Arama

Kore Savaşı - Tek Mesaj #1

nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
7 Nisan 2008       Mesaj #1
nünü - avatarı
Ziyaretçi

Kore Savaşı


Kore’nin bölünmesini izleyen dönemde, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore) ile Kore Cumhuriyeti (Güney Kore) arasında başlayan ve uluslararası bir nitelik kazanan çatışma (1950-53).
Ad:  kore savaşı1.jpg
Gösterim: 1554
Boyut:  47.4 KB

Başta ABD olmak üzere Birleşmiş Milletlerce (BM) üye birçok ülkenin Güney Kore’yi, Çin Halk Cumhuriyeti’nin ise Kuzey Kore’yi desteklediği savaşta yaklaşık 5 milyon insan yaşamını yitirdi. Kore’deki statükonun korunmasıyla sonuçlanan Kore Savaşı, aynı zamanda ABD’nin komünizmi denetim altında tutmak ve yayılmasını önlemek amacıyla uyguladığı müdahale politikasının ilk örneğini oluşturdu.

II. Dünya Savaşı’nın sonunda Müttefikler arasında vanlan anlaşma uyarınca SSCB, Kore’de 38. paralelin kuzeyindeki, ABD ise güneyindeki Japon birliklerini teslim aldı. Yarımadanın geleceğini belirlemek için yürütülen görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine, ABD sorunu Birleşmiş Milletler’e götürdü. Ama BM’nin öngördüğü plan uygulanamadığından kuzeyde sosyalist, güneyde de Batı yanlısı bir devlet kuruldu. ABD ve SSCB 1949’a doğru birliklerinin çoğunu yarımadadan çekti.

SSCB’nin desteklediği Kuzey Kore birlikleri, 25 Haziran 1950’de Çin’in bilgisi dışında, 38. paralel boyunca önceden hazırlanmış bir saldın başlattı. BM Güvenlik Konseyi olağanüstü toplanarak üye ülkeleri Kuzey Kore’nin saldınsmı durdurmak için yardıma çağırdı. ABD başkanı Harry S.Truman, savaş açmak için Kongre’nin onayına başvurmaksızın, BM’nin başlattığı askeri harekât çerçevesinde 27 Haziran’da ABD birliklerine Güney Kore’ye çıkma emrini verdi. Aynca Tayvan Adasının komünistlerin eline geçmesini önlemek ve ABD kuvvetlerinin kanadım korumak gerekçesiyle, BM’nin onayım almadan 7. Filo’yu Tayvan Boğazına kaydırdı. ABD’nin bu müdahalesi adada denetimi elinde bulunduran Çay Kayşek’in Milliyetçi rejimini güçlendirirken, Çin’deki sosyalist yönetim tarafından topraklarına yönelik bir tehdit biçiminde değerlendirildi.

Bu arada Güney Kore ordusu tam bir yenilgiye uğramış, yetersiz biçimde donatılarak aceleyle savaşa sokulan dört ABD tümeni de yarımadanın güneyinde, Pusan yakınlarında deniz kenarındaki küçük bir köprübaşına kadar sürülmüştü. Daha sonra Douglas MacArthur’un komutasındaki birlikler 15 Eylül’de Güney Kore’nin başkenti Seul ile aynı hat üzerinde ve 38. paralelin yaklaşık 160 km güneyinde bulunan İnçan’a amfibik bir çıkarma yaptı. Bu gözüpek ve parlak manevrayla hatları kesilen Kuzey Kore ordusu tam bir bozguna uğratıldı ve 125 binden fazla asker tutsak edildi.

Müttefik kuvvetler 38. paralele doğru ilerlemeye başlayınca, Çin BM kuvvetlerinin Kuzey Kore’de bulunmasını kendi güvenliği açısından kabul edemeyeceğini ve savaşa müdahale etmek zorunda kalacağını bildirdi. Çin’in bu uyanlarını duymazlıktan gelen BM kuvvetleri ülkeyi birleştirmek amacıyla Kuzey Kore içlerine doğru ilerleyişini sürdürdü.
MacArthur 24 Kasım’da “Noel’de Evdeyiz” adlı saldın planını açıkladı. Ertesi gün Çin’in yaklaşık 180 bin “gönüllü askeri” savaşa girdi. 15 Aralık’a gelindiğinde Müttefik birlikler yeniden 38. paralele sürülmüş bulunuyordu. Çin ve Kuzey Kore birlikleri 31 Aralık 1950’de Güney Kore’yi ikinci kez istilaya giriştiyse de saldınlan çok geçmeden durduruldu. Sonunda kabaca 38. paraleli izleyen kararlı bir cephe hattı oluştu.

