Arama

Ayrılık Acısı Nasıl Geçer?

Güncelleme: 10 Mayıs 2011 Gösterim: 7.775 Cevap: 1
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
10 Mayıs 2011       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Ayrılık Acısı Nasıl Geçer?

Sponsorlu Bağlantılar
Hızlı çağın, hızlı ilişkileri biterken de acil çözümler istiyor. “Aman acı çekmeyelim, aman boşlukta kalmayalım!” derseniz, sonrasında onra hızla girişilen yeni ilişkiler, yeni hayal kırıklıkları yaşamaktan kaçamazsınız. Oysa bu sürecin sonu da öncekinden çok farklı olmuyor ve belki de Murathan Mungan’ın dediği gibi “Kanayan yaralarına kan dursun diye başka bedenler basarsan, mikrop kapıyorsun”, ruhun kanamaya devam ediyor.
Yani aslında ayrılıkla baş etmek için hızlı çözümler ararken ve doğal bitiş, yas tutma mekanizmalarını devre dışı bırakmaya çalışırken olan kendine ve aşka inancına oluyor. Bu noktayı göz ardı etmeden, biten bir ilişkinin ardından ayrılıkla nasıl baş edeceğimizi araştırıyoruz. Evlilik Terapisti Uzmanı Psikolog Mine Eren de, ayrılık acısı içindeyken, yara bere içinde kalmadan yaşama devam edebilmenin yollarının, tam da ‘Ayrılık’ kelimesinin harfleri içinde olduğunu söylüyor.

Acı
Ayrılıkların hemen ardından hep acı gelir. Ağlamak içinizden gelebilir. Bu durumda ağlamak, ilk adımda önemlidir. Ona karşı olan hislerinizi kağıda dökebilirsiniz, daha sonra bu yazdıklarınızı ona göndermek yerine yok edin. Acıyı yaşamak ve ayrılığı kabullenmek önemlidir.
Sevdiğimiz kişinin gittiğini anlamak, onun geri geleceğine dair ümit beslememek adına gereklidir. Ayrıldığınızdan haberi olmayan arkadaşlarınıza, sorduklarında “Biz ayrıldık” diyebilmek ve bunu gerektiği kadar yakın çevrenize tekrar tekrar anlatmanız da kabullenme sürecinizi hızlandıracaktır. Acı çekmiyormuş gibi davranıp, kendinizi ve çevrenizi kandırmaya çalışmayın. Ayrılığın ardından acı çekiyor olmanız, bunu etrafınıza da yansıtmanız zayıf olduğunuz manasına değil, yaşadığınız aşkın arkasında durduğunuz anlamına gelir.

Izdırap Evresi
Izdırap evresinde, her baktığınız yerde ona dair bir anı hatırlayıp bulma eğilimi içinde olabilirsiniz. Daha da kötüsü, aynı yerde çalışıp ya da aynı yerde bulunma zorunda da olabilirsiniz. Şüphesiz bu durum daha da acı verici. İlk yapılması gereken, sizin için duygusal anlamı veya anısı olan, o kişinin size verdiği eşyalardan derhal kurtulmak. Hediyeler, notlar, mektuplar gibi nesneleri ayrıldığınız kişiye geri vermeyin.
Maddi değeri olmayan eşyaları atın. Satılabilecek olanları (giysi, yüzük vs.) satın veya hayır kurumlarına bağışlayın. Hiçbir koşulda bunların size geri gelmeyeceğinden emin olun. Çok gerekmedikçe ayrıldığınız kişiyle konuşmayın. Ayrıldığınız kişiden çocuğunuz varsa veya aranızda henüz kapatmadığınız parasal ve maddi konularınız varsa, o kişiyle (sadece bu konuları konuşmak amacıyla) temas kurabilirsiniz.
Ortak arkadaş ve dostlarınızla sohbetlerinizde ondan bahsetmeyin ve ona dair özel paylaşımlarınızı anlatmayın. Ortak sosyal çevre nedeniyle aynı ortamlara girmeniz gerekiyorsa, nazikçe selamlaşmak dışında o kişiyle yalnız kalmayın ve konuşmayın.

Israrla Dost Olmayı İstemek
Sevdiğiniz kişinin hayatınızda olmadığını kabullenmiş olabilirsiniz, ama onu bir birey olarak hala sevip saygı duyuyor olabilirsiniz. İlişki yaşamasaydık, hala hayatımda olabilirdi diye aklınızdan geçiriyor da olabilirsiniz. Ayrılırken ‘dost kalmak’ nazik bir temennidir.
Ama unutmamak gerekir ki, insanlar ayrıldıkları kişilerle çok nadiren dost kalabilirler. Duygusal dengenizi tekrar yoluna koyduktan sonra, ancak o zaman o kişiyle arkadaş olarak devam etmek isteyip istemediğinize karar vermelisiniz. Şu an aldığınız karar, duygu yoğunluğundan arınmış bir karar olmayacaktır. Ayrılığın ardından bunu istemek ve bunun oluşmasına zemin hazırlamaya çalışmak sizin yararınıza olmayacaktır.

