Arama

Doğal Afetler Sonrası Görülebilecek Psikolojik ve Psikiyatrik Sorunlar

Güncelleme: 13 Temmuz 2011 Gösterim: 3.069 Cevap: 1
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
13 Eylül 2006       Mesaj #1
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
1x1DEPREM SONRASI GÖRÜLEBILECEK PSIKIYATRIK SORUNLAR NELERDIR?
1x1

Sponsorlu Bağlantılar
Toplum olarak 17 agustos depreminin ardindan DEPREM GERÇEGI ile yüz yüze geldik. Bir kismimiz depremi direk yasadi geri kalanlar olanlari yerinde görerek veya televizyonlardan izleyerek tanik oldu.
1x1

Uzmanlarin depremin geçici bir durum olmadigi, tekrar yasanmasinin kaçinilmaz oldugu, ancak ne zaman nerede yasanacaginin bilinmedigi yolundaki açiklamalari uyarici olmasi yaninda hepimizin kaygi ve korkularinda artmaya yol açmaktadir.
1x1

Böyle büyük dogal afetlerden sonra travmaya direk maruz kalan veya tanik olan kisilerde bazi psikolojik sorunlarin ortaya çikmasi dogaldir. Ancak zaman içinde bu sorunlarin azalmasi ve günlük yasamin devam etmesi gerekir. Tepki beklenenden siddetli oldugunda veya uzun sürdügünde hastalik açisindan degerlendirmek gerekir.
1x1

Toplumda deprem sonrasi degisik psikiyatrik rahatsizliklar ortaya çikabilir. Bu ruhsal rahatsizliklar arasinda siklikla görülenler travma sonrasi stres bozuklugu, depresyon, anksiyete, normal olmayan yas tepkisi veya uzamis yas tepkisidir.
1x1

Bütün psikiyatrik rahatsizliklar depreme bagli travma ile alevlenebilir ancak görülme sikliklari yukarida sayilan hastaliklara göre daha seyrektir.
1x1

En çok sikayet edilen belirti ise uyku bozuklugudur. Uyku bozuklugunun tek basina görülmesi nadirdir, genelde degisik ruhsal rahatsizliklara eslik eden bir bulgudur (depresyon, anksiyete gibi ruhsal rahatsizliklarda olabilecegi gibi astim, kalp yetmezligi gibi bedensel hastaliklara da eslik edebilir).
1x1

Uyku bozuklugu ortaya çiktiginda altta yatan nedenin mutlaka arastirilmasi gerekir. Yakinlarin önerdigi ilaci kullanmak veya eczaneden kendi basina ilaç alip kendi kendine tedavi uygulamak sorunu ortadan kaldirmaz, sadece geçici çözüm saglar. Bu durumda en iyisi uzmanlardan yardim istemektir.
1x1

Depremin yaptigi travmanin ardindan artçi soklarin sürmesi, televizyon kanallari ve yazili basinda depremle ilgili haberlerin yogun olarak devam etmesi travmayi sürekli hale getirmistir. Sürekli olarak bu travmaya maruz kalmak depremzedeler yaninda tüm toplumda kayginin sürekli artmasina yol açmaktadir.
1x1

Aslinda kaygi kisiyi tehlikelerden koruyan normal bir tepkidir. Kaygi sayesinde sinavlara daha iyi hazirlanir, isinizi daha dikkatli yapar ve zararli bazi davranislardan uzak durursunuz. Ancak bazen kayginin asiri artmasi ile toplumsal uyumda bozulma görülür, travmaya ugrayan kisiler isini yapamaz, uyuyamaz, toplumsal islevlerini yerine getiremez hale gelebilir. Bu durumda anksiyete bozuklugu diye adlandirdigimiz hastalik söz konusudur ve tedavi edilmesi gerekir.
1x1

Depremi direkt yasamis ve yakinlarini, evini, isini veya bir organini kaybetmis olan kisilerde deprem sonrasi görülebilecek psikiyatrik sorunlar iki boyutta incelenir:
1x1

1. Travmaya maruz kalma sonucu ortaya çikan akut stres tepkisi veya travma sonrasi stres bozuklugu.
1x1

2. Travmada yakinlarini, evini, isini kaybetme sonucu ortaya çikan yas tepkisi veya patolojik yas tepkisi.
1x1


Akut stres tepkisi ve travma sonrasi stres bozuklugu

1x1

Asiri stres yaratan bir durumla karsilasma kiside çaresizlik duygusu ve korku yaratir. Depremle karsilasan kisilerde ilk tepki halk arasinda “sok olma” seklinde tanimlanir. Kisi saskinlik içindedir, donakalir, ne yaptiginin çok farkinda degildir.
1x1

