Arama

Kemik Erimesi (Osteoporoz) - Sayfa 2

Güncelleme: 15 Kasım 2011 Gösterim: 27.869 Cevap: 12
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
22 Ağustos 2009       Mesaj #11
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Osteoporozla mücadele çocuklukta başlamalı
Halk arasında "kemik erimesi" olarak bilinen osteoporozdan korunmak için, erken yaşta tedbir almak gerekiyor. Yani bu konudaki mücadele anne karnında başlamalı. Çünkü, anne adayının doğru beslenmesi, yeterli güneş ışığı alması ve düzenli egzersiz yapması bebeğin kemik oluşumunda çok önemli.
Sponsorlu Bağlantılar
İkinci adım ise; çocukluktan itibaren sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve düzgün duruştur. Rafine gıdalardan, kolalı içeceklerden uzak durmak, bol bol meyve ve yeşil yapraklı sebze tüketmek, tahıl ağırlıklı ve dengeli bir beslenme alışkanlığı geliştirmek son derece önemlidir. Kemiklerimiz sadece süt ve yoğurt ile gerekli yoğunluğa erişemez; çünkü sadece kalsiyumdan oluşmuyor. Kemik yapısında kalsiyumun yanı sıra kollojenler, magnezyum, fosfor, K, B ve C vitaminleri ile folik asit ve proteinler gibi yapı taşları da büyük önem taşıyor.

Yanlış bilgi, yanlış tedavi
Vücudumuzdaki kemiklerin oluşumu 20-25 yaşlarına kadar devam eder. Önemli olan bu yaşlara kadar maksimum kemik kitlesini sağlamaktır. Bu olduğu takdirde kemiklerimiz osteoporozdan daha az etkilenecektir. Menopoz sonrası, özellikle ilk 5 yılda kemik kayıpları hızla artar. Bu süreçte doğru tedavi önemlidir. Daha sonra kayıp hızı yavaşlar. Dolayısıyla osteoporoz tedavisinde bu yılları iyi değerlendirmek gerekir.
Masa başı çalışma, fast food türü beslenme ve hareketsiz yaşamanın osteoporozu tetiklediğini belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Gülçin Gülşen, bu konudaki yanlış bilgi ve yanlış tedavi uygulamalarının, rahatsızlığın getirdiği olumsuzlukları daha da artırdığını söylüyor. Belli bir yaşın üzerindeki her 5 kişiden birinde görülen osteoporozun tedavisinde de yanlışlıklar yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Gülçin Gülşen, "Çok ve gereksiz ilaç kullanılıyor. Bu ilaçların yan etkileri de oldukça fazla. Önemli olan doğru zamanda başlanan uygun ve düzenli tedavi. Yanlış ve düzensiz ilaç kullanımı tedaviyi başarısız kılıyor" diyor.

Yapım-yıkım dengesi
Prof. Dr. Gülşen, tedaviden iyi sonuç alınması için kemik yapım ve yıkım dengesinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek şunları kaydediyor: "Mesela, vücutta kemik yapımı azalmışsa ve siz kemik yapımını artırıcı ilaç vermeden sadece yıkımı durdurmaya çalışırsanız tedavide başarılı olamazsınız."

Kemik erimesine kalsiyum kalkanı
'Kemiklerin sessiz hırsızı' osteoporozdan kurtulmak için kalsiyum, mineral ve vitamin yönünden zengin olan süt ve süt ürünleri ile yeşil yapraklı sebzeleri, meyveleri ve baklagilleri bol bol tüketmek gerekiyor. Eğer kemik kaybı varsa bu kaybı azaltacak ve yeni kemik oluşumunu sağlayacak beslenme ve tedavi programı uygulanmalı. Bu tedaviler sırasında kalsiyum açısından zengin gıdalar almak sıkıntıların kolay atlatılmasında büyük yararlar sağlayacaktır.

İşte size kalsiyum, mineral ve vitamin açısından zengin gıda maddelerinin listesi:
Bezelye, taze fasulye, ıspanak, kuşkonmaz, nane, brokoli, kırmızı pancar, pazı, pırasa, semizotu, maydanoz, soğan, kuru fasulye, nohut, mercimek, bakla, soya, süt (özellikle inek sütüt), yoğurt, beyaz peynir, kaşar, yumurta, ahududu, dut, hurma, incir, kestane, mandalina, portakal, kuru üzüm, zeytin, fındık, fıstık, badem, Antep fıstığı, ayçekirdeği, ceviz, susam, kayısı, incir, portakal, limon, zeytin, kakao, buğday, yulaf, pirinç, deniz ürünleri, pekmez.

