Killzone 2
Ziyaretçi
Sponsorlu Bağlantılar
İki insan ırkı arasında ayrılık bir süre önce Dünya'da bir savaşa yol açmıştı. Bu savaş ilk Helghan/Vektan savaşı olarak anılıyordu. Kaybeden ırk, Dünya'dan uzaklaştırılmış ve Helghan adında bir topluluk olarak yaşamaya zorlandırılmıştı. Bir süre sonra insanlar değiştiklerinin farkına vardılar. Gezegenin yıpratıcı iklimi ve atmosferi onları değiştiriyordu. Saçlarını kaybetmeye, solgun düşmeye başladılar fakat eskiye oranla daha büyük bir hacme sahip oldular ve artık insanlardan daha güçlü, daha esnek ve daha hızlıydılar. Artık onlara insan tabiriyle seslenilemezdi, onlar artık Helghast'tı. Visari adında bir asker, Helghan ırkının başına geçti ve Helghast halkını insanlara karşı intikam ateşiyle doldurdu.
Bunun sonucunda Helghast İmparatorluğu, Vekta gezegenindeki Interplanetary Strategic Alliance (ISA)'a savaş açtı. Vekta, yörüngesel Stratejik Defans (SD) platformlarında ilk çıkma hareketinde düşmanlarına karşı başarısız oldu. Bu şekilde Helghast, aslanlar gibi yetiştirdiği yiğitlerini yüzeye çıkardı. Bu da ISA güçlerine daha çok problem yarattı. Helghast askerlerinin Vekta gezegeninde yaşayabilmesi için Helghan'da bulunan havayı yaratan bir maske takmaları gerekmekteydi.
İşler çıkmaza girince ISA, Helghast'ların Vekta'ya çıkışından 2 yıl sonra düşmanı Helghan'ın ana merkezine savaş açtı. ISA'nın amacı belliydi: Helghast lideri olan Visari'yi yakalamak ve Helghast'ı tekrar huzur dolu yaşamına geri getirmek. Legion adıyla bilinen, deneyimli, savaş görmüş kişilerden ve özel ekipten oluşan bir grup, Helghast tehlikesini gidermek için bir göreve çıkar. Sev ve ekibine göre Helghan'ın istilası sadece bir başlangıçtır. Ekip, Helghast'ın başkentine gittiğinde ise Helghast'ın dehşet verici bir orduya sahip olduğunu hemen keşfeder. Sırf gezegenin düzenini sağlam oturttukları için değil, aynı zamanda ISA karşısında kullanabilecekleri yeni bir güç kaynağı da buldukları için. Sev, ekibinin sadece düşman kuvvetleriyle savaşmadığını keşfeder - onların en güçlü rakibi belki de gezegenin ta kendisidir.
Sev
İlk Killzone ve Killzone: Liberation'ı oynayanların bildiği, yaptığı kahramanlıklardan ötürü neredeyse efsane olan Jan Templar'ın yerini bu oyunda içine kapanık ve karamsar bir kahraman olan yeni kahramanımız birinci sınıf çavuş Tomas 'Sev' Sevchenko alıyor. Henüz 25'indeyken bazı muhaberelerde başarılı olmuştur ve kendisi kusursuz olmasa da mükemmel bir ordu içinde yer almaya hak kazanmıştır.
Sev, atalarından gelen bir jenerasyon değildir ve onlarla pek bir ilişkisi bulunmamaktadır. Sev, Templar'a göre daha cesur ve daha deyimlidir. Üstelik Templar'ın aksine başkalarından önce kendini düşünen, egoist bir karakterdir.
''Bazı yönlerde, diyor Kıdemli Tasarımcı Dennis Zopfi, Templar bir karakter için gereğinden fazla siyah ve beyazdı. Her göreve hevesle ve erkekçe gitmesinden ötürü bu onu Killzone oyunlarında kusursuz kılmıştı. Fakat bu da onun sıradan olmasını engelleyememişti. ''
Dennis, Guerilla Games'teki tasarımcılar için yepyeni bir karakteri tanıtmanın zorluklarından bahsediyor: ''Yeni bir karakterin yaratılması zor bir etaptı fakat Sev'in tanıtılması oyun ve oyundaki karakterler için bize daha fazla serbest olanak sundu. Bir kere Sev, Templar'a göre kesinlikle daha renkli bir tip. Başka bir sözle tanımlarsak daha fazla hata yapan biri fakat sonuçta bu da onu bizden birisiymiş gibi gösteriyor. Killzone'u onun gibi bir karakterin gözlerinden oynamak, oyunculara kesinlikle daha farklı bir nüansa sahip görüş açısı sunacak.
