Arama

Müzik Sözlüğü - Sayfa 2

Güncelleme: 13 Ocak 2008 Gösterim: 42.161 Cevap: 20
we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
13 Ocak 2008       Mesaj #11
we come one - avatarı
Ziyaretçi
- L -
Lamentazione (İt.):
Yalvaran, yakaran, feryad eden acıklı sesleniş.
Largo(İt.):Çok ağır, geniş bir tempoda.
Legato (İt.): Bağlı çalmak veya söylemek.
Leitmotiv (Al.): Etiket görevi yapan müzik motifi. Kılavuz müzik.
Lento (İt.): Yavaş, ağır tempo. Largo’dan hızlıca.
Libretto (İt.) Opera metni, kitapçığı.
Lied (Al.): Bir şiir üzerine yazılmış, genel olarak piyano eşliğindeki şarkı.
Lirik şiir: Eski Yunan’da lir çalgısı eşliğinde okunan şiir; coşkun ve esinli.

Sponsorlu Bağlantılar
we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
13 Ocak 2008       Mesaj #12
we come one - avatarı
Ziyaretçi
- M -

Sponsorlu Bağlantılar
Madrigal:
14.yüzyılda nakaratlı, yalın bir vokal tür. 16.yüzyılda en az iki ses için yazılmış din dışı şarkılar.
Maestoso (İt.):Haşmetli, görkemli.
Mask: Masque (Fr.) 16. ve 17. yüzyılda İngiltere’de müzikli sahne oyunu.
Mazurka (Pol.)Polonya’nın ulusal danslarından.
Melizmatik:(melisma)Missaları seslendirirkentek hece üstünde çok nota okumak yöntemi.
Melodi: Melodie (Fr.), melody (İng.) Ezgi.
Menuet (Fr): Minuetto (İt.); menuett (Al.). Eski bir Fransız dansı.Minuet.
Metrik modülasyon: Her geçitte vuruşun değişikliğe uğraması, böylece ölçünün değişmesi.
Metronom: Zaman sayacı.
Mezmur: Psalm (İng.)İbrani ilahisi.
Mezzo-soprano veya Kontralto: Kadın ve çocuk seslerinin en kalını. Ses niteliği derin ve tok olup dramatik etkinliğe sahiptir. Bizet’nin Carmen’i gibi.
Mikroton: Microtones (İng) Yarım tondan daha küçük aralıklar. Fokker’in 31 perdeli orgu veya Parch’ın 43 perdeli vurma çalgıları, piyanonun 12 sese tam olarak bölünebilirliğine karşı bir sav olarak gelişir. Haba’nın dörtte bir tonlar ve altıda bir tonlar üstüne çalışmaları, Boulez gibi bestecilerin dörtte bir tonları bezenmiş olarak (decorative quarter tones) kullanmalarına; Babbitt ve Stockhausen gibi elektrnonik müzik bestecilerinin de yeni bir akord sistemi geliştirmelerine yol açar.
Minimal müzik: Minimalism (İng.) Kısa motiflerin yinelenmesi ile gelişen ve 1960’lardan sonra ünlenen besteleme yöntemi.
Missa (Lat): Messa (It.); Messe (Fr.); Mass (İng.) Katolik kilisesine özgü ayin müziği
Mister.Mystere (Fr.)Ortaçağ katolik kilisesinde dinsel konulu oyun.
Mod, modal: 17. yüzyıla kadar skalaların sistemi; daha sonra majör ve minör skalalar için kullanılmıştır. Örneğin, Do notasından başlayan Iyonyan modu Do Majör karşılığıdır. Makam.
Moderato (İt.): Ilımlı bir tempoda
Modülasyon: Modulation (Fr.) Geçki. Ton değişimi.
Molto allegro ma non troppo (İt.): Çok neşeli ama fazla değil.
Monofonik: Monophony (Yun.) Teksesli. Eşliksiz, tek bir ezgi çizgisi.
Monokord: Monochord (Yun.) Tek telli çalgı.
Motet (Fr.,İng.):Motette (Al.); Motetto (It.) Katolik kilisesinden kaynaklanan, genelde Latince metne dayalı, özgür biçimdeki ilk çoksesli dinsel şarkılar.
Motif: Motive (İng.); motivo (İt.) Anafikir. Çekirdek. Bir müzik fikrinin en küçük birimi. Göze.
Mouvement (Fr.) Senfoni, sonat, konçerto gibi yapıtların bölmeleri. Bölüm.
Müzikli Dram: (Music Drama) Wagner’in Lohengrin’den sonra operalarına verdiği isim. Operalarında müziksel, dramatik ve görsel öğelerin eşit işlevi olduğunu ileri sürer.

