Arama

Ramazan ve Oruç - Tek Mesaj #31

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Nisan 2006       Mesaj #31
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bu güzel birligin ve karsilikli müsâmaha ve muhabbetin simdilerde, özellikle büyük sehirlerimizde, hayli aksamis oldugunu üzüntüyle müsâhede ediyoruz. Kanaatimce bunun üç sebebi bulunmaktadir:

1) 6-7 Eylûl 1955 olaylarindan sonra rum vatandaslarimizin çogu kabuguna çekilmis ve hattâ Yunanistan'a göçmüs bulunmaktadir;
2) Israil hükûmetinin iskân politikasi dolayisiyla pekçok mûsevî vatandasimiz, Cumhuriyet'in kendilerine karsi uygulamis oldugu bir dizi disarliyici politika sonucu, “Arz-i Mev'ud” dedikleri Israil'e göçmüslerdir.
3) Ayni durum ermeni ve süryânî vatandaslarimizin büyük bir bölümü için de geçerlidir.
4) Cumhuriyet'in ilânindan sonra zuhur eden ve her askerî darbenin pesinden tahkim ederek sürükledigi, dar görüslü bir milliyetçilik kavrami bu vatandaslarimizla birligimizi zedelemis ve arka plânda da bunlara Türk vatandasi gözüyle degil de alelâde bir ekalliyet gözüyle bakmistir. Son seçimler hâriç tutulursa, 1960’dan itibaren otuz küsûr sene Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne milletvekili olarak bir tek gayri-müslim seçilmemistir. Bununla beraber hâlâ Anadolu ve Trakya'da, bu vatandaslarimizla aramizdaki iliskiler Ramazan aylarinda dostluklari pekistiren bir havada sürüp gitmektedir.

Kur'ân-i Kerîm'de “Lâ ikrâhe fi-d dîn” (Bakara Sûresi, 255. âyet) yâni “Dinde zorlama yoktur!” ve ayrica “Muhakkak ki îmân edenler için; yahudilerden, hiristiyanlardan ve sabiîlerden Allah'a ve Âhiret gününe inanip da iyi islerde bulunanlar için Rabb'lerinin indinde hayrlar vardir; onlara herhangi bir korku yoktur ve onlar mahzûn da olmayacaklardir” (Bakara Sûresi, 62. âyet) ilâhî hükümlerini idrâk etmesini bilmis olan müslümanlar, her türlü taassubdan uzak bir sekilde, bu vasiflara uyan gayri-müslimlere daima muhabbet ve anlayisla yaklasmislar, bunlarla saglam dostluklar kurmuslar ve karsilikli yardimlasma içinde beraberce yasamislardir. Fakat ne yaziktir ki günümüzde bile, Kur'ân-i Kerîm'in bu açik hükümlerine ragmen, islâmî topluluklarin bâzilarinda taklitçi bir din uygulamasinin verdigi tembellikle bu âyetlerin hükümlerinden haberdâr olmadan diger din mensublarina asabî bir tutum sergileyen nice gafiller bulunmaktadir.

Iste Ramazan ayi insanin kendisi ve çevresi hakkinda derin bir tefekküre dalmasi ve bunun sonucu olarak da gerek kendisi gerekse hemcinsleri hakkinda Kur'ân-i Kerîm'in koymus oldugu sinirlar içinde kendisini yeniden sekillendirecegi mubârek bir firsat olarak karsimiza çikmaktadir. Bu mubârek ayi bos yere degil de böylesine bir “sahsiyet yenilenmesi” ayi olarak degerlendirmesini bilenlere ve bunu gerçeklestirebilenlere ne mutlu!

Oruc zorunlu kilinmadan önce Hz. Muhammed 'in (S.A.V.) Medine'de müslümanlara, yahudilerin yaptiklari gibi, yilda bir kez sâdece Asurâ gününde oruc tutmalarini buyurdugu bilinmektedir. Yahudiler ve hiristiyanlar da yilin belli günlerinde belli nesneleri yememek yoluyla bir cesit oruc (perhiz) tutarlar. (bk. Bakara: 183). Yahudiler ve hiristiyanlar bu farzi yerine getirmemisler, degistirmisler ve bozmuslardir. Oruc'un ilk kurallari Bakara suresinin 184 -187. ayetlerinde bildirilmistir.*

„184. Sayili günlerde olmak üzere (oruç size farz kilindi). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadigi günler kadar) diger günlerde kaza eder. (Ihtiyarlik veya sifa umudu kalmamis hastalik gibi devamli mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayir yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eger bilirseniz (güçlügüne ragmen) oruç tutmaniz sizin için daha hayirlidir.

Sünnetteki delil ise su hadis-i seriftirRAMAZAN AYI)

Abdullah Ibnu Ömer Ibni'l-Hattâb (radiyallahu anh)'in anlattigina göre, bir adam kendisine: Gazveye çikmiyor musun?" diye sorar. Abdullah su cevabi verir: "Ben Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'i isittim, söyle buyurmustu: "Islâm bes esas üzerine bina edilmistir: Allah'tan baska ilâh olmadigina ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduguna sehâdet etmek, namaz kilmak, oruç tutmak, Kâbe'ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak". (Buhari)
Son düzenleyen Safi; 5 Temmuz 2016 02:23