Arama

Eğitim Teknolojisi

Güncelleme: 8 Mart 2011 Gösterim: 19.236 Cevap: 5
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Eğitim Teknolojisi
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Eğitim teknolojisi "eğitim bilimleri" ailesinde yer almakla birlikte Bilgisayar bilimleri, Dizge kuramı, Bilişsel bilimler, Psikoloji, Toplum bilim ve diğer bazı bilim dallarından beslenen, kendine has özellikleri olan, çokludisiplin bir bilim dalıdır. Daha çok bir toplum bilim paradigması içerisinde yer bulsa da doğa bilimleri ile de ilişki içerisindedir. Hem araştırma yöntemleri hem de oluşturulan bilginin uygulanması bağlamında doğa bilimleri ile kesişir.
Eğitim teknolojisi bilim dalını tanımlamak için bir çok kurum ve örgüt tarafından bir çok ifade ortaya atılmış ve/veya ilgili kurullarda ve toplantılarda kabul edilmiştir. Yukarıdaki ifade, eğitim teknolojisi bilim dalının uluslararası örgütü olan Association for Educational Communications and Technology'nin (AECT ) son eğitim teknolojisi tanımıdır.
Eğitim teknolojisi bir bilim dalının adı olmakla birlikte hem bu bilim dalı çerçevesinde geliştirilen tek bir uygulamanın ifadesi olarak hem de uygulayıcıların meslek adı olarak da kullanılır. Bu bağlamda "Eğitim Teknolojisi" bilim dalının ortaya koyduğu bilgi ve ilkeler doğrultusunda çalışan bireylere Eğitim teknoloğu denir. Ortaya çıkarılan teknolojilerin tamamına birden Eğitim teknolojileri denir.
Eğitim Teknolojisi bilim dalını ifade etmek için Öğretim teknolojisi ifadesi de kullanılabilmektedir. Ancak, Öğretim teknolojisi eğitim teknolojisinin kapsadığı başka bir bilim dalıdır. Bizatihi kendisi değildir. Eğitim teknolojisi tüm öğrenmeleri hedef almakta iken öğretim teknolojisi kurumsal, tasarlanmış, müfredatlandırılmış ve istendik öğrenmeleri hedef almaktadır.

LaDymm - avatarı
LaDymm
Ziyaretçi
9 Şubat 2008       Mesaj #2
LaDymm - avatarı
Ziyaretçi
Eğitim Teknolojileri, insanların öğrenmelerini geliştirmek için kullanılabilecek süreç ve araçlara verilen genel addır. Eğitim teknolojileri "eğitim teknologları" tarafından ve eğitim teknolojisi bilimi ışığında tasarlanmakta ve geliştirilmektedir.
Geliştirilen teknolojileri insanlar örgün eğitim kurumlarında ve/veya diğer alanlarda "daha iyi" öğrenmek için kullanırlar. Bir eğitim teknolojisi, öğretici veya öğrenici tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış olabilir veyahut da her iki kullanıcı topluluğu da hedeflenmiş olabilir. Her iki durumda da amaç öğrencinin öğrenmesini geliştirmektir.
Sponsorlu Bağlantılar
Eğitim teknolojilerine örnek vermek gerekirse kalem, kağıt ve kitap gibi en eski teknolojiler sıralabilir. Günümüzde elektronik donanımlar ve bu donanımlar üzerinde çalışan yazılımlar biçiminde de eğitim teknolojileri geliştirilmektedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Haziran 2008       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Eğitim Teknolojisi Nedir?

