Arama

Akıllı Bina Tasarımı

Güncelleme: 25 Kasım 2012 Gösterim: 7.303 Cevap: 2
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
8 Mayıs 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Akıllı Bina Tasarımı

Sponsorlu Bağlantılar
Çağdaş yapım teknikleriyle gerçekleştirilen akıllı binalar, tasarım aşamasından kullanımınaa kadar çok çeşitli altsistemler ile bunların tasarım ve üretimini üstlenen disiplinleri uyum içinde biraraya getirmekte ve son derece titiz bir çalışmayı gerektirmektedir.
Akıllı binalarda amaç enerjinin en verimli şekilde kullanılması ve çevresel sistem teknolojilerini bütünleştirerek çalışma performansının arttırılmasını amaçlar. İlk olarak 1980’lerde enerji kullanımını azaltmak için özel mekanik ve elektriksel sistemler geliştirilmiştir ve yeni bina ürünleri kullanılmıştır.
Akıllı binalar konusunda Amerika’daki düşünce bir modern ofis bloğunda sağlanacak çok çeşitli kolaylıklardan biri olan etkin enerji kullanımıyla ortaya çıkmıştır.
Akıllı ofis binası enerji yönetimi sistemlerini bir adım daha öteye götürür. Amaç sadece enerji tüketimini kontrol etmek değil, aynı zamanda binadaki diğer sistemlerin birçoğunu da en iyi şekilde işletmektir.

Akıllı Bina Kavramı
Endüstri toplumlarında, bina yapımında, kullanımında ve işletilmesinde, bilgisayarların, paket programlar şeklinde, giderek ağırlık kazandıkları ve hizmet alanını genişlettikleri gözlenmektedir. Yapım sonrasında da kurulan merkezi bilgisayar sistemi, işletme ve kullanıma yönelik tüm hizmetlerin gerçekleştirilmesinde yoğun olarak kullanılmaktadır. Güvenlik, yangın, telefon, işletme, enerji kullanımı, asansörlerin yönetimi, hatta çevre koruma çalışmalarında bilgisayar kullanımı, yönetici ve çalışanların işlerinde yoğunlaşmalarını sağlayarak verimi büyük ölçüde arttırmaktadır. Bina içine yerleştirilen optik kanallar tüm bilgilerin anında bina yönetim merkezindeki ekranlara yansıtılmasını sağlamaktadır. Böylece kullanım amacı doğrultusunda en verimli çalışma ortamının sağlandığı, işletme masraflarının en aza indirildiği, işletmede en ileri teknolojilerin kullanıldığı problemsiz binalar "akıllı bina" olarak nitelendirilmektedir. Bu akıllılığın sağlanmasında, kullanım gereksinmelerine bağlı olarak farklı düzenlemelerin yapılabileceği açıktır. Hepsinde ana amaç bina ortamında kontrol ağının egemen kılınmasıdır. Bu yoldan yerel ve merkezi kontrollar arasında denge kurulmakta, kullanıcıların kendi ortamlarını belli sınırlar çerçevesinde ayarlamaları sağlanmaktadır.
Elektrik, elektronik, bilgisayar, ısıtma, soğutma ve telefon donanımları gibi işletme kapsamındaki tüm hizmetlere bakacak personel, binada ya da yakınındaki tesislerde çalışacaktır. Böylece sorunlar ortaya çıkmadan, özel aletlerle saptanarak önüne geçilmesi mümkün olucaktır. Diğer taraftan servis ve bakım işlerinin daha da ağırlık kazanması beklenmektedir. Bu doğrultuda uzmanlaşmış hizmet sektörünün önemi de artacaktır. Bu sektör uzman eleman yetiştirmenin yanında uygun donanımın seçilmesini ve değişen hizmetlere çözüm üretimini de sağlamak durumundadır. Akıllı binada iç düzen kanal içine yerleştirilmiş sistemlerde gizlidir. Bu durumda eklenen güç gereksinmelerini ve diğer mekanik sistemleri karşılamak için döşeme yüksekliklerinin artması zorunlu olmaktadır.İleri teknoloji için gerekli kablolama hacmi, yükseltilmiş döşemelerin örneğin 23 cm'den 46 cm'ye çıkarılmasını zorunlu kılmaktadır. Günümüzde ve gelecekte büro binalarını, ileri teknoloji donanımıyla donatmak büyük önem kazanmıştır. Tasarım aşamasında güç ve iletişim gereksinmelerinin mümkün olduğunca ileriye dönük planlanması şarttır. Akıllı binalar için tek bir tanım bulmak oldukça zor olmaktadır. En başta, akıllı bir binanın bir çok teknolojiyi bir arada kullanıyor olması gerekir. Aslında binalar halen kullanılan ve birçok ileri teknolojiye sahiptirler, burada önemli unsur, teknolojilerin entegrasyonunun ya da birlikte çalışabilirliğinin gözardı edilmesidir. Teknolojinin imkanlarını bunları birbiriyle bağdaştırarak kullanmak ve onlardan gelen verilere göre yanıt vermek akıllı bina kavramının ana koşullarından biridir. Akıllı bir bina değişen iç ve dış çevre koşullarına göre kendini korumasını bilmeli ve bu koşullara göre insanlara hizmet vermelidir. Hava durumu, yerleşim, nüfus, servis yönetim ve denetim mekanizmaları binaların içinde ve dışında sık sık değişir. Bu durumda akıllı binalardan beklenen, bu değişikliklere cevap vermesi dışında, kontrol parametrelerini de çevre koşullarına göre uyarlamasıdır.

Akıllı Binalarda Kullanılan Sistemler

Yeni çağda, özellikle büyük kentlerde yüksek binaların daha da yükselerek artması beklenebilir. Bunların tasarımında bilgi tabanlı tasarım programlarının kullanımı gelişerek sürecektir. Bu arada bu tür binalarda çok işlevlilik eğiliminin giderek ağırlık kazandığı gözlenmektedir. Aynı binalarda birçok işlevin birlikte yeraldığı bu tip uygulmaların, özellikle büyük şehirlerde yaygınlaştığı göze çarpmaktadır. Yüksek binaların taşıyıcı sistemlerine ilişkin hesap, yapım ve üretim sorunları büyük ölçüde çözülmüştür. Hızla gelişen teknoloji, yakın gelecekte yüksek bina üretiminde ağırlığı oluşturan taşıyıcı sistem yapımını daha da kolaylaştıracaktır. Bu gidişle yüksek binalar gelişecek ve kullanıcılar değişse bile bir yüzyıldan fazla hizmet edecektir. Yüksek bina esnek ve uyumlu bir sistem olduğunu ispatlamıştır. Geleceğin yüksek binaları, değişen iletişim, bilgisayar ve diğer elektronik sistemlere uyum sağlayan "akıllı binalar" olacaktır. Daha fazla enerji etkin olacaklar, duvarlar tüm yönlenme olaylarına karşılık verecek şekilde düzenlenecektir. Binaların ağırlığı azalacak, mühendislik hizmetleri doğru bir şekilde yapılacak, daha etkin ve bunun için de daha ekonomik olacaklardır. Kompozit strüktürler yaygınlaşacak, çelik, beton, betonarme, alüminyum ve diğer malzemeler daha rasyonel, etkin, endüstriyel ve daha kaliteli olacaktır.
Akıllı bir binada ana hatları ile izleme, kontrol ve raporlama işlemleri yapılır. Bu işlemler alt düzeyde birçok algılayıcılar, kontrol mekanizmaları, bilgisayarlar ve gerekli tesisatı içerirler. Binalarda kurulabilecek sistemler çağa ayak uydurarak sürekli değişebilir ve çeşitlenebilirler.
Kurulabilecek bazı sistemlerin temel işlevleri şunlardır:
  • Çevre Düzenleyici Sistemler: Isıtma, soğutma, havalandırma, nemlendirme, sulama, ses düzeni vb sağlamak.
  • Yangın ve Kaçış: Yangın durumunda güvenliği aramak ve kaçış yollarını hazırlamak.
  • Enerji Kontrolü: Enerji tüketimini sürekli izleyip, kontrol altında tutmak, raporlar verip harcama durumunu bildirmek.
  • Güvenlik ve Koruma: Yabancıları aldatmak, korkutmak ve tehlike anında güvenliği haberdar etmek.
  • Işıklandırma Elektrik Sistemleri: Tüm elektriksel sistemlerin optimum kullanımını sağlamak.
  • Bina Onarım ve Bakımı: Bina içi arızalı bölgeleri bakım birimlerine zamanında bildirmek.
  • Tüm bu sistemler bilgisayarlar tarafından kontrol edilen algılayıcılar ve kontrol sistemleri ile çalışırlar.İyi bir kontrolde amaç, binanın en iyi şekilde ölçme ve değerlendirme yapabilmesi, çeşitli işlemleri kontrol edebilmesi, beklenmeyen durumlarda kendini o duruma göre adapte edip cevap verebilmesidir.
21'inci yüzyılda ayakta kalması beklenecek bu çok büyük binaların tasarımında şu noktalar unutulmamalıdır:
  1. İnşa edilecek yerde zorlamaya sebep olmayacak uygun strüktürü olmalı,
  2. Döşeme sistemleri, mekanik, elektrik ve hidrolik servislerin yeniden düzenlenebilmesine uygun şekilde olmalıdır.
  3. Döşeme yükleri tasarımı, mühendislerin önceden tahmin etmedikleri ancak kullanıcıların daha sonra düzenlemede istedikleri değişikliklere uygun olmalıdır.
  4. Yanal yükler, özellikle yüksek binalardaki rüzgar yükü hareketi kabul edilebilir limitlerde olmalı ve bugünkü konfor koşullarını sağlamalı ve gelecekte, civarda yapılabilecek yüksek binalarda da ekstra rüzgar yüküne sebep olmamalıdır.
  5. Döşemeden döşemeye olan yükseklik, sistemlerin kurulması için yeterli olmalıdır.
  6. Korozyon probleminden kaçınmak için strüktürel çerçeve dış etkenlere maruz bırakılmamalıdır.
Yurt dışı örneklerde, daha çok Amerika, İngiltere, Japonya gibi kalkınmış ülkelerde akıllı bina projelerinde, özellikle çok katlı binalarda çelik strüktürün son yıllarda betonarmenin yerini aldığı bilinen bir gerçektir. Bunun bir çok sebebi vardır. En geçerli ve birinci sebep zaman tasarrufudur. Bir çelik strüktürün betonarme strüktüre göre çok daha hızlı inşa edileceği muhakkaktır. Bir çelik strüktürün betonarme strüktüre göre çok daha hızlı inşa edilceği muhakkaktır. Hazır çelik profillerin ve diğer prefabrike elemanların montajı ve farklı malzemelerle birleşimleriden ibaret olan çelik yapım süreci oldukça dikkat gerektirmektedir. Yüksek kalitede işçilik,uzmanlık ve çok iyi bir koordinasyona ihtiyaç vardır. Detaylandırma çok iyi çözülmüş ve eksiksiz olması, montaj aşmasında da titiz davranılması gerekmektedir.

