Arama

Milli Cemiyetler

Güncelleme: 2 Ocak 2013 Gösterim: 43.525 Cevap: 11
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
21 Mayıs 2008       Mesaj #1
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Milli Cemiyetler

Sponsorlu Bağlantılar
Vikipedi, özgür ansiklopedi


Millî Cemiyetler, Birinci Dünya Savaşı'nda yenilen Türkiye'nin galip devletler tarafından işgalini ve savaş yıllarında Anadolu'dan sürülen gayrimüslim halkın geri dönmesini önlemek amacıyla kurulan dernek ve topluluklara verilen ad. 1918 Ekim ayında iktidardan düşen İttihat ve Terakki hükümetinin yerel düzeydeki önderleri tarafından, Türkiye'nin hemen her bölgesinde 1919 yılının ilk aylarında kurulmuşlardır.
Bu amaçla kurulan silahlı direniş gruplarına genellikle "Kuva-yı Milliye", sivil cemiyetlere ise "Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri" adı verilmiştir. Dağınık olarak örgütlenen Müdafaa-i Hukuk cemiyetleri Eylül 1919'da toplanan Sivas Kongresi'nde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti (ARMHC) çatısı altında birleştirilmiş, 23 Nisan 1920'de toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi ARMHC temsilcilerinden oluşmuştur.
Son düzenleyen The Unique; 5 Temmuz 2011 00:18
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Mayıs 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Milli Cemiyetler

Sponsorlu Bağlantılar
Yurdun hemen her köşesinde genelde Müdafaa-i Hukuk adıyla kurulan millî cemiyetler, milliyetçilik ideolojisine dayalı olarak kurulmuşlardı. Millî Kurtuluş Mücadelesinini temel taşlarını oluşturan bu cemiyetin kuruluşu, Türk milletinin bağımsız ve onurlu bir millet olarak yaşama azminin bir ifadesiydi. Bununla beraber Millî Cemiyetler Wilson ilkelerinden etkilendiklerinden başlangıçta barışçı mücadele yöntemini benimsemişlerdi. Türklüğün meşru haklarının tanınacağı düşüncesiyle siyasî faaliyetlerde bulunmayı ve yayın yapmayı yeterli görmüşlerdi. Ancak Wilson ilkelirinin Türkler aleyhinde kullanılması, işgalci devletlerin haksız tutumu ve özellikle İzmir'in işgali bu tür mücadelenin yeterli olamayacağını göstermiş, millî cemiyetleri silahlı mücadele kararları almaya yöneltmişti. Bu cemiyetlerin bir diğer zaafı da bölgesel kurtuluşu çare olarak görmeleri ve aralarında bir koordinasyon olmayışıydı. Millî cemiyetler Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya geçerek kurtuluş meşalesini eline almasından sonra bu zaaflarından da kurtulmuşlar, yek-vücut hale gelerek topyekün kurtuluşa inanmışlardı. Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi 1 aralık 1918'de Müftü Mestan Efendi'nin başkanlığında kuruldu. Trakya'nın il, ilçe ve bucaklarına varıncaya kadar sistemli bir şekilde teşkilatlandırdı. Trakya dışında Adapazarı'nda bir şubesi açıldı. Kuruluş amacı Trakya'nın bütünlüğünü ve Osmanlı devletine bağlı kalmasını sağlamak, Trakya'nın Türk yurdu olduğunu anlatarak Türklerin haklarını savunmaktı. Cemiyet, İstanbul'da kurulmuş olan Trakya komitesi ile de işbirliği yapmış, Osmanlı devletinin parçalanması halinde Trakya'yı mümkün olursa Batı Tarkya ile birlikte bir bütün olarak Türk ve İslam topluluğu halinde kurtarmayı amaçlamıştı. Ancak bunun için İngiltere'nin, o olmazsa Fransa'nın yardımını sağlamayı düşünüyordu. Hedeflerinin bir Trakya Cumhuriyeti kurmak olduğu anlaşılıyordu.
Cemiyet, Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya geçmesinden sonra çalışmalarını millî amaçlara uygun olarak yürütmüştü. Sivas Kongresi'nden sonra faaliyet ve programını değiştirmekle birlikte temsil heyetinin isteğine uymak suretiyle Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adını almış ve böylece Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin bir şubesi haline dönüşmüştür. Daha sonra Lüleburgaz (21 Mart-2 Nisan 1920) ve Edirne (9-13 Mayıs 1920) kongrelerini düzenlemiş, muhtemel bir Yunan istilasına karşı silahlı bir direniş kararı almıştı.
Vilayat-ı Şarkiyye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti doğu illerinin Ermenistan'a verilmesi ihtimaline karşı İstanbul'da kuruldu. Türklüğün bölgesindeki haklarını savunmak amacıyla Le Pays adıyla Fransızca, Hâdisât adıyla Türkçe iki gazete çıkardı. İtilaf Devletlerinin İstanbul'daki temsilcilerine ve İtilaf başkanlarına muhtıralar verdiği gibi Avrupa'ya bir kurul göndermek amacıyla girişmde de bulunmuştu. Cemiyetin Erzurum şubesi, Kâzım Karabekir Paşa'nın himâyesinde önemli hizmetlerde bulundu. İstanbul'daki merkezle bağlantısını keserek Erzurum Kongresi'nin toplanmasına öncülük etti. kongre sonrasında Şarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla çalışmalarını sürdürdü.