Eğitim teknolojisi kavramı üzerinde kesin hatlarla çizilmiş tek bir tanım yoktur. Eğitim teknolojisinin hızlı değişim ve gelişimi bu kavramın tek bir tanımla sınırlı kalmasını engellemektedir. Belirli bir dönem için yapılan eğitim teknolojisi tanımına bilimsel ve teknolojik alandaki gelişmeler paralelinde sürekli yeni tanımlar eklenmektedir. Eğitim teknolojisinin anlamı başlangıçta araç gereç ile sınırlı iken bugün ortam, teknolojik sistem, disiplin ve performans mühendisliği anlamında geniş kapsamlı bir eğitim alanını ifade etmektedir. Bu teknoloji bugünkü durumuna hızlı ve sürekli bir gelişim sonucunda erişmiştir. Eğitim teknolojisi alanındaki bu hızlı değişme ve gelişmenin doğal bir sonucu olarak da kavram içindeki bazı terimlerin yapı ve işlevlerinde kapsam yönünden bir genişleme meydana gelmiştir. Örneğin farklı terimlerde dikkati çeken “araç”, “ortam”, “teknoloji” ve “sistem” sözcükleri bu alanın önceleri çok sınırlı düzeyde mekanizmalarla ilgili olduğu, daha sonra alanın kapsamının genişlemesi sonucu “araç” yerine “ortam” sözcüğünün benimsendiği, daha sonraki gelişim evresinde ise “ortam” yerine “teknoloji” kavramının kullanılmaya başlandığı ve sonuçta alanın “sistem” kavramı ile ifade edilme düzeyine eriştiği ve kapsamının genişlediği ve bu gelişime koşut olarak yapı ve işlev değişikliğine uğradığı görülmektedir. Örneğin, “görsel işitsel araçlar” terimi eğitimde göze kulağa hitap eden öğrenme-öğretme yardımcıları anlamını ifade etmektedir. Oysa “eğitim ortamları” terimi, öğretme-öğrenme etkinliklerinin meydana geldiği çevre ve bu çevre içindeki tüm eğitim araçlarını içerdiği gibi araç öğesinin ötesinde fizik mekân ve fizik mekân içinde özel donanım unsurlarını da kapsamına alan bir anlam taşımaktadır. Öte yandan “eğitim ya da öğretim teknolojisi” terimi ortam boyutunu da içeren bir yapıyı temsil etmektedir. Bu yapı içinde ilgili bilginin işe koşulması, araç, gereç, yöntem, teknik organizasyon, yönetim, süreç gibi unsurlar yer almaktadır. “Öğretim sistemleri tasarımı” terimi ise, öğretim ya da eğitim teknolojisi deyimlerinin de ötesinde yapıyı oluşturan öğelerin, kendi içinde bütünlüğünü ve aralarındaki işlevsel ve organik bütünlüğü vurgulayan daha karmaşık bir yapıyı ifade etmektedir. “Eğitimde teknoloji” deyimi de, genel olarak teknolojik ürünlerden eğitim alanında çeşitli hizmetlerde yararlanma anlamında bir terimdir. Öte yandan “öğretim teknolojisi”, “öğretimin”, eğitimin bir alt kavramı olduğu anlayışına dayalı olarak ve belirli öğretim disiplinlerinin kendine özgü yönlerini dikkate alarak düzenlenmiş teknoloji ile ilgili bir terimdir. Bu alanda sıkça kullanılan “Programlı öğrenme” kavramı ise; düşük düzeyde olan bilişsel özel hedeflerin gerçekleşmesinde kullanılmıştır. Öğretmen bulunmadan öğrenmenin gerçekleştiği bir bireysel ve bağımsız öğrenme türüdür. Yani; öğrencinin bazı etkinlikleri gerçekleştirmesi ile yapılan bir öğrenmedir. Programlı öğrenmede izlenmesi gereken aşamalar önceden belirlenerek öğrencilere uygulanmaktadır. Hazırlanması zor ve dolayısıyla da uzmanlık gerektirmektedir. Bu da külfetini yükseltmektedir. Değerlendirmesi uzun zaman almaktadır. Eğitim teknolojisinin tanımını yapmadan önce bu kavramı oluşturan “eğitim” ve “teknoloji” alt kavramlarına kısaca tekrar değinelim. Bilindiği gibi eğitim, davranış geliştirme, yetenek geliştirme, bilgi, beceri ve tutum kazanma sürecidir. Teknoloji ise en genel anlamda kazanılmış yeteneklerin işe koşulması ile doğaya egemen olmak için gerekli işlevsel yapılar oluşturma olarak ifade edilebilir. Eğitim teknolojisi alanındaki kitap, makale ve araştırmalar, bize eğitim teknolojisinin birçok tanımını