Yıldız Tezcan
Ziyaretçi
YILDIZ TEZCAN
1946 İSTANBUL
1946 yılında İstanbul'da doğan sanatçı, tahsil hayatını Şişli Talat Paşa orta 2.nci sınıftan terk olarak tamamlamıştır. Türkiye'nin ilk makyözlerinden CEMAL KONCA'nın kızı olan Yıldız, daha 9 yaşında müzik hayatına başlar ve ilk plağa okuduğu eser, yine bir çocuk şarkısı olan "Orda Bir Köy Var Uzakta" dır. Aynı dönemler çocuk korosunda da şarkılar söyler. Musiki eğitimini ihmal etmeyip, Belediye Konservatuarı ve ardından musiki üstadlarından aralıksız dersler almıştır.
1963'de Grafson Plak şirketiyle anlaşma imzalayarak ilk profesyönel çalışması "Şahin İdim / Tosuno" adında 78 Devirli Taş plağını çıkarır. Grafson firmasına okuduğu 11 plaktan sonra, 1964'de asıl çıkışını yapacağı ve dönemin en büyük plak yapımcı ve şirketlerinden Odeon'la mukavele imzalayarak, bu firmaya okuyacağı yaklaşık 100 adet 45'lik plaklar serüvenine de başlamış olur.
"Esmerim, "Hele Dadaş, "Vur Sineme Öldür Beni, "Erzurum Dağları, Aman Dünya Ne Dar İmiş, "Mühür Gözlüm ve "Hastahane Önü İncir Ağacı" gibi bu şirekete yapmış olduğu ilk plakları büyük ilgi görmüştür. NERİMAN ALTINDAĞ ve MUZAFFER AKGÜN kuşağından sonra bayrağı eline alarak kısa zamanda Türkiye sınırları içerisinde büyük üne kavuşur. Bu ilgi ve hızlı yükseliş döneme ait film yapımcılarının da gözünden kaçmamıştı. 1965 yılında ÜMİT UTKU'nun çektiği ilk filmi "Gönül Kuşum" da başrollerini YILMAZ GÜNEY'le paylaşan Yıldız, 1973 yılına kadar 45 sinema filminde başrol oynar. Bunlardan, "Aşkın Gözyaşları, "Berduş Yıldız, "Yayla Kartalı, "Kaldırım Meleği, "Kırık Saz, "Mühür Gözlüm ve "Ezom" büyük gişe hasılatları yapmış akla gelen filmlerinden sadece bir kaçıdır.
Aynı dönemler, Organizatör ve Plak yapımcısı olan MAHMUT TEZCAN'la evli olan sanatçının bu beraberliğinden 2 çocuğu dünyaya gelmiştir. Plak yapımcılarının peşinden koştuğu Yıldız Tezcan, Odeon plak şirketiyle yaşadığı kısa süreli bir anlaşmazlık döneminde tam 3 ayrı plak yapımcısıyla daha anlaşma yapar ve "Aras Plak, eşi MAHMUT TEZCAN'a ait "Moda Plak" ve özellikle de "Edifon" plak da üst üste 45'likleri yayınlanır. Daha sonra Odeon'la yeni bir anlaşma yaparak, "Para ile Saadet Olmaz, "Sevemedim Kara Gözlüm, "Agora Meyhanesi, "Benim de Canım Var, "Zalimin Zulmü" gibi plaklarında Türkülerin biraz dışına çıkarak yediden yetmişe, köylüden şehirliye milyonların sevgilisi olmuştur.
Yıldız, türkülerini verdiği konserler, yaptığı plakların dışında, İstanbul, İzmir, Ankara, Adana gibi büyük şehirlerin yanısıra Anadolu'nun ücra köşelerindeki kapalı ve yazlık sinemalarından yükselen yanık sesiyle, nice delikanlı ve genç kızların duygularına tercüman oldu yıllarca. Bir çok şarkıcı ise artık onun gibi okumaya başlamıştır. Bu arada eşi MAHMUT TEZCAN'dan olaylı bir şekilde ayrılan sanatçı, 1968 yılında film yapımcısı FARUK GERÇEK'le hayatını birleştirir. Bu sürpriz evlilik dönemin yazılı basınında geniş yankı uyandırır. 1971'de uzun yıllar birlikte çalıştığı Odeon plak firmasından ayrılan ünlü sanatçı, yine o dönem, bir çok star'ı bünyesinde toplamaya başlayan Yavuz Plak'la anlaşır. Burada 1974 yılına kadar 20 plak daha okur ve "Unutursun Diye" arabesk 45'liği yine çok ses getirir. Daha sonraki plak çalışmalarında tekrar özüne dönerek, üst üste çıkardığı "Nar Tanesi, "Dumanlı Dumanlı Oy Bizim Eller, "Bir Dost Bulamadım, "Boşu Boşuna gibi türkü motifli bu plakları çok büyük satış grafikleri yakalarken, yapımcısına da büyük kazançlar sağlamıştır.
