Jose Ribera (Jusepe de Ribera)
Jusepe de Ribera ya da Jose de Ribera (Jativa, Valencia yakınları, 1588 / 1591-Napoli, 1652), İspanyol ressam ve gravür sanatçısıdır. Çocukluk yıllarıyla ilgili pek bilgi bulunmayan Jose de Ribera'nın İtalya' ya gitmeden önce, Valenda'da Francisco Ribalta'nın (1551–1628) tilmizi olduğu sanılır.
Kesin olarak hangi tarihte İtalya'ya gittiği bilinmeyen Ribera, Roma'da birkaç yıl kaldıktan sonra 1616'da Napoli'ye yerleşti. Kent bu tarihlerde İspanya tahtına bağlıydı, bu nedenle ressam İspanyol kral naiplerinin (Osuna dükü ve Monterrey kontu) korumasına girmekte gecikmedi. Yalnızca Alba dükü, kral naipliği sırasında (1620'den 1629'a kadar), kökeni ve kısa boyu dolayısıyla lo Spagnoletto (İspanyolcuk) olarak adlandırılan Ribera'yı ihmal etti. Bu gözden düşme dönemine karşın, Ribera'nın ünü bütün Avrupa'da yayıldı ve ressam 1626'da San Luca Akademisi'ne girdi; ünü öylesine artmıştı ki, üç yıl sonra, Velazquez bile İtalya yolculuğu sırasında Napoli'den geçerek Ribera' ya saygılarını sunmanın gerekli olduğuna inanmıştı.
Ribera'nın başlangıçta, Caravaggio' ya özgü gerçekçilik ve "karanlıkçılığın" etkisinde kaldığı görülür; bu, özellikle Osuna piskoposluğundaki mihrap arkalığında yer alan "Çarmıha Gerilme"de (1616-1620), "Azize İrene Tarafından Bakılan Aziz Sebastianus"ta (1628) ve "Aziz Bartholomaeus'un Din Uğruna Şehit Olması"nda (1630) daha da belirgindir. Tam anlamıyla caravaggioculuk olarak adlandırılan döneminin ardından 1630'a doğru, daha aydınlık tablolar dönemi başladı; bu dönem yapıtları, saydamlık, büyük bir akıcılık taşıyan yapıtlardı; sanatçı, bunların yapımında kimi zaman yeşil, limon sarısı kullanarak sıcak renklerinin alışılmış düzenini yumuşatmayı deniyordu (Meryem'in Gebe Kalması 1635; Yakup’un Düşü 1639; Takma Bacak, 1641, vb.). Yaklaşık 1640'tan 1652'ye kadar yapmış olduğu kompozisyonlar, sanatçının üçüncü ve sonuncu çalışma tarzını yansıtır; bu yapıtlarda daha çok donuk renklere yönelmiş, çok çeşitli griler ve oldukça inceltilmiş bejler kullanmıştır (Aziz Januarius'un Mucizesi, 1646).
Ribera'nın biçimsel düzlemde olduğu kadar ideoloji düzleminde de hem mistik hem de gerçekçi olan yapıtı,bütünüyle karşı-reformcu ve barok bir resim anlayışı üstüne dayanır. Başlangıçta, sanatının, tartışmasız olarak Caravaggio'nun sanatından kaynaklandığı bir gerçektir, ama ressamın olgunluk dönemindeki yapıtları da, ardından İspanyol okulunun kendisini gösterdiği özgün bir mizacın varlığını doğrular.
Caravaggio ve Jose de Ribera'nın arasında zamanla bir ayrılık ortaya çıkmıştır. Ribera'nın sanatı daha sert bir gerçekçiliğe dayanır; el kol hareketleri daha sakınımlıdır; karanlık renklerin kullanımı daha az karmaşık, ama daha kesin, daha sağlamdır.
Bazı uzmanlara göre Ribera'nın yaşamının son yılları acılarla geçmiştir. Nedeni de, kızlarından birinin, belki de en güzelinin, Felipe IV'ün evlilik dışı oğlu tarafından baştan çıkarılmış olmasıdır. Ama modern tarihçiler, gerçeğin çok daha başka olduğunu ileri sürerler: Buna göre ressamın tek kızı vardı ve Napoli kral naibinin bakanı olan bir İspanyol kibarıyla evlenmişti. Sanatçı da son yıllarım huzur içinde geçirmiş ve varlıklı olarak ölmüştü. Bu ikinci yorumun gerçeğe daha çok uygun olduğu sanılır.
Valencia'da öğrenim gören Jose Ribera (Lo Spagnoletto da denir), 20 yaşında İtalya'ya giderek bir daha ülkesine dönmedi. İtalya'da Caravaggio ve Corregio'nun etkisinde kalmakla birlikte, İspanyol resminin özelliklerini de bırakmadı. Acılı olayların ve insanlığın umutsuzluğunun ressamı olarak ün salıp, acıyı yer yer bayağılığa kaçan bir gerçekçilikle yansıttı.
