Arama

Estonya ve Estonya Tarihi - Tek Mesaj #2

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Haziran 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  estonya2.jpg
Gösterim: 685
Boyut:  90.4 KB

ESTONYA


  • estonca Eestl, Avrupa'da, Baltık denizi kıyısında devlet;
  • 45 000 km2;
  • 1 600 000 nüf, (1992).
  • Başkenti Tallin.
  • Resmi dil estonca.

COĞRAFYA


Baltık cumhuriyetlerinin en kuzeyinde bulunanı, en küçüğü (45 000 km2) ve en az nüfuslusu (1 600 000) olan Eston- ya'nın temel özelliği halkının Finliler ile akraba olmasıdır. Sovyet döneminde (1945-1990) bölgedeki hızlı sanayileşme ve yüksek gelişme düzeyi nedeniyle Ruslar'ın nüfus oranı gittikçe arttı (% 28), buna karşılık Estonyalılar'ınki önemli ölçüde azaldı (% 64,7). Estonya'da kentleşme oranı oldukça yüksektir: % 70. Ülke iktisadı, sınırlı doğal kaynaklarından ve Finlandiya körfezi kıyısındaki elverişli doğal coğrafi konumundan en iyi biçimde yararlanmaktadır. Estonya'nın kuzeyi, Fin-iskandinav kalkanında yer alan ve 100-160 m yükseltiler arasında bulunan glint çizgisini oluşturan Birinci Zaman'dan kalma kıyı yüzey şekillerinin batı ucudur.

G.'de göl ve bataklıklarla kaplı, akaçlanması güç bir bölge uzanır. D.'da Çudlar ve Pskov gölleri Estonya- Rusya sınırını belirler. Serin ve yağışlı bir iklim bölgesinde, buzultaşlarının yığılmasından oluşan verimsiz topraklarda yayılan tarım alanları, toplam yüzölçümün üçte birini kaplar. Doğal çayırlar, yem bitkileri ve tahıl (arpa) ekimi, kırsal iktisadın orman işletmeciliğiyle (yüzölçümünün % 38'i) birlikte başlıca etkinliği olan hayvancılığın gelişmesini sağlamıştır. Eskiden seyrek yapılan evlerin birbirine yaklaşması, kooperatif çiftlikleriyle devlet çiftliklerinin eşit gelişmesi, kırsal kesimi büyük ölçüde yeniden yapılaştırmıştır.

Kohtla-Yarve’de yeraltından bitümlü şistler çıkarılır; bunların işlenmesiyle tüketimi karşılayan elektrik enerjisi (Narva'da iki termik santral) elde edilir ve Tallin'in gaz gereksinimi karşılanır. Karmaşık ve çeşitlenmiş bir yapısı olan sanayinin temel özelliği, nitelikli işgücünden yararlanan ileri tekniklerin yarattığı ürünlerdir (makine, elektrikli gereçler, kimyasal ürünler). Sanayi merkezleri (Tallin, Narva, Kohtla-Yarve) kuzeyde toplanmıştır; daha çok tarımın ağır bastığı orta kesimde, Tartu'da eski bir üniversite vardır; balıkçılık ve kereste işlemeciliğinin geliştiği Pyarnu ise batı kıyılarına canlılık getiririr.

TARİH


Fin-ugur kökenli olan Estonyalılar’dan ilk olarak Tacitus söz etmiştir Estonyalılar, Almanlar'a karşı direnmek zorunda kalmadan önce ülkelerini işgal eden Vikingler'e (IX., X yy.'lar) ve Ruslar'a (XI., XI! yy.'lar) karşı koymak için birleştiler, 1217'de Schwerttrâger şövalyeleri tarafından yenilgiye uğratıldılar ve bu şövalyelere katılan hıristiyan DanimarkalIlar Tallin'i 1219'da ele geçirip genişlettiler. Papalığın hakemliğinde DanimarkalIlar (kuzey kesimler) ile Almanlar arasında bölüşülen Estonya Valdemar IV Atterdag'ın Danimarka payını Töton şövalyelerine bırakmasından sonra tümüyle Almanlar'ın egemenliğine girdi. Hansa tüccarları limanların denetimini ele geçirdi ve Alman baronları da büyük arazileri sahiplenip köylüleri toprak kölesi haline getirdiler.