The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
13 Kasım 2008       Mesaj #3
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
MİLLİ KURULUŞLAR SİYASİ AMAÇ VE HEDEFLERİ

Bu derneklerin kuruluş amaçları ve siyasî hedefleri hakkında kısaca bilgi vermek uygun olur görüşündeyim.
Trakya Paşaeli Cemiyeti'nin ileri gelenlerinden bazıları ile daha İstanbul'da iken görüşmüştüm. Bunlar, Osmanlı Devleti'nin çökeceğini çok kuvvetli bir ihtimal olarak görüyorlardı. Osmanlı vatanının parçalanma tehlikesi karşısında, Trakya'yı, mümkün olursa, buna Batı Trakya'yı da ekleyerek ve bir bütün olarak İslâm ve Türk topluluğu halinde kurtarmayı düşünüyorlardı. Fakat bu amacı gerçekleştirmek üzere ogün için akıllarına gelen tek çare, İngiltere'nin, bu mümkün olmazsa, Fransa'nın yardımını sağlamaktı. Bu maksatla bazı yabancı devlet adamları ile temas kurma ve görüşme imkânları da aramışlardı. Amaçlarının bir Trakya Cuınhuriyeti kurmak olduğu anlaşılıyordu.
Vilâyât-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti'nin kuruluş amacı da (tüzüklerinin 2. maddesi), Doğu illerinde oturan bütün halkın dinî ve siyasî haklarının serbestçe kullanılmasını sağlayacak meşru yollara başvurmak, bu illerdeki müslüman halkın tarihî ve millî haklarını gerektiğinde medeniyet dünyası karşısında savunmak, Doğu illerinde yapılan zulüm ve cinayetlerin sebepleri ile bunları işleyenler ve sebep olanlar hakkında tarafsız soruşturma yapılarak suçluların sür'atle cezalandırılmalarını istemek. Yerli halk ile azınlıklar arasındaki anlaşmazlığın giderilmesine ve eskiden olduğu gibi iyi ilişkilerin sağlamlaştırılmasına gayret etmek, savaş durumunun Doğu illerinde yarattığı yıkım ve yoksulluğa, hükûmet nezdinde teşebbüslerde bulunarak elden geldiğince çare aramaktan ibaretti.
İstanbul'daki yönetim merkezinden verilmiş olan bu direktife uygun olarak, Erzurum şubesi, Doğu illerinde Türk'ün haklarını korumakla birlikte, Ermeni göçü sırasında görülen kötü davranışlarla halkın hiçbir ilgisi bulunmadığını, Ermeni mallarının Rus istilâsına kadar korunduğunu, buna karşılık müslümanlara pek gaddarca davranıldığını; hattâ verilen emre aykırı olarak, göçten alıkonan bazı Ermenilerin koruyucularına karşı yaptıkları kötülükleri, güvenilir belgelerle medeniyet dünyasına duyurmaya ve Doğu illerine dikilmiş olan hırs yüklü bakışları hükümsüz bırakacak çalışmalar yapmaya karar veriyor (Erzurum şubesinin basılı bildirisi )
Vilâyât-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı MiIliye Cemiyeti'nin Erzurum şubesini ilk olarak kuran kimseler, Doğu illerinde yapılan propagandalar ile bunların hedeflerini, Türklük, Kürtlük - Ermenilik meselelerini bilim, teknik ve tarih açılarından inceleyip araştırdıktan sonra, ilerideki çalışmalarını şu üç noktada topluyorlar (Erzurum şubesinin basılı raporu) :
1. Kesinlikle göç etmemek,
2. Derhal ilmî, iktisadî ve dinî bakımlardan teşkilâtlanmak,
3. Saldırıya uğrayacak Doğu illerinin her köşesini savunmada birleşmek,
Vilâyât-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti'nin İstanbul'daki yönetim merkezinin, medenî ve ilmî yollara başvurarak maksada ulaşabileceği konusunda fazla iyimser olduğu anlaşılıyor. Gerçekten de bu yolda çalışmalar yapmaktan geri durmuyor. Doğu illerindeki müslüman unsurların haklarını savunmak üzere I.e Pays adında Fransızca bir gazete yayınlıyor. Hâdisât gazetesinin çıkarma hakkını alıyor. Bir yandan da İstanbul'daki İtilâf Devletleri temsilcilerine ve İtilâf Devletleri Başbakanlarına muhtıra veriyor: Avrupa'ya bir hey'et gönderme teşebbüsünde bulunuyor.
Bu açıklamalardan kolaylıkla anlaşılacağını sanırım ki, Vilâyât-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti'nin kuruluşuna yol açan asıl sebep ve düşünce, Doğu illerinin Ermenistan'a verilmesi ihtimali oluyor. Bu ihtimalin gerçekleşmesinin de Doğu illeri nüfusunda Ermenilerin çoğunlukta gösterilmesine ve tarihî haklar bakımından onlara öncelik tanınmasına çalışanların, ilmî ve tarihî belgelerle dünya kamuoyunu aldatmayı başarmalarına ve bir de müslüman halkın Ermenileri topluca öldüren barbarlar olduğu iftirasının bir gerçekmiş gibi kabulüne bağlı olduğu düşüncesi ağır basıyor. İşte bundan dolayıdır ki, dernek, aynı gerekçeye dayanarak ve aynı yollardan yürüyerek tarihî ve millî hakları savunmaya çalışıyor.
Karadeniz sahilindeki bölgelerde de bir Rum Pontus hükûmeti kurulacağı korkusu vardı. Müslüman halkı Rumların boyunduruğu altında bırakmayıp onların yaşama ve var olma haklarını koruma gayesiyle, bazı kimseler Trabzon'da da ayrıca bir dernek kurmuşlardı.
Merkezi İstanbul'da olan Trabzon ve Havalisi Adem-i Merkeziyet Cemiyeti'nin amacı ve siyasî hedefi adından anlaşılmaktadır. Her halde merkezden ayrılmak gayesini güdüyor.

