Arama

Aksaray - Tek Mesaj #4

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Eylül 2008       Mesaj #4
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
AKSARAY. Oldukça eski bir yerleşim alanı olan Aksaray Türkiye'nin en yeni illerinden biridir. İç Anadolu Bölgesi'nde, Orta Anado­lu Platosu ya da Anadolu Yaylası olarak bili­nen topraklar üzerinde yer alan il, adını mer­kezi olan kentten alır. İl merkezinin bu adla anılmasının nedeni Anadolu Selçuklulan'nın 12. yüzyılın ikinci yansında burada beyaz mermerden bir saray yaptırmalandır. İlin en önemli turistik yöresi Ihlara Vadisi'dir. Vadi­nin ilginç yüzey şekillerinin yanı sıra tüflü ya­maçlara oyularak yapılmış, fresklerle bezeli dinsel yapıları görmek için buraya her yıl bin­lerce yerli ve yabancı turist gelir.

Doğal Yapı

Aksaray ilinin topraklarının büyük bölümü orta yükseklikteki dalgalı düzlüklerden olu­şur. İlin kuzeyinde Kızılırmak havzasını Tuz Gölü kapalı havzasından ayıran Kızılırmak masifi yer alır. Bu eski kütle kuzeybatı-güney-doğu doğrultusunda uzanır. İlin kuzeydoğu kesimini doruğu 2.137 metreye ulaşan Eke­cek (Ekecik) Dağı engebelendirir. Güney­doğu kesimindeki volkanik alanın başlıca yükseltileri Büyük Hasan Dağı ve Küçük Ha­san Dağı'dır. Büyük Hasan Dağı 3.268 metre­ye erişen doruğuyla ilin en yüksek noktasıdır. İlin güney kesimindeki fazla yüksek olmayan dalgalı düzlükler Obruk platosu adıyla anılır. Platonun adı tümü birer doğal kuyu olan yü­zeyindeki çok sayıda obruktan gelir. Bu pla­toyla Tuz Gölü'nün güney kıyılan arasında Aksaray Ovası uzanır.
Aksaray akarsular ve göller açısından ol­dukça yoksul sayılabilecek illerden biridir. İl topraklarından kaynaklanan suların bir bölü­mü Kızılırmak aracılığıyla Karadeniz'e, bir bölümü de Tuz Gölü'ne ulaşır. Tuz Gölü'ne doğru akan akarsulardan Peçeneközü (Beçe-neközü) Deresi ilin kuzey kesiminden kay­naklanır. Niğde ilindeki Melendiz Dağı'ndan doğan Melendiz Suyu da Tuz Gölü'nü besle­yen akarsulardan biridir. Bu akarsuyun adı bazı kaynaklarda Uluırmak ya da Beyazsu olarak geçer. Melendiz Suyu'nun Güzelyurt ilçesindeki volkanik araziden geçerken açtığı duvar gibi dik yamaçlı Ihlara Vadisi tarihsel yapı kalıntılarıyla bezeli, son derece ilginç bir doğal oluşumdur.
Aksaray ilinde haritada görülemeyecek ka­dar küçük birçok obruk gölü vardır. Tuz Gö­lü'nün güney bölümüyle Hirfanlı Baraj Gölü' nün bir bölümü de il sınırları içindedir. Sula­ma amacıyla inşa edilen Mamasın (Mamasun) ve Kültepe barajlarıyla sulama ve taşkın önle­me amacıyla inşa edilen Bozkır Barajı'nın ar­kasında yapay göller oluşmuştur.
İç Anadolu Bölgesi'nde görülen karasal ik­limin etkisi altında olan Aksaray, Türkiye' nin en az yağış alan illerinden biridir. Kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçer. Ormanlık alanların çok az olduğu ilde doğal bitki örtüsü bozkırlardan oluşur.

Tarih

Yapılan kazı ve araştırmalar sonucunda Ak­saray yöresinin oldukça eski bir yerleşim alanı olduğu anlaşılmıştır. İl sınırlan içindeki bili­nen en eski yerleşme yerleri Aşıkhöyük ve Acemhöyük'tür. Mamasın Baraj Gölü'nün


