Nejat İşler

, 28 Şubat 1972 yılında, İstanbul Eyüp’te doğar. İlkokul sonrasında Cağaloğlu Anadolu Lisesine devam eder. İlk anda yabancılık çektiği bu ortama alışmak için epey çabalar. Okula başladığı ilk zamanlar, buradan çıkıp, ailesine düz liseye yazılmak istediğini belirtir. Ailesi bu durumu kabul etmeyince okulun tiyatro koluna katılır ve burada kendini gösterir.

Liseyi bitirip üniversiteye giremeyince para kazanmak adına çay partileri düzenlemeye başlar. Düzenlediği geceye kimseler gelmeyince borcunu kapatamaz. Kulüp sahibine olan borçlanır. Bu borçlarını ödemek için de Mahmutpaşa’dan tişört alıp Teşvikiye’de satmaya başlar. Kış bastırınca da tişörtler yerini plak ve dergiye ardından da kitaplara bırakır. Hâlâ dönmeyi düşündüğü bu yerde 10 yıl kalır.

Günlerden bir gün 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü'nde, bedava gösterilerden birine girip izlemeye başlar. "Danton'un Ölümü" sahnelenmektedir, seyrederken birdenbire, ‘Ben bu işi yapmalıyım’ diye düşünür. Mimar Sinan Üniversitesi’nin ilanını görüp, sınava girer ve kazanır. 1995 yılında bu üniversitenin Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nden mezun olur. Okul devam ederken Devlet Tiyatrosu’nda ve televizyon dizilerinde oynayan Nejat İşler, mezun olunca da ‘Kahramanlar ve Soytarılar Tiyatrosu'nu kurar. Okuldan iki arkadaşıyla oluşturdukları bu ekipte oynamaları için hikayeler yazmaya başlar. “Tuhaf Şehir Hikayeleri, Biz Zavallı Erkekler ve Yalnızlık Benim Gizli Sevgilim'' adında 3 kitabın sahibidir. En son oyunu ise "Lise arkadaşlarımın çoğu savaşta öldü. Yarısı asker, yarısı gerilla olarak," cümleleriyle başlıyormuş.

İlk rol aldığı film 1999 yılında rol aldığı Eylül Fırtınası olur. Daha sonraki yıllarda rol aldığı Mustafa Hakkında Her Şey adlı filmde taksi şoförünü canlandıran Nejat, hayatında ilk kez bu filmin çekimlerinde direksiyon başına geçmiş.

Nejat İşler’i hayatta en çok heyecanlandıran şeyler; gitarla yapılan müzik, kadınlar ve Fenerbahçe. Hiçbir maddenin kendisini hayata bağlamasını istemediğini de belirtmeden geçemiyor.

Kadınların kendini beğenmesine bir türlü anlam veremeyen Nejat İşler’in ideali, işini daha iyi çalışmalarla sürdürmek. Bir sene sonra ne yapacağı umurunda değil. İllâki başrol oynamak ya da şöhret olmak gibi bir derdinin olmadığını belirtiyor. Devamlı tiyatro oynayabileceği bir mekana sahip olmak istiyor. Tiyatro yaparken ölmek gibi bir düşü var. Oyuncunun diğer bir hayali de bir zaman sonra her şeyi bırakıp, dünyayı dolaşmak.