Geleceğin Akıllı Binalarında Kalite
Geleceğin binalarında çalışılacak, yaşanılacak ve karşılıklı etkileşim içinde ilişki kurulacak daha kaliteli düzenlerin olması beklenmektedir. Gelişen teknoloji ve endüstri ötesi ortamda binalar daha verimli bir şekilde yönetilecek, kullananların gereksinmelerine daha iyi yanıt verecek ve iş dünyasının yüksek teknoloji ürünlerini daha etkili bir şekilde uzlaştıracaktır. Malzemeler ve ürünler daha dayanıklı,daha iyi planlanmış, korunması daha kolay ve daha kaliteli olacaktır. Binaların daha etkili can güvenliği ve emniyet, enerji korunumu imkanları ve çevre kontrolü sağlaması, daha akıllı olmasıyla yetinilmeyecek onları planlayanlar, yapanlar işletenler ve sahip olanların da akıllı olmaları gerekecektir. Önümüzdeki dönemlerde enerji korunumu ve yaşam güvenliği gibi bugüne ilişkin sorular yok olmayacak, daha da yoğunlaşarak, yeni zorunluluklarla katlanarak artacaktır. Yeni gereksinimler çıkacak, bunlar geliştirilecek ve bunların gelişmesi doğrultusunda ilgi yoğunlaşacaktır. Gelecekteki bina sahiplerinin bugünkünden daha çok mali gücünün olması zorunlu görünmektedir; artan maliyetler ve yükselen standartlar bunu zorunlu kılmaktadır. Bugün de gözlenen ve daha da artması beklenen yarışma ortamında, mal sahiplerinin en iyiye ve kaliteliye ulaşma çaba ve düşüncesi içinde olacakları kuşkusuzdur. İnşaat malzemelerindeki çeşit ve kalitenin hızla arttığı gözlenmektedir. Seri üretimin daha da artması beklenir, ancak seri üretimin esnekliği azaltmasına çözüm aranmaktadır. Bu amaçla,
  • Standartlaşma sınırlarını daraltarak, özel isteklere yanıt verecek "ısmarlama üretim " in canlandırılması,
  • Değişen pazar isteklerine hızlı yanıt verebilme yeteneğinin geliştirilmesi, ürünün sık ve hızla yenilenmesinin sağlanması,
  • Küçük çapta ve istek üzerine üretimin gerçekleştirilmesi
doğrultusunda çaba harcanmaktadır. Günümüzde gözlenen ve daha da artması beklenen yüksek kaliteli, özel-ısmarlama malzemeye yönelik istekler, bu çabayı zorunlu kılmaktadır. Geleceğin yeni bina çağında, yapı sektörünü kapsamlı değişiklikler, amansız yarışma,sınırsız olanaklar ve tuzaklar beklemektedir. Beklenen aşırı yarışma ve kavgacı toplum olgusunun risk faktörlerini de arttıracağı açıktır. Günümüzde ve gelecekte enerji sorunu da önem kazanmaktadır. 1974 krizinden başlayarak, maliyetlerin hızla arttığı gözlenmektedir.Bu sorunun yakın gelecekte daha da büyüyeceği kesin gibidir. Bu doğrultuda gösterilen enerji korunumu ve buna yönelik planlama çabaları sorunu çözecek gibi görünmemektedir. Üretilen enerjinin sınırlı oluşunun yanında, üretimde çevre korunmasına yönelik istek ve zorunlulukların artması, enerji sorununun çözümünü daha da güçleştirmektedir. Örneğin nükleer enerji üretimine duyulan tepki, bu doğrultudaki olanakları ortadan kaldırmaktadır. Bilgisayar, devrim yarattığı kapsamlı olanaklara karşın, büyük bir enerji tüketimine yolaçmaktadır. Gerçekten bilgisayarlar ve yardımcı donanımlar büyük bir enerji tüketimini gerektirmektedir. Hizmete yönelik ekonominin ve binaların gelişmesi ve bunun gerektirdiği çalışmalar daha çok aydınlanma gereğini doğurmaktadır. Aydınlanma sistem ve kalitesinin yükselmesi de bu konuda olumsuz bir durum yaratmaktadır. Yukarıda belirtilen hususlar, enerji korunumunun önemini artırmaktadır. Bu doğrultuda binalarda kalite sağlanmasında yalıtım ve gerektiğinde aydınlatma kavramları giderek ağırlık kazanmaktadır; enerjinin üretimi kadar tüketiminin de bilinçli yönlendirilmesi gereği açıktır. Endüstri toplumunda tüketimin sınırlandırılması amacıyla, kullanılan/yaşanan ortamdaki ısı ve aydınlatmayı ölçen/sınırlayan duyarlı alıcıların hızla geliştirildiği ve yayıldığı gözlenmektedir. Ancak bunların da elektrikle çalışması ek bir enerji gereksinimini doğurmaktadır.