Soğanla gelen sağlık
Nature adlı tıp dergisinde bir süre önce yer alan bir habere göre; günde bir soğan yemek, kadınlarda kemik erimesini önlüyor. Yemeklerin ve salataların vazgeçilmez çeşnisi olan soğanın aynı zamanda harika bir şifa bitkisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak İsviçre'nin Bern Üniversitesi'nde yapılan deneylerde, her gün düzenli olarak kurutulmuş soğan yedirilen farelerde kemik erimesinin yüzde 20 oranında azaldığı görüldü.

Riski artıran sebepler
- Kalsiyum ve D vitamininden fakir beslenme alışkanlığı
- Uzun süreli ve bilgisizce uygulanmış zayıflama diyetleri, beslenme bozuklukları
- Ailede osteoporoz hastalarının bulunması
- Uzun süreli kortizon, tiroid hormonu ve antikonvülsan ilaç kullanımı
- Sigara ve alkol bağımlılığı
- Hareketsiz ve aktivitesiz bir hayat tarzının ısrarla sürdürülmesi
selennaz43 - avatarı
selennaz43
Ziyaretçi
19 Eylül 2011       Mesaj #12
selennaz43 - avatarı
Ziyaretçi
Kemik erimesi için şifalı bitkiler oldukça etkilidir ve son donemlerde yapılan araştırmalarlada etkileri kanıtlanmıştır. Kemik erimesi günümüzde bir çok kadının ortak problemidir ve önemli bir sağlık sorundur.
Kemik ermesi için kullabileceğiniz en etkili bitkili çözüm heryerde bulabileceğiniz 10-15 farklı marka tarafından üretilen Ginsengli Bayan Macun bu konuda iyi bir destektir.
Sponsorlu Bağlantılar

Kullanımı
Kullanan kişi Kilolu değil ise sabah ve akşam yemeklerden sonra eger kilo problemi var ise yemeklerden 30dk. Önce 1 tatlı kaşığı olarak alınmalıdır.


Faydaları
Kemik erimesi saç dökülmeleri kansızlık iştahsızlık cinsel isteksizlik kısırlık hallerinde yaşlanmayı durdurucu olarak kullanılır.


Kemik Erimesi İçin Diğer Şifalı Bitkiler

Bebeklikten, hatta anne karnından itibaren doğacak çocuğun geleceği düşünülerek doğru beslenilmesi lazım. Kalsiyumun, yaşam boyunca yeterli miktarda alınması, kemik dokusunu en üst seviyeye çıkaracağından bu yıkımın etkisini zayıflatır. Ayrıca fiziksel aktiviteler, kemiklerin güçlenmesini sağlar. Bütün bunlara karşın yine de genetik gibi diğer bazı faktörler nedeniyle hastalık ortaya çıkabilir. O zaman da uygulanacak tedaviyle yıkım önlenebilir.
Osteoporotik kemik hem kütlesini kaybetmiş hem de iç yapısı bozulmuş bir kemiktir. Kaybolan kemiği tekrar yerine koymak oldukça zor, pahalı ve uzun zaman alan bir olaydır, dolayısı ile risk faktörlerini belirlemek ve osteoporozu önlemek gelişmiş bir osteoporozu tedavi etmekten daha kolaydır.



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Heulwen - avatarı
Heulwen
VIP VIP Üye
15 Kasım 2011       Mesaj #13
Heulwen - avatarı
VIP VIP Üye
Osteoporoz düşük kemik kütlesi ve kemiğin mikro-mimarisinde bozulma ve bunun sonucunda kemiğin kırılganlığının ve kırık riskinin artmasıyla karakterize sistemik bir iskelet hastalığıdır. Ortalama yaşam süresinin artması ile yaygın bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Osteoporozun önlenmesi tedavisinden önceliklidir. Önlemede etkin ve maliyeti düşük koruyucu tedbirlerin alınmasına önem verilmelidir.
Osteoporoz oluşumunda yaş, genetik, cinsiyet, fiziksel aktivite azlığı ve kullanılan ilaçların yanı sıra besin öğelerinin ve beslenme alışkanlıklarının oluşturduğu faktörler önemli yer tutar. Çalışmalar bu hastalığın oluşumunun önlenmesinde ve tedavisinde yaşam boyu süren yeterli ve dengeli beslenmenin varlığını kabul etmektedir.

Doruk kemik kitlesi ve kemik kayıp hızı osteoporoz gelişimi için en önemli göstergelerdir. Osteoporozu önlemede öncelikli hedef genetik olarak beklenen doruk kemik kitlesini (DKK) en ideal noktaya ulaştırmaktır. İkincil hedef orta yaşlarda ve ileri yaşlarda kemik kayıp hızını azaltmaktır. Her iki durumda da kalsiyum önemli bir role sahiptir. Doruk kemik kitlesi erkeklerde, siyah ırkta ve iri yapılılarda yüksektir. Doruk kemik kitlesi oluşumunda genetik faktörlerin dışında beslenme, fiziksel aktivite ve seks hormonlarının işlevi birinci role sahip faktörlerdir.