Savaşın kilitlenmesi üzerine MacArthur Çin askeri üslerinin bombalanmasına izin verilmesi için baskıya girişti. Böyle bir eylemin SSCB’nin savaşa katılmasına yol açacağı biçimindeki uyarılan dikkate alan Başkan Truman, MacArthur’u BM ve Uzakdoğu’daki ABD kuvvetleri komutanlığından aldı. 10 Temmuz 1951’de ateşkes görüşmeleri başladı. Görüşmeler sonuç vermeden aylarca sürdü. 1952 sonbahannda yapılan ABD başkanlık seçimlerini, halkın desteklemediği bu savaşı eleştiren ve başa geçtiğinde Kore’yi ziyaret edeceğini açıklayan Dwight D. Eisenhower kazandı. Haziran 1953’te kısa bir süre için yeniden başlayan çatışmaların ardından 27 Temmuz 1953’da ateşkes anlaşması imzalanarak cephe hattı Kuzey ve Güney Kore arasında de facto (fiili) sınır olarak kabul edildi. Çok geçmeden savaş tutsaklarının ülkelerine gitmelerine izin verildi. Bu çerçevede BM komutanlığı 77 bin, Çin ve Kuzey Kore ise 3.597’si ABD’li, 945’i de İngiliz olmak üzere 12.700 savaş tutsağını serbest bıraktı.

Savaş boyunca iki tarafın verdiği kayıplar içinde sivillerin sayısı 2 milyonun üzerindeydi. ABD birlikleri 33.629, öteki BM kuvvetleri 3.194, Çin ise 900 bine yakın asker yitirdi. Savaş sırasında Kore’deki konutların üçte biri, sanayi tesislerinin de beşte ikisi yıkıldı.

BM Güvenlik Konseyi’nin 27 Haziran 1950’de Birleşmiş Milletler üyelerine yaptığı Güney Kore’ye askeri yardım gönderilmesi çağrısına, ABD’den sonra ilk uyan ülke Türkiye oldu. Bunda Türkiye’nin Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı’na (NATO) üyeliğinin gündemde olmasının büyük payı vardı. Nitekim asker gönderme karan Türkiye’nin NATO’ya kabulünü kolaylaştıran bir etken oldu. Buna karşılık Demokrat Parti (DP) hükümetinin konuyu TBMM’ye götürmeden bu yönde karar alması sonraki yıllarda da süren tartışma ve eleştirilere yol açtı.

BM komutanlığı altında savaşmak üzere Kore’ye gönderilmesi kararlaştmlan Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasındaki Türk Tugayı 19 Ekim 1950’de Kore’nin Pusan limanına ulaştı ve 26 Kasım’da da 25. Amerikan Tümeni’ne bağlı olarak Kunuri’ deki çatışmalara katıldı. Dört gün süren bu çatışma sırasında ağır kayıplara uğrayan Türk Tugayı’nda 1.000’e yakın asker ve subay öldü. Daha sonraki üç ayda genellikle savunmada kalan Türk Tugayı Ocak-Nisan 1951’de BM güçlerinin genel saldırılarına katıldı.

Savaşın sürdüğü üç yıl boyunca Türk Tugayı en ağır kayba uğrayan birliklerden biri oldu. Bu nedenle Kasım 1951’de, Ağustos 1952’de ve Mayıs 1953’te, Kore’ye üç kez değiştirme birliği gönderildi. Ateşkes antlaşmasından sonra Türkiye Kore’deki birliklerinin sayısını sürekli indirdi. Sembolik olarak görev yapan bir manga da 27 Haziran 1971’de geri çekildi.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 25 Temmuz 2016 00:42