Sonuç

Geleceğin binaları yaşanan ve gelişimi giderek hızlanan teknolojiye uygun olmak zorundadır. Binalardaki gelişmeler önce yükselme şekilde ortaya çıkmıştır. Yükselme çabaları sürerken, gelişen teknoloji önce yapıma-yapım sistemine, sonra da binayı oluşturan bileşenlere ve kullanıma yönelmiştir. Bilgisayarlarda ve iletişim sistemlerindeki gelişmeler alabildiğine hızlanmıştır. Bu durumda bina tasarımlarında güncel gereksinmelerin yanında geleceğe yönelik olasılıklar da hesaba katılmalıdır. Bu doğrultuda değerli alanlardan en iyi şekilde yararlanmakla kalmayıp, çalışanların bilgi dosyalarına her an kolayca ulaşmalarının sağlanması düşünülmektedir. Bu düşünce ile büyük büro sistemlerinde hızla bu yola gidildiği gözlenmektedir. Gelişen teknoloji ve artan gereksinmeler geleneksel bina yapım ve düzenlerinin aşılmasını zorunlu kılmakta, "akıllı bina" olgusunu öne çıkarmaktadır. Yaşanan ve giderek hızlanan bilgi ve iletişim çağı akıllı bina yapımını kolaylaştırmıştır. Öyle ki yakın gelecekte, eski binalarda da akıllıya yönelme doğrultusunda bir değişimin başlaması kaçınılmaz görünmektedir.
Son zamanlarda bina kalitesinin sağlanmasında ülkemizde de bu yönde çabalar göze çarpmaktadır. Binaların ve alt sistemlerin tasarlanması, kullanıcılara ve kalite gereksinimlerine uyacak şekilde değişecektir. Bu doğrultuda bilgisayarlarda ve iletişim teknolojisinde daha da büyük gelişmeler beklenmektedir. Bunun sonucunda otomasyon her alanda olduğu gibi binada da ağırlık kazanacak, böylece akıllı binaların oluşturulması kolaylaşacaktır. Değişen işlevsel gelişmelerin yanısıra bina içi konforunda da kalitenin büyük ölçüde artacağını öngörmek mümkündür. Geliştirilmiş mekanik, elektrik ve elektronik sistem tasarımları, binada daha verimli çözümler, daha çok yararlılık/kalite elde edilmesini sağlayacaktır.
Sonuç olarak, şimdi binaların içinde yeralan aktivitelerin verimliliğine ve bina ortamının kendi kalitesinin arttırılmasına verilen önemle birlikte yeni bir çağa girilmektedir. Bu çağda seçeneklere ve kaliteye daha fazla önem verilecektir. Bu çağ mikro işlem/tele haberleşme/bina otomasyonu çağıdır. Bu dönem elektronik/bilgisayar/bilgi çağıdır. Bu, daha kaliteli malzemelerin ve gelişmiş tasarımların dönemidir. Bu yeni çağ "yüksek kalite beklentilerinin" dönemi olarak da nitelendirilebilir.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
20 Temmuz 2012       Mesaj #2
Avatarı yok
Yasaklı
Akıllı Binada İlk 10

Sponsorlu Bağlantılar
120718buyukderehbrhlarg

Polat Tower'daki yangının faciaya dönüşmesini önleyen akıllı bina sisteminin yaygınlaşması gerekiyor. Akıllı binada ilk 10 örnek Büyükdere'de yer alırken, Türkiye’deki mevcut konutların yüzde 2’sinde akıllı ev sistemi bulunuyor.

1990’larda şirketlerin hızla büyümesi ve tüm birimlerini tek binada toplamaya başlamasıyla öne çıkan ‘plaza ve gökdelen’ler, akıllı bina kavramını Türkiye'ye tanıttı.Çoğunluğu ‘Büyükdere-Maslak’ ekseninde bulunan akıllı binalar arasında akla gelen ilk 10 isim: Tekfen Tower, İş Kuleler, Polat Tower, Sabancı Center, Astoria, Sapphire, Kanyon, Metrocity Millenium, Trump Towers, Garanti, Yapı Kredi ve diğer bankaların binaları. Bu binaların en önemli özellikleri 'akıllı' teknoloji ve sistemlerle donatılmış olması.

Sayıları Hızla Artıyor

Akıllı binaların sayısı son yıllarda İstanbul genelinde, Ankara, İzmir, Bursa, Adana ve diğer illerde de hızla artmaya başladı. Çok sayıda ilde benzeri binalar yükselmeye başladı.Yeni büyük konut projelerinde de akıllı sistemler büyük ölçüde kullanılıyor. Binayı akıllı yapan temel özellikler; güvenlik, iklimlendirme, yangın algılama, alarm, aydınlatma ve asansörlerinin akıllı ve entegre oluşuyla ilgili. Bu sistemler tek merkezden kontrol ediliebiliyor ve bir tehlike anında kademeli olarak diğer sistemler harekete geçiyor.

A Sınıfı Malzeme Önemli

Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı yaptığı açıklamada, akıllı binalarda ‘A sınıfı’ malzeme kullanılmasının önemli olduğunu belirtti:“Olası bir yangın ya da depremde; gaz kaçağı, elektrik kontağı olduğunda akıllı sistem diğer bölümlere sirayeti önler. Denizaltılardaki su alan yerin kapısının kapanması gibi. En önemlisi yanmaz malzemelerin kullanılmasıdır. Bu malzemelere ‘A sınıfı’ diyoruz. Hem içerdeki hem dışardaki izolasyon da önemlidir. Mesela bazı izolasyon malzemeleri yanmaz ama gaz çıkarır ki bu da tehlikelidir. Bir de ‘yangın asansörü’ yanlış anlaşılıyor.

Hatta çöp asansörü deniliyor. Yangın asansörü asla tahliye için kullanılmaz. Sadece itfaiyecinin malzemesiyle en üst kata ulaşması için kullanılır. Akıllı binalarda da tahliye yine merdivenlerden yapılır. Merdivenlere basınç uyulanır ve alevlerin oraya etkisi önlenir. Ne yazık ki bizde yüksek bina denince akla sadece deprem geliyor ama doğalgazın kesilmesi, tesisat içinde kalan gazın miktarı bile çok kritik bir konudur.”


240 Dakika Yanmayan Kapı

Bugüne kadar, yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda havalimanı, finans merkezi, hastane ve rezidans inşa eden YDA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı,“Bu binalarda tam otomasyon uygulanır. Tüm elektronik ve mekanik sistemler entegre çalışır. Bütün tesisatlar yangın sistemiyle entegredir. Yangına karşı dayanıklı malzeme kullanılması ve alarm sistemi en kritik konular. Bir kapı vardır yangına 120 dakika dayanır, bir başka kapı 240 dakika dayanır. Uçak hangarındaki bir kapı milyon dolarlık olabilir” dedi.

Maliyeti Yüzde 20 Artırıyor


* Türkiye’deki mevcut konutların yüzde 2’sinde akıllı ev sistemi bulunuyor.
* Akıllı sistemler projenin maliyetini yüzde 20 artırıyor. Rezidans kavramıyla konutlarda hızla yaygınlaşıyor.
* Akıllı bina sistemlerinin fiyatları istenilen özelliğe göre değişiyor.
* Yüksek binaların tamamında özellikle yangın ve deprem riskine karşı ‘akıllı sistemlerin’ uygulanması gerekiyor.

Maslak’ta Spine Tower’ı inşa eden Soma İnşaat’ın CEO’su, “Bu talihsiz olay bir kez daha göstermiştir ki özellikle yüksek yapılarda yangın algılama ve alarm, elektrik tesisatı, acil durum aydınlatma ve yönlendirme sistemlerinin full otomasyonu büyük önem arz ediyor. Şayet akıllı yapı olarak adlandırdığımız bu otomasyona sahip bir bina olmasaydı sonuçları vahim olabilirdi” dedi.

Soma İnşaat’ın CEO’su, yüksek yapılarla ilgili olarak şunları söyledi: “Yüksek yapılara ait yangın algılama sistemi enteraktif adreslenmeli, binanın uygun bölümlerine optik duman, sabit sıcaklık ve sıcaklık artış hızı dedektörleri yerleştirilerek yangın algılama ve uyarı sistemi NFPA 72, EN 54-14 uluslararası standartlar ve ’Binanın yangından korunması hakkında yönetmelik’ kriterlerinde dizayn edilmelidir.Binanın her bir katı mimari olarak incelenerek kaçış yolları, kaçış merdivenleri ve yangın alanları oluşturulmalıdır. Trafolar ve jeneratör mahalleri, ana elektrik odaları ayrı yangın zonu olarak tasarlanmalı ve binanın diğer bölümlerinden yangına dayanıklı yapı elemanları ile ayrılmalıdır.”



Kaynak : Ntvmsnbc (18 Temmuz 2012,09:16)

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
KAPTAN - avatarı
KAPTAN
Ziyaretçi
25 Kasım 2012       Mesaj #3
KAPTAN - avatarı
Ziyaretçi
Yüzyılımızda yapılan çalışmalar, ağırlıklı olarak, insan beyinlerinin mukemmel yapısını taklit eteye yöneliktir. Akıllılık gibi inasna özgü" bir kavramın, yapı düzeyinde sorgulanmaya başlaması da bu çalışmalardan biridir. Ancak; konu ile ilgili uygulamalara bakıldığında; elektronik donanıma sahip olan tüm yapıların " akıllı bina" olarak adlandırıldığı görülmektedir. Bu nedenle, "akıllı bina" olarak adlandırıldığı; bu kavramın özellikle ülkemizde pek doğru algılanmadığı görülmektedir. Bu nedenle, "akıllılık" ve "akıllı bina" kavramlarını tekrar irfelemekte fayda vardır.

