Arama

Serkan Çağrı

Güncelleme: 6 Mart 2008 Gösterim: 24.073 Cevap: 4
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Temmuz 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  galeri08b.jpg
Gösterim: 2282
Boyut:  132.1 KB

Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  galeri11b.jpg
Gösterim: 2552
Boyut:  114.4 KB

Klarnet sanatçısı Serkan Çağrı adına yurtdışındaki Amati Denak firması bir klarnet üretti ve klarnete onun ismini verdi. Yakında piyasaya sürülecek klarnetle herkes 'Serkan Çağrı' markasını üfleyecek!.
Klarnet dendiğinde akla gelen ilk isimler, Selim Sesler ve Hüsnü Şenlendirici oluyor. Genç müzisyen Serkan Çağrı henüz bu listede yer almasa da, dünyada adına klarnet yapılan tek müzisyen unvanını taşıyor. 'Serkan Çağrı' model bu klarnet yakında tüm dünyada ülkemizi temsil edecek. Keşan doğumlu Çağrı, klarneti ilk kez 7 yaşında eline almış. Bir daha da hiç bırakmamış. Kendisi gibi klarnet çalan babası, önce oğlunun baba mesleğini yapmasını istememiş. Ancak adına klarnet üretilen usta bir müzisyene dönüştüğünü gördüğünde onunla gurur duymuş ve "Umarım bu klarneti Serkan Çağrı adına layıkıyla üflersin" demiş...

* Çok küçük yaşta klarnet çalmaya başlamışsınız... Klarneti 7 yaşında elime aldım ama profesyonel anlamda müziği öğrenmeye 20 yaşında İzmir'deki Ege Üniversitesi'nde başladım. 1998 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'nda, kalan eğitimimi tamamladım. Daha sonra mezun olduğum okulda eğitimci oldum. Burada 3 yıldır klarnet eğitmeni olarak görev yapıyorum. Eğitmenlik dışında daha farklı hayallerim vardı aslında...

* Nasıl hayallerdi? Dünya'daki tüm müzisyenlerle birlikte konserler vermek mesela. Ama ben hem eğitmenlik yaptığım, hem de müzik piyasasında bulunduğum için çok mutluyum. Sadece okullu olsaydım belki bugün çok mutsuz olacaktım. Klarnetle ilgili sorunlarımı hep kendi başıma çözdüm. Bu anlamda destek aldığım çok isim yok ama feyz aldığım isimler arasında Ramazan Sayan var. Bu isim daha çok Almanya'da çalışmalar yaptı. Ama onun bana küçükken gönderdiği kasetleri taklit ederek kendimi dinleme yöntemiyle geliştirdim. Gençler bana göre çok şanslı çünkü klarneti öğrenebilecekleri bir adres var. Serkan Çağrı onlar için çok şeyler yapıyor ve yapmaya da devam edecek. Ben kendimce bir metod geliştirdim ve onu gençlerle paylaşıyorum.

KLARNETİN KİTABINI YAZDIM
* Bu metodu biraz anlatır mısınız? 100 yıldır Türk kültüründe ve musikisinde klarnet var ama bunun hem alt kültürünü hem de üst kültürünü bilen adam olmadığı için ortaya koyamıyor. Bu görev bana kaldı. İlk defa Türkiye'de 'Sol Klarnet' kitabı tarafımca yazıldı. İkinci ve üçüncüsü için de çalışmalarımız sürüyor. Sadece Türkiye'den değil, dünyadan da insanlar, 'Lütfen bize bunu öğretin!' diye mesajlar yağdırıyor.

* Peki nedir sol klarnet? Sol klarnet sadece Türkiye ve Balkan ülkelerinde kullanılan bir çeşittir. Bizim dışımızda da kullanılmaz. Çünkü Türk müziğindeki ses sistemi bu klarnetin yapılış ölçüleriyle eşittir. 100 yıldır Türkiye'de var olan bu klarneti, yurtdışındaki bütün firmalar ve müzisyenler de 'Turkish Klarnet' olarak bilir. Şimdi Türkiye'de üretilen bu klarnetlere yurtdışındaki firmalardan Serkan Çağrı adına yine tasarımı benim tarafımdan uygulanan yeni perde eklentileri yapıldı. Bu klarnetler çok yakında dünya pazarına sunulacak. Adı da 'Serkan Çağrı' olacak. Amati Denak adlı firma tarafından piyasaya sürülecek.

