Cemal Nadir GÜLER (1902-1947)
MsXLabs.org & Temel Britannica
Cemal Nadir aynı zamanda hattat (eski yazı sanatçısı) olan küçük bir memurun çocuğuydu. İlkokulu doğduğu yer olan Bursa'da okudu. Ortaokulu Bilecik'te bitirdikten sonra girdiği sınavda Almanya'da mühendislik eğitimi yapma hakkını kazanmıştı. Ama, babasından da etkilenerek küçüklüğünden beri yazı sanatıyla da uğraşan ve ressam olmak isteyen Cemal Nadir İstanbul Sanayi-i Nefise Mekte-bi'nin (bugün Mimar Sinan Üniversitesi) sınavına girdiyse de kazanamadı. Dar gelirli ailesinin geçim yükünü hafifletmek için önce bir kasnakçıda, daha sonra bir makine tamirçisinin yanında çıraklık yaptı. İş dönüşü eve yorgun gelmesine karşın geceleri büyük bir tutkuyla resim yapıyor, bundan mutluluk duyuyordu. Ama, aşırı yorgunluk ve bakımsızlık sağlığını bozmuştu. Bunun üzerine işinden ayrılarak bir tabela atölyesi açtı ve tabela ressamlığına başladı. Bu arada ilkokullarda ücretli olarak resim öğretmenliği yapıyordu. İstanbul'da yayımlanan mizah dergilerine gönderdiği karikatürlerin ilki 1920'de Diken dergisinde yayımlandı. Bir süre İstanbul'da çalışmayı denedi. Geçimini sağlayamayınca tekrar Bursa'ya döndü. 1928'de Akşam gazetesinden Cemal Nadir'e, gazeteye her gün karikatür çizmesi önerilince tekrar İstanbul'a gitti ve uzun yıllar sürdüreceği günlük gazete karikatürcülüğüne başlamış oldu. Günlük karikatürlerin yanı sıra, yarattığı "Amcabey", "Dalkavuk", "Salomon", "Yeni Zengin", "İyimser ve Kötümser" gibi tipler çok sevilmiş, ilgiyle izlenir olmuştu. Günlük gazete karikatürlerini II. Dünya Savaşı yıllarında Cumhuriyet gazetesinde sürdürdü. 1941'de Vedat Günyol ile birlikte yayımladığı Arkadaş adlı çocuk dergisinde çocuklara yönelik karikatürler çizdi. Bunlardan "Dede ile Torun" adlı karikatürlerinde kuşaklar arası çelişkiyi sergiliyordu. Haftalık ve aylık dergilerde yayımlanan karikatürlerinin yanı sıra 1942-44 arasında Amcabey adlı ünlü mizah dergisini çıkardı. Çok yönlü bir sanatçı olan Cemal Nadir birçok radyo skeci ve Yüzkarası (1949) adlı bir oyun da yazdı ve bu oyun sahnelendi. Çocukluğundan beri tutkuyla sürdürdüğü resim çalışmalarına hiç ara vermedi. Öldüğü zaman "Mizahın Matemi" diye yazılar yazılmış, halk tarafından çok sevilen sanatçının cenazesine büyük bir kalabalık katılmıştı.
Cemal Nadir'in çizdiği Amcabey, tombul yanaklı, şişman, melon şapkalı, gülünce yanakları şişen, burnunun üstünde kelebek gözlüğüyle çok şirin ve zeki bir tiptir. Amcabey, sözünü sakınmadan söyleyen çağdaş bir Nasreddin Hoca gibidir. Toplumdaki bozuklukları, gülünç durumları, ikiyüzlü, çıkarcı tipleri alaya alır. Cemal Nadir dalkavukluk yaparak çıkarını kollayan kişiliksiz insanları "Dalkavuk", sonradan görme zenginleri "Yeni Zengin", toplumdaki eğitim eksikliğini "Ak'la Kara" tipleriyle sergiledi. Çocuklara çok önem veren sanatçı, "Dede ile Torun" adlı karikatürlerinde yeni ile eskinin, bilgi ile bilgisizliğin çelişkisini ustaca yansıttı. Torun yeni ve çağdaş olanı, bilgiye dayalı bir yaşamı. Dede ise eskiyi, bilgisizliği, geleneklere körü körüne bağlı kalmayı simgeliyordu. Ama Dede'yi Torun'dan çok şey öğrenen bir insan olarak çizdi.
