Arama

Ekber Şah - Tek Mesaj #2

Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
30 Haziran 2008       Mesaj #2
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam

Ekber dönemi mimarlığı

Ad:  ekber.JPG
Gösterim: 769
Boyut:  41.1 KB

Hint-Türk hükümdarı Ekber’in (hd 1556-1605) koruyuculuğu altında Hindistan’da gelişen mimarlık üslubu. En yetkin örnekleri 1565-74 arasmda inşa edilen Agra Kalesi ile görkemli Fetihpur Sikri kentidir (1569-74). Delhi’deki Arap Sarayı’nın girişi (y. 1560), Acmir Kalesi (1564-73), olağanüstü bezemeleriyle Lahor Kalesi (1586-1618) ve bugün büyük bölümü yıkık olan Allahâbad Kalesi de önemli örnekler arasındadır.

Ekber dönemi mimarlığının belirgin özelliği, zengin bezemelerle zarifleştirilmiş bir güçlülük etkisidir. Bezeme sanatı Hindu geleneğinden gelen birçok öğeyi de özümsemiştir. Agra Kalesi, uzunluğu 2,5 km’yi bulan kalın, düzgün yüzeyli taş duvarlarıyla çok etkileyicidir. Delhi Kapısı olarak bilinen ana girişinin, kırmızı kumtaşı üstüne yapılmış beyaz mermer kakma işçiliği göz alıcı güzelliktedir. Başkent Fetihpur Sikri, Hindistan’daki İslam mimarlığının en başarılı örneklerinden biridir. Agra’nın 42 km batısındaki kayalık bir sırtın tepesinde, saraylardan, konutlardan, dinsel ve resmî yapılardan oluşan kent, bitmesinden birkaç yıl sonra terk edilmiştir. Divan-ı Has adı verilen divan toplantı salonunun iç mekân düzenlemesi dikkat çekicidir. Codha Bai Sarayı’nda ve Vezir Birbal’ın konutunda da dinsel ve sivil Hindu mimarlığından alınmış öğelere rastlanır.

Fetihpur Sikri’deki yapıların en etkileyicisi Mescid-i Cuma adıyla bilinen büyük camidir. Bu yapı Babürlülerin daha sonraki büyük mescid-i cumalarının^) ilk örneğidir. Bülend Dervâze (Zafer Kapısı) adıyla anılan giriş kapısının yarattığı büyük güç ve yükseklik duygusu, dik basamaklarla daha da artırılmıştır.

Ekber Türbesi,


Hint-Türk hükümdarı Ekber’in Agra kentinin 10 km kuzeybatısında, Sikandra’daki türbesi. Ekber’in 1600’de yaptırmaya başladığı yapı 1614’te, oğlu Cihangir zamanında bitirilebilmiştir. Beş katlı yapının tabanı 107 m x 107 m boyutlarında bir kare biçimindedir. Galerilerden ve kubbeyle örtülü mekânlardan oluşan her kat, bir aşağı kattan geri çekilerek yapıldığı için türbe, geniş teraslarla yükselen basamaklı bir piramidi andırır. Alt katlar kırmızı renkli kumtaşından, en üst kat beyaz mermerdendir. Sanduka, bu katın teras biçimindeki döşemesine yerleştirilmiştir; Ekber ise sandukanın altına gelen yerde gömülüdür.

Sandukanın böyle açık havaya yerleştirilmiş olması Budacı etkileri akla getirmekteyse de, bazı sanat tarihçileri bu son katın büyük bir kubbeyle örtülmesinin tasarlandığını, ama sonradan kubbenin yapılmadan kalmış olduğunu ileri sürmektedir.
Ekber Türbesi’nin bulunduğu bahçeye girmek için büyük bir kapı yapısından geçilir. Bu yapının ortasındaki yüksek bölümde basık sivri kemerli bir kapı eyvanı yer alır. Bunun iki yanındaki daha alçak bölümlerdeyse gene basık kemerli, üst üste ikişer tane daha küçük eyvan vardır. Kapı yapısının dört köşesinden üçer şerefeli dört tane minare yükselir. Son şerefelerdeki sütunlar, külah yerine geçen küçük bir kubbeciği taşır.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 19 Eylül 2016 02:19
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....