vermektedir. Bunlardan bazılarına aşağıda değinilmektedir. Genelde eğitime, özelde öğrenme durumuna egemen olabilmek için ilgili bilgi ve becerilerin işe koşulmasıyla öğrenme ya da eğitim süreçlerinin işlevsel olarak yapısallaştırılmasıdır. Öğrenme-öğretme süreçlerinin tasarımlanması, uygulanması, değerlendirilmesi ve geliştirilmesi işidir. Neville (1977:14), “Eğitim Teknolojisinin Öğretmen Eğitimindeki Rolü” başlıklı kitabında İngiliz Eğitim Teknolojisi Derneği’nin tanımını aşağıdaki gibi aktarmaktadır: “Eğitim teknolojisi; insanlar için öğrenmeyi iyileştirmek, sistemleri, yöntemleri ve araçları geliştirmek, uygulamak ve değerlendirmektir.” Mitchell (1978:325), eğitim teknolojisini aşağıdaki gibi tanımlamaktadır:
“Belli eğitim ürününü gerçekleştirmek için kaynaklar belirlendiği zaman, uygulaması mümkün olan tüm eğitim sistemlerini, yöntemlerini düzenleme ile ilgilenen (eğitimde) bir araştırma ve uygulama alanıdır.”
Rowntree (1979:1), aşağıdaki tanımı benimsemektedir:
“Eğitim teknolojisi; öğretim programları, öğrenme deneyimleri ve onlarla ilgili olan pratik problemleri tasarım, değerlendirilme ve geliştirilmesidir.”
El Ahmed ve arkadaşları (1987:385), 17–22 Mart 1979 yılında Bağdat’da düzenlenmiş olan “Arap Âleminde Eğitim Fakülteleri Eğitim Teknolojisi Programları Yönetimi Sempozyumu”nda özetlenen eğitim teknolojisi tanımını aktarmaktadır.
“Daha etkili ve yeterli bir öğrenmeye ulaşmak için insani ve insani olmayan materyalleri kullanarak değişik bilgi alanlarında araştırma sonuçları temelleri üzerine kurulan belirli özel hedefler ışığında eğitim-öğretim süreçleri tasarımında, uygulamasında, değerlendirilmesinde sistemli ve programlı bir süreçtir.”
Alkan (1984:14–17), aşağıdaki geniş kapsamlı tanımı vermektedir:
“Eğitim ile ilgili kuramların en etken olumlu uygulamalara dönüştürülmesi için personel, araç-gereç, süreç ve yöntemlerden oluşturulmuş bir sistemler bütünüdür.”
Carter ve Burton (1988:13), İngiliz Eğitim Teknolojisi Derneği’nin aşağıdaki yeni tanımını vermektedir:
“Eğitim teknolojisi, öğrenme sistemlerini planlayan, mümkün olan tüm yöntemlerini, kaynaklarını, iletişim araçlarını çizen, en etken ve olumlu öğrenmeyi sağlamak için varolan yaratıcı öğretim tekniklerini tamamlayan bir bilim dalıdır.”
Cisele ve Cisele (1990:4), eğitim teknolojisi için aşağıdaki tanımı vermektedir:
“Daha etkili bir öğretim ve öğrenmeyi gerçekleştirmek için insani ve insani olmayan kaynaklar arasındaki ilişkileri güçlendirmek amacıyla insan öğrenmesi ve iletişim ile ilgili araştırmalarla dayanan, özel hedefler şeklinde tüm öğrenme ve öğretim süreçlerinin tasarım, uygulama ve değerlendirmesinde kullanılan sistemli bir yöntemdir.”
Rıza (1997), eğitim teknolojisinin birçok tanımını sergiledikten sonra aşağıdaki tanımı geliştirmiştir:
“Eğitim teknolojisi; değişik bilimlerin verilerini, özel hedef, yöntem, araç ve gereç, ölçme ve değerlendirme gibi eğitimin geniş alanlarında uygulamaya koyan, uygun maddi ve manevi ortamlarda insan gücünün en iyi şekilde kullanılmasını, eğitim sorunlarının çözümlenmesini, kalitenin yükseltilmesini, verimliliğin artırılmasını sağlayan bir sistemler bütünüdür.”
Bu tanımların ışığında bugünkü anlamıyla eğitim teknolojisi; insanın öğrenme olgusunu tüm yönleriyle sistematik ve bilimsel olarak analiz etmek ve bunlara çözümler getirmek üzere ilgili tüm öğeleri (insan gücünü, bilgiyi, yöntem ve teknikleri, araç-gereçleri ve gerekli düzenlemeleri) işe koşarak uygun tasarımlar geliştiren, uygulayan, değerlendiren ve yöneten eğitim bilimleri ile ilgili bir teknolojidir. Diğer bir ifade ile eğitim teknolojisi; öğrenme-öğretme süreçleri ile ilgili özgün bir disiplindir.