Sesine son derece hakim, türkülerini duru uslubuyla net entenasyonu ve düzgün diksiyonuyla okuyan Yıldız Tezcan ismi "marka" olmuş, klişeleşmiştir artık. 1974'ün son aylarına gelindiğinde "Taç Plak" şirketiyle yeni bir anlaşma yapan sanatçı, 7 adet 45'lik plak daha yapar. "Dam Üstüne Çul Serer, "Affetmem Seni, "Nem Kaldı, "Ne sevdiğin Belli Ne Sevmediğin gibi plaklar, klasik diye tabir edilen Yıldız Tezcan ismi hatırına satın alınır. Öncekilerde olduğu gibi satış rekorları da kırmaz bu yapıtlar. Daha doğrusu 70'li yılların 2.nci yarısından sonra genel anlamda 45'likler, yerini daha çok 33'lük plaklar ve kasetlere bırakmıştır. Yine 1960'lı yılların sonlarına doğru bu kategoride yıldızı iyiden iyiye parlamaya başlayan BEDİA AKARTÜRK ve YÜKSEL ÖZKASAP başta olmak üzere, NECLA AKBEN, HÜLYA SÜER ve daha sonra BELKIS AKKALE gibi büyük isimler, bu pastanın diğer ortaklarını oluşturmuştur.
Bir çok plağında ARİF SAĞ ve ORHAN GENCEBAY'ın yanı sıra, İstanbul ve Ankara Radyo'sundan ŞENEL ÖNALDI, MEHMET ERENLER ve YÜCEL PAŞMAKÇI gibi büyük saz üstadları, enstrümanlarıyla sanatçıya eşlik ettiler. İstanbul ve ardından Ankara Radyo'su sınavlarını kazanan Yıldız, üç dört yıllık bu serüveninden sonra tercihini sahneden yana kullanarak Radyo'dan ayrılmak durumunda kaldı. Türkiye ve Almanya'da çıkardığı 200'ün üstündeki plak sayısıyla bu alandaki rekoru da elinde bulunduran ünlü sanatçı, Türkiye'de en çok plak yapmış kadın sanatçı ünvanına da sahiptir. 15 "Altın Plak" ödülünün de sahibi olan "Efsane" sanatçı, bütün bunların yanı sıra 60'lı yıllarda Festivallerin en aranan ismi olmuş, el üstünde ve omuzlarda taşınmış, az sayıda sanatçıya nasip olmuş şan, şöhret ve "Alanında Tek" sıfatı, ne yazık ki onun 1970 lerin sonlarında başlayan, ve 80'li yıllarda devam eden hızlı çöküşüne engel olamamıştır. Taç Plak'la yapmış olduğu 10 yıllık mukavele, büyük şöhretinde ki sonun başlangıcı olarak da gösterilebilir. Artık Türkiye'de plak, kaset yapamayan ünlü sanatçı müzik çalışmalarını Almanya'da, Türküola bünyesinde devam ettirir. 1985 yılında eski mukavelesi sona eren Yıldız Tezcan tekrar Türkiye'ye döner ve bu sefer Güneş Plak'la anlaşarak bir yüzü Arabesk, diğer yüzü Türkülerden oluşan "Unutulur mu?" albümünü piyasaya çıkarır. Gerek altyapısıyla, gerekse sanatçının güçlü yorumuyla son derece kaliteli bir çalışma olmasına rağmen beklenen yüksek satışlar olmamıştır.
90'lı yıllara gelindiğinde, daha çok yurt içi ve yurt dışında sahne çalışmalarına ağırlık veren sanatçı, son olarak 1999 yılında "YIDIZ TEZCAN 2000" (Görüş Günü) albümünü Dünya Müzik etiketiyle çıkarır. 2004'den sonra sevenleriyle ekranlar aracılığıyla daha sık görüşürken, 2007'nin bu ilk aylarında malum! magazin konularıyla yeniden gündeme oturması bazı kesimlerce, "Susmuş yanardağın yeniden lav püskürtmesi" olarak tabir edilmektedir.
Gelmiş geçmiş en güçlü ses ve yorumculardan kabul edilen YILDIZ TEZCAN ismi, müzik tarihine altın harflerle kazınmış, unutulmazlar arasında yerini almıştır...