Cemal Nadir, karikatürlerinde zor koşullar içinde yaşayan halkı yansıtmayı amaç edinmişti. Hayat pahalılığı, işçi ve memur gibi dar gelirli insanların geçim zorlukları, bunun karşısında varlıklıların tüketici yaşamları karikatürlerinde çok sık rastlanan konular oldu. Örneğin, armutun halkın satın alma gücünü aşan bir fiyata yükselmesi üzerine. Cemal Nadir'in karikatürü, bir kilo armut satın almış bir adamın çevresinde, ona ilgi, kıskançlık ve hayranlıkla bakan kalabalığı gösteriyordu. Cemal Nadir iç ve dış siyasetle ilgili olarak da çok etkili karikatürler çizdi. Yoksul ülkelerin zengin ülkelerce sömürülüşünü eleştirdi. "Devletler Hukuku" adlı karikütüründe aslanın ağzında tilki, tilkininkinde kartal, kartalın ağzında fare, fareninkinde kertenkele, kertenkelenin ağzında kurbağa, kurbağanınkin-de örümcek, örümceğinkinde karasinek çizerek güçlünün güçsüzü egemenliği altına almasını çarpıcı biçimde gösterdi.
Günlük gazete karikatürcülüğünü başlatan, karikatürcüler üzerinde derin bir etkisi olan Cemal Nadir'in karikatürleri Amcabey'e Göre (1932), Karikatür Albümü (1933), Karikatür Albümü (1939), Ak'la Kara (1940), Dalkavuk Karikatür Albümü (1943), Seçme Karikatürler Albümü (1944), Harp Zenginleri Karikatür Albümü (1945), Siyasi Karikatürler Albümü (1946) ve Amcabey Albümü (1946) gibi albümlerde derlenmiştir.
MsXLabs.org & Temel Britannica
Çocuklar için çizdiği "Dede ile Torun" tipiyle çocuklar kadar yetişkinleri de güldüren ünlü Türk karikatürcüsü Cemal Nadir'in soyadının "Güler" olması ilginçtir. "Nadir" sözcüğünün "az; ender" anlamına geldiğini düşünürsek, karikatürleriyle herkesi güldüren Cemal Nadir'in kendisini, bir kelime oyunuyla "az güler" diye nitelediği sanılabilir. Oysa Cemal Nadir, fotoğraflarından da anlaşıldığı kadarıyla gözlerinin içi bile gülen bir insandı.Sponsorlu Bağlantılar
Cemal Nadir aynı zamanda hattat (eski yazı sanatçısı) olan küçük bir memurun çocuğuydu. İlkokulu doğduğu yer olan Bursa'da okudu. Ortaokulu Bilecik'te bitirdikten sonra girdiği sınavda Almanya'da mühendislik eğitimi yapma hakkını kazanmıştı. Ama, babasından da etkilenerek küçüklüğünden beri yazı sanatıyla da uğraşan ve ressam olmak isteyen Cemal Nadir İstanbul Sanayi-i Nefise Mekte-bi'nin (bugün Mimar Sinan Üniversitesi) sınavına girdiyse de kazanamadı. Dar gelirli ailesinin geçim yükünü hafifletmek için önce bir kasnakçıda, daha sonra bir makine tamirçisinin yanında çıraklık yaptı. İş dönüşü eve yorgun gelmesine karşın geceleri büyük bir tutkuyla resim yapıyor, bundan mutluluk duyuyordu. Ama, aşırı yorgunluk ve bakımsızlık sağlığını bozmuştu. Bunun üzerine işinden ayrılarak bir tabela atölyesi açtı ve tabela ressamlığına başladı. Bu arada ilkokullarda ücretli olarak resim öğretmenliği yapıyordu. İstanbul'da yayımlanan mizah dergilerine gönderdiği karikatürlerin ilki 1920'de Diken dergisinde yayımlandı. Bir süre İstanbul'da çalışmayı denedi. Geçimini sağlayamayınca tekrar Bursa'ya döndü. 1928'de Akşam gazetesinden Cemal Nadir'e, gazeteye her gün karikatür çizmesi önerilince tekrar İstanbul'a gitti ve uzun yıllar sürdüreceği günlük gazete karikatürcülüğüne başlamış oldu. Günlük karikatürlerin yanı sıra, yarattığı "Amcabey", "Dalkavuk", "Salomon", "Yeni Zengin", "İyimser ve Kötümser" gibi tipler çok sevilmiş, ilgiyle izlenir olmuştu. Günlük gazete karikatürlerini II. Dünya Savaşı yıllarında Cumhuriyet gazetesinde sürdürdü. 1941'de Vedat Günyol ile birlikte yayımladığı Arkadaş adlı çocuk dergisinde çocuklara yönelik karikatürler çizdi. Bunlardan "Dede ile Torun" adlı karikatürlerinde kuşaklar arası çelişkiyi sergiliyordu. Haftalık ve aylık dergilerde yayımlanan karikatürlerinin yanı sıra 1942-44 arasında Amcabey adlı ünlü mizah dergisini çıkardı. Çok yönlü bir sanatçı olan Cemal Nadir birçok radyo skeci ve Yüzkarası (1949) adlı bir oyun da yazdı ve bu oyun sahnelendi. Çocukluğundan beri tutkuyla sürdürdüğü resim çalışmalarına hiç ara vermedi. Öldüğü zaman "Mizahın Matemi" diye yazılar yazılmış, halk tarafından çok sevilen sanatçının cenazesine büyük bir kalabalık katılmıştı.