Töton tarikatının dinsel özelliklerini kaybedip zayıflaması ve çar Korkunç ivan IV' ün saldırısı (1558), Kutsal imparatorluğun üyesi olan ve Estonya'nın da içinde bulunduğu Livonya Konfederasyonunun dağılmasına yol açtı (1561). Ülkenin kuzeyi İsveç'in, güneyi Polonya'nın egemenliğine girdi, ilk Polonya-lsveç savaşı’ndan sonra isveçliler egemenliklerini bütün Estonya'ya yaydılar (Altmark antlaşması, 1629) Gustaf II Adolf, 1623’te Dorpat (bugün Tartu) Üniversitesini kurdu ve lutherciliği destekleyip köylüleri korudu.

İsveç egemenliği ilk kuzey savaşı (1700 -1721) ve Estonya'yı Rusya'ya veren Nystad antlaşması (1721) ile sona erdi. Ruslar, XVIII. yy.'da baltık baronlarını destekledi. Ama Aleksandr I, 1816-1819'da baltık illerinde toprak köleliğini kaldırdı ve Aleksandr ll’nin liberal önlemleri, XIX. yy.’ın sonunda estonya köylülerinin, toprakların beşte ikisine sahip olmalarını sağladı. Ama Aleksandr lll'ün ruslaştırma siyaseti, ulusalcı bir akımın doğmasına ve Jaan Teemant'ın yönettiği "Genç Estonya” hareketine bağlı aydınların muhalefetine yol açtı. Ruslar buna sert baskılarla karşılık verdiler.

12 nisan 1917'de, Estonya ayaklandı; Konstantine Pâts'ın (1874-1956) yönetiminde geçici bir hükümet oluşturuldu ve özerk devlet ilan edildi. Lenin, Brest -Litovsk antlaşması (mart 1918) ile Estonya'yı, ülkeyi şubat.ayından beri işgal altında tutan Almanlar'a bıraktı. 11 kasımda Reich'ın yıkılması, Estonya'nın bağımsızlığını bir gerçek durumuna getirdi, ama Sovyetler bunu kabul etmediler. 28 kasım 1918'de Kızıl Ordu, Estonya'ya girdi. Finlandiya'nın desteklediği estonya birlikleri Ruslar’ı ve ülkeyi terk etmemiş olan R. von der Goltz'un komutasındaki alman kuvvetlerini püskürtmeyi başardı (haziran 1919). Tartu antlaşması (2 şubat 1920) ile Sovyetler (26 ocak 1921) Estonya üzerindeki egemenlik haklarından vazgeçti, Estonya diğer devletlerce tanındı.

Nisan 1919'da seçilen August Rei başkanlığındaki bir meclis 15 haziran 1920'de parlamenter sisteme dayalı anayasayı onayladı; devlet başkanı aynı zamanda hükümet başkanıydı. 1924'te komünist parti kapatıldı. Ekim 1933'te yapılan referandum sonucunda bütün partiler feshedildi ve Johan Laidoner'in fiili diktatörlüğü başladı. Eylül 1937’de iki meclis kurul
masını ve bir başkan (Pâts) seçilmesini öngören yeni bir anayasa ilan edildi. Milletler cemiyeti'ne katılan Estonya, SSCB ile bir saldırmazlık paktı imzaladı (ma 1932), ama Ruslar, 28 eylül 1939'da Estonya’yı, karşılıklı yardım antlaşması imzalamaya zorladılar; bu antlaşmaya göre Hiiumaa (Dago), Saaremaa (Sarema) ve Paldiski deniz üsleri Ruslar'a bırakılıyordu.