Olayi hatirlamak istemez, bulundugu yerden uzaklasmaya çalisabilir veya amaçsiz hareketlerde bulunabilir. Bir müddet sonra durumun farkina varir, basina gelenleri hatirlar ve felaketin boyutlarini kavramaya basladiginda akut stres tepkisi gelisir.
1x1


Akut stres tepkisi:

1x1

Ilk dört haftada ortaya çikar ve 2 gün - 4 hafta sürer.
1x1

Travmatik olay zihinde tekrar tekrar yasanir (flash back). Gün içinde deprem görüntüleri aniden akla gelebilir. Depremle ilgili düsünceler zihni yogun olarak mesgul edebilir ve istemli olarak bu düsüncelerden uzaklasilamaz. Veya sürekli olarak deprem oluyormus gibi hissedilebilir.
1x1

Belirgin uyarilmislik durumu vardir (ani ses duyulmasi ile korku, kaygi ve heyecanda artma gözlenmesi gibi). Uyku bozuklugu görülür ve uykuya dalma güçlügü, uykudan sık sık uyanma veya erken uyanip tekrar uyuyamama seklinde olabilir. Uykuda depremle ilgili kabuslar görülür ve kabusla uyanma olabilir.
1x1

Travmaya ugrayan kisilerde belirgin uyarilmislik hali ve asiri duygusal tepkiler verme veya aksine duygusal olarak tepki vermeme görülebilir. Kisi korku ve çaresizlik içindedir, umutlarini, gelecegini yitirmistir, yasadiklarina inanamamaktadir, asiri sinirlilik ve ani öfkelenme olabilir. Bazen duygularini yitirmis gibi hissedebilir, aglayamaz, duygularini ifade edemez.
1x1

Dikkat toplama güçlügü görülür. Kisiler dalginlik ve unutkanliktan yakinirlar. Deprem ani ve yasananlari hatirlayamama olabilir.
1x1

Depremi hatirlatan durum, kisi ve yerlerden uzaklasma çabasi vardir. Bazen kisinin istegi ve iradesi disinda uzaklasma çabasi olabilir. Bir hastamiz depremle ilgili konusmalar basladiginda bayildigini aktarmisti. Bu da kisinin istegi disinda gerçeklesen bir çesit uzaklasma çabasidir. Depremin yasandigi yere tekrar dönmeme istegi olabilir. 17 agustos depremi çogu kisiyi yatak odasinda yakaladigi için çogu hastamiz yatak odasina giremediklerini ve baska yerde yattiklarini belirtmistir.
1x1

Bedensel yakinmalar olusur (yaygin agrilar, çarpinti, nefes darligi, bayilma gibi).
1x1

Yeni yasanan olaylar ve görülen yerler için ayni olayi tekrar yasiyormus gibi veya ayni yeri daha önce de görmüs gibi hissedilebilir. Kisi kendi bedenini degisiyormus gibi algilayabilir. Yüzü baskalasiyor, elleri büyüyormus gibi gelebilir.
1x1

Olaya bagli suçluluk duygusu olabilir.
1x1

Bu durum normalde bir bozukluk olarak tanimlanamaz. Travmayi yasayan veya tanik olan herkeste az veya çok görülebilir. Normalde beklenen zaman içinde belirtilerin azalarak kaybolmasidir. Ancak bu belirtilerin daha geç ortaya çikmasi ve daha uzun sürmesi normal degildir ve degerlendirilmesi gerekir. Belirtilerin uzun sürmesi durumunda travma sonrasi stres bozuklugundan bahsedilir ve bu durumun tedavi edilmesi gerekir. Tedavi edilmedigi taktirde kisinin is yasamini, aile yasamini ve toplumsal iliskilerini olumsuz yönde etkiler.
1x1

Deprem sonrasi herkeste ayni bozukluk ortaya çikacak diye düsünmek yanlistir. Travma herkesi ayni oranda etkilemez. Çocuklar, yaslilar, bedensel hastaligi olanlar, evi agir derecede hasar görenler ve ekonomik durumu iyi olmayan kisiler depremden daha fazla etkilenir. Daha önce psikiyatrik hastalik geçirmis kisilerin tekrar hastalanma riski daha fazladir.
Travma sonrasi stres bozuklugu travma yaratan durumu örnegin depremi takiben 1 hafta ile otuz yil içinde görülebilir. Belirtiler zaman içinde azalma veya artma gösterebilir. Özellikle stres yaratan durumda belirtilerde artma olur. Erken tani konmasi ve çevresel destegin iyi olmasi tedavide basari sansini artirir.
1x1