TÜRKİYE'NİN GURURUYUM!
* Bu süreç nasıl başladı? Berlin'de yaşayan klarnetle ilgili tüm ihtiyaçlarımızı gideren Remzi Altıok'la düşüncemi paylaştım. O da teklifimi kabul ederek firmanın genel müdürüne iletti. Benden hemen çizim istediler. Derken firmanın 3 ustası 6 ay uğraştıktan sonra ilk örneğini yapıp, gönderdiler. Bu klarnete de 'Serkan Çağrı' adını verdiler. Firma geçtiğimiz günlerde Serkan Çağrı adına Berlin'de bir ödül gecesi düzenlendi. Sertifikasını bize takdim ettiler.

* Babanız bunu nasıl değerlendirdi? İlk duyduğunda tebrik etti ve "Umarım bu klarneti Serkan Çağrı adına layıkıyla üflersin" dedi. Türkiye'de bu belki bir haber olmaz ama olması gerekir. Çünkü ben bu anlamda ülkenin gururuyum. Türkiye'yi temsil ettim. Bu klarnetler tüm dünyaya dağıtılacak. Bu firmalar hemen her isteyene tescil vermiyorlar. Benim bugüne kadar yaptığım bütün işlere baktılar.

* Peki bu klarnetlerden kaç tane üretilecek? Firmanın broşürlerinde 'Serkan Çağrı' model olacak. Klarneti de isteğe göre çoğaltacaklar. Türkiye'de sol klarnetlerden 15 tane üretiliyorsa 7'si 'Serkan Çağrı' modeli olacak. Bunun temsilciliğini şimdi almak üzereyiz. Türkiye temsilini de biz yapacağız.

Yıldız İbrahimova & Serkan Çağrı ( World) İstanbul
Türk klarnet dünyasının yenilikçi isimlerinden Serkan Çağrı ve balkan cazının güçlü ismi Yıldız İbrahimova ilk kez Babylon sahnesinde. Geçtiğimiz yaz Almanya konserlerinde dakikalarca ayakta alkışlanan, Alman basınının övgüyle bahsettiği ikili sahnedeki uyumları ve yaratıcılıklarıyla büyük beğeni topladı.

Otantik Balkan müziğinin caz formlarıyla ele alınacağı performansta sanatçılar bireysel yaratıcılıklarını en üst noktada sergilerken, seyircileri kimi zaman neşeli ve enerjik kimi zaman ise duygu yüklü dakikalara taşıyorlar. Çigan romanslarından anonim Anadolu türkülerine uzanan bir repertuvarın seslendirileceği konser süprizleriyle de dikkat çekiyor. Serkan Çağrı’nın klarnetin atası olarak bilinen ve bir barok dönem enstrümanı olan şalümo ile birkaç parça seslendireceği gece uzak diyarlardan gelen tanıdık duyguların buluşma noktası olacak.

VASSİLİS SALEAS
1958 yılında Yunanistan’ın Solongi şehrinde doğmuş klarnet ustasıdır... Klarnet çalmayı çok küçük yasta öğrenmiştir. Çocukluk yıllarında, Yunanistan’ın liman kenti Patras’ta çalmaya başlamış ve ilk 45'lik plağı 14 yasında iken yayınlanmıştır. kendi albümlerinin yanı sıra ünlü Yunan bestecilerinden Vangelis’in bestelerini yorumladığı "Orama" * ve Mikis Theodorakis’in bestelerini yorumladığı "Litany" isimli albümleri sanatçının diskografisinde önemli yer tutmaktadır.

DİSKOGRAFİ:
PLAYS VANGELİS (1999)
LİTANY (1998)
ORAMA THE MUSİC OF VANGELİS (1999)
FASMA (2002)


SERKAN ÇAĞRI
1995 yılında Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı’nda lisans öğrenimine başlayan sanatçı, 1998 yılında İ.T.Ü.Devlet Türk Müziği Konservatuarı’na geçiş yaparak öğrenimini burada tamamladı. Sanatçı akademik çalışmalarının yanı sıra yurtiçinde ve çeşitli uluslar arası kültür ve müzik festivallerinde Türk müziğinin tanıtılmasına yönelik farklı müzik topluluklarıyla konser ve dinletilerde yer aldı. Uzun yıllar birlikte çalıştığı Grup Laçin ile Avustralya, Almanya, Amerika, Belçika, Holanda, İngiltere, Yunanistan, Türkmenistan ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde konserler verdi. Mercan Dede&Secret Tribe grubunda da yer almış olan Serkan ÇAĞRI, bu grup ile Montreux Jazz, Jazz a Vienne, Rhythm Sticks, Moers Festival, Skobje Jazz gibi birçok önemli festivale katıldı. Kervansaray Yarkın Ensemble ile Hollanda’nın çeşitli yerlerinde ve BGST-Kardeş Türküler Müzik Topluluğu ile de yurtiçi ve yurtdışında pek çok yerde konser verdi. Ayrıca sanatçının 2005 yılında çıkardığı “Nefesim” adlı enstrümantal bir albüm çalışması bulunmaktadır.

