Arama

Eğitim Teknolojisi - Tek Mesaj #5

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Haziran 2008       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Eğitim Teknolojisinin Kapsamı

Eğitim teknolojisi, eğitimin yürütülmesine ilişkin süreçlerle ilgili olup, davranışları saptama, eğitim durumlarını belirleme ve yaşantılarını kazandırma etkinlikleri ile ilgili olarak ortamı düzenleme ya da çevreyi ayarlama etkinliklerini kapsamaktadır. Eğitim teknolojisi, esas olarak belirli bir içeriği uygun süreçler yolu ile uygulamaya koymak ve uygulama sonuçlarını değerlendirme etkinliğidir. Bu nedenle de, eğitim teknolojisi programın bütünü ile ilgilidir. Kapsamı açısından bakıldığında eğitim teknolojisi felsefe, kuram, ilke, süreç, ortam ve uygulama gibi temel öğelerden oluşmakta ve okul binalarını “ortam” öğesi içinde ele almaktadır. Bilindiği gibi, eğitim teknolojisini oluşturan başlıca öğeler;
  • Kuramsal Esaslar
  • Özel öğrenme amaçları
  • Öğrenci
  • İnsan gücü
  • Ortam
  • Yöntem ve Teknik
  • Öğrenme Durumları
  • Değerlendirmeden
oluşmaktadır.

Kuramsal Esaslar
Eğitim teknolojisinin bilimsel dayanağı davranış ve fen bilimlerinin öğrenme-öğretme, iletişim ve organizasyon ile ilgili verileridir. Başlangıçta fen bilimlerinin verilerine, onların ortaya koyduğu ürünlere ve ürünlerin eğitim sürecindeki önemi ve işlevi ile sınırlı olan bu alan, zamanla fen bilimlerinde kapsam gelişimine uğramış daha sonra psikoloji ve sosyoloji verilerini dayanak olarak kullanmıştır.
Eğitim teknolojisi kavramı; insan davranışlarının deneysel olarak analizine dayalı bir disiplin anlamını kazanmaktadır. Ayrıca, diğer teknoloji alanlarında olduğu gibi, eğitim teknolojisi de bir yandan kurama diğer yandan uygulamaya dayalıdır. Bu teknolojinin kuramsal yönü bir bilim endüstrisine, uygulama yönü de eğitim endüstrisine dayanmak zorundadır. Eğitim teknolojisinin üç temel boyutu vardır ve bu boyutları birbirinden soyutlamak olanaksızdır. Eğitimle ilgili temel kuramlar, teorik düşünceler, bilimsel araştırmalarla ulaşılan bilgiler, eğitim teknolojisinin kuramsal boyutunu oluşturur. Eğitim alanında kullanılan her türlü teknik araç, gereç ve ekipman donanım; donanıma işlerlik kazandıran ilke, strateji ve kurallar ise süreç boyutunu oluşturur. Bu üç boyuttan en çok birisini dikkate almayan bir uygulama, ideal bir eğitim teknolojisi anlayışı ile bağdaşmaz. Esasen eğitimde teknolojik araç, gereç kullanımı ile eğitim teknolojisini aynı görmek doğru değildir. Böyle bir anlayış, eğitim teknolojisinin bütünlüğüne ters düşmektedir.

Özel Hedefler

Eğitim teknolojisi, özel hedeflerin mutlaka önceden belirlenmesinin gerekliliğini vurgulamaktadır. Özel hedeflerin belirlenmesine de genel anlamda ülkenin, özel anlamda ise öğrencinin ihtiyaçları dikkate alınmalıdır. Hedeflerin belirlenmesi bir başlangıçtır. Çünkü özel hedeflerin belirlenmemesi, eğitim ve öğretimi belirsizliğe sürüklemektedir. Nelerin gerçekleşip, nelerin gerçekleşmeyeceğinin öğrenilmemesi, beğenilmeyen ve istenmeyen sonuçlara varılması anlamına gelebilmektedir.
Özel hedeflerin belirlenmesi, hedeflerin hangi türden ve düzeyden olduğunu tespit etme fırsatını vermektedir. Her düzeyden hedeflerin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Düşük ve orta düzeyde olan hedefler unutulmamalı, daha yüksek düzeyde olanlara ağırlık verilmelidir.