Depremde evi yikilan, veya hasar gören, yakinlarini kaybeden kisilere öncelikle yapilmasi gereken barinma beslenme ihtiyaçlarinin saglanmasidir. Mümkün olan en kisa sürede zorunlu ihtiyaçlarin karsilanmasi ve normal günlük yasama dönmeye çalisma daha sonra ortaya çikabilecek sorunlarin azalmasina yardimci olur.
1x1

Travma sonrasi stres bozuklugu tedavisinde ilaç kullaniminin yaninda psikoterapi önerilmektedir.
1x1

Travma ve kayip sonrasi duygularin paylasilmasi, sikintiyi azaltmaktadir. Depremi direk yasamis veya televizyondan izleme, gazetelerden okuma yolu ile depreme tanik olmus kisilerin üzüntülerini, korkularini, kaygilarini yakinlari ve arkadaslariyla paylasmasi önemlidir. Bu yolla duygusal bosalim saglanir ve rahatlama hissedilir. Ancak kisilerin tepkileri çevresindekilerden daha fazla ise süresi uzamissa ve normal seyrinden çikmissa bir psikiyatri uzmanindan yardim istemek gerekir.
1x1


Normal yas tepkisi, normal olmayan veya uzamis yas tepkisi

1x1

Büyük kayiplardan sonra kisilerde görülen psikolojik tepkilere yas denilmektedir. Kayip terimi ile anlatilmak istenen yakinlarin ölümü yaninda kisinin bir organini, besledigi hayvanlari, malini veya isini kaybetmesi v.b. dir. Yas tepkisi kayba ugramis herkeste görülür ancak kisiden kisiye degisebilecegi gibi kültürler arasinda da farklilik gösterir.
1x1

Sevilen birinin, bir yakinin veya malin kaybindan sonra ilk tepki sok olma duygusudur. Kisi duygularini yitirmistir ve saskindir. Olanlara anlam veremez, inanamaz. Olanlari anlamaya basladiginda aglayarak yas tutma sürecine girer. Yemek yiyemez, uyuyamaz, insanlarla konusmak istemez. Çevreye ilgi azalmis ve dikkat toplama güçlesmistir. Uyku düzensizlesmistir ve kaybedilen kisi veya nesne ile ilgili rüyalar görüür. Kisi kabusla uyandiginda yasadiklarinin gerçek veya rüya olup olmadigini anlayamaz.
1x1

Bazi insanlar ölen kisiye karsi suçluluk duygusu içine girebilir. Onlara göre asil ölmesi gereken kisi kendileridir. Yas tepkisi içinde olayi kabul etmeme, olmadigina inanma görülür. Bazi kisilerde kaybedilen kisinin aslinda ölmedigi, yasadigi düsüncesi gelisebilir. Bu nedenle ölen kisinin kullandigi esyalar ayni sekilde korunmaya çalisilir. Örnegin, esini trafik kazasinda kaybetmis bir bayan hastam, esinin tras takimlarini banyoda muhafaza ettigini, her banyoya giriste onlari görünce esi yasiyormus gibi hissettigini belirtmisti.
1x1

1x1
Bazen kaybedilen kisiye karsi duyulan hisler o kadar kuvvetli olabilir ki yas tutan, ölenin sesini duydugunu veya kendisini gördügünü söyleyebilir. Bunun normal sayilabilmesi için kisinin bu durumun gerçek olmadigini kabul etmesi gerekir.
1x1


Yas tepkisi dört evrede izlenir:

1x1

1. Evre: Yasin erken evreleridir. Kisi hiçbir sey hissedemedigini söyler ve yasadiklarini protesto eder. Olayi olmamis gibi kabul eder, oldukça öfkelidir.
1x1

2. Evre: Tüm dikkat ölen kisiye yönelmistir. Onunla ilgili anlatilanlari dikkatle dinler, zihninde onunla ilgili anilari tekrar tekrar yasar. Bu nedenle günlük islerini sürdüremeyebilir. Bu dönem birkaç ay ile birkaç yil arasinda degisir.
1x1