we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
13 Ocak 2008       Mesaj #13
we come one - avatarı
Ziyaretçi
- N -

Nakarat:
Refrain (İng.) Bir şarkıda her kıtadan sonra yinelenip bestesi değişmeyen beyit.
Neo-tonalite: Yeni tonculuk, ton duygusuna dönüş.
Neuma (İt)Ortaçağda kullanılan bir çeşit nota imi.
NeumatikOrtaçağda neumalara bağlı olarak missa seslendirme şekli.
Noktürn: Nocturne (Fr.); Notturna (İt). Gece müziği
Nüans: Nuance(Fr.) Ayırtı.Fark.
we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
13 Ocak 2008       Mesaj #14
we come one - avatarı
Ziyaretçi
- O - - Ö -

Oktav:
Octave (Fr.) Sekizli aralık. Bir oktav içinde 7 nota vardır.
Oktet: Octet (İng.) Sekiz çalgıdan oluşan topluluk
Opera (İt): Eser anlamında. Müzikli sahne oyunu
Opera buffa (İt): 18.yüzyılda İtalyan komik operası
Opera comique (Fr.): Konusunun mutlaka gülünçlü olması gerekmeyen, içinde konuşmaların da yer aldığı Fransız operası.
Opera seria (İt.): 18.yüzyılda kahramanlık konuları üstüne yazılan ya da trajik karakterdeki İtalyan operaları.Ciddi opera.
Operet: Operetta (İt.) İçinde karşılıklı konuşmaların, şarkı ve dansların yer aldığı, hafif opera.
Opus (Lat.): İş, eser, yapıt, çalışma anlamında. Besteleri sıralamaya yarayan sayıların belirteci, Op. olarak kısaltılır.
Oratoryo: Oratorio (İt.) Kutsal konulu bir metin üstüne çalgılar, koro ve solistler tarafından söylenmek üzere yazılmış, sahnelenmeyi gerektirmeyen tür.
Ostinato(İt.): İnatçı bas. Israrla yinelenen pes bölüm.
Ölçü: Measure (Fr.) Müzik parçasının eşit süreli bölünüşü.
Ölçü modülasyonu-Metrik mödülasyon. İlk sunulan temponun da, çapraz ritimin gelişmesiyle üreyen yeni temponun da, aynı anda belirgin bir şekilde duyabilirliği.
Öncü: Avant-garde (Fr.)Buluşlarıyla, deneyleriyle bir akımın, bir çağın öncülüğünü yapan sanat dalı ya da sanatçı.
we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
13 Ocak 2008       Mesaj #15
we come one - avatarı
Ziyaretçi
- P -
Partisyon
partition (Fr.). Bir müzik yapıtının partilerinin belirtildiği nota yazısı..
Partita (Al.): Süit benzeri bir demet. ilk parça dışında her bir parçanın süit gibi danslardan oluşması gerekmez
Pasaj. Passage (İng.). Geçit. Kısa bölüm.
Pasakalya: Passacaglia (İt) İspanyol kaynaklı üç vuruşlu eski bir dans. Ana tema çeşitlenme sırasında hiçbir değişim göstermez.
Pastoral (İng.): Çoban işi, kır şarkısı anlamında. Doğanın saflığı izlenimini uyandıran anlatımda.
Pasyon: Passion (Fr.) İsa’nın yaşamını ve çarmıha gerilme öyküsünü dile getiren motet benzeri bir tür.
Patter song (İng.): Gülünçlü etki yaratmak amacıyla çok kısa süreye sözcükleri sıkıştırarak şarkı söyleme tarzı.
Pavan: Pavane (Fr.) Soylu sınıfa ait, ağır tempolu eski bir dans.
Pentatonik: Pentaton (Yun).Beş sesli
Perpetuum Mobile (Lat): Sürekli devinim.Yinelenen kalıplarla baştan sona aynı hızı sürdüren müzik parçası.
Piano (İt.): Hafif, yumuşak çalmak. Forte’nin tersi.
Pianissimo (İt.): Pek hafif çalmak.
Piccolo (İt.): Tiz sesli küçük flüt. Pikkola.
Pizzicato (İt.): Yaylı çalgılarda yayla değil, eşik yanından, telleri parmakla çekerek çalma şekli.
Polifoni: Polyphone (Yun.) Çoksesli.Bir ya da daha çok melodik çizginin birleştiği bir doku. Monofoni, homofoni ve heterefoni’nin karşıtı.
Poliritim: Birden çok ritime bağlı.
Politonalite: Birden çok eksene bağlılık.
Polka (Çek): Ulusal Çek dansı
Polonez: Polonaise (Fr.) Polonya halk dansı
Porte:Portee(Fr.) Staff (İng.) Üstüne notaların yazıldığı beş çizgi düzeni. Dizek.
Post-minimal: Geç-Minimal. 1990’lı yıllarda Amerika’da yeni değerler kazanan Minimal anlayış.
Prelüd: Prelude(İng.) Önden çalınan. Bir başka parçaya giriş oluşturan çalgı müziği. Chopin ve Debussy bir giriş müziği olmayan, başlı başına özgür biçemli, kısa piyano parçalarına da prelüd adını verirler.
Presto (It.): Çabuk tempoda.
Prima donna (İt.) Operada başkadın oyuncu.
Programlı müzik: Müzik aracılığı ile bir öyküyü anlatmak, bir manzarayı, resmi betimlemek.
Puantilizim: Noktacılık yöntemi.
we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
13 Ocak 2008       Mesaj #16
we come one - avatarı
Ziyaretçi
- R -