Teknoloji-Eğitim İlişkisi

Eğitim ve teknoloji insan yaşamının daha etken duruma getirilmesinde önemli rolü olan iki temel öğedir. Her iki öğe de insanın doğal ve sosyal çevresine egemen olma yönünde gösterdiği çabalarda başvurduğu iki temel araç olmuştur. Eğitim, insanın doğuştan kazandığı gizil güçlerin ve yeteneklerin açığa çıkarılmasına, onun daha güçlü, daha olgun, yaratıcı ve yapıcı bir varlık olarak gelişme ve büyümesine hizmet etmiştir. Teknoloji ise, insanoğlunun eğitim yoluyla kazandığı bilgi ve becerilerden daha etken, daha verimli biçimde yararlanabilmesinde, onları daha sistemli ve bilinçli olarak uygulayabilmesinde yardımcı olmuştur. Böylece eğitim ve teknoloji insanoğlunun mükemmelleştirilmesi, kültürlenmesi, doğaya ve çevresine karşı etken ve nüfuzlu, egemen bir unsur haline gelmesinde etken olmuştur. Bir kültürel ortam için gerekli genel eğitim formasyonu sağlama eğitim-teknoloji ilişkisinin kültürel yönünü oluşturmaktadır. Bir teknolojinin gereksinim duyduğu nitelikteki insan gücünü yetiştirme işi eğitim ve teknoloji arasındaki ilişkilerin ikinci yönünü oluşturmaktadır. Teknolojinin eğitime uygulanması ya da teknolojik olanaklardan eğitim alanında yararlanma biçimi eğitim-teknoloji ilişkisinin üçüncü yönüdür. Bu duruma göre gelişen bir teknoloji ve teknolojik ortamda yaşayacak bireylere gerekli genel yetenekleri kazandırma, o ortamın gerektirdiği niteliklere sahip insan gücü yetiştirme ve teknolojik olanaklardan yararlanma olmak üzere eğitimi üç yönde etkilemektedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Haziran 2008       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Eğitim Teknolojisi Neden Gereklidir?
  • Eğitime olan talebin artması,
  • Bilgi patlaması,
  • İçeriğin karmaşık hale gelmesi,
  • Bireysel farklılıkların önem kazanması,
  • Öğretmen yetersizliği,
  • Teknolojik gelişmeler,
  • Verimin düşük olması
vb. pek çok neden günümüzde öğrenme-öğretme süreçlerinde eğitim teknolojisini gerekli kılmaktadır. Önceleri insan gücü, pek çok iş için araç-gereç ve teknolojiden çok daha yoğun olarak kullanılmaktaydı. Bunun sebebi ise; insan gücünün ucuz, teknolojinin ise pahalı olmasıydı. Bugün bu dengenin tersine dönmesiyle birlikte pek çok iş, teknoloji-yoğun bir hale gelmiş durumdadır. Ancak, bugün hala emek-yoğun niteliğini koruyan bir sektör varsa o da eğitimdir. Eğitim sisteminin girdileri arasında en kritik olanı finansal kaynaktır. Bu unsur direkt olarak eğitimin niteliğini ve niceliğini belirler. Bu yüzden verimi artırmak için, finansal kaynağı artırmak ve emek yoğun yapıdan, teknoloji-yoğun yapıya dönmek gerekir. Şimdiye değin bu dönüşüm gerçekleşmediği için, eğitime olan talep arttıkça eğitim sisteminde görev alanların sayıca arttırılması yoluna gidilmiştir. Bu ise maliyeti arttırırken kaliteyi düşürmüştür. Bugün iş gücünün sürekli olarak pahalandığı düşünülürse, mevcut teknolojiyi ve verimi sabit tutmak koşulu ile bile, maliyet artışından kaçılamadığı gözlenebilir. Oysa diğer toplumsal faaliyetlerin verimi sürekli artacak, eğitim ise doğal olarak geri kalacaktır. Bugün teknoloji sürekli olarak ucuzlamaktadır ve ucuzlamayı da sürdürecektir. Bu yüzden eğitimdeki geri kalmışlıktan kurtulmak için eğitimde teknoloji yoğunluğunu arttırıp, emek-yoğunluğunu azaltmak gerekir. Diğer sektörlerde de bu durum böyle olmuştur. Otomasyona geçilmiştir. Yani iş gücünün sıradan işlerden kurtarılarak yerini teknolojiye bırakması verimi artırmıştır. Çağdaş toplum gelmiş geçmiş toplumlarda en ileri düzeyde bir entelektüel teknolojiye sahip bulunmaktadır. Çağdaş insan teknolojiyi yaşamının en etken bir öğesi olarak hissetmektedir. Bilim ve teknoloji çağdaş kültürün en karakteristik niteliği maddi olanakları değiştirmekle kalmayıp bunun sonucu olarak değer değişmesine de yol açmaktadır. Böyle bir gelişim ve dönüşüm ortamında eğitime de bilimsel ve teknolojik bir nitelik kazandırma gereği ortadadır. Çağdaş eğitim politikası, plan ve programları, örgütsel yapısı ile bilimsel esaslara dayanmadığı, uygulamalarında teknolojik olanaklardan yararlanmadığı sürece bugünün toplumsal ve bireysel gereksinimlerine gerekli biçimde yanıt veremez. Eğitim teknolojisinin, eğitimin verim etkililiğini artırmak suretiyle eğitim sistemlerine kısa dönemli yararları yanında, uzun dönemli yararları da bulunmaktadır. Bunlardan “eğitim hizmetlerini yaygınlaştırmak suretiyle, eğitimde fırsat eşitliğini artırma” konumuzla doğrudan ilgilidir. Bugün eğitim teknolojisinin beş temel alanda hızlı bir gelişme içinde olduğu gözlemlenmektedir:
1. Yeni teknolojik sistemler
2. Öğrenme – öğretme süreçleri
3. Program düzenleme yöntemleri
4. Eğitim ortamları
5. İnsan gücü
Eğitim teknolojisinin yukarıda özetlenen gelişim alanlarından her birine şimdiye kadar çok önemli araştırmalar yapılmış ve yapılmaktadır. Bir yönüyle eğitim kurumlarına, diğer yönüyle eğitim uygulamalarına dayanan eğitim teknolojisi biliminden gereği gibi yararlanabilmek için şimdiye kadar yapılan araştırmaların ötesinde yoğun bir araştırma gereksinimi bulunmaktadır.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Haziran 2008       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Eğitim Teknolojisinin Kapsamı