3. Evre: Ölüm gerçegi kabul edilmeye baslamistir. Sonuçta kisinin ölmüs oldugu ve zihindeki anilarin da gerçekte ani oldugu algilanir. Anilardan uzaklasma baslar. Ölüm gerçegini kabul etmeye bagli olarak derin üzüntü ve hayal kirikligi yasanir. Uyku bozukluklari, istahsizlik ve kilo kaybi vardir. Yasam anlamini yitirmistir.
1x1

4. Evre: Yeniden yapilanma evresidir. Kisinin yas duygusu zamanla azalir ve normal yasama dönmeye baslar. Ölen kisiye ait üzüntü verici anilarin yaninda bu kisinin eglenceli yanlari da hatirlanir. Artik ölen kisi her yönü ile zihinde yer etmistir.
1x1

Yas tepkisinin seklini ve siddetini belirleyen önemli degiskenlerden birisi de kaybin ani olup olmamasi, veya beklenen ölüm olup olmamasidir. Örnegin uzun süredir agir ve çaresiz hastalik çeken bir yakinin kaybi daha kolay kabul edilebilirken, deprem veya trafik kazasi gibi nedenlerle olan ani kayiplarda yas tepkisi daha siddetli olup daha uzun sürebilmektir. Sonuçta yasin çözülmesi ve normal yasama dönme süresi bir yili geçmemelidir. Bu süre uzuyorsa degerlendirilmesi gerekir.
1x1


Normal olmayan yas birkaç sekilde görülebilir:

1x1

Süre beklenenden uzun olabilir
1x1

Normal süre içinde kisi kaybin ardindan kendini öldürmek isteyebilir
1x1

Kisinin gerçekle baglantisi kopabilir, hayal görme veya normalde olmayan sesleri isitme görülebilir v.b.
1x1

Aslinda kisinin ölmedigine hala yasiyor olduguna veya bunun aksine öldürülmüs olduguna inanma olabilir (gerçekte böyle olmadigi halde).
1x1

Kayba bagli suçluluk duygusu olabilir.
1x1

Deprem, sel, yangin gibi dogal afet sonrasi ortaya çikan kayiplara bagli görülen normal olmayan yas tepkileri görülür. Depresyonla yas birbirine çok benzer, ayirimi güçtür ve bazen yas tepkisi depresyona dönüsebilir.
1x1

Çocuklarda da yas tepkisi yetiskinlerin tepkisine benzer. Ilk evrede çocuk olayi kabul etmek istemez. Aglar, hirçinlasir, kaybettigi yakinini arar. Ikinci evrede kaybi farketmeye baslar, umutsuzluga kapilir, durgunlasir, çevreye tepki vermez, çevresi ile ilgilenmiyormus gibi görülür. Son evrede kaybi kabul eder ve kaybettigi kisinin yerine baskasini veya baskalarini koymaya çalisir.
1x1

Çocuklarda kaybettigi kisinin yerine baskasini koymaya yardimci olmak gerekir. Örnegin anne veya babasini kaybetmis bir çocukta kaybettigi kisinin yerine onun bakimini üstelenecek ,onu sahiplenecek bir yetiskinin bulunmasi çocugun kayip duygusuyla basetmesi açisindan çok önemlidir. Bu kisi hiçbir zaman anne ve babasini yerini alamayacaktir ancak kendisini koruyan kollayan kisilerin varligini algilayarak kendisini güvende hissedecektir.
1x1

Normal yas tepkisinde ilaç kullanimi önerilmez. Kisinin yas sürecini yasamasi ve kendiliginden üstesinden gelmesi beklenir. Bu devrede kuvvetli ilaçlarin kullanimi yasin normal gelisimini bozabilir. Bu nedenle zorunlu olmadikça ilaç kullanilmamasi önerilir. Ancak bazen kisi kendi basina bu yas tepkisinin üstesinden gelemez bu durumda doktora basvurmak ve tedavi görmek gerekebilir.
1x1