Cemal Nadir'in çizdiği Amcabey, tombul yanaklı, şişman, melon şapkalı, gülünce yanakları şişen, burnunun üstünde kelebek gözlüğüyle çok şirin ve zeki bir tiptir. Amcabey, sözünü sakınmadan söyleyen çağdaş bir Nasreddin Hoca gibidir. Toplumdaki bozuklukları, gülünç durumları, ikiyüzlü, çıkarcı tipleri alaya alır. Cemal Nadir dalkavukluk yaparak çıkarını kollayan kişiliksiz insanları "Dalkavuk", sonradan görme zenginleri "Yeni Zengin", toplumdaki eğitim eksikliğini "Ak'la Kara" tipleriyle sergiledi. Çocuklara çok önem veren sanatçı, "Dede ile Torun" adlı karikatürlerinde yeni ile eskinin, bilgi ile bilgisizliğin çelişkisini ustaca yansıttı. Torun yeni ve çağdaş olanı, bilgiye dayalı bir yaşamı. Dede ise eskiyi, bilgisizliği, geleneklere körü körüne bağlı kalmayı simgeliyordu. Ama Dede'yi Torun'dan çok şey öğrenen bir insan olarak çizdi.
Cemal Nadir, karikatürlerinde zor koşullar içinde yaşayan halkı yansıtmayı amaç edinmişti. Hayat pahalılığı, işçi ve memur gibi dar gelirli insanların geçim zorlukları, bunun karşısında varlıklıların tüketici yaşamları karikatürlerinde çok sık rastlanan konular oldu. Örneğin, armutun halkın satın alma gücünü aşan bir fiyata yükselmesi üzerine. Cemal Nadir'in karikatürü, bir kilo armut satın almış bir adamın çevresinde, ona ilgi, kıskançlık ve hayranlıkla bakan kalabalığı gösteriyordu. Cemal Nadir iç ve dış siyasetle ilgili olarak da çok etkili karikatürler çizdi. Yoksul ülkelerin zengin ülkelerce sömürülüşünü eleştirdi. "Devletler Hukuku" adlı karikütüründe aslanın ağzında tilki, tilkininkinde kartal, kartalın ağzında fare, fareninkinde kertenkele, kertenkelenin ağzında kurbağa, kurbağanınkin-de örümcek, örümceğinkinde karasinek çizerek güçlünün güçsüzü egemenliği altına almasını çarpıcı biçimde gösterdi.
Günlük gazete karikatürcülüğünü başlatan, karikatürcüler üzerinde derin bir etkisi olan Cemal Nadir'in karikatürleri Amcabey'e Göre (1932), Karikatür Albümü (1933), Karikatür Albümü (1939), Ak'la Kara (1940), Dalkavuk Karikatür Albümü (1943), Seçme Karikatürler Albümü (1944), Harp Zenginleri Karikatür Albümü (1945), Siyasi Karikatürler Albümü (1946) ve Amcabey Albümü (1946) gibi albümlerde derlenmiştir.
Cemal Nadir'den 1937
Son düzenleyen Jumong; 4 Ekim 2015 10:04
Biyografi Konusu: Cemal Nadir Güler nereli hayatı kimdir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!