Eğitim teknolojisi, eğitimin yürütülmesine ilişkin süreçlerle ilgili olup, davranışları saptama, eğitim durumlarını belirleme ve yaşantılarını kazandırma etkinlikleri ile ilgili olarak ortamı düzenleme ya da çevreyi ayarlama etkinliklerini kapsamaktadır. Eğitim teknolojisi, esas olarak belirli bir içeriği uygun süreçler yolu ile uygulamaya koymak ve uygulama sonuçlarını değerlendirme etkinliğidir. Bu nedenle de, eğitim teknolojisi programın bütünü ile ilgilidir. Kapsamı açısından bakıldığında eğitim teknolojisi felsefe, kuram, ilke, süreç, ortam ve uygulama gibi temel öğelerden oluşmakta ve okul binalarını “ortam” öğesi içinde ele almaktadır. Bilindiği gibi, eğitim teknolojisini oluşturan başlıca öğeler;
  • Kuramsal Esaslar
  • Özel öğrenme amaçları
  • Öğrenci
  • İnsan gücü
  • Ortam
  • Yöntem ve Teknik
  • Öğrenme Durumları
  • Değerlendirmeden
oluşmaktadır.

Kuramsal Esaslar
Eğitim teknolojisinin bilimsel dayanağı davranış ve fen bilimlerinin öğrenme-öğretme, iletişim ve organizasyon ile ilgili verileridir. Başlangıçta fen bilimlerinin verilerine, onların ortaya koyduğu ürünlere ve ürünlerin eğitim sürecindeki önemi ve işlevi ile sınırlı olan bu alan, zamanla fen bilimlerinde kapsam gelişimine uğramış daha sonra psikoloji ve sosyoloji verilerini dayanak olarak kullanmıştır.
Eğitim teknolojisi kavramı; insan davranışlarının deneysel olarak analizine dayalı bir disiplin anlamını kazanmaktadır. Ayrıca, diğer teknoloji alanlarında olduğu gibi, eğitim teknolojisi de bir yandan kurama diğer yandan uygulamaya dayalıdır. Bu teknolojinin kuramsal yönü bir bilim endüstrisine, uygulama yönü de eğitim endüstrisine dayanmak zorundadır. Eğitim teknolojisinin üç temel boyutu vardır ve bu boyutları birbirinden soyutlamak olanaksızdır. Eğitimle ilgili temel kuramlar, teorik düşünceler, bilimsel araştırmalarla ulaşılan bilgiler, eğitim teknolojisinin kuramsal boyutunu oluşturur. Eğitim alanında kullanılan her türlü teknik araç, gereç ve ekipman donanım; donanıma işlerlik kazandıran ilke, strateji ve kurallar ise süreç boyutunu oluşturur. Bu üç boyuttan en çok birisini dikkate almayan bir uygulama, ideal bir eğitim teknolojisi anlayışı ile bağdaşmaz. Esasen eğitimde teknolojik araç, gereç kullanımı ile eğitim teknolojisini aynı görmek doğru değildir. Böyle bir anlayış, eğitim teknolojisinin bütünlüğüne ters düşmektedir.

Özel Hedefler