Ragtime (İng.):
20.yüzyıl başında ortaya çıkan Amerikan popüler müziği. Senkoplu ritimde ve çoğunlukla piyano için yazılır.
Rapsodi: Rhapsody(İng.)Halk ezgileri gibi yalın ezgiler üzerine kurulmuş özgür deyişte çalgısal parça.
Raslamsal. Aleatory. İndeterminacy. Şansa kalmış müzik yöntemi.
Reçitatif Recitativo-İt.)Opera ya da oratoryonun içinde konuşurcasına, özgür ritimli şarkı söyleme şekli.
Recitativo secco (It) Klavsen eşlikli reçitatif
Requiem (Lat.): Ölüm duası için yazılmış müzik. Orkestra, koro ve solistlerle seslendirilir ve genelde 5 bölümlüdür.
Retrogation (İng.): Diziyi geriye doğru çalmak.
Riçerkar: Ricercare (İt.)Araştırma. Motetten türeme, özgür kuruluşlu, 16.yüzyıla özgü çalgısal biçim. Riçerkar, Fantezi, Capriccio (İt.), Fancy (İng.) ve Füg benzer karakterdedir.
Ritim: Rhythm (İng.) Güçlü ve güçsüz vuruşların düzenli aralıklarla yinelenmesi. Bu yinelenmenin bir kalıp halindeki oluşumu ölçüyü yaratır.Tartım.
Rokoko:Klasik dönemin başlangıcında, Paris’de ünlenen zarif anlatımlı şık ve zeki bir üslup.
Rondo: Rondeau (Fr.)Temel müzik cümlesinin birden çok keze yinelendiği bir dans biçimi. Aynı adlı vokal bir türden geldiği; 18.yüzyılda Fransız süitlerine katıldığı; 19.yüzyılda Sonatın son böülümünü oluşturduğu bilinmektedir.
Rubato (İt): Bir an için belirlenmiş tempodan ayrılarak yorumcunun içgüdüsüne bırakılmış tempo anlayışı.
we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
13 Ocak 2008       Mesaj #17
we come one - avatarı
Ziyaretçi
- S -