17 haziran 1940'ta Sovyet kuvvetleri tarafından işgal edilen Estonya, 6 ağustosta, "Estonya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti" adıyla SSCB'ye katıldı. Mayıs-haziran 1941'de kitlesel sürgünlerle muhalefet ortadan kaldırıldı. Ülke, Almanlar (von Leeb'in ordusu) tarafından istila edildi ve 28 ağustos 1941'de Tallin düştü. Ruslar'ın 1944'te yeniden ele geçirdiği (Tallin 22 eylülde kurtarıldı) Estonya, SSCB'nin 15. cumhuriyeti haline geldi. Alman ve İsveç azınlıklar anavatanlarına gönderildi.

Estonya, SSCB'nin dağılma sürecine girmesinden yararlanan ilk devletlerden biri oldu. Estonya parlamentosu 7 aralık 1988'de kendi yasalarının SSCB yasalarından üstün tutulacağını açıklayarak egemenliğini fiilen ilan etmiş oldu. Ocak 1989'da estonca resmi dil i!an edildi. Para birimi olarak korus kabul edildi. SSCB başkanı Gorbaçov'un yasal saymamasına rağmen bağımsızlık ilan edilerek (20 ağustos 1991) anayasayı hazırlamak üzere bir kurucu meclis oluşturuldu. Bağımsızlık, yapılan referandumla büyük çoğunlukla onaylandı (% 77,8 evet). 6 eylül'de SSCB Estonya'nın bağımsızlığını tanıdı. Ülke 1992‘de BM'ye kabul edildi. Ekim 1992'de Lennast Meri cumhurbaşkanı seçildi.

EDEBİYAT


XIII. yy.'da sömürgeleştirilen ve almanlaştırılan Estonya'nın uzun yıllar yalnızca de- rebeylere ve din adamlarına karşı çıkan zengin bir sözlü edebiyatı (şarkılar atasözleri, öyküler) vardı. Livonya kronikleri ise almanca yazılmıştı. Reform sayesinde Estonya dilinde dinsel yapıtlar (İncil, 1715; Kutsal kitap, 1739) ve XVIII. yy.'ın sonunda da dindışı öğretici yapıtlar basılmaya başlandı, ilk edebiyat metinleri (K. Peterson'un [1801-1882] pastoralleri), Rusya ile birleşme sağlandığı zaman ortaya çıktı.

Ama dilbilimci Faehlmann (1798-1850), gazeteci J. W Jannsen (1819-1890) ve Ka- levipoeg (1857-1861) destanını derleyen ve yazan F. Kreutzwald (1803-1882) folklordan yararlanarak ulusal uyanışa katkıda bulundular ve eğitimci K. R. Jakobson (1841-1882), düzyazıcı Pârn, şairlerden Veske ve L. Koydula (1843-1886). -Estonya tiyatrosunun kurucusu- bu akıma, demokratik bir özellik kazandırdılar. XX. yy.'da ruslaştırma siyaseti ve 1905 başarısızlığı, ulusal romantizmi geçersiz hale getirdi ve gerçekçiliğin ilerlemesine (J. Liiv'in [1864-1913] şiiri, A. Kitzberg'in [1855-1927] dramları, E. Vilde [1865-1933] ve C. E. Sârgava'nın [1868-1958] toplumsal romanları) ve bir proleter edebiyatın gelişmesine (H. Pöögelmann [1875-1941], E. Aadu [1884-1937]) yol açtı Bu sırada, "Noor Eesti” ("Genç Estonya") hareketinin başında bulunan G. Suits (1883-1956) ve F. Tuglas (1886-1971) Batı'ya büyük hayranlık duyarak modernist denemelere giriştiler Bağımsızlıktan (1919) sonra işçi edebiyatı baskı altına alındı (J. Madarik [1899-1941]), önce yeniromantizm akımına (Siuru grubu, 1917-1919) kapılan yazarlar ve şairler, alman anlatımcılığının etkisinde kalarak burjuvalara karşıt köktenci bir tutum benimsediler (Tarapita dergisi, 1922).