Uzm. Dr. Sibel Mercan tarafindan hazirlanmistir

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
13 Temmuz 2011       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Depremin psikolojik etkileri ile nasıl başa çıkılabilir?
Büyük depremler, insanların başına aniden gelir ve herkesi sarsar. Bu türden bir deprem felaketine maruz kalan bazı kişilerde, fiziksel bir yaralanma olmasa bile, duygusal sorunlar ortaya çıkabilir. Doğal afetlere her insan çeşitli türden tepkiler gösterir. Bu tepkiler tamamen normaldir. Bunların neler olduğunu bilmenizin, olayın psikolojik etkilerinden daha çabuk kurtulmanıza yardımı olacaktır.
Sponsorlu Bağlantılar
Şiddetli depremden hemen sonra, tipik olarak bir şok tepkisi içine girebilirsiniz. Hatta bazı insanlarda şok o derece ağırdır ki, yüz ifadeleri olaydan hiç etkilenmemiş gibi donuklaşır. Bu durum, aslında yoğun ızdıraba karşı vücudunuzun verdiği normal bir tepkidir. Bir süre için kendinizi uyuşmuş, yaşamdan kopmuş gibi hissedebilirsiniz. Hatta olayın hiç olmadığını düşünebilirsiniz. İlk şoktan sonra herkes aynı tepkileri göstermez. Aşağıda belirtilenler, böyle bir felaket durumuna karşı insanların gösterdikleri normal tepkilerdir:
  • Korku, endişe, suçluluk, pişmanlık, öfke, karamsarlık, panik, çaresizlik ve utanç gibi duygular çok derin ve yoğun yaşanır. Bu duygular sık sık değişebilir. Kendinizi eskiye kıyasla daha sinirli hissedebilirsiniz. Bazı duygularda ani iniş-çıkışlar olur. Endişeli, sinirli ya da karamsar olabilirsiniz.
  • Düşünce ve davranışlarınız olayın etkisi altındadır. Olayla ilgili anılarınızı tekrar tekrar anlatmak ihtiyacı duyarsınız. Yaşadıklarınız gözünüzün önünden gitmez. Her an tekrar deprem olacakmış gibi hisseder, korku duyabilirsiniz. Dikkatinizi yaptığınız işe vermekte ya da karar vermekte zorlanabilirsiniz. Kafanız kolayca karışabilir. Hafızanızda problemler olabilir. Olan bitenlere inanmakta güçlük çekebilirsiniz. Uykunuz, yeme düzeniniz ve iştahınız bozulabilir. Ancak güçlü kalmak, yakınlarınıza ve çevrenize yardımcı olabilmek için, elinizden geldiğince ve olanaklar elverdiğince iyi beslenmeniz ve dinlenmeye çalışmanız gerektiğini unutmayın.
  • Aynı felaketi yaşayan kişilerle sürekli olarak konuşma ihtiyacı duyabilirsiniz. Ama zaman zaman da içinize kapanıp hiç konuşmadan sadece düşünmek isteyebilirsiniz. Bunlar normaldir. Başka insanlarla sık sık konuşmanızın, duygularınızı paylaşmanızın size yararı olacaktır. Çekinmeyin.
  • Yoğun stresten ötürü vücudunuzda bazı belirtiler ortaya çıkabilir: Örneğin, baş ağrıları, bulantı ve göğüs ağrısı olabilir. Daha önce sürekli tedavi gerektiren tıbbi bir rahatsızlığınız varsa, şiddeti artabilir. Bu durumda tıbbi yardıma başvurunuz.
Şu noktayı anlamak çok önemlidir:
Aynı olaya herkes aynı tepkiyi göstermez. Bazı insanlar hemen tepki gösterir, bazılarının tepkisi ise aylar, hatta yıllar sonra, gecikmeli olarak ortaya çıkabilir. Bazılarının yaşadığı rahatsızlık verici tepkiler uzun zaman sürer, bazı kişiler ise çok çabuk eski hallerine dönerler. Tepkiler zaman içinde de değişir. Bazıları olayın yaşandığı sırada çok enerjiktirler ve sanki bu enerji sayesinde, olayla daha kolay baş ederler, ama hemen sonra umutsuzluk ve karamsarlık yaşarlar
MERAK ETMEYİN. ŞİMDİ SİZE İMKÂNSIZ GİBİ GÖRÜNSE DE, ZAMANLA BÜTÜN BUNLAR DÜZENE GİRECEKTİR. MORALİNİZİ OLABİLDİĞİNCE YÜKSEK TUTMAYA ÇALIŞIN.