Eğitim teknolojisi, özel hedeflerin mutlaka önceden belirlenmesinin gerekliliğini vurgulamaktadır. Özel hedeflerin belirlenmesine de genel anlamda ülkenin, özel anlamda ise öğrencinin ihtiyaçları dikkate alınmalıdır. Hedeflerin belirlenmesi bir başlangıçtır. Çünkü özel hedeflerin belirlenmemesi, eğitim ve öğretimi belirsizliğe sürüklemektedir. Nelerin gerçekleşip, nelerin gerçekleşmeyeceğinin öğrenilmemesi, beğenilmeyen ve istenmeyen sonuçlara varılması anlamına gelebilmektedir.
Özel hedeflerin belirlenmesi, hedeflerin hangi türden ve düzeyden olduğunu tespit etme fırsatını vermektedir. Her düzeyden hedeflerin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Düşük ve orta düzeyde olan hedefler unutulmamalı, daha yüksek düzeyde olanlara ağırlık verilmelidir.

Öğrenci

Eğitim sürecinde öğrenci, işleme tabi tutulan bir hammadde niteliğindedir. Belli bir konunun eğitim programı, belli bir düzeyde eğitim görecek belli yaştaki öğrenciler için hazırlanır. Fakat herhangi bir düzeyde eğitim görecek öğrenciler değişik yörelerde, değişik özellikler gösterdikleri gibi bir tek sınıfın içindeki aynı yaşta olan öğrenciler de her zaman birbirinin aynı özelliklerini gösteremeyebilirler. Bu bakımdan öğretmenler konuyu aktardıkları hedef kitlenin bilişsel, duyuşsal ve psikomotor özelliklerini iyi bilmeleri sonra da kendi sınıflarındaki aynı yaştaki öğrencileri, birbirine göre farklılıkları ve özel yetenekleri ile ayırt etmeyi öğrenmeleri gerekmektedir.
Öğrenci açısından çağdaş eğitim, klasik eğitimle karşılaştırıldığında, daha esnek bir yapıya sahip olduğu görülmektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde yaygın hale gelen ve bir eğitim teknolojisi uygulaması olan uzaktan eğitimde, eğitim imkânları öğrencinin ayağına götürülmektedir. Böylelikle öğrenciye zaman ve mekân bakımından bireysel hareket edebilme imkânı sağlanmış olmaktadır.

İnsan gücü

İnsan gücü eğitim-öğretim süreçlerinde oldukça geniş bir kitleyi kapsamaktadır. Bu öğe, öğretim yöntemi ve eğitim aracı geliştiren eğitimciler de dahil, okulda ve okul dışında uzaktan yakından eğitime katkısı olan hizmetliler, kütüphaneciler, yöneticiler, öğrenci velileri, kaynak şahıslar, okullardaki psikologlar, doktorlar, rehberlik uzmanları ve nihayet öğrencilerle en sıkı etkileşim halinde bulunan öğretmenlerdir. Gerçekten de insan gücü adı verilen öğenin en belirgin üyesi öğretmendir.
Çağdaş eğitimde, eğitim teknolojisi öğretmenin rolünü genişletmiştir. Buna göre; öğretmenin, geleneksel bilgi aktarma işlevi, öğretme-öğrenme süreçlerini planlama, organize etme, yönetme ve denetleme işlevleri şeklinde farklılaşmaktadır. Eğitim teknolojisi, öğretmeni klasik eğitimdeki merkezi konumundan sıyırıp, onu öğrenme-öğretme süreçlerinde bir nevi organizatör, yol gösterici, bir rehber konumuna getirmiştir.