:::Alıntı:::
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
21 Kasım 2009       Mesaj #4
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Yararlı Cemiyetler (Milli Cemiyetler):

İşgaller sırasında İstanbul Hükümetinin tepkisiz kalması üzerine halkın sesini duyurmak amacıyla yine halk arasından çıkan aydınlar tarafından kurulan cemiyetlerdir.Birbirlerinden bağımsız olarak kuruldukları için önceleri ortak bir faaliyet alanına sahip değillerdi.Temel amaçları bulundukları bölgelerin işgalini önlemekti.
Bu cemiyetlerden bazıları ve amaçları şunlardır:
  • Trakya-Paşaeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti:Mondros Ateşkes antlaşmasından hemen sonra kurulan bu cemiyetin amacı Doğu Trakya’nın Yunanistan’a verilmesini engellemektir.Bu amaçla Lüleburgaz ve Edirne’de bölgesel kongreler düzenleyerek silahlı bir direnişi teşkilatlandırma kararı almıştır.Sivas Kongresi ile yurdun tamamındaki direniş cemiyetlerini tek çatı altında toplayan “Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk cemiyeti” bünyesine girmiştir.
  • İzmir Müdafa-i Hukuk Cemiyeti:Mondros Ateşkes antlaşmasından hemen sonra İzmir ve çevresinin Yunanistan’a verileceği söylentilerine karşı tepki olarak kurulmuştur.Bölgenin Türklere ait olduğunu belirten yayınlar yaparak işgali önlemeye çalışmıştır.Ancak 15 Mayıs 1919’da başlayan Yunan işgalini engelleyemedikleri için bu tarihten itibaren etkinlikleri azalmıştır.
  • Redd-i İlhak Cemiyeti:İzmir’in işgalinden önce kurulmuştur.Balıkesir ve Alaşehir’de bölgesel kongrelerde Yunan işgaline karşı silahlı direnişi teşkilatlandırıp yönetme kararı almıştır.Böylece Batı cephesi kurulmuştur.Yine ilk kez bu cemiyetin çalışmalarıyla Kuvay-ı Milliye birlikleri batı Anadolu’da Yunan İşgaline tepki olarak kurulmuş ve kısa sürede Yunan ordusuna karşı önemli başarılar elde etmiştir.
  • Kilikyalılar Cemiyeti:Adana ve çevresinde Fransız işgali ve Ermeni saldırılarına karşı halkın haklarını savunmak amacıyla kurulmuştur.
  • Trabzon Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti:Doğu Karadeniz’de Pontus Rum devletinin kurulmasını engellemek amacıyla faaliyet yürütmüştür.Silahlı mücadele kararı alarak direnişe geçmiştir.Erzurum Kongresinin toplanmasına yardım eden cemiyet bu kongrede kurulan “Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk cemiyeti” bünyesine girmiştir.
  • Milli Kongre Cemiyeti:İstanbul’daki yazar ve aydınlar tarafından kurulan bu cemiyet Anadolu’daki bütün işgallerin haksızlığını basın-yayın yoluyla dünya kamuoyuna duyurmayı amaçlamıştır.İşgallere karşı Avrupa’daki kamu oyunun da desteğini çekebilmek için Fransızca eserler hazırlatmıştır.Bölgesel silahlı direniş grupları için “Kuvay-ı Milliye”(Milli Kuvvetler) ifadesini ilk kullanan cemiyet olmuştur.
  • Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti:Doğu Anadolu’da Ermenilerin çalışmalarını engellemek amacıyla kurulmuştur.Doğu Anadolu’da Ermenilerin çoğunlukta olmadığını ispatlayan nüfus sayımları yapmış ve Ermenilerin iddialarının asılsızlığını ortaya koymuştur.Doğu illerindeki işgallere karşı organize olabilmek amacıyla bölgedeki direniş cemiyetlerinin de katıldığı Erzurum Kongresinin toplamıştır.Bu kongreye başkan seçilen Mustafa kemal Paşa cemiyetleri birleştirme yolunda ilk adımı bu kongrede atarak Doğu Anadolu’daki bütün direniş cemiyetlerini “Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında toplamıştır.
Yukarıdaki cemiyetlerin yanında Anadolu’daki ulusal direnişe silah kaçırmak ve istihbarat sağlamak amacıyla Karakol cemiyeti,Mim Mim Grubu,Felah Grubu gibi Cemiyetlerde kurulmuştur.