Bir yandan akademik faaliyetlerini devam ettiren sanatçı, klarnetin “Avrupa ve Türkiyede’ki Tarihsel Gelişimi” konusunda araştırmalarda bulundu. Ayrıca klarnet üzerine yazdığı makaleler çeşitli dergilerde yayımlandı. Geleneksel icradaki ustalığını teorik birikimiyle birleştiren sanatçı, değişik icra tekniklerinin bir arada sergilenmesi bakımından da günümüzün önde gelen icracılarından biri olarak dikkat çekmektedir.

“Barışın nefesini gönderelim karşı kıyılara”
Dostça yaşamanın güzelliğini içselleştirmenin en etkin yollarından biridir sanat. Bu yolla sevgileri büyütürüz içimizde ve paylaşırız çoğalsın diye. Dostluğun kardeşliğin türkülerini üretiriz yaşamak adına. Karşı kıyılara göndeririz yürek atışlarımızı ve aynı sesleri duyarız yansısından. Aydınlık yarınlara çoğaltırız nefesimizi Birlikte soluyalım diye mavi dünyayı.

Ve biz günümüze dek süzülegelen nefeslerin etkisinde büyülenip yarınlara kalacak tınıların güzelliğini bugünden yaşıyoruz. Adına dostluğun eskimeyen sesi diyoruz. Kıyılardan kıyılara uzanan aydınlık dolu şarkılarla barışa şapka çıkartıyoruz.

Yine biz Nazım’a kulak verip “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine…” hasretine hasretleniyoruz.

Barış, ışın demetleridir yaz tarlalarında,
iyilik alfabesidir o, dizlerinde şafağın.
Herkesin kardeşim demesidir birbirine, yarın yeni bir dünya kuracağız demesidir;
ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle.
Barış budur işte.
Yannis RITSOS

Son düzenleyen Blue Blood; 12 Temmuz 2007 08:20
Biyografi Konusu: Serkan Çağrı nereli hayatı kimdir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Temmuz 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Serkan Çağrı 31 yaşında dünyanın tanıdığı bir klarnet sanatçısı. 7 yaşından beri klarnet çalıyor.

Sponsorlu Bağlantılar
İTÜ Türk Musikisi Devlet konservatuvarında öğretim üyesi olan Çağrı’nın klarnetteki yeni perde tasarımı dünyaca ünlü müzik firması Amati Denak tarafından üretildi. Amati Denak bu yeni klarnet modeline “Serkan Çağrı” adını verdi. Böylece dünyada ilk kez bir enstrüman Türk bir müzisyen adına tescillendi. ‘Serkan Çağrı Klarneti’ usta müzisyenler ve meraklıları için dünya müzik piyasasına sunuldu.

Serkan Çağrı’nın klarnet tutkusu dedesinden ve babasından geliyor. Babası ve dedesi de klarnet ustası olduğundan evin her köşesindeki klarnetler Çağrı’nın en sevdiği oyurcakları olmuş. 7 yaşından sonra da onu nasıl üfleyeceğini öğrenmiş. Ancak babası, oğlunun klarnetin peşinden giderse ileride aç kalacağına o kadar eminmiş ki, okula başlayınca enstrümanı evin en ücra köşelerine saklamayı ihmal etmemiş. Ama Çağrı’nın ısrarı babasını inadından vazgeçirmiş, “Oğlum en azından okullu olsun” diyerek konservatuara hazırlanması için elinden gelen desteği vermiş. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservaturı’na giren Çağrı şimdi burada öğretim görevlisi. Ayrıca kurduğu Notist müzik evinde bildiklerini öğrencilerine aktarıyor. Bu yola çıkarken birçok hayali olduğunu söyleyen Çağrı, ilk hayalini 2005 yılında Yunanistan’ın önde gelen klarnet ustası Vasilis Saleas’la aynı sahneyi paylaşarak gerçekleştirmiş. Geçen yıl da dünyanın en ünlü İsrailli klarnet ustası Giora Feidman’la aynı sahnede çalmış. Serkan Çağrı’nın Türk müziği adına yaptığı en büyük başarıysa, klarnetin formunu değiştirerek adının marka olması. Serkan Çağrı’yla yola çıkış öyküsünü ve adını marka yapan klarnetini konuştuk.