Osteoporozdan korunma; primer, sekonder ve tersiyer korunma şeklinde Avrupa Birliği tarafından geliştirilmiş stratejilerde özetlenmiştir.

Osteoporozdan korunma planında iyi beslenme, güneşlenme (D vitamini), egzersiz, risk faktörlerinden korunma, risk taşıyanların erken tanısı, medikal tedavi kullanımı bilinçlendirme, bilgilendirme ve düşmelerin önlenmesi temel noktalardır.

Beslenme

Beslenme; büyüme, doruk kemik kitlesi gelişimi, erişkin kemik kitlesinin korunması, postmenopozal kemik kaybının minimumda tutulmasında ve ileri yaşta kemik kaybı ve kemik sağlığını korumada önemlidir. Kemiklerin yeterli kuvvete ulaşabilmesi için kalsiyumdan zengin beslenme her yaşta önemlidir. Yeterli kalsiyum alımının en uygun yolu dengeli diyettir. Dengeli bir diyet mutlaka süt ürünleri ve yeşil yapraklı sebzeleri içermelidir.


Günlük önerilen bir bardak süt, bir bardak yoğurt ve en az 50 gr. peynir ve bir tabak yeşil yapraklı sebzedir. Kemik mineral içeriğinin %80-90'ı kalsiyum ve fosfordan oluşur. Diğerleri protein, magnezyum, çinko, bakır, demir, florit, D, A, C ve K vitaminleri normal kemik metabolizması için gereklidir.Kalsiyumun beslenme ve kemik sağlığındaki rolü bilinmektedir. Yüksek kalsiyum alımının aktif büyüme periyotlarında kemik artışını sağladığını, yaşın ilerlemesi ile oluşan kemik kaybını azalttığını, tüm yaşlarda özellikle yaşlılarda kırığı azalttığını gösteren çok sayıda çalışma vardır.


Kalsiyum Kaynakları

  • Kalsiyum ihtiva eden besinler
  • Kalsiyumla zenginleştirilmiş besinler
  • Kalsiyum destekleri
Süt: Ca, fosfor, protein, vit A, D, B12, riboflavin, pantotenat, Mg, Zn, potasyum için iyi bir kaynaktır.

Kalsiyumdan zengin gıdalar

  • Süt ürünleri ( süt, yoğurt, peynir)
  • Yeşil yapraklı sebzeler
  • Kabuklu deniz ürünleri
  • Fındık, fıstık v.b.
  • Pekmez, susam, kuru baklagiller
  • Kurutulmuş meyveler
  • Sarı yapraklı bitkiler v.b.
Değişik yaş grupları için önerilen günlük kalsiyum alımı:

Optimal kalsiyum alımı, NIH (National Institutes of Health's Consensus Conference)


Yaş
/ Optimal Günlük Ca Alımı (mg)

Bebek
  • Doğum - 6 ay/ 400
  • 6 ay - 1 yıl / 600
Çocuk
  • 1 - 5 yaş/ 800
  • 6 - 10 yaş / 800 - 1200
Adölesan / Genç erişkin
  • 11 - 24 yaş / 1200 - 1500
Erkek
  • 25 - 65 yaş/ 1000
  • 65 yaş üstü / 1500
Kadın
  • Hamile ve emziren/ 1200 - 1500
  • 25 - 50 yaş / 1000
  • 50 - 65 yaş (postmenopozal)
  • Östrogen alan/ 1000
  • Östregen almayan / 1500
  • 65 Yaş üstü / 1500
Bazı besinlerdeki kalsiyum miktarları:

Besin
/ Kalsiyum (mg/100gr)
  • Pastörize süt: 133
  • Süt + kakao: 228
  • Yoğurt: 150
  • Çedar peyniri: 750
  • Somon balığı: 259
  • Fındık: 234
  • Ispanak: 106
  • Soya: 226
  • Fasulye: 106
Kalsiyumun beslenme ve kemik sağlığındaki rolünün çok iyi bilinmesine rağmen neden çok
alınamamaktadır?
  • Tat
  • Yağ ve kilo alımı
  • Laktoz intoloreansı
  • Kalsiyum alımı ile ilgili yetersiz bilgi
  • Parenteral etkilenme
etkili gibi görünmektedir.

Günlük kalsiyum tüketiminin hesaplanması:

  • Süt (200 ml): 300 mg. Kalsiyum içeriği
  • Yoğurt (200 ml): 400 mg. Kalsiyum içeriği
  • Peynir (50 gr): 200 mg. Kalsiyum içeriği
toplanarak günlük tüketim hesaplanabilir.