Sev'in karakterindeki farklılığı vurgulayabilmek için Templar'a göre daha dağınık bir stil sağlamışlar. Sev'in görsel tasarımından sorumlu olan Roy Postma ''Tasarım ekibiyle bu karakter üzerinde bazı konuşmalar yaptıktan sonra onun için farklı yüz tasarımları hazırladık; amacımız ona gizemli, deneyimli ve aynı zamanda her daim tereddütleri olan bir ifade vermekti.'' Sev'in iki boyutlu tasarımlarını kullanarak, Massive Black stüdyosu başın üç boyutlu sunumunu hazırlamışlar. Son hali kıdemli karakter tasarımcısı Rudy Massar'a teslim edilmiş ve o da stüdyonun geliştirmiş olduğu araçlarla beraber 55 farklı yüz şekli yaratak baş modeli için her biri ayrı bir mimik ifadesi veren varyasyonlar yaratmış.
Oyundaki karakterlerin animasyonları için Guerilla Games, Londra'daki Audiomotion Stüdyoları'nı tercih etmiş. Diğer oyunlarda bir çok stüdyo bir bölüm için farklı kayıtlar yapıp ardından bilgisayar ortamında birleştirirken oyun için gerekli tüm animasyon hareketleri sadece bir kayıtta gerçekleştirilmiş. Nitekim arasahne yönetmeni Jonathan Kray, bunun çok daha başarılı bir netice verdiğini belirtiyor. Sev'in animasyonlarını gerçekleştiren aktör Demetri Goritsas özel bir motion capture (hareket yakalama) kıyafeti ve yüzüne yansıtıcı işaretçilerden oluşan bir takım takılmış. Öyle ki kaşlarına takılan işaretçiler sayesinde kaş hareketlerinin bile kaydedilmesi sağlanmış. Bu da gerçekçiliği daha da arttıran bir unsur olarak oyunda yer almakta.
Demetri'nin işlemleri tamamlandıktan sonra kayıtların düzenlenmesi ve gereksiz yerlerin silinme işlemleri için Autodesk MotionBuilder adlı program tercih edilmiş. Fakat göz hareketleri kaydedilmediği ve bazı diyaloglar sonradan değiştirilmek zorunda kalındığı için bazı yerler grafikerler tarafından tekrar elden geçmiş.
Ekibe Sev ile ilgili en sevdikleri taraf sorulduğunda alınan cevap: Suratında savaşın endişesinin görülebilmesi. Aynı zamanda Sev, bir erkek güzeli ya da body çalışan birisi değil, daha çok geleceğin askerlerinden birini temsil ediyor. Bu da Sev'in oyuncular tarafından daha sıcak karşılanmasını sağlayacak.
Sony'nin her yıl düzenlediği PlayStation Day etkinliğinin bu yıl ki ayağında Killzone 2 oyunun şimdi ki halini temsil eden yeni bir demo versiyonu da yer aldı.
Haberler iyi – Killzone 2 şu an ki haliyle belki de bazılarınızın zaten bildiği gibi E3 2005'te gösterilen videoya çok yakın bir durumda. Bu etkinlikteki tanıtım videosu da yine asker taşımakta olan bir uçan aracın gösterilmesiyle başlamakta. İstikamet Helghast'ların ana merkezi olan Corinth River.