Kararlılıkla Yoluna Devam Etmek
Bu aşamada belki hala kahkahalar atıyor olmayabilirsiniz ancak bir altı ay öncesine göre kendinizi çok daha iyi hissettiğinizi söyleyebiliriz. Ayrılığın ilk zamanlarında, ne berbat bir durumda olduğunuzu anımsıyorsunuzdur. O günlere dair belirsiz bir korku hissedebilirsiniz fakat acıyı geçmişe oranla aynı yoğunlukta yaşayamazsınız.
Bu da şüphesiz, zamanın yapıcı etkisi olarak karşımıza çıkıyor. Artık rahatlamanın etkisiyle, şimdi kendinize neden böyle bir acı yaşamak zorunda kaldığınızı soruyor olabilirsiniz. Çektiğiniz acıda bir mana aramanıza gerek yok, farkında olsanız da olmasanız da ruhunuz derinleşti, olmadığınız kadar hayata karşı farkındalığınız arttı. Şimdi karalılıkla yola devam etme zamanı!

Lüzumsuz Yemek Ve Alkol, Sigara Tüketimi
Ayrılık sonrası aşırı yemek tüketimi ya da tatlı tüketiminiz hızlanabilir. Bilinçaltına yemeği, onun bıraktığı boşluğu dolduracak bir neden olarak kodlayabilirsiniz, bu da kilo almanıza ve zedelenen özsaygınızın daha da düşmesine sebep olacaktır. Ya da yememeyi tercih edip iyice zayıflayıp sağlığınızı kaybedebilirsiniz.
Alkol tüketimine başlayıp, madde bağımlısı da olabilirsiniz ama bu durum tüm hayatınızı tüketmek, hemen vazgeçmek olur. Bunlar yerine, kendinize daha çok vakit ayırabilirsiniz, egzersiz yaparak fiziksel görünüşünüzde büyük bir fark yaratabilirsiniz. Saç stilinizi değiştirip, gardırobunuzu yenileyebilirsiniz.
Odanızın dekorasyonunu değiştirebilirsiniz. Yapılan araştırmalara göre, hareketli şarkılar dinleyenler, slow şarkılar dinleyenlere göre, daha az depresif ruh haline giriyor. Bunu da mutlaka göz önünde bulundurup aşk şarkıları dinlememeye özen gösterin.

Rekabet
Ayrılığın ardından yapılan en büyük yanlışlardan biri de kendimizle rekabet etmemizdir. Neden ayrıldığını, neden sizi bıraktığını ya da neden aldattığını düşünerek kendinizde sürekli eksik aramanız doğru bir hareket olmayacaktır. Siz bu dünyada teksiniz ve eşsiz özelliklere sahip bir benliğiniz var. Bunun bilincinde olup özsaygınızı koruyun. Onun sizi artık sevmiyor olması, sevilmeye layık biri olmadığınız anlamını taşımaz.
Böyle duygulara kapıldığınızda, zamanında sizi sevilmeye değer bulduğunu hatırlayın. Onun hiçbir zaman sizi sevmediği kanısındaysanız, kimsenin birşeyler hissetmediği biriyle ilişki yaşamadığını hatırlayın.

Yalnızlık
Bu harf, yalnızlığın habercisi olsa da, sevdiğiniz olmadan bir hayata devam ettiğiniz gerçeğini taşısa da, yalnız olmadığınızın farkına varın. Ailenizin ve arkadaşlarınızın sizi ne kadar çok sevdiklerini ve yanınızda olmaktan keyif aldıklarını anımsayın. Onlarla vakit geçirmeye çalışın.
Aile ve arkadaşlarınızdan da beklediğiniz desteği bulamadıysanız veya onları kaybettiyseniz, tek başınıza da hayatınıza devam edebilirsiniz. İçinizdeki gücü, yeteneklerinizi keşfedin. Kendinizi dinleyin ve kendinize güvenin. Unutmayın o hayatınızda yokken de hayat devam etmekteydi.


Evlilik Terapisti Uzmanı Psikolog Mine Eren


"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
10 Mayıs 2011       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Ayrılık Acısı Geçer mi, Nasıl Geçer?

Sponsorlu Bağlantılar
ayrilik acisi
Ayrılık Acısı Geçer mi, Nasıl Geçer?