Araştırma
Kaynak: Telde Dilde Anadolu Proğramı (TRT), 45'lik plak Kapağı,Ses Mecmuası, Hey Dergisi
1946 İSTANBUL
Sponsorlu Bağlantılar
1946 yılında İstanbul'da doğan sanatçı, tahsil hayatını Şişli Talat Paşa orta 2.nci sınıftan terk olarak tamamlamıştır. Türkiye'nin ilk makyözlerinden CEMAL KONCA'nın kızı olan Yıldız, daha 9 yaşında müzik hayatına başlar ve ilk plağa okuduğu eser, yine bir çocuk şarkısı olan "Orda Bir Köy Var Uzakta" dır. Aynı dönemler çocuk korosunda da şarkılar söyler. Musiki eğitimini ihmal etmeyip, Belediye Konservatuarı ve ardından musiki üstadlarından aralıksız dersler almıştır.
1963'de Grafson Plak şirketiyle anlaşma imzalayarak ilk profesyönel çalışması "Şahin İdim / Tosuno" adında 78 Devirli Taş plağını çıkarır. Grafson firmasına okuduğu 11 plaktan sonra, 1964'de asıl çıkışını yapacağı ve dönemin en büyük plak yapımcı ve şirketlerinden Odeon'la mukavele imzalayarak, bu firmaya okuyacağı yaklaşık 100 adet 45'lik plaklar serüvenine de başlamış olur.
"Esmerim, "Hele Dadaş, "Vur Sineme Öldür Beni, "Erzurum Dağları, Aman Dünya Ne Dar İmiş, "Mühür Gözlüm ve "Hastahane Önü İncir Ağacı" gibi bu şirekete yapmış olduğu ilk plakları büyük ilgi görmüştür. NERİMAN ALTINDAĞ ve MUZAFFER AKGÜN kuşağından sonra bayrağı eline alarak kısa zamanda Türkiye sınırları içerisinde büyük üne kavuşur. Bu ilgi ve hızlı yükseliş döneme ait film yapımcılarının da gözünden kaçmamıştı. 1965 yılında ÜMİT UTKU'nun çektiği ilk filmi "Gönül Kuşum" da başrollerini YILMAZ GÜNEY'le paylaşan Yıldız, 1973 yılına kadar 45 sinema filminde başrol oynar. Bunlardan, "Aşkın Gözyaşları, "Berduş Yıldız, "Yayla Kartalı, "Kaldırım Meleği, "Kırık Saz, "Mühür Gözlüm ve "Ezom" büyük gişe hasılatları yapmış akla gelen filmlerinden sadece bir kaçıdır.
Aynı dönemler, Organizatör ve Plak yapımcısı olan MAHMUT TEZCAN'la evli olan sanatçının bu beraberliğinden 2 çocuğu dünyaya gelmiştir. Plak yapımcılarının peşinden koştuğu Yıldız Tezcan, Odeon plak şirketiyle yaşadığı kısa süreli bir anlaşmazlık döneminde tam 3 ayrı plak yapımcısıyla daha anlaşma yapar ve "Aras Plak, eşi MAHMUT TEZCAN'a ait "Moda Plak" ve özellikle de "Edifon" plak da üst üste 45'likleri yayınlanır. Daha sonra Odeon'la yeni bir anlaşma yaparak, "Para ile Saadet Olmaz, "Sevemedim Kara Gözlüm, "Agora Meyhanesi, "Benim de Canım Var, "Zalimin Zulmü" gibi plaklarında Türkülerin biraz dışına çıkarak yediden yetmişe, köylüden şehirliye milyonların sevgilisi olmuştur.
Yıldız, türkülerini verdiği konserler, yaptığı plakların dışında, İstanbul, İzmir, Ankara, Adana gibi büyük şehirlerin yanısıra Anadolu'nun ücra köşelerindeki kapalı ve yazlık sinemalarından yükselen yanık sesiyle, nice delikanlı ve genç kızların duygularına tercüman oldu yıllarca. Bir çok şarkıcı ise artık onun gibi okumaya başlamıştır. Bu arada eşi MAHMUT TEZCAN'dan olaylı bir şekilde ayrılan sanatçı, 1968 yılında film yapımcısı FARUK GERÇEK'le hayatını birleştirir. Bu sürpriz evlilik dönemin yazılı basınında geniş yankı uyandırır. 1971'de uzun yıllar birlikte çalıştığı Odeon plak firmasından ayrılan ünlü sanatçı, yine o dönem, bir çok star'ı bünyesinde toplamaya başlayan Yavuz Plak'la anlaşır. Burada 1974 yılına kadar 20 plak daha okur ve "Unutursun Diye" arabesk 45'liği yine çok ses getirir. Daha sonraki plak çalışmalarında tekrar özüne dönerek, üst üste çıkardığı "Nar Tanesi, "Dumanlı Dumanlı Oy Bizim Eller, "Bir Dost Bulamadım, "Boşu Boşuna gibi türkü motifli bu plakları çok büyük satış grafikleri yakalarken, yapımcısına da büyük kazançlar sağlamıştır.