Barbarus (1890-1946), Semper (1892-1970), Sütiste (1899-1945) ve M. Under'in (doğm. 1883) şiirinde ve O. Luts (1887-1953), R. Sirge (1904-1970) ve A. Tammsaare'nin (1878-1940) gerçekçi düzyazısında toplumsal temaların ağır basması bunu açıkça gösterir. 1940’ta SSCB ile birleşme kolektifleştirme ve savaş ede biyatının canlanmasına yol açtı (H. Leberecht (1910-1960), A. Hint [doğm. 1910), E. Krusten'in [doğm, 1900] öyküleri. A. Jakobson’un [1904-1963] oyunları, Sütiste ve D. Vaarandi'nin [doğm. 1916] şiirleri). Bununla birlikte, 1955'ten sonra eleştiri akımlarının ortaya çıkması, ahlaksal konuların yenilenmesi (A. Beekman, L. Pre met [doğm. 1922], M. Traat'ın [doğm. 1936] düzyazısı, J. Smüll'ün [1922-1979] denemeleri gibi biçimsel araştırmalar ve V. Beekman [doğm. 1929] ile P Rummo’ nun [doğm. 1909] şiirleri), tstonya'yı edebivat alanında öne çıkardı.

GÜZEL SANATLAR


Örnekleri Tartu'daki Estonya Ulusal müze si'nde ve Tallin Sanat müzesi’nde korunan estonya sanatı XIX. yy. ortalarına kadar yalnızca halk sanatı özelliği taşımaktaydı Dağlama, oyma ya da kakma süslemelerin yer aldığı ahşap eşyaların yanı sıra ke merler, halılar, eldivenler ve işlemeler yapıldı. Bu süslemeler geometrik olmakla birlikte zaman zaman üsluplaştırılmış çiçek figürleri ya da gamalı haç gibi büyü nitelikli işaretler de içerir, bu motiflerden bazıları, kaba yünden örülen atkılar ve etekler üzerine geçirilen iplik ya da simler yardımıyla elde edilen süslemeler gibi tarihöncesine kadar uzanır. Estonya köylüsü uzun süre aynı zamanda buğdayın kurutulmasına da yarayan ocaksız bir kulübede yaşadığından eşyalarda yalnız ca işe yararlılık aranır.

Modern estonya sanatı, ulusal uyanış dönemine rastlar. Tartu ve Tallin tiyatrolarının yapımında rınıandiyaıı mimarlara çağrıda bulunuldu, ama Tallin'deki yeni Parlamento sarayı eski Töton şövalyeleri sarayının temelleri üzerine, Eugen Haberman ve Herbet Joanson adlı Estonyalılar tarafından yapıldı. XX. yy.'da başka yerlerde olduğu gibi bu ülkede de işlevselcilikle yeniklasikçilik çatışma halindedir.

Gerçek anlamda ulusal ilk estonyalı ressam manzaralar ve tarihsel konulu tablolar yapan Johann Köler-Viljandi’dir (1826-1899); Calame’ın öğrencisi olan manzara ressamı Karel Ludwig Maıbacrı (1833-1886) ve günlük yaşamdan sahneleri (kır yaşamı) konu alan ve daha çok F’etersburg'da çalışan Oscar Hoffmann (1851-1913) da anılmaya değer; Paul ve Kristjan Raud kardeşler estonya sagalarını resimlediler; Konrad Mâgi (1878-1925) ile Paris etkileri kendisini duyurmaya başladı; Paul Burman izlenimcidir; August Jansen fovizme bağlandı; Aao Vabbe, Kandinsky'nin öğrencilerindendir. Heykelciler arasında Canova üslubunda (sağa kahramanları, çağdaş ünlülerin büstleri) çalışan August VVeizenberg (1837-1921), gerçekçi Amandus Adamson (1855 -1929), Bourdelle'in öğrencisi Jaan Koort (1883-1935) sayılabilir.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 19 Ağustos 2016 20:27