Videoda ilk gördüğümüz bulutlar ise oldukça etkileyici. Gri renk bu arkaplanda da dominant renk olarak yer almakta. Bu manzarayı bölen olay ise içinde bulunduğumuz araca açılan çatışma ile başlıyor. Aracımızın yere çakılmasıyla beraber hemen karasal olarak düşmanlarla çatışma içine giriyoruz ve gerek görsellik gerek ses bakımından gerçekten büyüleyici bir sahne ile karşılaşmaktayız. Bu tanıtım videosuyla beraber, Killzone 2 oyunundaki daha önce hiçbir fps oyununda bulunmamış olan bir özelliği keşfetmekteyiz: 'lean & peak' mekaniği sayesinde savaş alanında daha gerçekçi bir şekilde düşman askerleriyle kapışabiliyoruz ve yapabileceklerimiz daha sınırsız. Bu da Killzone'u daha da yeni bir nesil fps oyunu yapmakta. Oyuniçinde her zaman birinci şahıs kamera açısında kaldığımızı hatırlatmakta fayda var. Oyuncu L1 tuşuna saklanmak için kullanırken hareket etmek için istenildiği gibi sağ veya sol yapılabilmekte ve oyuncuyu özgür kılmakta. İlk oyunda zıplama özelliği bulunmazken, bu oyunda zıplayabilme imkanınız olacak fakat bu anlık zıplama esnasında silahınızı kontrol etme şansınız olmayacak.
Etrafta nereye bakarsanız bakın her yerde bulunan kırmızı ve siyah renklerden oluşan amblemlerin etkisiyle de Helghast'ın atmosferini hep hissedebilmeniz mümkün. Corinth River'da geçen bu demoda kontrol bize geçtiği an dahi ateş, duman, şarapnel parçaları, mermi ve kandan ötürü neredeyse birşey görmeniz imkansız, tüm bu unsurlar sizi saklanmanız için adeta zorluyor. Bir enkaz yerinden çıktıktan sonra gezegenin kirli gökyüzünde Helghast araçları ve askerleriyle karşılaşıyoruz. Corinth River'daki görsellikler bir yana bir süre düşman birlikleriyle savaştıktan sonra Helghast askerleri bir grup ISA grubunu ateş çemberi içine alarak öldürüyor ve yandaşlarımızdan bir bölümünü yitiriyoruz. Ölümlerin çeşitliliği ise başka bir ayrıntı. Aynı şekilde istila askerlerinin başına ateş ettiğinizde kasketlerinin çıkması, vurulduktan sonra yalpalaması ve fazla ateşin düşmanlarınızı kırmızı bir sise çevirmesi de oyunu detaylandıran diğer özellikler. Demodaki bir bölümde bir grup Helghast askeri bizim ekiplerden birine saldırmak adına yakınlaşırken geçtikleri köprüye attığımız bombaların patlamasıyla beraber onları kuzu pirzola yapmamızın yanı sıra köprüyü de havaya uçurarak haz aldığımız keyif, kelimelerle anlatılamaz.
Eski oyunlarda bulunan bir çok silah ve aracın bu oyunda da yer alacağını öğrenmiştik fakat bu araçları kullanıp kullanamayacağız bir merak konusuydu. Nitekim demo sürümünün sonunda Helghast birliklerini öldürmek amaçlı kullandığımız bir ISA tankı, bu soruyu biraz olsun yanıtlıyor. Diğer araçlar için henüz bir bilgi yok. Önceki oyunlarda yer almış, StA-52, M82-G'in yanı sıra PR-6 sniper, ISA M4 magnum, M194 grenade gibi oyun için yeni önemli silahlarda bulunacak. Fakat silahlar arasında yer alıp, asıl ilgi çeken araç ise ISA Engineer. Bu araçla beraber daha önceden kullanılmış ve parçalanmış mermi, taret, silah, tüfek gibi nesneleri tekrar kullanılabilir hale getirebileceksiniz. Özellikle online oyunlarda birçok kişiye faydalı olacak alet, asıl oyunda da önemli bir yere sahip olacak. Bir yandan çatışmalar daha ağır geçecek, bir yandan da görevlerde sizin planlamış olduğunuz taktiği gerçekleştirmekte rol oynayacak.
Aslında ISA Engineer, oyunculara oyunun başında verilecek standart bir araç olarak düşünülmüş fakat beta testlerinin sonucunda aracın kullanılıp kullanılmayacağını oyuncunun kendisine bırakmanın daha mantıklı olacağına karar kılmışlar. Nitekim gerçekten de beta testte yer alan oyuncuların yanından ayırmadığı bir alet olmayı başarmış ISA Engineer.
Zorlu, zeki, güçlü
İstila askerleri Helghast'ın kült olmuş öğelerinden biridir, bu yıldırım askerlerinin giymiş oldukları siyah zırh ve maske her birini yapılı göstermekte ve düşmanlarını korkutmaktadır.