Ortam

Geleneksel anlamda eğitim ortamı; eğitim etkinliklerinin meydana geldiği, öğrencinin bilgiyle etkileşimde bulunduğu sınıfı ifade etmektedir. Bugünkü anlamda eğitim ortamı sınıfla sınırlı kalmamaktadır. Personel, yer donanım, araç, gereç gibi öğelerden oluşan eğitim ortamı, bugün geleneksel dersliğe kıyasla büyük bir nitelik değişimine uğramaktadır. Mimari yapıdan araç gerece kadar uzanan bu değişme yepyeni bir ortam anlayışını gündeme getirmektedir.
Çağdaş eğitimlerde eğitim ortamlarının ısınma, havalandırma, aydınlatma, gürültüden uzak olma, duvarların uygun renklerle boyanması vb. gibi eğitim-öğretim süreçlerine etki edebilecek tüm etmenler üzerinde önemle durulmaktadır. Ortam öğesi açısından bakıldığında eğitim teknolojisinde esas olan, en ekonomik, etkili ve uygulanabilir ortamlar sistemini geliştirmektir. Keza eğitim yaşantılarının meydana geldiği her türlü çevreyi başarılı bir biçimde kontrol etmek, eğitim teknolojisinde temel bir ilkedir.

Yöntem ve Teknik

Bu öğe, geleneksel anlamda öğrenme-öğretme süreçlerinde, “bilgi aktarmada izlenen yol” anlamındadır. Eğitimde seçilmiş özel hedeflere ulaşmada yöntemin etkisi büyüktür. Yöntem belirlenirken, özel hedefler dikkate alınarak, bu doğrultuda belirlenmelidir.
Yöntemin belirlenmesinde, hedef kitlenin sayısı, mevcut ortamlar, süre, içerik, maddi olanaklar vb. etmenler göz önünde bulundurulmalıdır. Öğrenci merkezli yöntemlere ağırlık verilerek, öğrencilerin iş başında, yaparak ve yaşayarak öğrenmeleri sağlanmalıdır. Eğitim ve öğretimde alternatif yöntemler kullanılarak, öğrencilerin bireysel farklılıkları dikkate alınmalıdır. Bireysel ve bağımsız olan yöntemlere önem verilmelidir. Çünkü bu tür yöntemler, öğrencilerin önündeki bir takım engelleri kaldırmaktadır. Ayrıca bağımsız kişiler yetiştirmek eğitimin nihai hedefleri arasındadır. Öğrenme Durumları: Öğrenme durumları eğitim teknolojisinin önemli bir öğesini oluşturur. Çünkü öğrencinin beyninde ve vücudunda oluşacak davranışlar, onun bu durumlarla etkileşimi sonucunda şekillenecektir. Buna göre bir tanımı yapılırsa öğrenme durumları; amaçların yani planlanan özelliklerin öğrenciye kazandırılmasını sağlayacak olan uygun bir öğretim yeri ile araç-gereç ve yöntemlerden ve bunları düzenleyen öğretmenden oluşmuş bir ortamdır. Öğrenme durumlarında hedeflerin, içeriğin, öğrenme-öğretme ortamının, yöntem ve tekniklerin, araç ve gereçlerin, uyarıcıların, öğrenci katılımının ve pekiştirenlerin belli bir işlevsel bütünlük arz edecek biçimde kararlaştırılması gerekir. Bu belirlemelerde hedefe görelilik, öğrenciye görelilik, süreklilik, çok yönlü iletişim gibi ölçütlerin göz önünde bulundurulması zorunluluğu vardır.