Kendinize ve ailenize nasıl yardımcı olabilirsiniz?
Duygusal olarak yeniden eskisi gibi sağlıklı bir duruma gelebilmeniz ve yaşamınızın kontrolünü yeniden ele geçirebilmeniz için yapabileceklerinizden bazıları şunlardır:

  • Bu dönem, kuşkusuz yaşamınızın zor bir dönemidir. Toparlanmak ve kendinize gelmek için zaman tanıyın. Kayıplarınız için yas tutmanız en doğal hakkınızdır. Duygularınızda iniş çıkışlar olması normaldir. Kendinize karşı sabırlı olun.
  • Bu olayı yaşayan herkes, sizin hissettiklerinize benzer şeyler hissetmektedir. Onlarla dayanışma içinde olun, duygularınızı paylaşın.
  • Alkol ve diğer uyuşturucu maddelerden uzak durun. Bunların yarardan çok zararı olacaktır. Ancak, doktor tarafından verilen ilaçların kullanımı aksatılmamalıdır.
  • Kendinizi yapıcı bazı faaliyetlerle oyalayın. Bu oyalama çabaları, başkalarına yardımcı olmak, şu anda olabildiğince hayatınızı düzene koymaya çalışmak ya da çocuklarınızla daha yakından ilgilenmek biçiminde olabilir.
  • Duygusal olarak yakın gelecekte de neler yaşayabileceğinizi öğrenmeye çalışın. Bilgi edinin veya sağlık kuruluşlarının deprem için oluşturulmuş özel birimlerine başvurun.
  • Tekrar toparlanmak için sizin açınızdan en önemli olan ihtiyaçlarınızı ve yapılması gereken işlerinizi sıraya koyun ve tek tek ele alın.
Çocuklar için neler yapmalı?
Bu depremden sonra yaşanan korku ve kaygı, özellikle çocuklar için çok zorlayıcıdır. Bazı çocuklar, daha küçük yaşlarda normal olan parmak emme, altını ıslatma gibi davranışlara geri dönebilirler. Kâbuslar görebilir, yalnız yatmaktan korkabilirler. Okul başarıları etkilenebilir. Ayrıca daha sık öfke nöbeti gösterebilir ya da içlerine kapanıp, yalnız kalmak isteyebilirler.


Bu çocuklar için yapabileceğiniz bazı şeyler aşağıda sıralanmaktadır:

  • Onlarla daha fazla zaman geçirin. Olaydan hemen sonraki günlerde çocuğunuz sizden ayrılmak istemeyebilir. Sık sık elinizi tutmak, kucağınızda oturmak, boynunuza sarılmak isteyebilir. Eteğinize yapışıp ayrılmayabilir. Her fırsatta sizinle konuşmak ister. Yatmak istemez. Bunlara göz yumun, anlayışlı davranın. Onlara dokunun, sarılın. Bu tür fiziksel temas çocukları çok rahatlatır.
  • Gerginliklerini azaltmak için onlara oyun imkânları tanıyın. Resmi kurumların açtığı çocuk merkezlerine gönderin. Buradaki oyun ve resim yapma faaliyetlerine katılmalarını teşvik edin. Küçük çocuklar resim yaparak olayla ilgili gerginliklerinden kurtulabilirler. Yaşadıklarını resme dökmeleri onlar için yararlıdır.
  • Daha büyük çocuklarınızın sizinle ayrıntılı konuşmalarına izin verin, duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri için onları destekleyin, yüreklendirin. Bu sayede felaketle ilgili olarak kafalarındaki sorulara cevaplar bulabilirler ve korkuları azalır. Sordukları soruları onların anlayabileceği biçimde cevaplamaya çalışın. Sık sık onları sevdiğinizi, korkularını ve kaygılarını anladığınızı gösterin. Yemek yemek, oynamak, uyumak gibi faaliyetleri mümkün olduğunca belli saatlerde yapmalarını sağlamaya çalışın. Çocuklarınıza hayatın artık normale dönmekte olduğu duygusunu vermeye çalışın.
UNUTMAYIN YALNIZ DEĞİLSİNİZ!
Psikolojik sorunlarınız daha sonraki haftalarda ve aylarda da devam ediyorsa, size yardım edecek profesyonel insanlar ve kurumların mevcut olduğunu unutmayın. Şu anda çok normal olan bu gerginlik ve korku haliniz çok uzun süre devam ederse, mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurunuz.


Alıntıdır.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

13 Mart 2016 / P.u.S.u Çevre Bilimleri
19 Eylül 2017 / P.u.S.u Çevre Bilimleri
12 Kasım 2008 / Gabriella Psikoloji ve Psikiyatri
19 Ekim 2009 / ThinkerBeLL Psikoloji ve Psikiyatri