İstila askerlerinin her biri mükemmel bir donanımla kuşatılmıştır. Her bir askerde StA-52 tüfek mevcuttur ve bir düzine el bombasına sahiplerdir, aynı zamanda düşmanlarına karşı birlik olarak hareket etmeleri için eğitilmiş durumdalar. Savaş alanında açıkta yakalanan düşmanlar, otomatik olarak kurşuna dizilecek, şanslı veya zeki olanları açık alana getirmek içinde bombalar kullanılacak.
İstila askeri, ilk oyununun konseptinden beri Killzone'un en simgesel karakteri. Zalim görünüşleri ve sert tutumlarıyla oyunun karanlık atmosferinde büyük bir rol oynuyorlar. Karakterin görsel tasarımcısı Roy Postma, ''İstila askeri tüm Killzone oyunlarının en ilgi çekici karakteri. Bu karakteri Killzone 2 için geliştirmek istediğimizde ise bize hem bazı olanaklar hem de bazı tehlikeler sundu. Bir yandan askerin daha çok şeytan görünüşlü olmasını isterken bir yandan da herkes karakteri gördüğünde 'işte bu killzone' diyebilmesini arzuluyorduk. Bunun için karakterin temeline sağdık aldık ve detaylara yöneldik. PlayStation 3'de detayları ekleyebilmemiz adına önemli olanaklar sağladı ve hiçbir performans kaybına uğramadan istediğimizi gerçekleştirebildik'' diyor. Baş yapay zeka programcısı Remco Straatman ise ''Ayrıntı ekleme görevi işimizi daha kolay kıldığı gibi bize zevk de verdi. Askerimizi eski oyunlardakine göre daha uyanık, daha fark edilebilir kıldık Yani kendisi etrafta nelerin olduğundan haberdar ve buna göre oyunun değişen dinamiklerine göre tepki gösterebilmekte – örneğin takım arkadaşı vurulduğu zaman ani tepki verebilmekte ve bu da oyunu daha az yüzeysel kılmakta ve oynanışa yeni bir boyutta gerçekçilik eklemekte.
Yapay zeka ekibi çalışa dursun, görsel ekipte istila askerine estetiklik kazandırmaya çalışıyor: ''Animasyonun daha gerçekçi ve akıcı yapmak için onca yazdığımız animasyon kodunun yanısıra karakterimizi daha keskin, agresif bir görünüş sağlayan yeni bir yüz maskeyi yaratmaya çalıştık ki zorlandığımız anlar oldu. Yeni bir çılgın karakter yerine eskiye bağlı kaldığımız için bilhassa yüz maskesine eklediğimiz ayrıntılar sayesinde gördük ki şeytan detaylarda da yer alabiliyormuş.''
Killzone 2'deki istila askerleri sadece bir estetik kazanmakla yetinmedi, aynı zamanda yeni nesil yeteneklere kavuştular. Onlar artık eğilebiliyor, çömelebiliyor, bir kuleden düşmanlarına hedef alabiliyor. Bu da ona daha akıllı strateji ve taktik geliştirmesini sağlıyor. Benzin içeren bir konteynırın arkasında durmaktan çekiniyorlar. Alanlara ayrılmış birçok askerle de uyumlu çalışabilecek şekilde eğitilmiş durumdalar. Örneğin bir sniper ekibiyle bütünleştikleri zaman onlar düşmanı açık alana çekmeye çalışıyorlar veya ağır askerlerle beraber oldukları zaman silahları koruyacak şekilde etrafa diziliyorlar. Kısacası Helghast'ların ikon olmuş askerleri artık daha zekiler. Üstelik bu oyunda siz onun toprağına basıyorsunuz.
Limitleri zorlamaya hazır mısınız?
Ağır Asker, zaten etkileyici bir savaş gücüne sahip Helghast birliklerine destek için geliştirilmiş, yavaş hareket eden ama bir o kadar da taşıdığı ağır, geniş ve güçlü silahlardan ötürü savaşan tek kişilik bir ordu gibi.