Klarnette nasıl bir buluş yaparak adınızı markalaştırdınız?
23 yıldır bu enstrümanı çalıyorum son zamanlarda bazı zorlayıcı eserler çıkarmaya çalışırken, sol klarnette bulunmayan bir eksikliği hissettim. Perdeler arasında geçiş yaparken serçe parmağın zorlu bir mücadelesi vardı. Bunun nasıl telafi edileceğine kafa yordum. Sonunda da “F-Bb” (Fa ve Si Bemol) perdesinin eklenmesini sağladım. Çeşitli çizimler yaptım, Amati firmasının teknik kurulu çeşitli incelemeler yaparak buluşun çok yerinde olduğuna kanaat getirdi ve seri üretime geçmek için kolları sıvadı. Bana ait bir buluş olduğu için de klarnete adımı verdiler.

Böyle bir şeyin hayali bile keyifli, neler hissediyorsunuz?
Bana hâlâ hayal gibi geliyor zaten. Mutluyum elbette. Doğru yolda olduğumun bir kanıtı. Ülkem için, kendim ve ailem için daha birçok başarılara imza atacağım.
Babanız da klarnet sanatçısı olmamanız için ısrar etmiş. Bugünkü sonuçları gördüğünde ne diyor?
Şaşırdı önceleri, benden beklemiyordu herhalde. (Gülüyor.) İsmim marka olduğu için pek gururlu. Eski günleri konuştuğumuzda “Nereden bilebilirdim ki” diyor ama “Konservatuar için iyi ki ısrar etmişim” demeyi de ihmal etmiyor.

Klarnet hep oyun havalarının çalgısı olarak kullanıldı, ne oldu da bu duruma geldi? Neden bunca yıldır gözlerden uzaktı?
Klarnet’in ilk icracıları Mehmet Ali Bey, Zati Bey, Orhan Veli Kanık’ın oğlu Veli Kanık oldu. Onların ardından önemli icracılar yetişti. Bunların en bilineni ve benim de çok dinlediğim kişi “Şimdi Uzaklardasın” bestesinin sahibi Şükrü Tunar’dır. Şükrü Tunar, klarneti hakkıyla kullanan belki de son nesil oldu. En güzel dönemini yaşattı ancak ardından bir kuşak daha gelemedi. Klarnet oyun havalarının ve sadece Roman müziğinde kullanılan eğlence sektörünün bir parçası olarak kaldı. Ben ve benim gibiler bu bakışı değiştirmeye çalışıyoruz.

Serkan Çağrı markasından sonra başka sürprizleriniz de olacak mı?
Akademilerde öğretilen klarnet teknikleri kitaplarımız var ancak Türk Müziği’ndeki icra teknikleri Batı tekniklerinden çok başkadır. Bunları öğreten hiç bir kaynağımız yok. Şimdi böyle bir kaynak hazırlıyorum. Bu zamana kadar usta çırak ilişkisine dayanan bir eğitim verildiğinden dolayı yazılı hiçbir verimiz yok. Bunu kitaplaştırırsak hem uluslararası bir sunum yapabiliriz hem de asla yitirmeyeceğimiz bir kaynağa sahip olabiliriz.

Hüsnü ile kıyaslandığımda olgunlukla karşılıyorum

Klarnet Hüsnü Şenlendirici tarafından daha çok tanındı ve benimsendi, görüşür müsünüz kendisiyle?
Evet aynen öyle oldu. Hüsnü benim çocukluk arkadaşımdır. Ben Keşan’da büyüdüm, küçük bir yer olduğundan çocukken benim yaşımda bu kadar iyi klarnet çalan biri var mıdır diye kendime sorardım ama ihtimal de vermezdim. Hüsnü de kendisi için aynı şeyleri söylermiş. Bir gün bir düğünde tanıştık ve arkadaş olduk. Ailece görüştüğümüz bir dostumdur. Onun ilk albümü çıktığında benim de “Nefesim” albümüm çıkmıştı ancak promosyon her zaman farkını gösterdi. (Gülümsüyor.) İnsanlar Hüsnü Şenlendirici’yi çok sevdi ve başka klarnetçi arayarak raflarda beni buldular.

