağustos 2007       Mesaj #3
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Efes Antik Kenti'nde yapılan araştırmalara göre Roma dönemi gladyatörleri, vahşice şiddet uygulanmasını engelleyen sıkı kurallar çerçevesinde dövüşüyordu.

Efes'teki mezarlarda bulunan kalıntılar üzerinde yapılan incelemelerde, gladyatörlerin her şeyin serbest olduğu kanlı dövüşlerden kaçınarak, özenle belirlenmiş dövüş kurallarına bağlı kaldıkları anlaşıldı.

Avusturyalı araştırmacıların 67 gladyatörün kemiklerindeki yara izleri üzerinde yaptıkları inceleme, 'Forensic Science International' dergisinde yayımlandı.

Tek silah

Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Karl Grosschmitdt ile Avusturya Arkeoloji Ensitüsü'nden Fabian Kanz, gladyatörlerin ölüm nedenlerini saptamak için X ışınları ve mikroskopik analizler yaptı.

Araştırmada, kafataslarının ön tarafındaki yara izlerinden, her bir rakibin bir maçta yalnızca bir çeşit silah kullandığı saptandı.

Kafaya son darbe

Araştırma sonucunda, 2 bin yıl öncesinin dövüşlerindeki vahşi şiddet ve uzuvların kesilmesinin gladyatörlerin dövüşünde kural dışı olduğu ve kaybeden tarafın ölümünün de çabuk gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

Gladyatörlerin kask giydikleri bilinmesine rağmen, kemikleri üzerinde inceleme yapılan dövüşçülerden 10'unun kafalarının yan tarafına vurulan benzer bir darbeyle öldükleri anlaşıldı.

Araştırmacılar, bu izlerin dövüşte kaybeden yaralı gladyatöre ölümünü çabuklaştırmak için son darbenin vurulduğunu gösterdiğini belirledi.

Disiplinli dövüş

Araştırmaya Ridley Scott'ın yönettiği ve Russell Crowe, Joaquin Phoenix ve Oliver Reed'in başrollerini paylaştığı 'Gladyatör' filminin danışmanlarından Kathleen Coleman da katıldı.

Harvard Üniversitesi'nden Coleman, "hiçbirinin kafatasının tekrarlanan darbeler almamış olduğunun görülmesi, gladyatör dövüşünde ve sonrasında disiplin uygulandığı görüşünü teyit ediyor" dedi.
peaceful - avatarı
peaceful
Ziyaretçi
4 Ekim 2008       Mesaj #4
peaceful - avatarı
Ziyaretçi
______________4C6 glad
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
Ziyaretçi
10 Ocak 2011       Mesaj #5
AndThe_BlackSky - avatarı
Ziyaretçi
Eski Roma'da,çeşitli nedenlerle düzenlenen eğlencelerde ,taraflardan birinin ölümü ile son bulan kanlı dövüşlerde savaşanlara "Gladyatör" denirdi. Bu ad,Latince kılıç anlamına gelen "gladius" kelimesinden türemiştir.

Gladyatörler genellikle bünyece sağlam, güçlü kuvvetli esirler arasından seçilir ve Ludi adı verilen okullarda çok sıkı bir eğitimle yetiştirilirlerdi. Bu okullardan, adı günümüze kadar gelmiş olan,en ünlüsü Capua'dır. Bu okuldan yetişen gladyatörlerin savaşları büyük bir dikkat ve ilgi ile izlenirdi.

Tarihi kayıtlara göre ilk gladyatör gösterisi, M. Ö. 264 yılında yapılmıştır.Bu tarihlerde arenaya üç-dört çift Gladyatör çıkarılır ve çiftler aynı anda dövüşe başlarlardı. Zamanla, arenaya çıkarılan çiftlerin sayısı artırıldı. Tarihi kaynaklara göre, Traianus,Decabalus savaşının zafer şenliğinde , arenaya tam 5000 çift Gladyatör çıkarılarak dövüştürülmüştü. Tarihin kaydettiği en kanlı eğlence olan bu gösteride, arena kan gölüne dönmüştür.

Gladyatör dövüşlerinde, taraflardan biri yenilip yere düştüğü zaman,galip Gladyatör ayağını hasmının üzerine koyar, ve bir kolunu zafer işareti olarak yana açıp, seyircilerin kararını beklerdi. Seyirciler baş parmaklarını yukarı kaldırırlarda yenilen gladyatorün hayatı bağışlanırdı. Şayet başparmaklar aşağıyı gösterirse galip Gladyatör elindeki silahı acımasız savaşçının göğsüne saplardı.

Dövüşü kazanan Gladyatöre hem hürriyeti iade edilir hem de çeşitli ödüller verilirdi.

Bu savaşlarda zaman zaman gladyatörler, aslan, kaplan gibi vahşi hayvanlarla dövüşmeye zorlanırlardı.

Zamanla, gladyatörler birbirleri ile anlaşarak danışıklı dövüşüklü savaşmaya başladılar. Bu durum, kan görmekten zevk duyan Romalıları gladyatör dövüşlerinden soğuttu. Çok geçmeden de bu tür eğlencelerin yerini başkaları aldı.

Tarihteki en ünlü Gladyatör, Spartacus'dur. Trakyalı bir esir olan Spartacus, kendi sınıfına yapılan akıl almaz eziyet ve haksızlıkları hazmedemiyor, buna bir son vermek için kesin çareler arıyordu. Nihayet M.Ö. 73 yılında kaçak gladyatörlerle köleleri Romalılara karşı ayaklandırmayı başardı. Ezilenler bir anda Spartacus'un etrafında toplanıvermişlerdi. Artık Spartacus 70 bin kişilik bir kuvvetin başında bulunuyordu. Tam iki yıl Romalara karşı kanlı bir savaş verdi. Tarihte "Gladyatör Savaşları" denen bu iki yıllık mücadele , M. Ö. 71 de Spartacus kuvvetlerinin yenilgisiyle son buldu.

Tarihte ilk kölelikten kurtuluş savaşı olarak anılan Spartacus hareketi,uzun yıllar bütün köle toplumlar için bir örnek olarak alındı.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Daisy-BT; 3 Eylül 2011 20:12 Sebep: Sayfa düzeni.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
3 Eylül 2011       Mesaj #6
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Gladyatör

Roma İmparatorluğu'nda arenalarda birbirleriyle ya da vahşi hayvanlarla dövüşen ve bu amaçla yetiştirilen insan.

Gladyatör dövüşleri Etrüsklerin insan kurban etme törenlerine dayanır. Romalılar bunları eğlence için yapmışlardı. Bu dövüşler, Roma'da ilk defa İ.Ö. 264 yılında başladı; İ.Ö. 105'te yasal olarak şenlikler arasına alındı. Hristiyanlık, bu dövüşlere şiddetle karşı çıktıysa da, gladyatör dövüşleri ancak 404 yılında yasaklandı.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.