"Akıllılık", sözlük anlamı olarak; " belli seviyenin üzerinde olma ya da değişen durumlara uyum sağlayabilme yeteneği" anlamına gelmektedir."Akıllı binalar" ise; "Akıllı Binalar Enstitüsü"nün tanımıyla; "strüktür, siste, servis ve yönetimden oluşan dört temel unsur ve bunlar arasındaki iletişim yoluyla, üretken ve ekonomik bir ortam sağlayan yapılar"dır. Akıllı binaların temel amac; insanoğlunun değişen ihtiyaçlarına uyum sağlamak; enerjnin minimum kullanımının yanında, optimum düzyde sistem işletimi ve kontor sağlmaktır. Söz konusu akıllık; binanın tasarımı, alt yapısı ve donanım elemanlarından başlayarak; işletimine kadar sren bir akıllık halidir.

Günümüz insanının yoğun ve hareketli temposuna bağlı olarak; iş ve yaşam mekanlarında "hayatı kolayştırıcı "ve aynı zamanda üst düzeyde yaşam konforu sunan" mekanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Tüm bu verilere bağlı olarak; yapıların kapasite, şekil ve fonksiyonları da eskisine göre çok daha sofistike bir hal almıştır. Öyle ki, teknoloji kavram bina tasarım sürenin temel taşlarından biri haline gelmiştir. Tam bu noktada, bir dizi teknolojik çözüme uyumlu şekilde tasarlanan ve inşa edilen akıllı binalar, günümüzün "moda kavramı" olarak, ülkemizde de adından sıkça söz ettirmeye başlamıştır.

Aslında binalarda sağlanan akıllılık; kullanıcların talaepleri ve geresinmeleri doğrultusunda, çevresel faktröler de dikkate alınarak kurgulanmış olan "senaryolar"ı, teknoloinin desteği ile hayata geçirilmesinden başka birşey değildir. Önemli olan, senaryoların sağlıklı belirlenmesidir ki, burada disiplinler arası yaklaşım oldukça önem kazanmaktadır. Mal sahibi mimar, mühendisler, yüklenici ve kullanıcının katılımıyla oluşturulacak kurgu, sonuç ürünün verimini etkileyecek en öneml unusurdur.

Bununla birlikte; pek çok mimar, mühendis ve hatta müteahite göre bu kavram, farklı konseptlerde ele alınmaktadır. Mimarca "akıllılık" temel olarak; binanın konumlandığı yerin topografyası, iklimsel verileri ve kentsel konumu ile; kullanıcıların talep ve ihtiyaçlarnın doğru belirlenmesi sayesinde sağlanır. Tasam sürecine katılan disiplinler arasında, kulanıcı ile birebir diyaloğa giren ve onların özel talep ve ihtiyaçlarını belirleyen kişi mimardır. Bu, basit gibi göreünen, anak gerçek anlamda " akıllıca kararlar" ın alımasını sağlayan en önemli girdidir.

Görüldüğü gibi, buraya kadar, bu tü yapıların herhangi bir bina tasarlamaktan farkı yokutr. Ancak: günümzüün sosyo-ekonomik koşullarının bizleri "iş odaklı yaşamlar"a doğru sürüklemesi; "bilgi teknlojisi kullanımıın yaygınlaşması", buna bağlı olark " günlük yaşam sıtandartlrı konusundaki beklentilerimizin farklılışması" ve malesef pek azımızın dikkate aldığı; bizleri ve bizden sonraki nesilleri şiddetle tehdit eden, "doğal enerji kaynaklarının yetersizliği" konuları tasarım sürecinin yeni girdileridir.

Mimar; bina kütlesine parsel üzeride konumlandırma ve yönlendirme aşamasından, cephe kaplama malzemelerinin seçimine kadar, güneş ve rüzgar enerjisi gibi doğal kaynaklardan optimum ölçüde ararlanma doğrultusunda kararlar almalıdır.

Böylelikle, elektro-mekanik sistemlere olan greksinim en az düzeye indirgenmeli ve teknoloji desteği binya ancak "tasarımı gücünün yetmediği noktada" dahil olmalıdır. Ancak bu sayede "akıllıca tasarım" ya da "mimarca akıllılık"tan söz edilebilri. Akıllı binaların karmaşık tasarm süreci içerisinde, özellikle makina ve elektronik mühendisleri bu sürece, alışalagelmiş konumlarından çok daha aktif olarak katılmaktadırlar. Bu da, teknoloji desteğinin, yaşadıımız mekanlara adaptasyonunun sağlanması şeklinde olmaktadır.

Genel olarak, "Bina Otoasyon Sistemleri" (BOS) olarak adlandırlan; iklimlendirme, aydınlatma sistemleri kapalı devre kamera sistemi kartlı giriş sistemleinin, birbirleri ile "entegrasyonu" sağanarak senaryolar hayata geçirilir. Bu sistmler sayesinde; bir yandan " rutin işler otomatiğe bağlanarak" hayatı kolaylaştırıcı çözümler elde edilirken, diğer yandan "az sayıda personel, az miktarda enerji ve en az zamanda kaybı ile en üst düzeyde kalite" sağlanmış olur.

Geniş kapsamlı yapıların yönetim sistemi temel olarak, binanın belli noktlarına, birbirleri ile iletişim kurabilen, "akıllı
kontrol aygıları"nın yerleştirilmesiyle sağlanır. Ağ içindeki her nokaya, fonksyon kontrolünü sğlayan derecede kıllık yüklenmiştir ve bu noktaların saısının, " binaakıllık derecesi" ile orantılı olduğu dörüşü genel bir kabul görmektedir. Yapının foksiyonu ve güyüklüğü dikkate alınaraki bu noktalara manuel ya da bilgisayar kontrolünde otomatik talimatlar verilebilir. Örneğin, ısı ve ışık sensörleri, enerji kaybını önlemek amacıla; dışarıdan gelen ışık şiddetine göre uygun ışık seviyesini kendisi seçer, hangi odada insan varsa yalnız oradaki ışıklar yanar; hatta yalnız oradaki telefon çalar. Isı seviyesi boş odalarda düşer; kullanılmakta olan mekânlarda konfor şartlarını sağlyaca düzeyde yüselir. Bu gibi çözümler sayesinde enerji giderleri yklaşık olarak 50 ranında azaltılabilmektedir. Bu temel sistemlerin yanında, bir binayı akıllı yapan özelliklerden biride donanım elemanlarıdır. Çcukluğumzda hemen hemen hepimizin yaptığı; "2000 de nasl bir hayat hayal ediyorsunuz" konulu resimlere çizdiğimiz robot hizmetçiler, yürüyen bantlar ya da uzay yolu filmlerinde gördüğümüz ve bize adeta ütopya gibi görünen teknoloji gelişmelerin çoğu günlük yaşantımızdaki yerlerini çoktan almışlardır. Otomatik bulaşık toselli kapılar...

Günmüzde artık, gelişmiş cep telofonları ve bilgisayarlar sayesinde, internetten kumnda edilebilen "akıllı fıırınlar"i içindeki eksi malzemeleri algılayıp nternet aracılığıyla marketten sipariş verebilen ve üzerindeki optik okuyucularla gıdaların son kullanma tarhini kontrol edebilen "akıllı buzdolaparı"; çamaşırların kirlilik derecesine göre programını kendisi seçip; gerekirse çalışmasının durduran ve göylelikle enerji tasarrufu sağlayan " akıllı çamaşır makineleri" evlerimizdeki verilerini almaya başladılar bile. Bir anlamda, artık nerede olursak
olalım, evimize ya da ofisimize sadece, "internet uzaklığında"yız.

Standart hale gelmeli mi?

Merkezi bir sistem sayesinde akıllı binalar oluşturuluyor. Akıllı binalar kullanıcılarına farklı bir yaşam biçimi sağlıyorlar. Günümüzde her binada nasıl elektrik tesisatı standart haline geldiyse gelecekte de akıllı bina tesisatı standart haline gelecek. Çünkü standart olacak. Neler olacak;

Güvenlik network ile entegre olacak.
Evdeki tü cihazlar sisteme entegre edilecek ve yakında ve uzaktan kontrol kolaylaşacak.
Akıllı binalar ekonomik açıdan avantajlar sağlıyacak.
Akıllı avler daha çok çalışan insanların işini kolaylaştıracak. Çünkü zaman tasarrufu sağlıyor. Ebeveynler işyerlerinden evdeki çocuklarını izleyebilecekler. Akıllı binalar hem kablolu hemde kablosuz olarak çalışabiliyor. İhtiyaçlara göre esnek özellikler sağlayabiliyor.
Akıllılık binaların bzaı özellikleri

• Isınma sistemleri, elektrik ve elektronik ev aletlerinin kontrolü
• Enerji kullanımında ekonomi sağlayan zaman ayarlayıcılarının yönetimi
• Ev içi ve ev dışı görüntü iletişişmi
• Bahçe sulama, çevre aydınlatma ve havuz kumanda sistemleri
• Entegre güvenlik sistemleri
• Yüksek hızda Internet
• Dijital uydulu TV, radyo

Bir komutunuz ile ışıklar yanacak, parmak iziniz ve göz irisiniz ile evinizi, sizi tanıyacak. Ses tonunuz ile komutlarınızı tanıyacak.

