Ziyaretçi
Kimlik Dağınıklığı Sendromu
Kernberg’e göre kimlik dağınıklığı, kendilik ve (yakın ilişkide bulunulan) ötekiler kavramının güçsüz bir şekilde bütünleşmiş olmasıyla kendisini gösterir.(Çocuk yeni doğduğunda, başlangıçta anne ya da anne figürünü başka bir birey gibi algılamaz. Kendisiyle bir bütün şeklinde algılar. Babayı algılamaya başlamasıyla dış dünyayla ilişkiye girer ve ötekiler kavramı oluşur. Bu dönemde kendilik oluşmaya başlar. ) Sponsorlu Bağlantılar
Kimlik dağınıklığı sendromu gösteren kişilerde ilk çocukluk dönemlerinde yaşanarak içselleştirilmiş iyi ve kötü nesne ilişkileri içsel olarak dengelenmemiş, bütünleşmemiş, yansızlaşmamıştır.(Kimlik dağınıklığı gösteren vaka iyi ve kötü nesne ayrımı yapar. Kişiyi iyi ya da kötü olarak algılar. Kişinin iyi ya da kötü özelliklerinin bir arada olabileceğini düşünemez. )
Kimlik dağınıklığı olan kişi kendini, dünyayı, başka insanlarla giriştiği ilişkileri daima böylesine yansızlaşmamış, bütünleşmemiş kavramlarla algıladığı için duygu, düşünce ve davranış bakımından tutarlı bir kişilik sergileyemez. (Örneğin bilinçdışında suçluluk duyan kişi bu duyguyu ilişkiye girdiği diğer kişiye aktarabilir. Kendisini diğer kişiden bağımsız olarak algılamakta zorluk çektiği için bilinç düzeyinde suçlu olan kişi diğer kişidir.)
Şiddetli duygusal dalgalanmalar, uç noktalara varan yargılar, dramatik davranışlar sergilerler.Gunderson sabit ve tutarlı bir kendilik duygusunun gelişmediğinin kanıtı olarak iki temel olgudan söz eder.Biri yalnızlığa tahammülsüzlük,Diğeri terk depresyonu ve terk konularına aşırı duyarlılıktır.(tutarlı değerleri olan bir grubun içinde, bu grubun bir parçası olarak tutarlı bir kişilik sergileyebilirler.)
Nevrotik vakalar, şiddetli duygusal tepkiler ve dalgalanmalarla seyreden durumlarda bile tam bir kimlik dağınıklığı göstermez.
Kaynak

Kimlik Dağınıklığı Sendromu