Milli Cemiyetlerin Genel Özellikleri:
  • Bulundukları bölgenin Türklere ait olduğunu bu nedenle işgallerin haksızlığını dünya kamuoyuna duyurmayı amaçlamışlardır.
  • Ulusal Mücadeledeki teşkilatlanmanın temelini oluşturmuşlardır.
  • İşgalci devletlerin azınlık cemiyetlerinin ve İstanbul Hükümetinin faaliyetlerine karşı mücadele etmişlerdir.
  • Genellikle ittihatçı düşünceye sahip olan kişiler tarafından kurulmuşlardır.
  • Birleştirici bir liderden yoksun olmaları nedeniyle önceleri bölgesel kurtuluşu savunmuşlardır.
  • Kuruluşlarında milliyetçilik duygusu etkilidir.
  • Sivas Kongresinde ”Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştirilmişlerdir.
  • Öncelikle Basın yayın yoluyla direnişi yönlendirmeye çalışmışlar bunun yanında silahlı direnişe de destek vermişlerdir.
  • Bölgesel direnişi yönlendirmelerine rağmen seslerini daha iyi duyurabilmek amacıyla İstanbul’da faaliyet yürütmüşlerdir.
Zararlı Cemiyetler:
Mondros ateşkes antlaşması sonrasında faaliyetlerini gördüğümüz zararlı cemiyetleri başlıca ikiye ayırabiliriz:
  • Birinci grup azınlıkların kurduğu “azınlık cemiyetleri”dir.Bunlar faaliyet yürüttükleri bölgeyi Osmanlı Devletinden kopararak buralarda bağımsız devletler kurmayı ya da başka bir devletin yönetimi altına girmeyi hedeflemişlerdir.Uluslar arası kamuoyunun desteğini de kazanmak için bu isteklerini Wilson İlkelerine dayandırmışlardır.Azınlık cemiyetleri işgalci itilaf devletleri tarafından desteklenmiş zaman zaman da kullanılmışlardır.
  • İkinci grup zararlı cemiyetler ise Osmanlı yönetimindeki Müslümanlar tarafından kurulan “Milli varlığa Düşman Cemiyetler"dir.Bu kişiler işgalleri engellemenin mümkün olmadığını bu nedenle direniş yapılmaması gerektiğini savunmuşlardır.Direniş hareketleri yerine İtilaf devletleri ile iyi geçinerek tavizler koparmaya çalışılması gerektiğini savunmuşlardır.Bu ikinci gruba giren cemiyetler ulusal kurtuluş düşüncesine karşı çıkmışlardır.
1)Azınlıkların Kurdukları Cemiyetler:
  • Mavri Mira Cemiyeti:İstanbul’daki Rum Patrikhanesi tarafından yönetilen bu cemiyet Yunan Hükümetinin istekleri doğrultusunda faaliyet yürütmekteydi.Bu cemiyetin amacı Trakya İstanbul Marmara bölgesi ve Batı Anadolu’yu Yunanistan’a bağlayarak “Megola İdeayı” yani Büyük Bizans’ı yeniden kurma idealini gerçekleştirmekti.Bu amaçla bu bölgelerdeki Rumları silahlandırmışlar ve Batı Anadolu da Yunan ordusunun işgallerinde yardımcı olmuşlardır.Yunan Kızılhaç Cemiyeti Yunan Göçmenler komisyonu Rum İzci Kuruluşları ile Anadolu’daki Rum Kiliseleri Mavri Mira Cemiyetine destek vermişlerdir.
  • Pontus Rum Cemiyeti:İstanbul’daki Rum Patrikhanesine bağlı hareket eden bu cemiyetin amacı Doğu Karadeniz’de 1461’de Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı yönetimine katılan “Trabzon Rum Pontus İmparatorluğu”nu yeniden kurmaktı.Bölgedeki otorite bulunduğundan da yararlanan cemiyet Rumları silahlandırarak amacına ulaşmaya çalıştı.Bunun için bölgeye yurt dışından da Rum getirmişlerdir.
  • Etnik-i Eterya Cemiyeti:Yunan subayları tarafından 1894’te kurulan bu cemiyet daha önce kurulmuş olan Rum cemiyetlerinin amaçlarını daha da genişletmiştir.Rumların yaşadığı bütün toprakların Yunanistan’a katılmasını gerçekleştirmeye çalışmıştır.Girit Yunanistan’a bağlanmasında önemli faaliyet gerçekleştirmiş olan bu cemiyet Mavri Mira ve Pontus Rum cemiyetine her konuda destek vermiştir.
  • Kardos Cemiyeti:Anadolu da faaliyet gösteren Rum asıllı cemiyetler için gönüllü Rum nüfusunu bulup Anadolu’ya geçmelerini sağlamak için çalışmıştır.
  • Taşnak ve Hınçak Cemiyetleri:Ermeniler tarafından kurulmuş olan bu cemiyetler Doğu Anadolu ve Çukurova Bölgesini de içine alan bağımsız bir Ermenistan kurmayı amaçlamışlardır.Oluşturdukları silahlı çeteler ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da katliamlar yapmışlardır.Bu bölgelerde Ermenilerin çoğunlukta olduklarını iddia ederek Wilson ilkelerinden yararlanmayı ve bu sayede uluslar arası kamu oyununda desteğini sağlamayı amaçlamışlardır.TBMM’ye bağlı olarak hareket eden XV.kolordunun başarılı mücadeleleri ve Gümrü antlaşmasının imzalanmasıyla ayrılıkçı Ermenilerin kurduğu bu cemiyetler Anadolu’daki amaçlarına ulaşamamıştır.
  • Alyans İsrailit ve Makabi Cemiyetleri:Museviler tarafından kurulan bu cemiyetler Ortadoğu da bağımsız bir devlet kurmayı amaçlamışlardır.Bu amaçlarına ulaşabilmek için anadoludaki diğer azınlık cemiyetlerine maddi destek sağlamışlardır.