Zaman en iyi ilaçtır ayrılık acısına karşı. Ama bu zamanı nasıl geçirdiğiniz de önemli. Her gün ağlayarak mı, tazelenerek mi geçirmelisiniz?
Her ayrılık bir yıkım gibi gelir insana. Bu hüzünle hiçbir şekilde baş edemeyeceğini, mutsuzluğu üzerinden atamayacağını düşünür insan. Bir başkasını sevmek mi? Aklınızdan bile geçirmez, bunun bahsini açana karşı da nefret duyarsınız o an. İçinizden ağlamak, ağlamak ve sadece ağlamak gelir…
Oysa insan hayatta her duruma alışabileceği gibi ayrılık durumuna da alışır ve zamanla acısı hafifler. Aradan bir müddet geçer ve bir bakarsınız, o acı çektiğiniz günler, gözünüzün önünden sadece anlık bir film şeridi gibi geçer. Günlerce eve kapanıp ağlamalar, küçük bir anı olarak kalır başkalarına anlatabileceğiniz…

Tazelenmek gerek
Gerçekten sevdiğiniz ve birlikte pek çok şeyi paylaştığınız bir insandan ayrılmak, onunla birlikte kurduğunuz hayatın da kesintiye uğraması anlamına gelir. Birlikte yaptığınız sosyal faaliyetler, ortak arkadaşlıklar, belki ortak ev… Bunların hepsi bir anda uçup gider. Bu noktada üzülmekte haklısınız. Ama hayat da bir şekilde devam ettiğine göre tazelenmek ve acılardan kurtulmak gerek, öyle değil mi?

Arkadaş tesellisi
Kendinizi rahatlatıp sosyalleşmeye, arkadaşlarınızla daha fazla görüşmeye çalışmalısınız bu dönemde. İnsanın acı çektiği zamanlarda en iyi ilaç, arkadaştır kuşkusuz. Ancak bu arkadaşların ayrılığınızı sorgulamalarına asla izin vermeyin. Zira kendinize hayatınızın bundan sonraki dönemine odaklanacağınız konusunda söz verip uygulamanız gerekiyor. Geriye dönüşler ve keşke’ler sizi yıpratmaktan başka bir işe yaramaz.

“Baktığım her şey seni hatırlatıyor”
O’nu size hatırlatan objelerden kurtulun. Giysi, aksesuar, bardak, hediye, notlar, vs. Bir daha hiç görmeyeceğinizden emin olmak kaydıyla birilerine verebilir ya da çöpe atabilirsiniz.

Arkadaş kalmak mı? Bir daha düşünün!
Ayrıldığınız kişiyle görüşmenin tek nedeni, ortada bir çocuk varsa, o olmalı. Aksi takdirde onun gereksiz duygusal konuşmalara girmesine, size pişmanlık duygusu yaşatmasına ya da sizi sinirlendirmesine izin verecek diyaloglar yaşamayın.
Arkadaş kalmak ise modern ilişkilerin dayattığı, ama hayatta bir karşılığı olmayan bir durum. Özellikle de henüz ayrılık yaşamış bir insan olarak, sanki geçmişte onunla hiçbir şeyi paylaşmamışsınız gibi arkadaş konumuna gelmek hiç inandırıcı değil. En azından üzerinizden ayrılık acısının geçmesini bekleyin ve duygularınız olgunlaştığında buna karar verin.

Yeni hobiler edinin
Aklınızdan sizi hüzünlendirecek düşünceleri atmanın yolu, eğlenceli işlerle meşgul olmakla mümkün ancak. Mesela bir dans okulu, dil ya da hobi kursu veya bir spor salonuna yazılın. Hayatınızı ne kadar renklendirir, aklınızı yeni bilgilerle ne kadar meşgul ederseniz, sıkıntılarınızdan o kadar çabuk kurtulursunuz. Hem bu sizi kendinizi yemeye içmeye vererek teselli bulmaktan da kurtarır.

Yeni bir aşk!
Ayrılığın ilk zamanlarında bir başkasını sevebileceğinizi aklınızdan bile geçirmezsiniz. Ya da “Acaba bir gün olabilir mi?” gibi bir soru aklınızdan geçerken, kendinize kızıp bunun ne kadar imkansız olduğuna kendinizi inandırmak istersiniz. Özellikle uzun süreli bir ilişkiyse yaşadığınız ya da bir evlilikse, onun kadar iyi birini bulamayacağınız inancıyla stres yaşamaya devam edersiniz. Oysa kendinizi yeni insanlarla tanışmaya açık tutmalısınız. Yeni bir aşka yelken açmaktan daha güzel ne olabilir ki şu hayatta? Yeniden biriyle göz göze gelmek, yeniden dokunduğunuzda heyecan duymak, yeni hikayeler duymak… Bunların hiçbiri imkansız değil!


"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

20 Temmuz 2013 / Misafir Cevaplanmış
31 Ocak 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
25 Ekim 2015 / Misafir Cevaplanmış
17 Mayıs 2011 / Misafir Soru-Cevap
2 Mayıs 2016 / Misafir Cevaplanmış