Klarnetin sizlerle popüler olmasıyla birlikte öğrenci sayısı da arttı mı?
Önceden haftada 4 saat ders veriyordum şimdi bu 80’e çıktı. Üniversite ikinci bir klarnet öğretmeni almak zorunda kaldı. Bu mutluluk verici bir durum. Bizden etkilenen gençler klarnet çalmak istiyorlar, bu çok güzel.

Çevrenizdekiler sizi Hüsnü Şenlendirici’yle kıyaslıyor mu?
Evet bu çok başıma gelen bir durum. İki popüler ve iyi klarnetçi var piyasada ve doğal olarak bir kıyasa gidiyorlar. Hayranlarımızda bunu çok yapıyor ama kaç tane müzisyen var ki? Kavgalara, sürtüşmelere paye vermemeye çalışıyorum. O da aynı şekilde. Benim iyi bir arkadaşımdır ve bu kıyaslamaları olgunlukla karşılıyorum.

Son dönemde Hüsnü Şenlendirici’nin Deniz Seki’yle çıkan haberi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Keşke böyle bir şey olmamış olsaydı. Sokakta ve basında söylenenler benim de canımı sıkıyor. Çünkü oğlu Ergün’ün bebekliğini biliyorum, eşiyle eşim görüşüyor. Klarnet ustası olarak nam salmaya devam etmesini ve leke sürülmemesini isterdim. Ama artık yorum yapılmasının ve bu konunun konuşulmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Serkan Çağrı - Resmi Web Sitesi (Official Web Site)

Mercan Dede’yle çalıyor
Serkan Çağrı akademik çalışmalarının yanı sıra Grup Laçin, Mercan Dede, Kardeş Türküler’le konser turnelerine çıktı. 60’ın üzerinde konser veren Çağrı, 1998’de Grup Laçin ekibiyle Yılın En İyi Müzik Grubu dalında Altın Kelebek Ödülü aldı. Mercan Dede&Secret Tribe grubunda da Montreux Jazz (İsviçre), Jazz a Vienne (Fransa), Rhythm Sticks (İngiltere), Moers Festival (Almanya), Etnomalaga (İspanya), gibi birçok festivale katıldı.
Çağrı, Ihlamurlar Altında, Esir Kalpler, Yeditepe İstanbul, Kurşun Yarası, Fırtına, Cennet Mahallesi, Gizli Patron, Bebeğim, Hatırla Sevgili, Şubat Soğuğu, Kaybolan Yıllar, Beynelmilel gibi dizi ve film müziklerine de klarnetiyle eşlik etti.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Temmuz 2007       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sazlı sözlü muhalefet projesi

Ünlü klarnetçi Serkan Çağrı, "Nefesimizi Kesmeyin" sloganıyla kurduğu Klarnetkule Orkestrası'yla Sulukule'deki yıkıma karşı çıkarak Romanlara destek oluyor

BAHAR BAKIR
Sulukule deyince aklımıza ilk olarak Romanlar ve Roman havası gelir. Onları sürekli göbek atarken, neşeli halleriyle görürüz. Hatta en büyük kavgaları bile oyun havalarıyla son bulur.
Uzun yıllardır Sulukule'de yaşayan falcılık, çiçekçilik, müzik ve dansla hayatlarını kazanan Romanlar, geçen sene başlayan Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında evlerinin yıkılmasıyla karşı karşıyalar. Projenin Sulukule'nin tarihi ve sosyokültürel yapısını yok ederek onları evlerinden süreceğini söylüyorlar.
İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'nda ders veren klarnetçi Serkan Çağrı, projenin olumsuz yanlarına dikkat çekmek için, 30 kişiden oluşan Klarnetkule Orkestrası adında bir topluluk kurdu. Aslında buna ayaklı ve nefesli destek hattı demek daha doğru olur. Çünkü Çağrı "Biz bugün Sulukule için destek verdik. Yarın başka bir topluluk için de aynı nefesi üflemeye hazırız" diyor.

Kentsel Dönüşüm Projesi birçok Sulukuleliyi rahatsız eden bir gelişme olarak gündeme geldi. Bir klarnetçi olarak siz de Sulukuleli Romanlılara destek oldunuz. Nasıl başladı projeniz?
Nisan ayından beri "40 Gün 40 Gece Sulukule Etkinlikleri" düzenleniyor. Amaç bölgede sosyokültürel kayıp vermeden ekonomik ve kültürel gelişimi desteklemek. İnsanların evleri bu dönüşüm projesi kapsamı altında izinsiz yıkılıyor. Ya da çok az paralar karşılığında evlerini sattırıyorlar. Sizce bu dönüşüm mü yoksa yok etme mi?
Biz de insanların bölgeye dikkatini çekmek için ilk olarak mahallenin vazgeçilmezi olan klarnet, keman ve ritim sazlardan oluşan bir atölye çalışması başlattık. Tanınan ve tanınmayan birçok klarnetçi dostumla mahallede Romanların dertlerini dinledik. Müjdat Gezen ve Hüsnü Şenlendirici dahil birçok ünlüden ve akademisyenden destek gördük.