Sesine son derece hakim, türkülerini duru uslubuyla net entenasyonu ve düzgün diksiyonuyla okuyan Yıldız Tezcan ismi "marka" olmuş, klişeleşmiştir artık. 1974'ün son aylarına gelindiğinde "Taç Plak" şirketiyle yeni bir anlaşma yapan sanatçı, 7 adet 45'lik plak daha yapar. "Dam Üstüne Çul Serer, "Affetmem Seni, "Nem Kaldı, "Ne sevdiğin Belli Ne Sevmediğin gibi plaklar, klasik diye tabir edilen Yıldız Tezcan ismi hatırına satın alınır. Öncekilerde olduğu gibi satış rekorları da kırmaz bu yapıtlar. Daha doğrusu 70'li yılların 2.nci yarısından sonra genel anlamda 45'likler, yerini daha çok 33'lük plaklar ve kasetlere bırakmıştır. Yine 1960'lı yılların sonlarına doğru bu kategoride yıldızı iyiden iyiye parlamaya başlayan BEDİA AKARTÜRK ve YÜKSEL ÖZKASAP başta olmak üzere, NECLA AKBEN, HÜLYA SÜER ve daha sonra BELKIS AKKALE gibi büyük isimler, bu pastanın diğer ortaklarını oluşturmuştur.
Bir çok plağında ARİF SAĞ ve ORHAN GENCEBAY'ın yanı sıra, İstanbul ve Ankara Radyo'sundan ŞENEL ÖNALDI, MEHMET ERENLER ve YÜCEL PAŞMAKÇI gibi büyük saz üstadları, enstrümanlarıyla sanatçıya eşlik ettiler. İstanbul ve ardından Ankara Radyo'su sınavlarını kazanan Yıldız, üç dört yıllık bu serüveninden sonra tercihini sahneden yana kullanarak Radyo'dan ayrılmak durumunda kaldı. Türkiye ve Almanya'da çıkardığı 200'ün üstündeki plak sayısıyla bu alandaki rekoru da elinde bulunduran ünlü sanatçı, Türkiye'de en çok plak yapmış kadın sanatçı ünvanına da sahiptir. 15 "Altın Plak" ödülünün de sahibi olan "Efsane" sanatçı, bütün bunların yanı sıra 60'lı yıllarda Festivallerin en aranan ismi olmuş, el üstünde ve omuzlarda taşınmış, az sayıda sanatçıya nasip olmuş şan, şöhret ve "Alanında Tek" sıfatı, ne yazık ki onun 1970 lerin sonlarında başlayan, ve 80'li yıllarda devam eden hızlı çöküşüne engel olamamıştır. Taç Plak'la yapmış olduğu 10 yıllık mukavele, büyük şöhretinde ki sonun başlangıcı olarak da gösterilebilir. Artık Türkiye'de plak, kaset yapamayan ünlü sanatçı müzik çalışmalarını Almanya'da, Türküola bünyesinde devam ettirir. 1985 yılında eski mukavelesi sona eren Yıldız Tezcan tekrar Türkiye'ye döner ve bu sefer Güneş Plak'la anlaşarak bir yüzü Arabesk, diğer yüzü Türkülerden oluşan "Unutulur mu?" albümünü piyasaya çıkarır. Gerek altyapısıyla, gerekse sanatçının güçlü yorumuyla son derece kaliteli bir çalışma olmasına rağmen beklenen yüksek satışlar olmamıştır.
90'lı yıllara gelindiğinde, daha çok yurt içi ve yurt dışında sahne çalışmalarına ağırlık veren sanatçı, son olarak 1999 yılında "YIDIZ TEZCAN 2000" (Görüş Günü) albümünü Dünya Müzik etiketiyle çıkarır. 2004'den sonra sevenleriyle ekranlar aracılığıyla daha sık görüşürken, 2007'nin bu ilk aylarında malum! magazin konularıyla yeniden gündeme oturması bazı kesimlerce, "Susmuş yanardağın yeniden lav püskürtmesi" olarak tabir edilmektedir.
Gelmiş geçmiş en güçlü ses ve yorumculardan kabul edilen YILDIZ TEZCAN ismi, müzik tarihine altın harflerle kazınmış, unutulmazlar arasında yerini almıştır...
Araştırma
Kaynak: Telde Dilde Anadolu Proğramı (TRT), 45'lik plak Kapağı,Ses Mecmuası, Hey Dergisi
Biyografi Konusu: Yıldız Tezcan nereli hayatı kimdir.