Azınlık Cemiyetlerinin Genel özellikleri:
  • Osmanlı Devletinin parçalanması için faaliyet yürütmüşlerdir.
  • Bağımsız devletler kurmayı amaçlamışlardır.
  • Rum ve Ermeni patrikleri ile Musevi hahambaşılığı tarafından yönlendirilmişlerdir.
  • İtilaf devletleri tarafından desteklenmişlerdir.
  • İtilaf Devletlerinin işgallerine zemin hazırlamışlardır.
  • Kamuoyunun tepkisini çekmemek için Wilson İlkelerine göre hareket ettiklerini savunmuşlardır.
2)Milli Varlığa Düşman Cemiyetler:
  • Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası:Ülkenin kuruluşunun padişahın emrine sıkı sıkıya bağlı kalınarak sağlanabileceğini savunan kişiler tarafından kurulmuştur.Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile birlikte hareket ettikleri için İstanbul Hükümeti üzerinde etkili olmuşlardır.
  • Hürriyet Ve İtilaf Fırkası:1911’de kurulmuş olan bu fırka 1919’dan itibaren aşırı bir İttihat Ve Terakki düşmanlığı yaparak kendisine destek sağlamaya çalışmıştır. İttihat ve Terakkinin devamı olarak gördükleri Milli Mücadele hareketine karşı en sert muhalefeti yapmış ve TBMM’ye karşı çıkan bazı isyanları da desteklemiştir.
  • İslam Teali Cemiyeti:Ülkenin korunmasının dini kurallara uymakla mümkün olabileceğinin savunan bu cemiyet 1919 yılında medrese hocaları tarafından kurulmuştur.Hürriyet ve İtilaf fırkasını destekleyerek Anadoludaki ulusal direnişe karşı çıkmıştır.
  • Kürt Teali Cemiyeti:Wilson İlkelerine dayanarak Doğu Anadolu’nun bir kısmında bağımsız bir devlet kurmayı amaçlamıştır.Amerikalılar ve İngilizlerle sıkı bir ilişkiye girmiştir.Doğu Anadolu Müdafa-i Hukuk Cemiyetine katılmayı reddetmiş bunun da etkisiyle halktan büyük oranda destek alamamıştır.
  • İngiliz Muhipleri Cemiyeti:Sömürgelerinde milyonlarca Müslüman barındıran İngiltere ile Osmanlı halifelik ve padişahlığı arasında samimiyeti kuvvetlendirmek amacıyla kurulmuştur.İngilizlerden aldıkları destekle Anadolu da ulusal direnişe karşı çıkan isyanları desteklemişlerdir.Bu şekilde ortaya çıkacak olan otorite boşluğu sayesinde ülkede İngiliz manda yönetimini kurmayı hedeflemişlerdir.
  • Wilson İlkeleri Cemiyeti:Amerikan manda yönetimini isteyenler tarafından 1919 da kurulmuştur.Bu sayede ülkenin İtilaf devletleri arasında parçalanmasını önlemeyi ve Milletler Cemiyeti içine diğer devletlerle eşit haklara sahip olunmasını sağlamaya çalışmıştır.
Milli Varlığa düşman Cemiyetlerin genel Özellikleri:
  • Müslümanlar tarafından kurulmuşlardır.
  • İşgallerin kolaylaşmasına neden olmuşlardır.
  • Ulusal direnişe karşı faaliyet yürütmüşlerdir.
  • İtilaf devletleri tarafından desteklenmişlerdir.
  • Hürriyet ve İtlaf Fırkasıyla birlikte hareket etmişlerdir.
  • Saltanat ve Hilafet yanlısıdır.
Son düzenleyen Safi; 5 Şubat 2016 02:13
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
23 Kasım 2009       Mesaj #5
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
CEMİYETLER
Mondros Ateşkes Anlaşması'nın imzalanmasından sonra İtilaf Devletleri’nin stratejik noktaları işgal etmeleri,İtilaf Devletleri’nin Osmanlı Hükümeti’ni denetimlerine almaları,Osmanlı ordularının terhis edilmesi,Azınlıkların işgal güçlerinden aldıkları destekle kendi çıkarları doğrultusunda faaliyetlere başlamaları Anadolu’da büyük bir kargaşaya yol açtı. Bu kargaşa ortamında hem zararlı hem de yararlı cemiyetler kuruldu. Devlet otoritesinin yokluğundan yararlanan Ermeniler ve Rumlar ülkemizin değişik yerlerinde cemiyetler Osmanlı ordusunun da yokluğundan yararlanan azınlık cemiyetlerinin her yerde etkisi artınca Türk milleti işgallere karşı ilk tepki olarak yararlı cemiyetler kurmuş ve mücadeleyi başlatmıştır kurdular.



I) ZARARLI CEMİYETLER


Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra işgallerin başlamasıyla bundan yararlanan bazı unsurlar ayrılıkçı cemiyetler kurdular. Bunun yanında işgalcilerin desteği ile de milli çıkarlarımızla bağdaşmayan içimizdeki bir takım insanlar Türk milletinin gücüne inanmayan insanlar tarafından cemiyetler kuruldu.
Azınlık Cemiyetleri
Yüzlerce yıldan beri Osmanlı vatandaşı olarak, huzur içinde yaşamış ve devletin her türlü imkanlarından yararlanmış azınlıklar (Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler), Osmanlı Devleti’nin içine düştüğü kötü durumu fırsat bilerek, topraklarımızı, işgal devletleriyle işbirliği yaparak paylaşmaya çalışmışlardır. Bunun için cemiyetler kurdular. Bunların en önemlileri Rum azınlık tarafından kurulan cemiyetlerdir.



a-Rum Cemiyetleri




1-Etnik-i Eterya Cemiyeti


a.Yunanistan’a bağımsızlığını kazandırmak amacıyla kurulmuştur(1814).
b.Girit İsyanı’na neden olmuşlardır (1896).
c.I.Dünya Savaşı’nda ise Rumların yaşadığı tüm toprakları Yunanistan’a katarak eski Bizans’ı canlandırmayı amaçlamışlardır.
d.Mavri Mira İstanbul'da Fener Patrikhanesinde Yunan Hükümetine bağlı olarak çalışmıştır.
e.Derneğin ihtiyaçları bu hükümet tarafından karşılanmaktadır.


2-Mavri Mira Cemiyeti


a.İstanbul’daki Rum Patrikhanesi’ne bağlı olarak patrik vekili bu cemiyetin başkanlığını yapmıştır.
b.Yunan hükümetinin emirleri doğrultusunda hareket eden bu cemiyetin amacı; Trakya, İstanbul, Batı ve Orta Anadolu’da “Büyük Yunanistan’ı” kurarak Bizans İmparatorluğu’nu yeniden canlandırmaktı.
c.Cemiyet, İstanbul, Bursa, Bandırma, Tekirdağ, Kırklareli yörelerindeki Rum azınlığı, örgütlemek, silahlandırmak, çeteler kurmak, Yunanistan yararına kamuoyu yaratmak, ilerleyen işgalci Yunanlılara yardımcı olmak ve Türk halkına karşı çete savaşını sürdürme faaliyetlerinde bulunmuştur. .
d.Yunan Göçmenler Komisyonu, Rum okullarının izcilik kolları, Yunan Kızılhaç örgütü, bazı yabancı okullar ve Anadolu’daki Rum kiliseleri bu derneğin direktifleri ile çalışmışlardır.