güneydoğusunda bulunan Aşıkhöyük'e günü­müzden yaklaşık 10 bin yıl önce yerleşildiği sanılmaktadır. Yeşilova bucak merkezi yakı­nındaki Acemhöyük'ün ise İÖ 2000'lerin ba­şında bir Asur ticaret kolonisi olduğu bilin­mektedir. Buradaki en ilginç buluntu iki katlı olduğu sanılan bir saray kalıntısıdır. Bu, Ana­dolu'da o dönemde inşa edilmiş en büyük ya­pılardan biridir. Acemhöyük'te çok sayıda ça­nak çömlek, alet ve eşyalar da bulunmuştur.
İÖ 17. yüzyılda Hitit toprağı olan yöre Hitit İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra uzun süre Tabal Krallığı'na bağlı olarak kaldı. Da­ha sonra Asur, Med ve Pers yönetimi altına girdi. Yöre İÖ 4. yüzyılın sonlarında Kapa-dokya Krallığı'na bağlandıktan sonra gelişme­ye başladı. İS 1. yüzyılda Roma'ya bağlandı. Bizans döneminin başlarında Sasaniler'in sal­dırısına uğradı. Bizanslılar'la Araplar arasın­da birkaç kez el değiştiren bölge topraklarına 11. yüzyılın ikinci yarısında Türkmenler gel­meye başladı. Aksaray yöresi 1076'da Anado­lu Selçuklularının yönetimine girdi. 13. yüz­yıl ortalarında Moğollar tarafından yağmalandı ve 1300'deki şiddetli kuraklık ve çekirge saldı­rısının yol açtığı kıtlıktan büyük zarar gördü. 1365'te Karamanlıların eline geçen yöre 1398'de Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. 1402'de Ankara Savaşı' nı kazanan Timur bölgeyi yine Karamanlı-lar'a verdi. Aksaray yöresi 1466'da kesin ola­rak Osmanlı topraklarına katıldı ve Karaman Eyaleti'ne bağlı bir sancak yapıldı. O dönem­de bölge halkının bir bölümü Rumlar'dan ve Ermeniler'den oluşuyordu. 16. ve 17. yüzyıl-lardaki Celali ayaklanmaları bölgeyi olumsuz yönde etkiledi. Aksaray sancağı 1867'de Ka­raman Eyaleti'nin yerine kurulan Konya vila­yetinin Niğde sancağına bağlı bir kaza yapıldı. 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi yöneti­minde bağımsız bir sancak oldu. Cumhuriyet' in ilanından sonra il (vilayet) yapıldıysa da 1933'te ilçe olarak gene Niğde iline bağlandı. Aksaray 1989'daki bir yasal düzenlemeyle ye­niden il oldu.

Ekonomi

İldeki başlıca ekonomik etkinlik tarımdır. Aksaray'da önemli miktarda tarımsal üretim gerçekleştirilir. Başlıca bitkisel ürünler şeker­pancarı, tahıl, baklagiller, patates, soğan, el­ma ve üzümdür. Yöredeki geleneksel uğraş­lardan biri olan küçükbaş ve büyükbaş hay­vancılık da önemli gelir kaynaklanndandır. En çok koyun, kıl keçisi, Ankara keçisi ve sığır yetiştirilir. Koçaş Tarım İşletmesi ilde ta­rımın gelişmesine katkıda bulunan başlıca ku­ruluştur.
Sanayi büyük ölçüde tarıma dayalıdır. Sa­nayi kuruluşlarının başında un, yem, süt ürünleri, rafine tuz, metalürji, makine, mo­tor, tuğla ve kiremit fabrikaları gelir. İlde ge­leneksel kilim ve halı dokumacılığı sürmekte­dir. Taşpınar kasabası halılarıyla ünlüdür.
Aksaray ilindeki en önemli uğraşlardan biri de ticarettir. Eskiden beri önemli bir kavşak noktası olan Aksaray kentinde çevredeki ge­niş tarım alanlarından gelen ürünler pazarla-nır. Türkiye'nin en önemli ulaşım kanallann­dan olan yoğun trafikli E-5 Karayolu ile Konya'yı Kayseri'ye bağlayan karayolu il top­raklarından geçer.

İl Merkezi: Aksaray

İlkçağda bugünkü il merkezinin bulunduğu yerde Garsaura adlı küçük bir Kapadokya ka­sabası vardı. Garsaura önemli kervan yolları­nın kesiştiği bir noktada yer alıyordu. Son Ka­padokya Kralı Arkhelaos İS 1. yüzyılda kasa­banın yerinde yeni bir kent inşa ettirdi. Bu tarihten sonra Arkhelais adıyla anılmaya baş­layan yerleşme İS 1. yüzyılda bir Roma kolo­nisi, Bizans döneminde de piskoposluk mer­kezi oldu. İzleyen yüzyıllarda çeşitli savaşlar nedeniyle yıkıntıya dönüştü. Anadolu Selçuk-lulan'mn eline geçtikten sonra onarıldı ve ge­lişerek önemli bir konaklama merkezi duru­muna geldi. Kenti surlarla çevirten Anadolu Selçuklu hükümdarı II. Kılıç Arslan buraya medrese, cami, han, hamam, çarşı gibi yapılar ve beyaz mermerden bir saray yaptırdı (1170). Kent bu tarihten sonra Aksaray adıyla anılmaya başladı. Aksaray'ı Osmanlı toprak­larına katan İshak Paşa, 15. yüzyılın ikinci ya­rısında kent halkının bir bölümünü İstan­bul'a gönderdi. Bu kişilerin İstanbul'da yer­leştiği semt Aksaray adını aldı.
Aksaray'ın nüfusu Cumhuriyet ilan edildi­ğinde 10 binin altındaydı. 1985'e gelindiğin­de ise Niğde ilindeki en büyük merkez Niğde kenti değil, Aksaray kentiydi. Kentte bugün bir devlet hastanesi ve Selçuk Üniversitesi'ne
bağlı bir meslek yüksekokulu vardır. Aksa­ray'ın eski tarihsel yapılarının çok azı günü­müze ulaşmıştır

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....