"En gencimiz 12, en yaşlımız 55 yaşında"
Peki Sulukule'yi çağrıştıran Klarnetkule Orkestrası'nı nasıl bir araya getirdiniz? Orkestrada kimler var?
Atölye çalışması bitince kafamda hep gerçekleştirilmeyi bekleyen Klarnetİstanbul projesini Klarnetkule olarak hayata geçirdim. Sloganımız "Nefesimizi kesmeyin" oldu. 30 kişilik bir orkestra kurduk. Vokal, keyboard, cümbüş ve ritimler dışında 20 klarnetçi var. Bunların hepsi çeşitli eğlence mekanlarında ve düğünlerde klarnet çalan müzisyenler. En gencimiz 12, en yaşlısı 55 yaşında. Hepsi de gönüllü.

Klarnetkule Orkestrası ilk kez 23 Nisan'da Garajistanbul'da sahneye çıktı. İzlenimleriniz ne?
Büyük bir ilgi vardı. "Kırmızıyı severler, Romanlar böyledirler"le programa başladık. Sahnedeki bütün klarnetçiler tek tek ya da gruplu şovlar yaptılar. Arkasından tamamı Sulukule mahallesinden gelen bir grup çıktı. Mahalleden gelen dansözler herkese bol bol göbek attırdılar.

"Devriye evleri kapanınca, eski maddi koşullara ulaşamadılar"
Sulukule Romanların merkezi yerleşim bölgesi. Birçok tanınmış ünlü müzisyen de buradan çıkıyor. Sulukule'nin müzik dünyasındaki önemi ne?
Sulukule bir zamanlar müziğin kalbinin attığı yerdi. Önemli müzisyenler yetişirdi. Burada yaşayan insanların tek geçim kaynağı başkalarını mutlu etmek olduğundan Sulukule, eğlence demekti. Eskiden devriye evlerinde sazlı sözlü, içkili eğlenceler yapılırdı. Zaten tüm müzisyenler ve dansözler bu evlerde pişerlerdi. İyi de para kazanıyorlardı. Ama 90'ların başında bunlar kapanınca Kumkapı, Çiçek Pasajı gibi yerlerde çalmaya başladılar. Tabii eski maddi koşullara ve statüye sahip olamadılar.
Roman çocuklar altı-yedi yaşında klarneti ilk kez ellerine aldıklarında bile harika çalmaya başlıyorlar. Ama ailelerin bırakın klarnet almayı çocuklarına yemek alacak parası olmuyor. Buna rağmen Sulukule'de müzik konusunda büyük bir özenme dalgası oluştu. Konservatuvara giden çocuklar diğer çocukları özendiriyor ve herkesi okula yöneltiyorlar.

"23 Nisan'da tüm Sulukulelilere destek oldum"
Emir Bagirov (12)

Edirne'de konservatuvarda okuyorum ve piyano çalıyorum. Hobi olarak da klarnet çalıyorum. Klarnete abime özenerek başladım. Ama babam da klarnetçidir. Annem de piyano çalıyor. Bu projede bulunmak benim için çok güzel. Hem Sulukulelilere destek vermiş oldum hem de 23 Nisan'da ilk kez sahneye çıktım. Kurduğumuz orkestranın en genci benim. Bu bir ayrıcalık gibi.

"Şenlendirici'den daha iyi klarnet çalanlar var"
Atilla Delen (33)

Keşanlıyım. İstanbul'da Ömer Hayyam'da oturuyorum. Klarnet bizde baba mesleği ama anne tarafında da klarnetçiler var. Ailece klarnetçiyiz ama aramızda ut ve perküsyon çalanlar da var. 11 yaşından beri klarnet çalıyorum. Büyük düğünlerde ve Avrupa'daki halk konserlerinde çalıyorum. Bu projede yer aldım çünkü buradaki klarnetçilere bir katkım olsun istedim.
Serkan benim çocukluk arkadaşımdı, Hüsnü Şenlendirici de. Hüsnü gibi hatta ondan daha güzel klarnet çalan çok burada. Ama olanak yok.
Romanlar doğuştan böyledir. Kanlarında dans ve müzik vardır. Sabah kalkar kalkmaz ya da kavga ederken Roman havası duydukları anda kendilerini tutamazlar. Yarını hiç düşünmezler. Ama bunun yanında çok duygulu insanlardır. Ağıt yakar, ağlarlar.