Başlıca yapıtları
Sponsorlu Bağlantılar
Kesin olarak hangi tarihte İtalya'ya gittiği bilinmeyen Ribera, Roma'da birkaç yıl kaldıktan sonra 1616'da Napoli'ye yerleşti. Kent bu tarihlerde İspanya tahtına bağlıydı, bu nedenle ressam İspanyol kral naiplerinin (Osuna dükü ve Monterrey kontu) korumasına girmekte gecikmedi. Yalnızca Alba dükü, kral naipliği sırasında (1620'den 1629'a kadar), kökeni ve kısa boyu dolayısıyla lo Spagnoletto (İspanyolcuk) olarak adlandırılan Ribera'yı ihmal etti. Bu gözden düşme dönemine karşın, Ribera'nın ünü bütün Avrupa'da yayıldı ve ressam 1626'da San Luca Akademisi'ne girdi; ünü öylesine artmıştı ki, üç yıl sonra, Velazquez bile İtalya yolculuğu sırasında Napoli'den geçerek Ribera' ya saygılarını sunmanın gerekli olduğuna inanmıştı.
Ribera'nın başlangıçta, Caravaggio' ya özgü gerçekçilik ve "karanlıkçılığın" etkisinde kaldığı görülür; bu, özellikle Osuna piskoposluğundaki mihrap arkalığında yer alan "Çarmıha Gerilme"de (1616-1620), "Azize İrene Tarafından Bakılan Aziz Sebastianus"ta (1628) ve "Aziz Bartholomaeus'un Din Uğruna Şehit Olması"nda (1630) daha da belirgindir. Tam anlamıyla caravaggioculuk olarak adlandırılan döneminin ardından 1630'a doğru, daha aydınlık tablolar dönemi başladı; bu dönem yapıtları, saydamlık, büyük bir akıcılık taşıyan yapıtlardı; sanatçı, bunların yapımında kimi zaman yeşil, limon sarısı kullanarak sıcak renklerinin alışılmış düzenini yumuşatmayı deniyordu (Meryem'in Gebe Kalması 1635; Yakup’un Düşü 1639; Takma Bacak, 1641, vb.). Yaklaşık 1640'tan 1652'ye kadar yapmış olduğu kompozisyonlar, sanatçının üçüncü ve sonuncu çalışma tarzını yansıtır; bu yapıtlarda daha çok donuk renklere yönelmiş, çok çeşitli griler ve oldukça inceltilmiş bejler kullanmıştır (Aziz Januarius'un Mucizesi, 1646).
Ribera'nın biçimsel düzlemde olduğu kadar ideoloji düzleminde de hem mistik hem de gerçekçi olan yapıtı,bütünüyle karşı-reformcu ve barok bir resim anlayışı üstüne dayanır. Başlangıçta, sanatının, tartışmasız olarak Caravaggio'nun sanatından kaynaklandığı bir gerçektir, ama ressamın olgunluk dönemindeki yapıtları da, ardından İspanyol okulunun kendisini gösterdiği özgün bir mizacın varlığını doğrular.
Caravaggio ve Jose de Ribera'nın arasında zamanla bir ayrılık ortaya çıkmıştır. Ribera'nın sanatı daha sert bir gerçekçiliğe dayanır; el kol hareketleri daha sakınımlıdır; karanlık renklerin kullanımı daha az karmaşık, ama daha kesin, daha sağlamdır.
Bazı uzmanlara göre Ribera'nın yaşamının son yılları acılarla geçmiştir. Nedeni de, kızlarından birinin, belki de en güzelinin, Felipe IV'ün evlilik dışı oğlu tarafından baştan çıkarılmış olmasıdır. Ama modern tarihçiler, gerçeğin çok daha başka olduğunu ileri sürerler: Buna göre ressamın tek kızı vardı ve Napoli kral naibinin bakanı olan bir İspanyol kibarıyla evlenmişti. Sanatçı da son yıllarım huzur içinde geçirmiş ve varlıklı olarak ölmüştü. Bu ikinci yorumun gerçeğe daha çok uygun olduğu sanılır.
Valencia'da öğrenim gören Jose Ribera (Lo Spagnoletto da denir), 20 yaşında İtalya'ya giderek bir daha ülkesine dönmedi. İtalya'da Caravaggio ve Corregio'nun etkisinde kalmakla birlikte, İspanyol resminin özelliklerini de bırakmadı. Acılı olayların ve insanlığın umutsuzluğunun ressamı olarak ün salıp, acıyı yer yer bayağılığa kaçan bir gerçekçilikle yansıttı.
Başlıca yapıtları
- Napoli yakınında, San Marini Manastırı'ndaki resimler (özellikle Haçtan İndiriliş)
- İsa'nın Doğuşu
- Aziz Barthelomeus'un Öldürülmesi
- Azize Agnes
- Tövbe Eden Magdalena
- Çobanların Tapınması
- Topal
Jusepe de Ribera'nın "Haçtan İndiriliş" isimli çalışması
Derlemedir.
Biyografi Konusu: Jose de Ribera nereli hayatı kimdir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!