Taşımakta olduğu ve ona bağlı olan StA-6 silahı ve bombalarıyla Ağır Askerimiz, ona yakınlaşmaya çalışacak herkesi yıldıracak kudrete sahip. Onu çepeçevre saran tam korumalı zırhı sayesinde kendisi de bir düşmanla savaşmaktan çekinmiyor. Geniş bir kalıba sahip olmasından ötürü Ağır Asker, her bir Killzone oyuncusunu epeyce zorlayacak gibi, gördüğü zaman ise unutulmaz anılar yaşatacağı...Bu yenilmez gibi gözüken yeni düşman askeriyle yapılacak olan çatışmaların ise en iyi şekilde yansıtılabilmesi için Guerilla Games ekibi epey bir uğraşmış. Sözünü ettiğimiz düşman, sadece insana oranla daha büyük hale getirilmemiş; gerçekçilik hissinin yaşanabilmesi adına karakterin animasyonları da anatomik oranlar doğrultusunda hazırlanmış. Başlangıçta her ne kadar onun karşısında bir şansınız yok gibi gözükse de, Ağır Askerin de bazı zayıf noktaları mevcut. Örneğin sırtında taşımakta olduğu ve onun nefes almasını sağlayan küçük gaz kutusu, Ağır Askerin zayıf olan nadir noktalarından biri.
Killzone 2'yi diğer oyunlardan daha farklı kılan bir diğer özellik ise PlayStation 3'e özel olarak geliştiriliyor olması. Multiplatformlara geliştirilen oyunların çoğu ana platform olarak xbox 360 veya PC seçtiklerinden ötürü yazdıkları kodları PlayStation 3'e uyarlarken çoğunlukla sistemin yeni özelliklerinden faydalanmamaktadırlar. Killzone'nun yanında Gran Turismo, LittleBigPlanet, Resistance 2, Heavy Rain gibi yapımlar ise sadece PS3 sistemine odaklanmış olduklarından sistemin yeni teknolojilerinden yararlanmaktadırlar. İşte bu da onları ayrıcalıklı kılmaktadır.
PlayStation 3, tıpkı Wii ve Xbox 360 gibi oyun konsollarının 7. jenerasyonudur. IBM ve Toshiba tarafından geliştirilmiş 3.2 Ghz'lik 9 işlemci ünitesi içeren, Cell adında çok işlemcili bir sisteme sahiptir. Sözünü ettiğim 9 işlemciden 64-bitlik mimariye sahip, iki donanımsal thread içeren biri level1 512kb ve diğeri level2 olan 32 kb'lık ara belleğe sahip ana üniteye 'PowerPC Processing Unit' yani PPU adı verilmektedir. PS3'te bulunan nVidia tarafından geliştirilmiş RSX ekran kartı her ne kadar eski atalarını çağrıştırsa da, bu sistemin asıl gizemi geri kalan işlemci ünitelerindedir. Bu işlemci ünitelerine ise 'Synergistic Processing Unit' yani SPU adı verilmektedir. Fakat SPU'lar 256 kb'lık küçük hafızalara sahip olmalarından ötürü oyunların programlamalarını bu sistem için zorlaştırmaktadır. Sebebi, bir oyunu birçok parçaya bölüp farklı bileşenler yaratmanın programcılar için zor olmasıdır. Fakat PS3'ten maksimum verim alınabilmesi için oyunun parçalara bölünüp işlemcileri dağıtılması sağlanmalıdır. PPU ile SPU'lar arasında geçiş sağlayan sisteme de DMA (Direct Memory Access) adı verilmektedir. Fakat şimdiye kadar PS3'e geliştirilen yapımların birçoğu multiplatform olarak geliştirildikleri için PS3'ün bu SPU sisteminden yararlanmamaktaydı.
