Arama


volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
7 Temmuz 2008       Mesaj #1
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"

kekemelik

Ad:  Kekemelik ve Tedavi Yöntemleri1.jpg
Gösterim: 1039
Boyut:  32.5 KB

DİSFEMİ olarak da bilinir, konuşmanın ritmi ile akıcılığını etkileyen bozukluk.

Konuşma sırasında seslerin ya da hecelerin istençsiz biçimde yinelenmesi ve ses, hece ya da sözcüklerin aralıklı olarak engellenmesi ya da uzaması biçimde kendini gösterir. Çoğu zaman pepelik ya da pepemelikle eşanlamlı kullanılırsa da, pepeler dudaksıl, kekemeler ise damaksıl sesleri çıkarmada güçlük çekerler.

Kekemeler, yüksek sesle okumaları gereken bir parçada kekeleyecekleri sözcüklerin yüzde 95’ini önceden kestirebilirler. Geçmişte güçlük çektikleri sözcüklerle karşılaşınca gene aynı güçlüğü yaşamayı beklerler; bu kaçınma tepkisi, kekemeliğin sürüp gitmesinde temel etkendir. Belirli sözcükler karşısında bütün kekemeler güçlük çeker. Bunlar, ünsüz harfle başlayanlar, bir tümcenin ilk sözcüğü, eylem, ad, sıfat gibi içerik belirten sözcükler ve çok heceli sözcüklerdir. Ama bunlar, konuşma bozukluğu görülmeyen kişilerde de zaman zaman duraklamalara yol açan sözcükler olduğundan, kekemelik ile konuşma akışındaki normal bozukluklar (örn. duraklama, yineleme) arasında bir ilişki bulunduğu düşünülmektedir.

Kekemeliğin bazı ailelerde daha sık ortaya çıkmasına karşın araştırmalar, bu durumun kalıtımdan kaynaklanmaktan çok, sinir sistemindeki bir yatkınlığa ya da çevre koşullarına bağlı olduğunu göstermiştir. Kekemelerde organik bir bozukluk olmadığı gibi, çocuğu sağ ya da sol elini kullanmaya zorlamanın kekemeliğe yol açtığı biçimindeki yaygın kanı da temelsizdir. Çocuğun konuşma akışındaki normal aksamalar üzerinde çok fazla durulmasının, bu bozukluğun ortaya çıkışında önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Dolayısıyla kekemelik, çocuğun konuşmasındaki olağan duraklama ve yinelemelere ana babanın aşırı tepki göstermesinden kaynaklanır; bu da kekemeliğin tek çocuklarda ya da kendine yakın yaşlarda kardeşi olmayan çocuklar arasında daha sık görülmesini açıklamaktadır. Toplumun, akıcı ve güzel konuşmaya verdiği önem de kekemeliğin ortaya çıkmasında rol oynar; örneğin topluluk önünde konuşma becerisine büyük değer veren İbolar arasında kekemeliğe, dünya ortalamasından (yüzde 1 dolayında) üç kat daha fazla rastlanmaktadır. Batı toplumlarında kekemeliğin erkeklerde kadınlara oranla beş kat fazla görülmesi de, bu toplumlarda erkeklere yönelik beklentilerin yarattığı baskıya bağlanabilir.

Eski Roma’da kekemelerin kötü ruhlarca ele geçirilmiş olduğuna inanılırdı. Ortaçağ Avrupa’sında ise sorunun kaynağı olarak görülen dil, kızgın demirle dağlanır ya da üstüne acı baharat sürülürdü. Oysa kekemelerin yüzde 80’i, hiçbir tedavi görmeden ergenlik döneminin başlarında ya da yetişkinlikte bu sorundan kurtulmaktadır. Bu durum, olgunlaştıkça kendine güvenin artması, sorunun kabullenilmesi ve buna bağlı olarak kişinin rahatlamasıyla açıklanabilir.

kaynak: Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 23 Eylül 2016 01:15