"Okulumdaki Romanlar çok yetenekli"
Cansu Kalaycıoğlu (23)

10 yıldır klarnet çalıyorum. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'nda öğrenciyim. Konservatuvara ilk girdiğimde yan flüt seçmiştim. Sonra klarnete yöneldim. Maddi-manevi elimden gelen her şeyi yapmak için bu projede yer alıyorum.
Romanlar iyi müzisyenler, neşeli insanlar. Okulumuzda da çok Roman var. Çok da yetenekliler.

"Sulukulelilerin başına gelenler bize de gelebilir"
Yetiş Toparlak (39)

Tarlabaşı'nda oturuyorum. Camiada Gelibolulu Yetiş olarak tanınırım. Yedi yaşında kanun, 11 yaşında keman çaldım.
19 yaşından itibaren de klarnet çalıyorum. Soyumun tamamı müzisyen. Benden gelen nesil de müzisyen. Serkan'ın çocukluğu bizim yanımızda geçti. Bu projede yer aldım çünkü şu an Sulukulelilerin başına gelen bir gün bizim de başımıza gelebilir.
Romanların zengini de fakiri de çok neşelidir. Çingenelerde hayat hep böyledir. Aç kalmış, tok kalmış hiç fark etmez, herkes göbek atar, eğlenir.

"Bu iş usta-çırak ilişkisi şeklinde gelişir"
Ali Rıza Altınkeser (21)