D Vitamini

D vitamini bağırsaktan kalsiyum ve fosfor emilimini kolaylaştırır ve kemik mineralizasyonunu sağlar. Vitamin D besinlerden ve ciltte güneş ışığından elde edilir. Diyet kaynakları sınırlıdır (balık yağı, süt, k.c. az miktarda yumurta sarısı) ancak süte eklenebilir. Esas kaynak güneştir. Yaşla birlikte barsaktan D vitaminin emilim azaldıkça deriden de üretimi düşer. Yaşlıların yaklaşık %80'inde D vitamini eksikliği saptanmıştır. Bunun sebepleri alımın azalması, emilimin azalması ve güneşe çıkmanın azalması olabilir. Postmenopozal kadınlarda D vitamini takviyesi barsaktan kalsiyum emiliminin arttırarak negatif kalsiyum dengesini düzeltir. Ancak yaşlandıkça barsaktaki vitamin D reseptörleri de azaldığı için vitamin D2'ye yanıt azalır. Serum 25(OH) D vitamini düşüklüğü PTH artışı ve KMY (kemik mineral yoğunluğu) düşüklüğü ile birlikte gider. Yıllık 150.000- 300.000 IU ergokalsiferol enjeksiyonunun yaşlılarda total kırık oranının anlamlı olarak azalttığı gösterilmiştir.

Günlük D vitamini ihtiyacı

  • Genç erişkin 400 IU/G
  • Yaşlılarda 600 - 800 IU/G
  • Vit D eksikliği veya kalsiyum malabsorbsiyonu olanlarda yüksek vit D seviyelerine ihtiyaç vardır.Vücut vitamin D düzeyini serumdaki 25 (OH) D düzeyi en iyi gösterir.
Dengeli olmayan diyet:

Yetersiz alınan vitamin ve mineraller veya aşırı protein ve sodyum tüketimi osteoporoza eğilimi arttıran risk faktörleridir. Kalsiyum için alım miktarı kadar barsaklardan emilimi de önemlidir. Yaşlandıkça barsaklardan kalsiyum emilimi azalır. Özellikle 70 yaşın üzerinde bu çok belirgindir. Aşırı sodyum tüketimim idrarla kalsiyum atılımını arttırır. Aşırı kahve ve kafein içeren içecekler de idrarla kalsiyum atılımın arttırarak sonuçta KMY azalmasına ve kırık riski artmasına yol açabilir. Aşırı protein tüketimi de idrarla kalsiyum atılımını arttırarak KMY'da düşüklüğe yol açabilir. Kola cinsi gazlı içecekler içerdikleri fosforik asit ve kafein sebebiyle kemik metabolizmasını olumsuz yönde etkilerler. K ve C vitaminlerinin ve lifli besinlerin osteoporozdan korunmada önemli yerleri vardır. Çinko, mangnezyum, bakır, demir boron, florid gibi eser elementlerin osteoporozun önlenmesinde etkili olduğuna dair muhtelif görüşler vardır ancak bu elementlerle ilgili kanıtlar henüz yeterli değildir.

Kalsiyum ve Vitamin D osteoporozun önlenmesinde ve tedavisinde faydalı yardımcı tedavilerdir. Kalsiyum ve D vitaminin tek başlarına erken postmenopozal kemik kaybını önleyemeseler de geç menopoz ve yaşlılarda osteoporozdan korunmada son derece önemlidirler. Osteoporoz tedavisinde kullanılan ilaçların etkili olabilmesi için yeterli kalsiyum ve vitamin D alınmasına ihtiyaç vardır. Bazı yiyecekler kalsiyum absorbsiyonunu etkiler (yüksek fitat içeren; bakla v.b., yüksek oksalat içeren; ıspanak v.b.) Kalsiyum desteklerinin uygun absorbsiyonu için yemeklerle alınması ve günlük ihtiyaç 500 mg'dan fazla ise ikiye bölünerek alınması önerilir.

Özetle osteoporozun önlenmesi tedavisinden önceliklidir. Dengeli beslenme, özellikle kalsiyumdan ve D vitamininden zengin gıdaların alınması, güneş ışığından yeterince yararlanılması, sigara, alkol ve kahve tüketiminin azaltılması son derece önemlidir. Bütün bunları kapsayan bir programla hastaların osteoporozu önleyici diyet hakkında bilgilendirilmesi korunma yöntemleri arasında önemli yer tutmaktadır.

Benzer Konular

20 Aralık 2010 / Ziyaretçi Soru-Cevap
12 Kasım 2012 / Kemikerimesi Soru-Cevap
21 Mart 2010 / Misafir Soru-Cevap
17 Kasım 2008 / Ziyaretçi Soru-Cevap
5 Temmuz 2009 / cigdem1122 Soru-Cevap