Geliştirilen teknolojiler bizi nereye bağlayacak, hayatımıza hangi yeni alışkanlıklar girecek?

Teknolji ile var olan alışkanlıklarımız gidecek belki hiç düşünmediğimiz alışkanlıklar ile tanışacağız. Ama tüm bunlar hayatımızı kolaylaştırarak bize büyük zaman kazandıracak.
Teknolojik gelişimin bu hızla gitmesi ile en yaygın ve en verimli şekilde kullanmaya, 2010 yılları arasındaki dönemde başlayacağımızı öngörüyor. Çünkü henüz dünyanın büyük bir kısmı dijital teknolojilerden yeterince yararlanamıyor.

Dijital teknolojilerle tanıştığımız yeni olanaklar, yeni hizmetler elektrik, su, tv yayını gibi standart olarak kabul ettiğimiz, çoğu kez varlığını düşünmediğimiz altyapı hizmetlerine dönüşmemiş durumda. Tüm sistemlerin birbirleri ile tam entegrasyon halinde çalışabilmesi için yeni hizmetlerin planlanması gerekiyor. Şu andaki birçok teknoloji yoksunu evler teknoloji ile kuşatılarak akıllı ev dediğimiz ortamlara gelecek. Aslında Akıllı Evler ve Dijital Ev Eşyaları sadece mekânlara yapılan teknik donanımlar. İnternet erişimli çamaşır makinesi, buzdolabı, mikrodalga fırın, klima...

Böylece örneğin yeni çıkan bir kumaşın yıkama programını çamaşır makinenize yükleyebiliyorsunuz. Yakın gelecekte ise bu cihazların birbirine bir ağ ile bağlı olacak ve onları uzaktan, örneğin Web üzerinden veya cep telefonunuzdan verdiğiniz bir konutla kumanda edebileceksiniz. Buzdolabı üzerindeki LCD ekranda TV izlemeniz, İnternetten mutfak alışverişinizi yapmanız, yemek tarifleri almanız, beyaz eşyalarınızın tümünü programlamanız mümkün olacak. Üstelik buzdolabınızdaki yiyeceklerin listesin, otomatik alarak eksik olanları sipariş verebileceksiniz. Her odada bir terminalin bulunduğu ev ağları ile yönetilen akıllı evler de bugünün teknolojisi ile mümkün.

Gelecekte ise burada saydığımız tüm dijital teknolojileri evin standart bir gerekliliği gibi kullanacaksınız. İnternet bağlantılı, büyük ekran HDTVler, dijital yayınlar standart olacak. Böylece tv programlarını ve açıklamalarını içeren tv derginizi yine tv ekranından okuyabilecek, tv seyrederken size bir e-posta geldiğinde bunun uyarısını ekranda görebilecek ve isterseniz seyretmekte olduğunuz tv yayınını durdurup bu mesajı okuyabileceksiniz. Bu teknolojiler 2000in başından beri zaten öngörülüyor; ancak bunları gerçek hale getirecek şey, geniş bant kullanımının yaygınlaşması, hız probleminin ortadan kalkması ve içerik hizmetleri veren kuruluşların gelişmesi olacak.

AKILLI EVLER HAYATIMIZDA NELER DEĞİŞTİRECEK

Aslında akıllı ev ile tabir edilen evden ziyade evin içinde kullanılan teknolojik ağın insan ile bütünleştirilerek çalıştırılması. Bu teknoloji ile gelecekte şunlar değişecek.

Uzaktan Kontrol: Ev sahipleri ev dışındayken İnternete bağlanabilen herhangi bir bilgisayar veya cep telefonu ile ev içindeki tüm elektronik cihazların kontrolüne ulaşabilecek. Böylece, ev sakinleri eve gelmeden önce kaloriferler yanacak, sıcak su sağlanacak, yemek ısıtılacak. İşyerlerindeki veya ev dışındaki anne-baba okuldan dönen çocuklarının hangi odada neler yaptıklarını görebilecek. Gerekirse sesli veya görüntülü işlem ile iletişim kurabilecek.

Otomatik Ev Yaşam Yönetimi: Anne-Babanın çalışma hayatında olması başlı başına bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Bunun için tutulan yardımcı elemanların yerine uzaktan kontrol ile yapmak mümkün. Temizlik maddelerinden yiyecek tüketimine, yakıt, su elektrik faturalarının ödenmesine kadar ev yaşamının kesintiye uğramadan sürebilmesi için dikkat edilmesi gereken birçok ayrıntı var. Toplumlar Akıllı evlerde yaşamaya başladıkça tüm bu mikro yönetim ihtiyaçları akıllı ev tarafından gerçekleştirilecek.

Örneğin akıllı buzdolabı, içindeki yiyeceklerin tükendiğini anlayıp, markete internet kanalı ile sipariş verecek. Şu aşamada insanları en çok düşündüren konuyu da akıllı evlerin bu mikro yönetim kapasiteleri oluşturuyor. Çünkü söz konusu işleri yapabilmek için sadece sağlam bir network bağlantısı ile donatılmış bir bina değil, bu Networks kullanarak internete bağlanabilecek ve gerekli işlemleri yapabilecek akıllı buzdolapları, ocaklar, çamaşır makineleri, kazanlar, sayaçlar gerekiyor.

Güvenlik: Akıllı evler ile günlük yaşamda güvenlik konusunda daha az endişe etmelerini sağlayacak sitemler içereceklerini
belirtmek gerekiyor. Ev içindeki otomatik algılayıcılar kalp atışlarından, yangına, dumana, gaza kadar her türlü tehlikeye karşı yirmi dört saat tetikte duracaklar. Akıllı ev, evsahipleri dışarıdayken eve girmeye çalışan bir yabacıyı, ışıkları açıp kapatmak, kapıları çarpmak yöntemi ile korkutup kaçırmaya çalışacak. Akıllı Evlerin gerçek anlamda işlerlik kazanması bu tür evlerin potansiyellerine cevap verebilecek Akıllı toplumların kurulmasına bağlı Akıllı toplum tanımı ile de toplum yaşamının bu evlerde kullanılan teknolojilere adapte olması kastediliyor.

Marketler, evlerin buzdolaplarından gelecek siparişleri alabilecek, tamirciler ev içindeki eşyaların hata mesajlarını aldıklarında harekete geçerek sorunu çözebilecek, elektrik su idaresi sayaçlardan otomatik ödeme gerçekleştirilmesini sağlayacak teknolojilere adapte olabildiğinde Akıllı toplum hayata geçmiş olacak.

Teknolojinin hayatımıza girmesi ile daha az emekle birçok iş yapmaya devam edeceğiz.

Dışı giydirme cam cepheli, en az 10-15 katlı, girişinde kartlı geçiş turnikeleri bulunan, resepsiyona kimlik bırakarak girdiğiniz; merkezi klima sistemiyle sıcaklığı kontrol edilen, kapısında son zamanlardaki moda deyimleriyle "iş merkezi", "plaza" ya da "center" yazan her bina, yine son zamanlardaki moda deyimle "akıllı bina" olarak kabul edilebilir mi?

Akıllı Bina Önce İçindekileri Rahat Ettirir

Dışı giydirme cam cepheli, en az 10-15 katlı, girişinde kartlı
geçiş turnikeleri bulunan, resepsiyona kimlik bırakarak girdiğiniz; merkezi klima sistemiyle sıcaklığı kontrol edilen, kapısında son zamanlardaki moda deyimleriyle "iş merkezi", "plaza" ya da "center" yazan her bina, yine son zamanlardaki moda deyimle "akıllı bina" olarak kabul edilebilir mi?

Bunun cevabını vermek için öncelikle bu binalarda çalışanlara, yaşayanlara, bu binaları yönetenlere bazı soruları sormak gerekiyor. Örneğin pencerelerin açılmasının pek de mümkün olmadığı bu binalarda aşırı sıcaktan, havasızlıktan ya da aşırı serinlikten şikayet ediliyor mu?

Klima sistemleri gereksiz saatlerde çalışıp gereksiz enerji tüketimine yol açarken, gerekli olduğu saatlerde duruyor mu?