3-Rum Pontus Cemiyeti


a)İlk defa 1904 yılında Merzifon Amerikan Koleji’nde gizli olarak kurulmuştu.
b)Merkezi Samsun’dan Batum’a kadar geniş sahada Trabzon Rum İmparatorluğunu tekrar kurmak amacındadır.
c)I.Dünya Savaşı sırasında Rusya’nın himayesinde gelişmiş, ateşkes sonrasında Yunanistan’ın güdümünde faaliyet göstermiştir.
d)İstanbul ve Trabzon’da şubeleri vardır.
e)Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkmasında dolaylı rolleri vardır.
NOT: Bu cemiyetlerin ortak amacı Yunan Megalo İdea’sını gerçekleştirmektir


4-Kordos Cemiyeti


a)Etnik-i Eterya’nın bir kolu olarak faaliyet göstermiştir.
b)Doğu Karadeniz’e göçmen adı altında silahlı Pontus çeteleri göndermiştir.


b-Ermeni Cemiyetleri




1-Zaven Efendi, Hınçak (1887) ve Taşnak Sütyun (1840) Cemiyetleri :


a)Bu cemiyetlerin ortak amacı Doğu Anadolu’daki Ermenilerin bağımsızlığını sağlamak, Ermenileri silahlandırmak ve Ermeni milliyetçiliğini yaymaktır.
b)Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni Devleti kurmak amacı ile Ermeniler tarafından kurulmuştur.
c)Merkezleri İstanbul Ermeni Patrikhanesi idi .
d)Bu cemiyetlere bağlı Ermeni İntikam Alayları büyük katliamlara giriştiler.
e)Ermenileri Fransızlar desteklemiştir.



2-Ermeni İntikam Alayı


a)Adana'da Fransızların yardımıyla kurdukları intikam alayı ile büyük katliamlara girişmişlerdir.



c-Yahudi Cemiyetleri




1-Alyans İsrailit ve Makkabi Cemiyeti


a)Merkezleri İstanbul’dur. Ancak burada etkili olamadılar.
b)İstanbul’daki Yahudi gençler tarafından kurulmuştur.
c)Büyük İsrail Devleti’ni kurmayı amaçlamışlardır.
d)Türklere karşı Rumlarla işbirliğine girdiler. Hahambaşı patrikle birlikte faaliyetlerde bulundu




Azınlık Cemiyetlerinin Genel Özellikleri






1)Mondros Antlaşmasıyla meydana gelen ortamdan yararlanarak kurulmaları.
2)İtilaf Devletleri tarafından kurulmaları ve desteklenmeleri.
3)Anadolu'nun işgalini kolaylaştırmaya yönelik olmaları.
4)Türk topraklarını parçalayarak, Wilson ilkelerine göre milli devletlerini kurmak istemeleri.
5)Milli birlik ve bütünlüğümüzü bozmaya yönelik olmaları.



B.Milli Varlığa Düşman Cemiyetler (Türklerin Kurduğu Zararlı Cemiyetler)





1-Kürt Teali Cemiyeti


a)İngilizlerin yardımıyla Seyit Abdülkadir tarafından İstanbul’da kurulmuştur. Cemiyet, İngilizlerden destek ve yardım alıyordu.
b)Wilson İlkeleri’nden yararlanarak Doğu Anadolu Bölgesinde bir Kürt Devleti kurmak amaçlanmıştır.
c)Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile birleşmeyi reddetmiştir.


2-İslam Teali Cemiyeti


a)Merkezleri İstanbul’dur. Konya ve çevresinde de yoğun faaliyetlerde bulunmuşlardır.
b)Ülkenin kurtuluşunu hilafet ve saltanatta görmüşlerdir.
c)Ümmetçilik düşüncesini savunmuşlardır.
d)Anadolu’daki Milli Mücadele’yi engellemek için İstanbul’daki bazı müderrisler tarafından kurulmuştur.


3-Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası


a)Merkezleri İstanbul’dur.
b)İttihat ve Terakki karşıtlarından oluşmuştur.
c)Padişaha bağlılığı savunmuşlardır.
üVatanın kurtuluşunun, padişahın ve halifenin buyruklarına sıkı sıkıya uymakla mümkün olacağına inanan bir cemiyettir.
d)Meşrutiyet ve demokrasi ilkelerine bağlı siyaset takip etmişlerdir.
e)Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile işbirliği yapmıştır.
f)İngilizlerden maddi destek görmüştür.


4-Hürriyet ve İtilaf Fırkası


a)Merkezi İstanbul’dur.
b)1911’de İttihat ve Terakki Partisi’ne karşı olanlar tarafından kurulmuştur.
c)Anadolu’daki Kurtuluş Hareketini İttihatçılar ile işbirliği yapan maceracı bir hareket olarak değerlendirmişlerdir.
d)Mondros’tan sonra Milli Mücadele’ye karşı iç ayaklanmalarda öncü olmuşlardır.
e)İngilizlerle beraber hareket etmiştir.


5-İngiliz Muhipleri (Sevenleri) Cemiyeti


a)İngilizler tarafından Sait Molla isminde birine İstanbul’da kurdurulmuştur.
b)İngiliz mandasını savunmuşlardır.
c)Osmanlı Devleti (Vahdettin, Damat Ferit ve İçişleri Bakanı Ali Kemal üyeleri) tarafından desteklenmiştir
d)Derneğin başkanı Fru (Frew) idi.
e)Cemiyetin gizli amacı memleket içinde örgüt kurarak isyan ve ihtilaf çıkarmak, ulusal bilinci yok etmek ve yabancı müdahalesini kolaylaştırmaktır.
üİngiliz gizli servisince yönlendirilen dernek, İngiltere’nin doğu siyasetini destekler. İngiltere ile Osmanlı saltanatı arasındaki ilişkileri kuvvetlendirmek amacıyla kuruldu. Çalışmaları Hürriyet ve İtilaf fırkasınca desteklendi. Asıl amacı, ulusal direniş girişimlerini yok etmektir.