Salkım sesler
: Tone cluster (İng.). Küme akorlar Piyanoda yumrukla veya dirsekle çalınan akorlar grubu.
Saltarello (İt.) Hızlı tempoda eski bir İtlayan-İspanyol dansı.
Scherzo (İt):1.Şakacı, nükteli bir çalgısal parça. 2. Senfoni ya da sonatların üçüncü bölümü.
Senfoni: Symphonia (Port.) Orkestranın olanaklarından yararlanan sonat biçiminde yazılmış çalgısal yapıt.
Senfoni konsertant: İki ya da üç solist için yazılmış konçerto. Konsertant senfoni.
Senfonik şiir: Symphonic poem (İng.) Betimleyici özelliği olan, müzik dışı değerler taşıyan, çalgısal, tek bölümlü yapıt. Programlı müziğin temeli.Ancak programlı müzik gibi sesler aracılığı ile resim çizip, öykü anlatmaz. Konunun uyandırdığı duyguların müzikteki anlatımıdır.
Senkop Syncope (Fr.) Ritim vurgusunun doğal akıştaki güçlü vuruşa değil, ölçünün hafif vuruşlarına rastlaması.
Septet(İng.): Yedi yorumcuyu gerektiren müzik parçası.
Serenad: Serenata (İt.) Birinin onuruna verilen ya da sevgiliye sunulan gece dinletisi.
Seria (İt.): Ciddi, ağırbaşlı
Serim: Exposition (Fr.). Bir müzik parçasında değişik temaların ilk sunulduğu giriş bölümü. Bir sonatta serimi izleyen geliştirim bölümünden sonra gelen bitişte baştaki temaların ana tona dönük olarak yeniden karışmıza çıkması: Yeni serim; yeniden serim (reexposition).
Ses rengi: Tone-color (İng.) Tını.
Ses yüksekliği: Pitch(İng.) Ses yüksekliği veya alçaklığı. Her müziksel ses için portenin üstünde sabitleştirilmiş notalarla o sesin ses yüksekliği işaretlenir.Nota aralıkları ve her bir ses düzeyinin bir diğeri ile ilintisi üstüne ilk araştırmaları Eski Yunan’da Pitagoras yapmıştır.
Sessizlik: Silence (İng.)Yirminci yüzyılda sessizlik müziğin bir öğesi halini alır.Sessiz bölümlerin ya da bölüm aralarının da belli ölçüler içinde sayılması öngörülür. Sessizliği denetleyen yöntemiyle Boulez ve sessizliği doğal bir ortam olarak kabul eden Ligeti gibi bestecilerden sonra sessizliğin ruhbilimsel açıdan müzikli bölümlerden daha etkin bir anlatım aracı olduğu savı da ileri sürülür.
Sextet (İng.) Altı yorumcuyu gerektiren müzik parçası.
Silabik: Syllabic (İng.)Hecesel. Missaları seslendirirken her notaya karşılık güftenin bir hecesinin düşmesi.
Singspiel (Al.): Şarkılı oyun. Mozart’ın Saraydan Kız Kaçırma operası, gibi.
Synthesizer (İng.) Sesleri elektronikleştiren ya da doğrudan elektronik ses üreten aygıt.
Solo (İt.): Tek, yalnız.
Somut Müzik: Musique concrete (Fr.) Doğadaki gerçek seslerin elektronik olarak değişikliğe uğratıldığı müzik türü.
Sonata (İt.): “Çalgı çalmak” anlamında. Üç ya da dört bölümlü çalgısal yapıt. Tek çalgı, piyano eşliği ile iki çalgı, ya da oda müziği için sonatlar vardır. Canlı bir Allegro, ağır ve duygulu bir Andante, atik ve kıvrak ritimli bir Scherzo ve parlak bir Final, örnek bir sonatın bölümleridir. Sonat biçimi, birinci bölüm biçimi olarak (ABA) senfoni biçimine de uyarlanmıştır.
Sonatin: Sonatina (İt.) Kısa, küçük sonat. Sonatçık.
Sonorite (Fr.):Birden fazla çalgının oluşturduğu dengeli ve güzel ses dolgunluğu. Ses gürlüğü. Seslilik. Ötüm.
Soprano (It.): Üst ses. En ince, en tiz kadın ve çocuk sesi. Soprano sesler kendi içinde lirik, dramatik ve koloratur olarak sınıflanır. Lirik soprano, hafif, masum gençkız sesidir. La Boheme’deki Mimi, gibi. Dramatik soprano, güçlü, egemen ve şiir okurcasına söylenen açık bir sesdir. Rstrauss’ın Salome veya Elektra’sı gibi. Koloratur soprano, (coloratura), Cambazlık yapma yeteneği olan, kıvrak ve süslemeli geçitleri rahatlıkla söyleyebilen sestir. Lucia di Lamermoor’daki Lucia gibi.
Sostenuto (İt.): Bağlı, dayanıklı ve değişmez bir tempoda çalma.
Sprechstimme (Al.) Konuşma sesi. Şarkı söyleyen sesin içinde yer alan konuşan insan sesi.
Staccato (It.): Sesleri kesintili olarak, noktalı çalış şekli.
Süit: Suite (İng.)Aynı tonalite içinde sıralanmış dans demeti.Süvit. Demet.
Süre: Duration (İng) Bir sesin uzunluk süresi. Nota değeri.
Sürekli bas: Basso continuo (İt.) Erken Barok döneminde armonik deyişi güçlendirmek için klavsen ya da lavta gibi bir çalgının sürekli yol gösteren eşliği.
we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
13 Ocak 2008       Mesaj #18
we come one - avatarı
Ziyaretçi
- T -