Değerlendirme

Eğitim teknolojisinin vazgeçilmez öğelerinden biri de değerlendirmedir.
Öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi ve belli bir konu için hazır oluş durumlarının saptanması, öğretim hizmetinin etkililik derecesi ile öğrenmedeki eksikliklerin ve bunların nedenlerinin ortaya konulması, öğrenme işleminin sonunda ulaşılan düzeyin belirlenmesi gibi etkinliklerin her biri bir değerlendirme çeşididir. Hangi çeşit değerlendirme olursa olsun, her değerlendirme işleminde izlenmesi gereken belli basamaklar vardır. Bunlar. Amaçların belirlenmesi, amaçlara ulaşıldığının belirtileri olan davranışların saptanması, sonuçların analizi ve değerlendirmenin amacına göre yorumlanmasıdır. Değerlendirme sonuçlarının alınıp analiz edilmesi ve yorumlanması, eğitim teknolojisinin, öğrencileri konu alanının özel amaçlarına ulaştırıp ulaştıramadığını ve varsa aksaklıkların, öğretme-öğrenme süreçlerinin hangilerinde olduğunu ortaya koyacak ve aynı konuda ileriki eğitim uygulamalarının daha iyi yürütülmesine yardımcı olacaktır. Özetle değerlendirme; öğrenme-öğretme süreçlerinde yer alan öğrenmelerin hedeflere ne ölçüde uygun olarak oluştuğunu ve hedeflerin hangi etkinlik ve verimlilik düzeyinde gerçekleştiğini belirleme ile ilgili bir öğedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Mart 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Günümüz dünyasında teknolojik açıdan ilerlemiş bir çok ülke, artık gerçek gücün fiziksel güçte değil de
eğitilmiş insan beyninde olduğunun farkına varmışlardır. Bu önemli gelişme sonucunda her ülke eğitimini
teknolojinin gereklerini yerine getirecek şekilde yeniden yapılandırma sürecine girmişlerdir. Gelişmelerin
ortasında olan bir ülke olarak, bizimde eğitimdeki bu oluşuma seyirci kalmamız düşünülemez.
Bilişim Çağı olarak nitelendirilen 21. yüzyılda bilgiye hızlı erişim bireylerin ve toplumların gelişmesi için hayati
önem taşır. Hızlı bir küreselleşmeye doğru giden dünyadaki bilgi toplumları arasında yerimizi alabilmek için
teknolojik yenilikleri yakından takip etmeli ve teknolojinin gereklerini yerine getirmeliyiz. Bunu ise bilgiye
ulaşmak, ilgi duyduğu alanda eğitim almak isteyen her bireye öğrenim imkanı sunmakla başarabiliriz.
Bu çalışmada, internet destekli öğretimin (İDÖ) geleneksel öğretime göre avantajları dezavantajları üzerinde,
İDÖ’ de bilgisayar kullanımının önemi üzerinde, İDÖ’ i etkileyen olumsuz faktörler ve bunların çözümü için
gerekli öneriler üzerinde durulmuş, eğitim ve teknolojinin birbirleriyle olan etkileşimi ele alınmıştır. Artık
günümüz dünyasında ne teknolojinin olmadığı yerde eğitimden nede eğitimin olmadığı yerde teknolojiden
bahsetmek mümkündür.
EĞİTİM VE ÖĞRETİM
Eğitim ve öğretim birbirlerinden bağımsız düşünemeyeceğimiz iki kavramdır. Şimdi sürekli birbirleri yerine
kullanılan bu iki kavramı ele alalım;
Eğitim, belirlenen hedefler doğrultusunda bireylerin yaşantılarında, davranışlarında değişiklikler oluşturma
sürecidir. Ertürk’e (1975) göre “eğitim, bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik
değişme meydana getirme sürecidir”.
Öğretim ise, öğrenci gelişimini amaçlayan ve öğrenmenin başlatılması, sürdürülmesi ve gerçekleştirilmesi için
düzenlenen planlı etkinliklerden oluşan bir süreç olarak ele alınabilir (Açıkgöz, 2000, s.11).
Bu tanımlamalardan da anlaşılacağı üzere Şekil 1’e bakacak olursak, öğretim eğitim sisteminin içinde yer alan
alt sistem yada süreçlerden biridir. Eğitimle öğretim kavramlarının karıştırılmasının sebeplerinin en başında
eğitimin en son amacı olan öğrenci gelişiminin öğretim süreci aşamasında öğrenciye verilmesidir.
Şekil

Benzer Konular

10 Ekim 2012 / Misafir Bilgisayar
14 Ocak 2014 / Misafir Soru-Cevap
7 Ağustos 2012 / Misafir Soru-Cevap