6-Wilson Prensipleri Cemiyeti


a)Merkezi İstanbul’dur.
b)Osmanlı Devleti’nin kurtuluşunun ancak İngilizlerin yardımı yerine ABD’nin mandası ile mümkün olabileceği savunulmuştur. Amerika'nın mandasına girerek kurtulmayı ve hızla uygarlaşmayı hedeflemekte idiler.
c)Halide Edip (Adıvar), Ahmet Emin (Yalman) ve Refik Halid gibi şahsiyetler bu cemiyetin önemli isimleri arasındaydı.
d)Sivas Kongresi'nde etkili olmuş, fakat susturulmuşlardır.
e)Cemiyetin kurucularından bir kısmı Kurtuluş Savaşı’nda Milli Mücadelecilere katılmıştır.




Milli Varlığa Düşman Cemiyetlerin Genel Özellikleri






1)Saltanat ve Hilafetçi bir düşünceye sahip olmaları.
2)Milliyetçiliğe karşı ümmetçi bir anlayışta olmaları.
3)Ülkemizde çıkarları olan büyük devletler tarafından kurulmuş veya yönlendirilmiş olmaları
4)Manda ve himayeye taraftar olmaları.
5)Milli birlik ve bütünlüğü bozmaya yönelik olmaları.
6)Osmanlı Hanedanını yaşatma ve devam ettirme gayretinde olmaları.




Zararlı Cemiyetlerin Ortak Özellikleri






1)Emperyalist devletlerin çıkarlarına hizmet etmişler,ülkenin işgalini kolaylaştırmışlardır.
2)İç ayaklanmalara sebep olmuşlar,ulusal kurtuluşu bir süre engellemişlerdir.
3)Kendi çıkarlarını millet çıkarlarından üstüm tutmuşlar,Türk milletinin öz gücüne ve bağımsız yaşama azmine inanmamışlardır.
4)Mandacı olanlar,bağımsızlığın mandacılıkla sağlanacağı gibi bir görüşü savunmuşlardır.
5)Ulusal bilinç ve birliği parçalamaya çalışmışlardır.
6)Ulusal Egemenlik kavramına inanmamışlardır.
@ Yararlı ve zararlı olmak üzere kurulan cemiyetlerin tamamı Mondros Ateşkes Anlaşmasının meydana getirdiği olumsuz şartlardan ortaya çıkmıştır. En önemli ortak özellikleri budur. Zararlı cemiyetler, işgallerin devam ettiği sürede faaliyet göstermişlerdir. Yararlı cemiyetler ise Sivas Kongresinde birlik altında toplanarak milli kurtuluş hareketinin sonuna kadar faaliyetlerde bulunmuştur.
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
24 Haziran 2010       Mesaj #6
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye

MİLLİ VARLIĞA YARARLI CEMİYETLER :

1. Trakya ve Paşaeli ->Yunanlılar'a karşı İlk kurulan cemiyet.

2.İzmir Müdafaa-i Hukuk ->Yunanlılar'a karşı Türkçülüğü savunanlar tarafın­dan kuruldu.
3. Kilikyalılar Cemiyeti -> Ermeni­lere karşı. (Fransız desteğin­deki)
4. Doğu illeri (Şark Vilayetleri) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ->Ermenilere karşı,

İleride Erzurum Kongresinin toplanmasını sağlayacak.

5.İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti ->Yunanlılara karşı Gençler tarafından kuruldu.
6. Trabzon Mühafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti -> Pontus Rum'a karşı.
7. İstanbul Milli Kongre Cemiyeti-> İtilaf Devletlerine karşı

- Cemiyetlerin bölgesel özelliği vardır.

* İleride Sivas Kongresinde tek çatı altında birleşecek. Anadolu ve Rumeli diye.
Dış güçlere karşı ilk direnme güneyde Fransız'lara karşı kendiliğinden oluşmuştur. (Ada­na, Dörtyol, Çukurova Antep, Urfa ve Maraş'ta)
Kurtuluş savaşımızın ilk cephesi de İzmir'in işgalinden sonra Yunanlılar'a karşı Batı Cephesi'dir.
İlk düzenli askeri birlik Doğuda Kâzım Karabekir'in birlikleridir. (15. Kolordu, Ermenilere karşı)
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
17 Aralık 2010       Mesaj #7
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

kapsamlı bir araştırma değil

MİLLİ CEMİYETLER

1-Trakya Paşaeli Cemiyeti:

Özellikleri:
1-Mavri Mira Cemiyetinin Trakya’ya yönelik olarak yürüttüğü bölücü faaliyetlere karşı kurulmuştur.
2-İstanbul ve boğazların işgal edilmesi bu cemiyetle Anadolu’nun bağlantısını kesmiştir.
3-Bu cemiyet Osmanlı Devleti’nin yıkılması halin-de Trakya’da bir cumhuriyet kurmayı planlamaktadır.
4-Edirne Kongresini düzenlemiştir.


2-İzmir Müdafa-i Hukuk Cemiyeti:

Özellikleri:
1-Ege Bölgesinde Yunanlıların bölücü faaliyetlerine karşı çalıştı.
2-2-9 Mart 1919 tarihinde İzmir’de Müdafa-i Hukuk Kongresini düzenledi.


3-Kilikyalılar Cemiyeti:

Özellikleri:
1-Adana ve civarının Ermeni ve Fransızlara karşı bütünlüğünü korumak için kuruldu

4-Redd-i İlhak Cemiyeti:

Özellikleri:
1-İzmir’in işgaline tepki olarak kuruldu
2-Balıkesir ve Alaşehir kongrelerini düzenleyerek Ege Bölgesini örgütledi
3-Kuvay-ı Milliyeyi harekete geçirerek silahlı direniş başlattı.