Öğrenci

Eğitim sürecinde öğrenci, işleme tabi tutulan bir hammadde niteliğindedir. Belli bir konunun eğitim programı, belli bir düzeyde eğitim görecek belli yaştaki öğrenciler için hazırlanır. Fakat herhangi bir düzeyde eğitim görecek öğrenciler değişik yörelerde, değişik özellikler gösterdikleri gibi bir tek sınıfın içindeki aynı yaşta olan öğrenciler de her zaman birbirinin aynı özelliklerini gösteremeyebilirler. Bu bakımdan öğretmenler konuyu aktardıkları hedef kitlenin bilişsel, duyuşsal ve psikomotor özelliklerini iyi bilmeleri sonra da kendi sınıflarındaki aynı yaştaki öğrencileri, birbirine göre farklılıkları ve özel yetenekleri ile ayırt etmeyi öğrenmeleri gerekmektedir.
Öğrenci açısından çağdaş eğitim, klasik eğitimle karşılaştırıldığında, daha esnek bir yapıya sahip olduğu görülmektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde yaygın hale gelen ve bir eğitim teknolojisi uygulaması olan uzaktan eğitimde, eğitim imkânları öğrencinin ayağına götürülmektedir. Böylelikle öğrenciye zaman ve mekân bakımından bireysel hareket edebilme imkânı sağlanmış olmaktadır.

İnsan gücü

İnsan gücü eğitim-öğretim süreçlerinde oldukça geniş bir kitleyi kapsamaktadır. Bu öğe, öğretim yöntemi ve eğitim aracı geliştiren eğitimciler de dahil, okulda ve okul dışında uzaktan yakından eğitime katkısı olan hizmetliler, kütüphaneciler, yöneticiler, öğrenci velileri, kaynak şahıslar, okullardaki psikologlar, doktorlar, rehberlik uzmanları ve nihayet öğrencilerle en sıkı etkileşim halinde bulunan öğretmenlerdir. Gerçekten de insan gücü adı verilen öğenin en belirgin üyesi öğretmendir.
Çağdaş eğitimde, eğitim teknolojisi öğretmenin rolünü genişletmiştir. Buna göre; öğretmenin, geleneksel bilgi aktarma işlevi, öğretme-öğrenme süreçlerini planlama, organize etme, yönetme ve denetleme işlevleri şeklinde farklılaşmaktadır. Eğitim teknolojisi, öğretmeni klasik eğitimdeki merkezi konumundan sıyırıp, onu öğrenme-öğretme süreçlerinde bir nevi organizatör, yol gösterici, bir rehber konumuna getirmiştir.

Ortam

Geleneksel anlamda eğitim ortamı; eğitim etkinliklerinin meydana geldiği, öğrencinin bilgiyle etkileşimde bulunduğu sınıfı ifade etmektedir. Bugünkü anlamda eğitim ortamı sınıfla sınırlı kalmamaktadır. Personel, yer donanım, araç, gereç gibi öğelerden oluşan eğitim ortamı, bugün geleneksel dersliğe kıyasla büyük bir nitelik değişimine uğramaktadır. Mimari yapıdan araç gerece kadar uzanan bu değişme yepyeni bir ortam anlayışını gündeme getirmektedir.
Çağdaş eğitimlerde eğitim ortamlarının ısınma, havalandırma, aydınlatma, gürültüden uzak olma, duvarların uygun renklerle boyanması vb. gibi eğitim-öğretim süreçlerine etki edebilecek tüm etmenler üzerinde önemle durulmaktadır. Ortam öğesi açısından bakıldığında eğitim teknolojisinde esas olan, en ekonomik, etkili ve uygulanabilir ortamlar sistemini geliştirmektir. Keza eğitim yaşantılarının meydana geldiği her türlü çevreyi başarılı bir biçimde kontrol etmek, eğitim teknolojisinde temel bir ilkedir.