Her ne kadar bu sistem birçok programcının 'PlayStation 3'e oyun geliştirmek zor', 'Cell işlemcisi çok karmaşık' demesine yol açtıysa da, PlayStation 3 bu çok işlemcili mimarisi sayesinde gelecekte kullanılacak teknolojinin temelini oluşturmaktadır. Elbette ki, her ne kadar bir oyunu bimbir parçaya bölüp tam bir verim beklemek zor olsa da Guerilla Games'in bunun üzerinde 4 yıldır çalıştığını düşündüğümüz zaman nasıl bir yapım ile karşılaşacağımızı az-çok tahmin edebilmek mümkündür. SPU sisteminden mümkün olabildiğince de faydalanabilmek için günümüzde birçok oyun Direct3D veya OpenGL API'lerinin sunduğu nimetlerden faydalanmaya çalışıp ışık hareketlerini gerçek zamanlı yaratmaya çalışırken, Killzone 2 orijinal fikri Michael Deering'e ait 'Deferred Shading' adında farklı bir ışık methodu kullanmaktadır. Bu yönteme göre de ışığın yarattığı bütün etkiler dokulara bölünmektedir (yani yansımalar, gölgeler, derinlik aşamalarının her biri için farklı dokular yaratılmakta) ve tüm bunlar bölünerek farklı aşamalarda elde edilmektedir. Bu yöntemle elde edilmesi zor olan yerler içinse birçok kişinin Direct3D'den aşina olduğu 'pixel shader' diye tabir edebileceğimiz 'fragment shader'lar kullanmaktadır. Bu shader'ların yazımı içinse yine nVidia'nın geliştirmiş olduğu 'cg' dilini kullanmaktadır.
Bunu bekliyordum
Kendi müziklerimizi kullanmamızı sağlayan oyunların sayısı bir elin parmaklarının sayısını geçmez. PlayStation 3'te bulunan firmware 2.40 teknolojisi sayesinde yapımcılar, oyuncuların kendi müziklerini oyuniçinde kullanmasına olanak sağlayabiliyor. Fakat müziklerin kullanılabilmesi için PS3'ün hard-diskinde ses dosyalarının yer alması gerekmekte. Guerilla Games'in halkla ilişkiler müdürü Seb Downieville, böyle bir sistem geliştirdiklerini fakat multiplayerda kullanılamayacağını belirtti. Ah oysa ki 'Vermillion' tam da buraya ne kadar da güzel giderdi diye iç çeken oyuncular için güzel bir deneyim yaşatacağı kesin.
Çevrimiçi Öldürmek
Oyunun multiplayer bölümü için 5 farklı tür bulunmakta. Bunlar sırasıyla Assassination (birisi rastgele korunmak ya da öldürülmek için seçilir), Body Count (standart death-match modu), Capture&Hold (haritada korumanız gereken bazı bölgeler), Search and Retrieve (capture the flag modunun Killzone 2 vari olanı) ve Search and Destroy (bir makineyi korumak veya patlatmak için görevlendirilen bir mod). Her bir türde en fazla 32 kişinin oynayabilecek olması, başka bir yeni bilgi. Demoda bize eşlik eden Garza, yapay zeka tarafından kontrol edilen bir karakterdi. Multiplayer oyun için Garza'nın yerini gerçek bir oyuncunun yer alacağı bir 'co-op' modunun olması da henüz kesin olmayan bilgiler arasında. Ayrıca multiplayer'daki yapay zeka olanağı oyuncunun isteğine göre açılıp kapatılabilinecek.
Multiplayer oyunda bulunan Rifleman (standart asker), Assault(rifleman'e ek olarak ekstra bir koruyucu yelek giymekte), Medic (askerleri iyileştirme yetisine sahip olan), Engineer (silahları veya mermileri tamir edebilen kişi), Tactician (işaret bombası kullanabilen, hava desteği çağırabilen kişi), Saboteur(karşı taraftakiler gibi giyinip onları kandıran, sabote eden) gibi sınıfların dışında en ilgi çekici olanı Scout ki tıpkı Metal Gear Solid 4'teki Snake'in giydiği octo-camo benzeri kamufle olmasını sağlayan bir kıyafet giymekte. Bu şekilde sanal olarak görünmez olabilmekte.
Şubat 2009'da piyasada olacak Killzone 2, her ne kadar Sony'nin düzenlediği PlayStation Day'de LittleBigPlanet ve Resistance 2'nin gölgesi altında kalmış olsa da Sony'nin reklam stratejisi sayesinden olsa gerek, Londra'da düzenlenen Eurogamer Expo'da Mirror's Edge'den sonra en çok dikkat çeken oyun olmayı başardı. Öyle ki Call of Duty: World at War ve Gears of War bile gölgesinde kaldı. Bakalım geliştirilmesi yıllar alan bu yapım, bahsedildiği gibi PlayStation 3'ün hakkını verebilecek mi?
Kaynak:Xoyun