5-Trabzon Muhafaza-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti:
Özellikleri:
1-Orta ve Doğu Karadeniz’deki Rum ve Ermeni faaliyetlerine karşı kuruldu.
2-Erzurum Kongresinin toplanmasına yardımcı ol-du.
3-Erzurum Kongresinde Doğu Anadolu Müdafa-i Hukuk Cemiyeti ile birleşti.


6-Milli Kongre Cemiyeti:
Özellikleri:
1-İstanbul’da kuruldu
2-İlk defa kuvay-ı milliye tabirini kullandı
3-Milli mücadele için birleşmeyi savundu
4-Genelde basın yayın yoluyla propagandayı ilke edindi.
5-16 Mart 1920’de İstanbul’un işgaliyle bu cemiyet dağıldı.


7-Doğu Anadolu Müdafa-i Hukuk Cemiyeti:
Özellikleri:
1-Doğu Anadolu’nun Ermenilere karşı bütünlüğünü korumak için kuruldu.
2-XV. kolordunun Erzurum’da dağılmamış halde olması bu cemiyeti daha da etkin hale getirdi.
3-Erzurum Kongresini düzenledi
4-Le Pays gazetesini çıkardı
5-Cemiyet; Türkleri azınlıklara göre daha güçlü tutmak için şu kararları aldı:
a-İşgallere karşı direnilecektir.
b-Basın yayın yoluyla propaganda yapılacaktır
c-Bölge dışına göç edilmeyecektir.
d-Bilim, iktisat ve din teşkilatları kurulacaktır.


Milli Cemiyetlerin Özellikleri:

1-Türk halkının Mondros Mütarekesine ilk tepkisidir.
2-Basın yayın faaliyetlerinin elverişli olmasından, elçiliklerin varlığından ve merkez durumunda olmasından dolayı İstanbul’u merkez edindiler
3-Milli mücadeleye örgütsel zemin hazırladılar
4-Halk arasında milli bilinci uyandırdılar
5-İşgalleri ve azınlıkların bölücü faaliyetlerini önlemeye çalıştılar
6-Bölgesel niteliklidirler
7-Mustafa Kemal gibi birleştirici bir liderden yoksun oluşları en büyük eksiklikleridir.
8-İstanbul hükümetine, bağlı olmadıkları gibi; karşı da değillerdir.
9-Sivas kongresinden önceki en büyük eksiklikleri tek elden idare edilmemeleridir.
10-Türkçülük duyguları ile kurulmuşlardır.
11-Genellikle ittihatçılar tarafından kurulmuşlardır.
12-Programları bölgesel kurtuluşa yöneliktir. Bütünü kapsayan plan ve programları yoktur.
13-Önce basın yayın yoluyla propagandayı ilke edindiyseler de; kanlı işgallerin başlamasıyla silahlı mücadeleyi başlattılar.
14-Sivas Kongresinde Anadolu ve Rumeli Cemiyeti adı altında birleştiler



"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
7 Mayıs 2011       Mesaj #8
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti


Anadolu'nun çeşitli yerlerinde, Mondros Mütarekesi'nden sonra kurulan yerel direniş örgütlerinin birleşmesiyle meydana gelen kuruluş.

Sıvas Kongresi kararlarının 9. maddesi "bütün bölgesel vatanî ve millî cemiyetlerin, Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirildiği" hakkındadır. Cemiyetin ilk kongresi 11 Eylül 1919'da Sıvas'ta yapıldı. Son Osmanlı Mebusan Meclisi için yapılan seçimlerde cemiyetin üyesi olan adaylar çoğunluğu kazandı. İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de cemiyet üyeleri çoğunlukta idi. Kurtuluş Savaşı'nın başarı ile sonuçlanmasında Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin büyük payı oldu. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra da, Cumhuriyet Halk Fırkası'nın temelini oluşturdu.

MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
20 Haziran 2011       Mesaj #9
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
VİLAYATİ ŞARKİYE MÜDAFAAİ HUKUKU MİLLİYE CEMİYETİ

Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan (30 Ekim 1918) sonra, Doğu illerinin savunulması için kurulan dernek.

İstanbul'da kuruldu ve "Le Pays" (Yurt) adlı Fransızca bir gazete yayınlayarak Avrupa'da kamuoyu oluşturmaya çalıştı. Derneğin etkili bir konuma gelmesi, Erzurum Şubesi'nin kuruluşu (10 Mart 1919) ve Erzurum Kongresi'nin (23 Temmuz-7 Aralık 1919) toplanmasıyla gerçekleşti. Mustafa Kemal'in de üye olduğu dernek, Sivas Kongresi'nde (4-11 Eylül 1919) alınan karar sonucu, diğer dernekler gibi "Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuku Cemiyeti" içinde yer aldı.

MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
26 Aralık 2012       Mesaj #10
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
TRABZON MUHAFAZAİ HUKUKU MİLLİYE CEMİYETİ
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Kurtuluş Savaşı sırasında merkezi Trabzon olmak üzere kurulan bir cemiyet. 12 Şubat 1919'da Trabzon'da kuruldu. Rize, Gümüşhane ve Ordu yörelerinde örgütlendi. Trabzon ve çevresinde bir Pontus Rum Devleti kurulmasına karşı çıktı ve gerektiğinde silâhlı direnişi amaçladı. Cemiyet daha sonra Vilayatı Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti ile sıkı işbirliği yaptı. Bu cemiyet de diğer millî dernekler gibi Sivas Kongresi'nde Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti içinde yer aldı.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

30 Ekim 2009 / Misafir Cevaplanmış
27 Eylül 2012 / The Unique Osmanlı İmparatorluğu
15 Kasım 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
21 Aralık 2010 / M_ali Soru-Cevap
20 Aralık 2010 / Misafir Cevaplanmış