Yazdan kışa, kıştan yaza geçerken dışarıdan bir müdahaleye ihtiyaç duyuluyor mu? Bu binaları yönetenler her gün nedenini bilmedikleri şikayetleri cevaplamakla, arızaları ve aksaklıkları ortaya çıkartmakla mı uğraşıyorlar?

Yangın ve güvenlik sistemleri tehlike durumlarında ne gibi önlemler alabiliyor?

İşte bu tür sorulara verilen yanıtlar, bir binanın "akıllı" olup olmadığını belirliyor. Çünkü öncelikle içinde yaşayanların konforunu artıran, güvenliğini sağlayan ve enerji maliyetlerini önemli ölçüde düşüren binalar, "akıllı bina" olarak kabul ediliyor.

Örneğin HVAC (Heating, Vantilating, Air Conditioning) olarak adlandırılan ısıtma, havalandırma, iklimlendirme sistemlerinde binanın sıcaklığı çeşitli bölgelere yerleştirilen klima santralleriyle kontrol ediliyor. Küçük binalarda sıcaklık her klima santralinin üzerine takılı basit bir termostatla ayarlanırken, büyük hacimli binalarda bu klima santrallerinin merkezi bir bilgisayardan kontrol edilmesi gerekiyor.

Ancak merkezi kontrol de binanın her tarafının sıcaklığının eşit düzeyde olmasını sağlayamıyor. Sıcaklık tek noktadan kontrol edilmeye çalışılıp; örneğin 21 derecede tutulmak istendiğinde binanın her tarafının aynı derecede tutulması mümkün olmuyor. Bir taraf daha fazla güneş aldığında, bir katta çalışan insan sayısı daha fazla olduğunda ya da bir bölümdeki bilgisayar sayısı farklı olduğunda, güneşin, insanların ve bilgisayarların yaydığı ısı nedeniyle sıcaklık yükseliyor. Bu nedenle merkezden kontrol edilen her klimanın, aynı zamanda ısıttığı ya da soğuttuğu bölgenin sıcaklığına göre kendini ayarlaması gerekiyor. Bu ayarlama da her klimanın ısıttığı bölgeye ayrı ayrı konulan kontrolörlerle sağlanıyor. Eğer o bölgenin sıcaklığı camlardan giren güneş ışınları, insan, ya da bilgisayar sayısı nedeniyle istenilen düzeye geliyorsa klima santralinin daha az çalışması, sıcaklık düşük düzeyde kalıyorsa daha çok çalışması gerekiyor.

Tabii her klimayı sıcaklık düzeyine göre çalıştırıp durduran her kontrol cihazının da yine merkezi bilgisayara bağlı olması gerekiyor. Böylece her noktanın sıcaklığı tek merkezden izlenebildiği gibi her noktanın sıcaklığı da istenilen düzeye ayarlanabiliyor. Bu sayede örneğin aynı katta bir köşe 22 derecede, bir başka köşe ise 15 derecede tutulabiliyor. Bu sistemlerde elbette yaz-kış ayarı da yine merkezi bilgisayar tarafından kontrol diliyor.

Programa girilen verilerle iç mekanlar için yaz ve kış sıcaklıkları belirleniyor, dış hava sıcaklığına göre, klimaların ısıtma ya da soğutma yapması sağlanıyor.

Akıllı binalarda klima santrallerinin çalışma saatleri de yine merkezi bilgisayar aracılığıyla denetleniyor. Örneğin binanın bir katında işe sabah 9:00da başlanıyorsa, o kattaki klima saat 8:00de çalışmaya başlıyor ve insanlar gelene kadar ortamın sıcaklığı istenilen düzeye getiriliyor. Akşam iş çıkış saatine ya da gece çalışma düzenine göre de her katın hatta her bölümün sıcaklığı istenilen düzeyde tutuluyor, insanların bulunmadığı saatlerde klimalar devre dışı bırakılarak enerjinin boşa harcanması önleniyor.

Tabii bu arada ısıtma ya da soğutma yapılırken binada iyi bir havalandırma sağlanabilmesi için havalandırma kanallarında dolaşan havanın belirli oranlarda dışarıdan alınan taze havayla karıştırılması, bu karışımın ortamdan alınan toz, sigara dumanı, koku vb. kirleticilerden arındırılması için filtrelerden geçirilmesi, son aşamada da istenilen sıcaklığa getirilip katlara dağıtılması gerekiyor. Tüm bu işlemleri yaparken en yüksek konforu ve tasarrufu sunan, buna karşılık kontrol edilmesi, ayarlarının değiştirilmesi en kolay olan sistemler "akıllı sistemler" olarak adlandırılıyor.

Bir binanın "akıllı bina" olarak nitelendirilebilmesi için yalnızca "ısıtma, havalandırma, iklimlendirme" sisteminin akıllı olması yetmiyor. Kartlı geçiş sisteminin, yangın algılama ve alarm sisteminin, güvenlik sisteminin, aydınlatma sisteminin hatta asansörlerinin bile "akıllı" olması, ayrıca bu sistemlerin tümünün birbiriyle entegre edilerek tek merkezden kontrol edilebilmesi gerekiyor. Örneğin yangın algılama ve alarm sistemlerinin "adressiz", "adresli" ve "Akıllı dedektörlü" çeşitleri bulunuyor. Adressiz sistemler yalnızca binada yangın çıktığı alarmının verip bunun yerini bildirmezken adresli sistemler yangının başladığı noktayı güvenlik merkezindeki ekranda gösterebiliyor.

Akıllı dedektörlü sistemlerde ise dedektörün kendisi yangın olduğuna karar verip, adresiyle birlikte çok kısa bir zaman dilimi içinde bunu merkezi bilgisayara bildirebiliyor. Bir binanın gerçekten akıllı olup olmadığı, başka bir deyişle tüm bu kontrol sistemlerinin birbirleriyle entegre olarak çalışıp çalışmadığı da işte bu noktada ortaya çıkıyor. Entegre kontrol sistemiyle donatılmış bir binada bir tehlike anında, örneğin yangın algılayıcılardan yangın sinyali alındığında olayın tam yeri güvenlik merkezine bildirilirken otomatik olarak yangın çıkan katta anonslar yapılabiliyor, kilitli yangın kapıları kendiliğinden açılabiliyor, asansörler kendiliğinden zemin kata inip içinde kimseyi hapsetmeden durabiliyor, ilgili kattaki elektrikli cihazların devre dışı kalması sağlanabiliyor; kısaca tehlike anı için belirlenen senaryolar, merkezi bilgisayar tarafından yerine getirilerek olası tehlikelerin en az zararla atlatılması sağlanıyor.

Akıllı bir binada klima, kartlı geçiş-güvenlik ve yangın sistemleri birbiriyle entegre edilebildiği gibi değişik firmalar tarafından geliştirilen; aydınlatmadan, ısıtmaya kadar birbirinden ayrı çalışan kontrol sistemlerinin birbirleriyle haberleşmesi de mümkün olabiliyor. "Echelon Bus" adı verilen ve tüm büyük üreticiler tarafından desteklenen bir protokol sayesinde değişik üreticilerin otomatik kontrol sistemleri ya da otomatik kontrol ürünleri birbirleriyle uyumlu olarak çalışabiliyor. "Açık sistem" adı verilen bu tür uygulamaların, önümüzdeki günlerde "Akıllı binaları" daha da "akılı" hale getireceğine hiç kuşku yok.

Akıllı bir binayı oluşturan sistemlerin birbiriyle entegre edilebilmesi ve tek merkezden yönetilebilir bir bina otomasyon sisteminin oluşturulabilmesi günümüzde bina sahiplerine sanıldığı kadar büyük bir maliyet de getirmiyor. Klima sistemini, yangın sistemini, güvenlik ve kartlı geçiş sistemini, geliştirilen özel yazılımlarla, bir PC üstünde, Windows NT işletim sistemiyle yönetmek, istenen sayıda terminalden sistemin izlenmesini kontrol edilmesini sağlamak mümkün. Bu olanaklar sayesinde hem kullanıcıların kolayca yönetebilecekleri bina kontrol sistemleri kurulabiliyor, hem de bu sistemlerin sağladığı konfor ve enerji tasarrufu kurulan sistemin kısa sürede kendini amorti edebilmesini sağlıyor.

Tasarıma Etkileri Nelerdir?

Akıllı bina yapmak için önce dizayn prosesini ele almak gerekiyor. Dizayn da değişime uygun olarak yapılmalı. Koruma
ve emniyet ön planda tutulmalı. Mekanik sistemde her yönüyle ihtiyaçları karşılamalı.