Tarantella (İt.):
Canlı ve çabuk tempoda bir Napoli dansı.
Tema: Theme (İng) Müzik yapıtını oluşturan temel fikir. Ana fikir. Özdek.
Tempo (İt.): Zaman. Bir müzik parçasının hızını, zamanlanmasını saptayan ölçü. Metronom ile ya da belli bir tempo işareti ile yorumcunun yönlendirildiği ölçü.
Tenor: En tiz erkek sesi. Lirik tenor, Yüksek, parlak bir tonu olan, rahatça akan bir sestir. La Boheme’deki Rodolfo, gibi. Dramatik tenor, dramatik soprano gibi rezonanslı, tok bir sestir. Otello rolü gibi.
Toccata-toccare (İt) Dokunmak. Tuşlu çalgılara ait çalgısal parça. Başlangıç parçası olarak prelüdün yerini alabilir.Tokkata.
Tone (İng) Ses.Ton.
Tonalite: Tonality (İng.)Bir müzik parçasının belli, merkezi bir tona göre armonik olarak düzenlenmesi.
Transpozisyon: Transposition (İng.) Diziyi aynı aralıklar içinde bir başka notadan başlatıp kalıbı yinelemek. Aktarım.
Tremolo (İt.): Yaylı çalgıda yayı titretmek yoluyla aynı sesin hızlı olarak yinelenmesi. Kaygı ve çarpıntı etkisiyle dramatik anlatım yaratmak için kullanılır.
Trio (İt): Üç çalgı ya da üç ses için yazılan müzik. Üçlü. Üçül.
Troubadour (Fr.)ortaçağ sonlarında Güney Fransa’nın saz ozanı.
Tutti (İt.) Orkestra üyelerinin tümü için kullanılan “Hep beraber” anlamındaki terim. Solistin dışında kalan yorumcuların tümü.
Tuşlu çalgılar: Keyboard instruments (İng.)Org, klavikord, klavsen (harpsichord-Ing.), piyano, klavye gibi tuş mekanizması yoluyla çalınan çalgılar.
Tını ezgisi: Klagenfarbenmelodie(Al.) Webern’in geliştirdiği bir tür puantilist kavram.
Tını:Timbre (Fr.) Ses rengi. Her çalgının veya her insan sesinin kendine özgü tınlaması.
we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
13 Ocak 2008       Mesaj #19
we come one - avatarı
Ziyaretçi
- U -

Uvertür:
Overture (İng.); ouverture (Fr.)1. Opera perdesi açılmadan önceki sunuş müziği; 2.İlk operalar için yazılan uvertürler üç bölmeli, ortası hızlı ve canlı olan giriş müziği idi. Sonradan ortası ağır, ilk ve son bölümleri hızlı olan uvertürler yazıldı ve operaya bağımlı olmaksızın konserlerin dağarcığına girdi.
we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
13 Ocak 2008       Mesaj #20
we come one - avatarı
Ziyaretçi
- V -

Varyasyon
: Variazioni (it.) Variations (İng.) Çeşitleme(ler). Bir temanın parçanın başından sonuna dek çeşitli süslemelerle değişikliğe uğraması.
Vibrato (İt.): Titreşimli çalmak ( özellikle yaylı çalgılar için) veya söylemek.
Virelai (Fr.): Ortaçağ sonlarından polifonik bir şarkı biçimi.
Virtüozite: Virtuosity(İng.) Çalgısında ustalık, teknik yetenek sergilleyebilmek.
Vesper (İng): Akşam duası. Akşam ayinine eşlik eden müzik.
Vivace (İt): Canlı, kıvrak, atik tempoda
Vivo (İt.): Çevik, uyanık.
Vocal (Fr.) İnsan sesi için. Ses müziği. Çalgı müziği karşıtı. Şarkılı müzik türleri: Opera, kantata gibi. Vokal.
Vokaliz: Vocalizzo (İt.); Singstück (Al.) Solistin güfte sözü olmaksızın, tek hece üstünde söylemesi. Ağızlamak.
Volume (İng.): Gürlük, yoğunluk.Genişlik.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

4 Kasım 2012 / düşler perisi Soru-Cevap
2 Aralık 2016 / hugo Cevaplanmış
1 Ocak 2012 / Misafir Soru-Cevap