Arama

İstanbul'un Fethi ve Türk Dünyası Açısından Önemi - Sayfa 2

Güncelleme: 31 Ekim 2016 Gösterim: 84.576 Cevap: 12
Ayşe12 - avatarı
Ayşe12
Ziyaretçi
21 Mayıs 2012       Mesaj #11
Ayşe12 - avatarı
Ziyaretçi

İstanbul'un Fethi


29 Mayıs 1453'te, şehri günlerdir kuşatan Osmanlı ordusunun, şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Konstantinopolis (Constantinople) şehrini Sultan II. Mehmed Han'ın komutanlığında fethetmesidir.
Sponsorlu Bağlantılar

Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk olmuş, henüz 21 yaşında olan Sultan II. Mehmed, fatih unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlanmıştır. Tarihteki en önemli devletlerden olan Doğu Roma İmparatorluğu böylelikle sona ermiştir.

İstanbul Fetih edildikten sonra Orta Çağ kapanmış ve 1789 Fransız ihtilali'ne kadar sürecek olan Yeni Çağ başlamıştır.

Tarih: 2 Nisan - 29 Mayıs 1453
Yer: İstanbul (Bizans dönemi ismi: Constantinople)
Sonuç: Osmanlı'lar İstanbul'u ele geçirdi, Bizans İmparatorluğu yıkıldı. II. Mehmed, Fatih (fetheden) ilan edildi.
Bizans İmparatorluğu kumandanı: XI Konstantin
Osmanlı kumandanı: Fatih Sultan Mehmed (İkinci Mehmet)

Arif Nihat Asya'nın Fetih Marşı


Milliyetçi kişiliği ile tanınan Arif Nihat Asya'nın yazdığı bu şiir, Yıldırım Gürses tarafından bestelenmiştir.
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden.
Senin de destanını okuyalım ezberden.
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden.

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın.
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini.
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bu kitaplar Fatih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan'dır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır!

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın!

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan.

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın.
Son düzenleyen Baturalp; 31 Ekim 2016 15:58 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
29 Mayıs 2012       Mesaj #12
Avatarı yok
Yasaklı

Hz. Peygamber’in (S.A.V.) Mucizesi : İstanbul’un Fethi



Sponsorlu Bağlantılar
Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
“Kostantiniyye (İstanbul) elbette feth edilecektir. O’nu feth eden kumandan, ne güzel kumandandır! Onu fetheden asker ne güzel askerdir!”
buyurmuşlardır.

Bu gaye ile hadis-i şerife mazhar olmak için, Müslümanlar 29 defa İstanbul’un fethi seferine çıkmışlardır. Fakat bu gayeye 21 yaşında Fatih Sultan Mehmet Han ulaşmış ve Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz’ in mutlaka fetholunacaktır diyerek ortaya koymuş olduğu mucizesini arkasındaki şerefli ordusuyla birlikte canlı yaşamıştır.

İstanbul’un fethine mucize denilmesinin sebebi, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz’in mutlaka fetholunacaktır demesi ve Fatih Sultan Mehmet Han tarafından 1453’te fethedilmesidir.

Milletimizin şeref ve zaferlerle süslü muhteşem tarihi içindeki en büyük zaferlerden birisi de: Hiç şüphe yok ki 29 Mayıs 1453 yılında gerçekleştirilen İstanbul’un fethidir. Bugün İstanbul’un fethinin 559. yıl dönümünü idrak etmenin mutluluğu içerisindeyiz.

29 Mayıs 1453, Türk ve dünya tarihinin son derece önemli bir dönüm noktasıdır. Bin yıla yakın bir geçmişi bulunan ve fakat çürüyüp-dağılmış, bozulup-kokuşmuş, maddi ve manevi bir ahlaksızlığın batağında çırpınmakta olan Bizans İmparatorluğu bu tarihte yok olup tarihteki yerini almıştır. Bu bakımdan İstanbul’un fethi; sadece bir ilin, bir beldenin fethi değil; tarihe damgasını vuran, çağ değiştiren önemli bir hadisedir.