Örneğin ısı depolama gerekiyor. Binaya ebadına göre kayıp ısının geri dönüşü yapılmalı. Isı ve gücün kombine edilmesi çok önemli.

İnsan hayatına etkileri nelerdir?

Akıllı evler hayatinizi kolaylastirir, daha rahat hale getirir, enerji tasarrufu sağlar, güvenliğinizi arttırır, bir parça zeka katar ve eğlenceyi unutmamanizi sağlar.

Bu sadece tek bir uzaktan kumanda kullanarak televizyonu kumanda ettiğiniz gibi ışıkları ve cihazlarıda kumanda etmek kadar kolay olabilir. Diğerleri için bilgisayar arabirimi kullanılarak hayat tarzınıza göre programlanmış tamamen otomatik bir ev olabilir.

Sadece hayal gücünüz Akıllı Evlerin sizin için yapabileceklerine sınır getirebilir.

Akilli Evler size sınırsız senaryo olanagi sunar, örneğin;

• Işık sensörü ile güneşin batışını algılayarak perdeleri kapama ve isteğe göre bahçenin ışıklarını, kapı girişinin ışığını, evdeki ışıkları açma
• Alarmın harekete geçirilmesinden sonra hareket sensörü ile ortamdaki hareketi algılayarak isteğe göre alarmı tetikleme, güvenlik ışıklarını yakma
• Garaj kapısının açıldığını algılayarak, eve geçisi aydinlatma
• Uzun seyahatlerinizde panjur ve pencereleri açarak evi güneslendirme veya havalandırma, bahçe sulama sistemini çalıştırma
• Duman sensörü ile yangını algılayıp alarmı çalıştırma
Ana bilgisayar tarafından yönetilen akıllı ev karmaşık bir teknolojik altyapıya sahip. Evdeki bütün cihazların sizin dilinizden anlamasını dışında makinelerin de birbirleriyle konuşması gerekiyor. Bunun için evdeki teknolojileri kurulum ve bakımı gerçekleştirecek hizmete gereksinim duyuluyor. Yani sadece akıllı ürünlerle evi doldurmak yetmiyor.

Altyapının kusursuz bir şekilde işlemesi gerekiyor. Yoksa akıllı ev kabus olmaktan öte gitmiyor.

Ayakkabılarınızı çıkarırken evi yönetin
Evin girişinde akılı kart var. Göz tanıma teknolojisi ile eve giriyorsunuz. Eğer komşunuz veya arkadaşınız eve gelip sizi bulamadıysa ekranda bırakılan notu görebiliyorsunuz. Kapıdan girince ayakkabıları çıkarırken mini ekrandan evdeki havalandırma, ışık, müzik ve TVye ulaşabiliyorsunuz. Evin içinde kullanacağınız her ekranda benzer bir arayüz kullanıyorsunuz.

Tezgâhtaki yemek tarifine dikkat edin
Evde en büyük sorunlardan biri ne yemek yapacağına karar vermektir. Ne yemek yapacağınıza mutfaktaki yemek arşivinden karar verdikten sonra yemek tarifini tezgaha yansımış şekilde buluyorsunuz. Yemekte kullanılan malzemeler ve miktarını tezgahın üstünde görüp sesle vereceğiniz konutlarla başka bir yemeği tercih edebiliyorsunuz.

Dezavantajları nelerdir?

Hayatımıza kattığı bunca yeniliğe rağmen, akıllı bina kavramı bazen olumsuz sonuçlara da neden olabilmektedir. Özellikle, iklimlendirme sistemlerinin sağlıklı düzenlenmesi sonucu oluşan ve "hasta bina senromu" olarak adlandırılan sağlık sorunları ( baş dönmesi, mide bulanması, adaptasyon güçlüğü gibi ) çoğunlukla ofis ortamlarıda sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bina içindeki şartlandırılmış havanın sisteme, HRV üniteleriyle ve kontrollü olarak girişinin sağlanmasıyla bu sorun giderilmeye çalışılmaktadır.

Bir başka sorun ise; tamamen elektronik donanıma sahip bu tür binalardaki, "erişilebilirlik" konusudur. Ağ sistemindki herhangi bir aksama sonucunda, yaşdığımız mekanlar interrnet üzerinden her köşesine kadar dışarıya açık hale dönüşebilmektedir. Bu, evlerimizde öncelikli olarak sağlamaya çalıştığımız "mahremiyet" duygusunu tehdit eden bir tehlikedir.


Bununla birlikte; bilgisayar sisteminin bir plan çöktüğünde diğeri devreye girecek şekilde programlanması, güvenlikli br şekilde kurulması ve sistemin uzman kişiler tarafından işletilmesi sağlanarak bu sorun giderilebilmektedir.

İçerdeki teknik donanımlar ve akıllı aygıtlar nedeniyle , "kullanma klavuzu ile birlikte satılan" bu yaşam mekânlarını: henüz cep telefonu kullanmaya bile adapte olamamış kimseler tarafından nasıl kullanılacağı ise bir diğer önemli konudur.

Üzerinde onlarca düğme bulunan bir "kumanda aletiyle yaşamaya alışmak"; en kötüsü kumanda aleti kayboduğunda "aptal bir bina" ile yaşamaya alışmak doğrusu katlanılır gibi olmayacaktır. Bu nedenle, ülkemizdeki bazı akıllı bina uygulamalarında kullanma klavuzuna ek olarak; 24 saat yayın yapan " özel TV kanalları "!oluşturularak çözüm aramaya çalışılmaktadır".

Maliyete etkisi?

Akıllı bina yapmak için önce dizayn prosesini ele almak gerekiyor. Dizayn da değişime uygun olarak yapılmalı. Koruma ve emniyet ön planda tutulmalı. Mekanik sistemde her yönüyle ihtiyaçları karşılamalı.

Örneğin ısı depolama gerekiyor. Binaya ebadına göre kayıp ısının geri dönüşü yapılmalı. Isı ve gücün kombine edilmesi çok önemli. Akıllı binanın teknik olarak yüzde 20 oranında maliyeti artırıyor ancak bu maliyetin Türkiyedeki akıllı binalarda 15-20 yıl içinde geri dönüşü sağlanıyor.

Düşük işletme giderleri, yüksek güvenlik standartları ve bireysel konfor ayarı gibi avantajları nedeniyle akıllı binalara olan talebin artması bekleniyor. Yakında normal bir hale gelecek. Çalışmak ve yaşamak anlamında bina özelliklerinin sağladığı birçok kolaylık trendlerin o yöne doğru gitmesine neden oluyor.

Bunlar gibi zaman içerisinde düzenlenebilir ve alışılabilir teknik sorunların yanı sıra, en önemli konu hayatı kolaylaştırmak adına, otomatiğe bağladığımız yaşamlarımızdır.

Hertürlü ihtiyacı düzenli olarak karşılanan insanlar sosyal ortamlardan kopmaya ve giderek bireysel yaşamlara doğru yönlenmeye başlamıştır. Giderek büyük şehirlerimiz iş ve yaşam mekânları ile alışveriş, sinema, yiyecek, spor gibi aktivitelerin yapılacağı mekânları da bünyesinde barındıran akıllı küçük şehirlerle doğmaya başlamıştır.

Türkiye de akıllı bina uygulamalarını yaklaşık 1990 ların başından itibaren görmekteyiz ancak mimari tasarım ve bina alt yapı sistemlerinin entegrasyonunun bir ürünü olması gereken akıllı binaların ülkemizdeki uygulmaları ne yazıkki daha çok elektronik sistem ve bilgisayar teknolojisinin bir ürünüdür. Ülkemizdeki bilinçsiz tüketim hırsı nedeniyle ve yeni oan herşeye hemen sahip olma igüdümüzle yurt dışındaki başaırlı örnekler yeterinc irdelenmeden yapılan bu yapılar taşıdıkları sıfatı pek hak etmemektedirler.

Akıllı Binalar Uygulamalar

Bazı özel örnekler dışına binlar, herhangi bir proje gibi tasarlanmakta ve sonrasında makina ve elektronik mühendislerine gönderilip akıllandırılmaları istenmektedir. Konunun teknik yönünün ağrılığı nedeniyle binanın akıllandırılmasnda mimarın görevi daha çok mühendislerin projelendirdiği kablo ve kanalları estetik bir şekile saptamaya çalışmaktan ve bunlarla ilgili mekân düzenlemesi yapmaktan

ibaret olmaktadır. Bu yaklaşım uygulama aşamasında pek çok mekânsal zorluğu ve sistem aksamalarını da beraberinde getirmektedir.