Silivriliyim. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'nda okuyorum. 10 yaşında bağlama çalmaya başladım. Sonra ney ve ritim saza geçtim. 13 yaşındayken, Silivri'nin temel sazı klarnet diye ben de onu seçtim. Silivri'deki Roman mahallesine gidip oradaki çalgıcılardan birçok şey kaptım. Bu iş usta-çırak ilişkisi şeklinde gelişir.
Romanlar deli dolu, harika insanlardır. Bir gecede kazandıkları tüm parayı yerler, kapı gıcırtısına oynarlar.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Temmuz 2007       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Klarnet modeline Türk müzisyen adı
Dünyanın en büyük müzik enstrümanı üreticilerinden AMATİ- DENAK, ilk kez bir Türk sanatçı adına klarnet modeli üretti. Merkezi Almanya'da bulunan firma, klarnetin dünyadaki sayılı ustalarından biri olarak kabul edilen İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim görevlisi Serkan Çağrı tarafından tavsiye edilen yeni perde tasarımını uygulayarak, ürettiği yeni klarnete "Serkan Çağrı Modeli" ismini verdi. Serkan Çağrı, "Bundan 10 sene önce iyi bir klarnet alma hayaliyle yanıp tutuşurken, bugün ismimi taşıyan bir klarnetle onurlandırılıyorum. Bu mutluluk kelimelere nasıl dökülür bilemiyorum" dedi. Çağrı, şunları kaydetti: "Hem akademisyen hem de alaylı bir klarnet icracısı olarak 23 senedir bu alanda edindiğim bilgi ve deneyimlerim sonucunda daha önce sol klarnetlerde bulunmayan ve icra esnasında çoğu zaman eksikliğini hissettiğim ''F-Bb'' (Fa ve Si Bemol) perdesinin isteğim üzerine Amati tarafından oluşturulmuş olması memnuniyet verici. "
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Mart 2008       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Serkan Çağrı, 1976 yılında Keşan'da doğdu.İlk, orta ve lise öğrenimini burada tamamladı. Henüz 7 yaşındayken klarnetle tanışan sanatçı, 13 yaşına geldiğinde, geleneksel Erguvan Festivali kapsamında düzenlenen ve katılımcıların yaş ortalamasının 40 olduğu En İyi Klarnet İcracısı Yarışmasında özel ödüle layık görüldü.
1995 yılında Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı'nda lisans öğrenimine başladı. 1998 yılında İ.T.Ü. Devlet Türk Müziği Konservatuarı'na geçiş yaparak üniversite öğrenimini burada tamamladı. Aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlayan sanatçı, burada dört yıl klarnet eğitmeni olarak görev yapmış olup şu anda ise Haliç Üniversitesi Türk Musikisi Bölümünde klarnet dersleri vermektedir. Ayrıca Haliç Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Musikisi Bölümü'nde yüksek lisans öğrenimini tamamlamıştır.
Sanatçı akademik çalışmalarının yanı sıra yurtiçinde ve çeşitli uluslararası kültür ve müzik festivallerinde Türk müziğinin tanıtılmasına yönelik olarak farklı müzik toplulukları ile konser ve dinletilerde yer aldı. 1998 yılında üyesi bulunduğu Grup Laçin, Yılın En İyi Müzik Grubu seçilerek, Altın Kelebek Ödülüne layık görüldü. Yine aynı müzik grubuyla Avustralya,Almanya, Amerika, Yunanistan, Belçika, Hollanda, İngiltere, Türkmenistan ve Türkiye'nin çeşitli yerlerinde konserler verdi.
Mercan Dede&Secret Tribe grubunda da yer alan Serkan Çağrı, bu grup ile Montreux Jazz(İsviçre), Jazz a Vienne(Fransa), Rhythm Sticks(İngiltere), Moers Festival(Almanya), Etnomalaga(İspanya), Skobye Jazz(Makedonya) gibi birçok önemli festivale katıldı. Kervansaray Yarkın Ensemble ile Hollanda'nın çeşitli yerlerinde konserler verdi. Konserlerin yanısıra pek çok dizi ve film müzikleri ile bir tiyatro müziğine klarnetiyle katkıda bulundu. Yurtiçinde ve yurtdışında klarnet üzerine çeşitli söyleşilere ve workshoplara katıldı.
Ayrıca sanatçı kendi kurduğu orkestrası ile birlikte de yurtiçi ve yurtdışında çeşitli şenlik ve festival organizasyonlarında konserler verdi. Dünyaca ünlü ses virtüözü Yıldız İbrahimova ile oluşturduğu "Yıldız'a Çağrı" projesi ile yurtiçi ve yurtdışında pek çok konsere katıldı. Yine dünyanın en iyi klarnet virtüözlerinden Vassilis Saleas ile "İki Yaka Tek Nefes" adlı konser projesini hazırlayıp sahneye koydu. Klezmer müziğinin en önemli temsilcilerinden biri olan klarnetist Giora Fiedman, İstanbul'da verdiği bir konserde kendisini sahneye davet ederek "O, klarnete benim şu an geldiğim noktadan başladı" dedi.
Konser çalışmalarının yanı sıra bir yandan da akademik faaliyetlerini devam ettiren sanatçı "Klarnetin Avrupa ve Türkiye'deki Tarihsel Gelişimi" konusunda araştırmalarda bulundu. Bu araştırmaları sırasında rastladığı, klarnetin en eski atası olarak bilinen ve bir barok dönem enstrümanı olan "chalumeau" (şalümo) yu Türkiye'ye tanıtan, konserlerde ve albüm kayıtlarında kullanan ilk ve tek enstrümanist oldu. Ayrıca klarnet üzerine yazdığı makaleler çeşitli dergilerde yayınlandı.
Dünyanın önde gelen nefesli enstrüman firmalarından AMATİ-DENAK, Serkan ÇAĞRI tarafından tavsiye edilen yeni perde tasarımını uygulayarak ürettiği yeni klarnet modeline "Serkan Çağrı Model" ismini verdi. Böylece ÇAĞRI, klarnette bir dünya markası olarak da müzik literatüründe yerini aldı.
Geleneksel icradaki ustalığını, teorik birikimleriyle birleştiren sanatçı, değişik icra tekniklerinin bir arada sergilenmesi bakımından da günümüzün önde gelen icracılarından biri olarak dikkat çekmektedir.
Sanatçının Türk Müziği icrasında kullanılan sol klarnetin icra tekniklerini içeren "Sol Klarnet Eğitimi-1" adlı bir DVD li eğitim kitabı ve 2005 yılında yayımladığı "Nefesim" adlı enstrümantal bir albüm çalışması bulunmaktadır. İkinci solo albümü "ÂLÂ" ise 2008 yılında Sony-BMG tarafından yayımlanmıştır.
Ayrıca sanatçı TRT de yayınlanan "Dünyanın Türküsü" adlı müzik programını hazırlayıp sunmaktadır.

Benzer Konular

12 Şubat 2010 / BrookLyn Moda tr
17 Kasım 2006 / KisukE UraharA Siyaset tr
12 Nisan 2011 / ener Siyaset tr
19 Eylül 2012 / Jumong Müzik tr
5 Mayıs 2009 / Harry Kewell Spor tr