Arama

Anormallik Psikolojisi

Güncelleme: 2 Şubat 2010 Gösterim: 3.845 Cevap: 0
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
2 Şubat 2010       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Anormallik Psikolojisi

Sponsorlu Bağlantılar
Normal dışı davranışları saptamaya ve sınıf­lamaya çalışan psikoloji dalıdır. Genelde ka­bul gören bir tanıma göre psikoloji, insan ve hayvan davranışının bilimidir. Psikolojinin kendisine konu olarak zihni, düşünceleri ve duygulan değil de davranışı seçmesinin nedenİ, davranışın gözlemlenebilir, kaydedilebilir ve incelenebilir olması; bütün hayvan türlerin­de ve insanda bu özelliklerin ortak olmasıdır. Bu psikoloji tanımında modern bilimin ölçüle-bilirliğe ve sınanabilirliğe verdiği (pozitivistik) değer ve insanı hayvan türünün en geliş­mişi olarak gören Danvinci evrimcilik, belir­gin olarak farkedilmektedir.
Kendisine konu olarak böylesine geniş bir alanı seçmiş olan psikolojide çalışmalar, klİnik psikoloji, danışmanlık, deneysel psikoloji, endüstri psikolojisi, eğitim psikolojisi, sosyal psikoloji, gelişim psikolojisi, kişilik psikolojisi, psikometrik psikoloji gibi kollara ayrılarak sürdürülür.
Klinik psikoloji, bozulmuş olduğu düşünü­len davranışın nedenlerinin araştırılması ve düzeltilmesi üzerinde uzmanlaşmıştır. Fakat bozulmuş, sapmış, anormal insan davranışı ya da tersinden söylersek, uyumlu, ortalama ve normal insan davranışı hangileridir? Öncelik­le bunların aydınlatılmaları gerekir. Bozul­muş insan davranışlarını saptamak, anormal­lik psikolojisi veya psikopatoloji çalışmalarıy­la mümkündür.
İnsan bedeninin yapısı ve işlevleri nispeten somut olarak ölçülmeye ve belirli normallik sı­nırları İçinde tanımlanmaya daha elverişlidir. Örneğin kandaki şeker düzeyinin, alyuvarları mizdaki hemoglobinin belirli normal değerle­ri bulunmaktadır. Aynı durum insanın psikolo­jik yapısı İçin geçerli değildir. İnsan psikolojisi­nin kabul edilmiş, sınırlan belirlenmiş bir normal modeli, dolayısıyla normal ve anormal davranışlar) ayırd edebilmemize yarayan ke­sin bir ölçü yoktur. Anormallik psikolojisi İçin­de bu konuda birbirlerinin tam zıddı olan iki ana eğilim sözkonusudur. Bunlardan ilki sos­yal normlara, diğeri ise kişinin kendi kabulleri­ne ve potansiyellerine ağırlık vermektedir. Sosyal normlara ağırlık veren görüş, normal ve anormalin ayrımında uyum kavramının öl­çü olarak alınabileceğini ileri sürerken; kişiye ağırlık veren görüş kişinin doyumunu ve ken-dİnİ gerçekleştirmesini ölçü almak gerektiğini söylemektedir.
Değişik kültürlerde yapılan sosyolojik ve an­tropolojik çalışmalarda ise, normalin ve anor­malin değerlendirilmesi sırasında kültürler arası farklılıkların rollerinin mutlaka hesaba katılmasının gerekliliği anlaşılmıştır.
Anormal olan her durumun insan organiz­masının yapı ve işlev sınırlarını da bozacağını, dolayısıyla anormalin biyokimyasal olarak sap­tanabileceğini ileri süren biyolojik psikiyatri çalışmaları İse tabloyu daha da karıştırmıştır. Fakat bir yandan da iddialarına yeni deliller toplayarak güçlenen biyolojik psikiyatri, ken­dinden Önceki bütün tartışmaları adeta geçer­siz kılmaktadır. Çünkü eğer, psikolojik süreç­lerin ve davranışların insan organİzmasındakİ maddî süreçlerde karşılıkları bulunuyorsa, davranışlarda ki bozulma, aslında insanın sos­yal ve bireysel varoluşunun bütünüyle dışında olan bu maddi süreçlerdeki bozulmadır. Şu halde sorun, hangi davranışın bozulduğunu maddi süreçleri ölçerek bulmak, gerekiyorsa düzeltme yoluna gitmektir.
Son dönemlerde bütün bu sosyal, kişisel, bi­yolojik etkenleri genel sistem teorileri içinde bütünleştirme çalışmaları da ortaya çıkmakta­dır.
Modern bilimin pozİtivist çalışma tarzını esas alan psikolojideki normali ve anormali saptama çalışmaları, tartışmalara ve değişme potansiyellerine rağmen bugün ölçmeye ve is-tatistiki değerlendirmeye dayalıdır. Bir başka deyişle normlar ve uyum kapasitesi Ölçü alın­maktadır. Psikolojik ölçümlerle davranışla rda-ki ortalama ve sapma görünümleri saptanmaya çalışılmakta, bunun için matematikteki 'çan eğrisi' prensibinden hareket edilmekte­dir. Çan eğrisinin ortasında kalan çoğunluğun ortalama davranışını temsil eden durumlar normal, çan eğrisinin uçlarında kalan durum­lar ise anormal olarak nitelenmekledir.
Biyolojik psikiyatrinin hedeflerine ulaşmak için henüz erkendir ama, psikolojinin poziti-vistik yönelimi, biyolojik psikiyatrideki sonuç­larla uyum İçinde yürümekte, sürekli birbirle­rini pekiştirmektedirler.

Erol GÖKA

Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....

Benzer Konular

5 Aralık 2006 / virtuecat Din/İlahiyat
24 Aralık 2014 / pesimist Psikoloji ve Psikiyatri
29 Mart 2013 / _EKSELANS_ Psikoloji ve Psikiyatri
21 Haziran 2011 / _KleopatrA_ Psikoloji ve Psikiyatri
27 Şubat 2016 / _Yağmur_ X-Sözlük