Bu anlamda ülkemizde binalara akıllı sıfatının yüklenmesi mütahitlerin elektronik ve otomatik kontrol cihazı ticaretiyle uğraşanların yani piyasanın propagandası ile yapılan abartılı ve iddaalı bir adlandırmadır. Birkaç sensör takılması ya da akıllı ev ürünleriyle donatılmış olması ile bir binanın akıllı olması için yeterli deildir. Binalarda üst düzey bir akıllıktan söz edebilmek için "akıllı tasarım, akıllı tasarımcı ve akıllı kullanıcı" birliğinin sağlanması şarttır.




Four Times Square Binası

1999 yılında tamamlanan 48 katlı ofis binasının mimari projesi,Fox &Fowle Architects tarafından yapılmıştır.Akıllı otomasyon sistemleri ile donatılmış olan bina, enerji tasarrufu için geliştirilmiş sistemle ve çevreye ninimum ölçüde zarar veren malzeelerden oluşmaktadır. Enerji etkin ve akıllı bina özelliklerinin günümüzdeki en gelişmiş özelliklerini sunan v bu konuda pek çok uluslararsı ödül alan apı, binakabuğunda bulunan güneş pilleri sayesinde aktif sistemleri de üzerinde barındırmaktadır. Binada temiz enerji tüketimi sağlama amacıyla, elektrik yerine doğlgaz tercih edilmiş, ısıtma ve soğutma fonksyonlarına yönelik olarak doğalgaz yanma sistemli absorbsiyon üniteleri kullanılmıştır

Metrociy Konut ve İş Merkezi

Mimari projesi, Doğan Tekeliye ait olan yapı, kendi içinde bir şehir havasına bürünen nitelikleryle, kent merkezinde de yaşanılabiri ortamlar sunulabileceğini ispatlamak amacıyla tasarlanmış ve kente farklı bir yaşam tarzı kazandırmıştır. 1997 yılı sonunda temel atılan ve kaba inşaatı 1999 sonunda bitirlen yapı; Metrocity: Star Towers ve Moon Towers olarak adlandırılan 27 katlı iki konut kulesi ve 24 katlı bir ofis kulesinden oluşmktadır.

Mimarinin yanında büyük ölçüde mühendislik çalışmasını bir ürünü olan Metrocty, 9 ölçeğinde bir depreme göre tasarlanmıştır. İlk bakışta kllanıln malzemelerin kalitesi ile dikkati çekerken; sonrasında, özellikle güveliğin sağlanmasında kullanılan sensorlar, güvenlik kameraları alar sistemleri, havalandırma sisteleri ile alışılmışın dışında bir mekan kalitesi sunar.

En son teknolojiye sahip güvenlik sistemi ile donatılmış olan Metrocity de, otoparktan dairelere çıkmak için giriş lobisinde zorunlu asansör değiştirme sistemi veözel güvenlik kartı uygulaması öngörülmüştür. Konutların giriş kaplarında görüntülü telefon ve kumandalı güvenlik alarmı bulunmaktadır. Ayrıca, giriş lobileri, kat holleri ve asansöre kabinlerinde kameralar sayesinde, gvüenlik ve resepsiyon ile 24 sasat sesli ve görüntülü bağlantı kurulabilmektedir.

Konut içinde, home theatre altyapsı, dijital televizyon bağlantısı, internet ve data hattı ağlantısı sağlanarak; dış dünya le hertürlü iletişimi kurma ortamı hazırlanmıştır. Bunun yanında; kirli havayı iki kez filtre edip temizleyerek içeri alan özel karbon-polen filtreli merkezi havalandırma sistemi ve her mekanı arı ayrı ısıtıp soğutan VRV sistemi sayesinde enerji tasarrufuna katkıda bulunulmaktadır. Açılabilir UV filitreli pencreler sayesinde, çok katlı binalarda yaşanan hasta bina sendromu şikayetleri de ortadan kaldırılmışıtr. Metrocity de yangına karşı da akılıca önlemler düşünülmüştür ve yangına dayanıklı malzeme kullanılmıştır.

Polat Tower Residence

152,10m yüksekliğinde, 42 katlı yapıda 400 daire bulunan yapıtta 31500 nokta otomasyon sistemiyle kontrol edilmektedir. Polat Tower ın temelinde ve bina içerisinde deprem algılayııları bulunmaktadır. Bu sayede bina, depremi önceden algılayıp otomasyon sistemini devreye sokmaktadır. Yapıda yangın tehlkesine karşı da ciddi önlemler alınmıştır. Her dairede yangın algılayıcıları ve otomatik söndürücüler bulunmaktadır. Uyarı algılandığında otomasyon sistemi çeşitli senaryoları devreye girebilmektedir.

Bina içerisindeki tüm s dolaşımı da aynı şekilde elektronik olarak izlenmektedir. Bilgisayar sistemi, su dolaşımındaki herhangi bir problemi otomatik olarak algılayıp servisi anında harekete geçirir. Binada ayrıca, her konutun elektrik sarfiyatını kontrol eden akıllı sayaçlar bulunmaktadı. Bu sayaçlar aynı zamanda binanın elektronik sistemlerile bütünleşik olarak çalışırlar. Isıtma soğutma sistemi de istenilen şekilde programlanabilir. Blli bir ısıyı ürekli muhafaza edebildiği gibi günün belirli saatlerinde farklı ısılara da programlanabilir.

Parlemento Binası / Reichstag

1894 yıında, mimar Poul Wallot tarafından tasarlanan yapının, 1999 yılında Norman Foster tarafından dış kabuğa dokunulmadan iç mekanı tamamen değiştirilmiş; geleceğe yönelik ferah, büyük ve "enerji korunumlu" bir yapı tasarlanmıştır.

Cam kube cift cidarlıdır. Dıştaki katman lamine camdır ve aralarında vantilasyon derzlri burakılmıştır.

Binaya temiz hava, hava bacaları ve döşemeler yoluyla alınmıştır. Ayrıca binanın havalandırılmasında ortadaki 15m çapındaki koni oldukça önemli role sahiptir. Bu binanın havalandırlıması için harcanan enerji, bugün yıllık 5000 kişinin evinde kullandığı ile eş değerdedir. Yerin 300m altında sıcak su depoları vardır. Buradaki su pomalar yardımıyla yapı içinde dolaştırılır böylelikle yapının ısınması sağlanır. Koninin üzerindeki açılı aynalar sayesinde, bina içine ve aşağıdaki meclis salonuna doğal ışık yansıtılış bulunur.

Koni ile kubbe arasındaki hareketli sper; güneşin yönüne göre hareket ederek zararlı güneşetkilerini kontrol altına alır ya a tamamen içeri alır. Bu havalandırma, aydınlatma ve gölgeleme sistemleri binanın çatısın yerleştirilmiş 100 adet solar fotovoltoik panel ile sağlanmaktadır.

Arkas Holding Yönetim Binası

Arkas Yönetim Binası izmirin ilk akıllı binası olarak nitelenmektedir. Mimari projesi Ahmet YağcıOğlu tarafından, elektrik projesini ise Namık Onmuş tarafından tasarlanmıştır. Mevcut bir binanın akıllandırıldığı tasarım sürecinde arsanın taşıdığı teknik özellikler ( viadükler nedeniyle oluşan gürültü ) imar kurallarının getirdiği kısıtlamalar ( gabari ) mevutta var olan taşıyıcı sisteme uyum sağlama zorunluluğu nedeniyle ortaya çıkan kısıtlamalar ( kolon aksları ) ve mal sahibinin taleplerinden doğan kısıtlamalar ( kat sayısından taviz vermeme ) gibi zorlayıcı bazı etmenler olmuştur.

Yapının iklimlendirme sistemiolarak kat yüksekliğinin azlığından dolayı Chiller sistemdeki kanal uyglaması yapılamamış müşavir firma olan Gentanın önerisiyle VRV/HRV denen ve eksoz yapma özelliği de olan bir sistem uygulanmıştır. Buna ek olarak sistemde ciddi bir bilgisayar ağı ciddi bir UPS desteği ve jenaratör sistemi vardır. Merkezi bir güvenlik sisteminin kurulduğu bu binada yangın durumunda otopark katlarında yerleştirilen duman uyarıcıları ve normal katlarda merkezi haberdar eden otomatik uyarı sistemi kurulmuştur. Bu sistemde makine dairesiz asansör yani asansör sisteminin kabinin yanına monte edildiği bir uygulama yapılmıştır. Böylelikle asansör arızalandığında ya da elektrik kesildiğinde kat arasında kalmaz, en yakın kata kadar gider ve kapılarını açar.

alıntı mimarım.com

Benzer Konular

10 Nisan 2011 / ödevimvar.com Soru-Cevap