İstanbul’un fethinde sadece iki ordu değil, ayrı iki dünya çarpışmıştı.Bu mücâdele âdeta, Hakk ile bâtılın, aydınlık ile karanlığın mücadelesi idi. Bu zafer, Ortaçağ’ın karanlıkları üzerinde doğan bir adalet ve insanlık güneşi olmuştur. Bu tarihten itibaren yeni bir çağ açılmış, bin yıllık bir geçmişi bulunan Bizans İmparatorluğu tarihe karışmıştır.

İslam fetih anlayışı yok etme istila etme değil, yaşatma, hak ve adaleti tesis etmektir. Ecdadımız bu güzel şehri fethettiğinde Bizans halkına zulmetmemiş ve bizzat Sultan Fatih Han kendisi garanti vermiştir. Yüz yıllar boyunca da bütün halklar huzur içinde yaşamıştır.

559 yıldır bu şehri geri almak için muhakkak birileri planlar yapıyordur. Nasıl planlar yapmasınlar nerede var böyle güzel bir şehir. Boğazıyla, ihtişamıyla, camileriyle, kültürüyle, baharda açan çiçekleriyle daha nice güzellikleri ile.Bu güzel şehrin doğal güzellikleri bir tarafa, Beykoz da Hz Yuşa, Eyüp de Eyüp Sultan Hazretleri, Üsküdar da Hüdayi hazretleri ve diğer manevi değerler... Fatih Sultan Mehmet Han ise yakınlarındaki evlat ve torunlarıyla Fatih’ten onlara selam veriyor.

Kaynak: Habernet (29 Mayıs 2012, 11:39)

Son düzenleyen Baturalp; 31 Ekim 2016 16:00 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
maker - avatarı
maker
Ziyaretçi
22 Ocak 2016       Mesaj #13
maker - avatarı
Ziyaretçi

İstanbul'un Fethi

Ad:  Fatih-Sultan-Mehmet2.JPG
Gösterim: 193
Boyut:  33.4 KB


Sultan Murat’ın yerine geçen oğlu II. Mehmet (1451-1481) eğitimi ve önceki yönetim deneyimiyle imparatorluk emeliyle dolu vizyon sahibi devlet adamı olarak yetişti.Tahta çıktığı aylarda babasının yaptığı antlaşmalara sadık görünüyordu. ” Onun dudaklarında barış, fakat kalbinde savaş vardı ”. Hedefi İstanbul idi.Bu şehri ele geçirmek onun alnında yazılıydı.Bunun için bir kaç ay içinde Rumelihisarı’nı yaptırarak Karadeniz Boğazını kontrol altına aldı.Urban adında Macar Mühendise Edirne’de o zamana kadar görülmemiş büyüklükte topla döktürdü.Altı ayda yüzeli kadırga yaptırarak büyük bir donanma kurdu. Beşiktaş ve Baltalimanı o zamanlar ina edildiği iyi büyük tersane haline gelmişti.

İslam devletleri sekiz asırdır İstanbu’la göz dikmiş fakat alamamıştı. Hz. Peygamberin ” Konstantinapolis elbette fethedilecektir. O fetheden kumandan ne güzel kumandan, fethenden asker ne güzel askerdir” sözü İstanbul fethi nin kutsal bir görev haline getiriyordu.

İstanbul’u alma hayali genç hükümdarın aklından hiç çıkmıyordu. Sultan Mehmet 2 Nisan 1453’de karargahını İstanbul surları önüne kurdu. Karadan ikiyüz bin askerin saldırdığı, denizden yüzelli geminin top ateşiyle dövdüğü surlar aşılamamıştı. Sultan Mehmet ümitsizliğe düşmüştü. Galata sırtlarına döşenmiş ağaçlara sürülmüş sığır yağından yetmiş gemi haliçe karadan geçirilerek kuşatma daha etkili olmaya başlamıştır. Ulubatlı Hasa’nın otuz arkadaşıyla Bizans istihkamlarında suralara bayrağı çekmiş 29 mayıs 1453 tarihinde İstanbul fethedilmiştir. II. Mehmer ”Fatih” unvanın aldı. (Hammer I)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 31 Ekim 2016 18:18 Sebep: başlık ve sayfa düzeni

Benzer Konular

24 Kasım 2016 / rüy@ Cevaplanmış
22 Aralık 2011 / Misafir Soru-Cevap
24 Ekim 2010 / Akin00 Soru-Cevap
31 Ekim 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
16 Nisan 2009 / ThinkerBeLL Taslak Konular