Yöntem ve Teknik

Bu öğe, geleneksel anlamda öğrenme-öğretme süreçlerinde, “bilgi aktarmada izlenen yol” anlamındadır. Eğitimde seçilmiş özel hedeflere ulaşmada yöntemin etkisi büyüktür. Yöntem belirlenirken, özel hedefler dikkate alınarak, bu doğrultuda belirlenmelidir.
Yöntemin belirlenmesinde, hedef kitlenin sayısı, mevcut ortamlar, süre, içerik, maddi olanaklar vb. etmenler göz önünde bulundurulmalıdır. Öğrenci merkezli yöntemlere ağırlık verilerek, öğrencilerin iş başında, yaparak ve yaşayarak öğrenmeleri sağlanmalıdır. Eğitim ve öğretimde alternatif yöntemler kullanılarak, öğrencilerin bireysel farklılıkları dikkate alınmalıdır. Bireysel ve bağımsız olan yöntemlere önem verilmelidir. Çünkü bu tür yöntemler, öğrencilerin önündeki bir takım engelleri kaldırmaktadır. Ayrıca bağımsız kişiler yetiştirmek eğitimin nihai hedefleri arasındadır. Öğrenme Durumları: Öğrenme durumları eğitim teknolojisinin önemli bir öğesini oluşturur. Çünkü öğrencinin beyninde ve vücudunda oluşacak davranışlar, onun bu durumlarla etkileşimi sonucunda şekillenecektir. Buna göre bir tanımı yapılırsa öğrenme durumları; amaçların yani planlanan özelliklerin öğrenciye kazandırılmasını sağlayacak olan uygun bir öğretim yeri ile araç-gereç ve yöntemlerden ve bunları düzenleyen öğretmenden oluşmuş bir ortamdır. Öğrenme durumlarında hedeflerin, içeriğin, öğrenme-öğretme ortamının, yöntem ve tekniklerin, araç ve gereçlerin, uyarıcıların, öğrenci katılımının ve pekiştirenlerin belli bir işlevsel bütünlük arz edecek biçimde kararlaştırılması gerekir. Bu belirlemelerde hedefe görelilik, öğrenciye görelilik, süreklilik, çok yönlü iletişim gibi ölçütlerin göz önünde bulundurulması zorunluluğu vardır.

Değerlendirme

Eğitim teknolojisinin vazgeçilmez öğelerinden biri de değerlendirmedir.
Öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi ve belli bir konu için hazır oluş durumlarının saptanması, öğretim hizmetinin etkililik derecesi ile öğrenmedeki eksikliklerin ve bunların nedenlerinin ortaya konulması, öğrenme işleminin sonunda ulaşılan düzeyin belirlenmesi gibi etkinliklerin her biri bir değerlendirme çeşididir. Hangi çeşit değerlendirme olursa olsun, her değerlendirme işleminde izlenmesi gereken belli basamaklar vardır. Bunlar. Amaçların belirlenmesi, amaçlara ulaşıldığının belirtileri olan davranışların saptanması, sonuçların analizi ve değerlendirmenin amacına göre yorumlanmasıdır. Değerlendirme sonuçlarının alınıp analiz edilmesi ve yorumlanması, eğitim teknolojisinin, öğrencileri konu alanının özel amaçlarına ulaştırıp ulaştıramadığını ve varsa aksaklıkların, öğretme-öğrenme süreçlerinin hangilerinde olduğunu ortaya koyacak ve aynı konuda ileriki eğitim uygulamalarının daha iyi yürütülmesine yardımcı olacaktır. Özetle değerlendirme; öğrenme-öğretme süreçlerinde yer alan öğrenmelerin hedeflere ne ölçüde uygun olarak oluştuğunu ve hedeflerin hangi etkinlik ve verimlilik düzeyinde gerçekleştiğini belirleme ile ilgili bir öğedir.