Arama

Aksaray

Güncelleme: 19 Nisan 2011 Gösterim: 14.684 Cevap: 6
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
20 Eylül 2006       Mesaj #1
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi


Sponsorlu Bağlantılar
TARİHÇE

Kapadokya Bölgesi içinde yer alan Aksaray ili M.Ö. 8.binden itibaren iskan edilmiştir. Aşıklı Höyük, Akeramik Neolitik Döneme ait Anadolu'daki ilk köy yerleşimlerinden birisidir.Tarihi süreç içerisinde Aksaray çeşitli medeniyetlere beşiklik yapmıştır. M.Ö. 3000-2000 yılları arasında Asur Ticaret Kolonileri Devrinde en önemli ticaret merkezlerinden birisi kent merkezi yakınlarındaki Acemhöyük'tür. İlde daha sonra Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri yaşanmıştır.

M.S. I. yüzyılda havari Aziz Paul ve müridleri tarafından Anadolu'da yayılmaya başlayan Hıristiyanlık çok tanrılı Roma taraftarlarının büyük tepkisine neden olduğundan, ilk Hıristiyanlar korunmak amacıyla bu yöreye gelmişlerdir.

1142 yılında Selçuklu egemenliğine giren, 1923 yılında il olan Aksaray, 1933 yılında Niğde iline bağlı ilçe, 1989 yılında ise tekrar il olmuştur.

GENEL BİLGİLER



İl Trafik No: 68



Aksaray, M.Ö. 8. bin yıla kadar uzanan tarihi, günümüze kadar hüküm süren çeşitli medeniyetlere ait kültürel varlıkları, tabii güzellikleri ve ticari bir merkez olması dolayısıyla hiçbir dönemde önemini yitirmemiştir. Kapadokya'nın kapısı konumundaki Aksaray, kültürel varlıkları yanında doğal zenginlikleri ile de ziyaretçilerine değişik ve ilginç tatil olanakları sunmaktadır. Orta Anadolu Bölgesi'nde, tarihi İpek Yolu'nun önemli merkezlerinden birisi olan Aksaray, günümüzde de doğu-batı ve kuzey-güney yönleri arasında uzanan ana bağlantı yollarının kavşağında yer almaktadır. Güzelyurt'u, Ihlara Vadisi, Sultan Hanı, Eğri Minare'si, kış sporları turizm merkezi ilan edilen Hasan Dağı ve Ziga Kaplıcaları ile Anadolu'nun ortasında çekici bir merkez konumuna gelmiştir.



İLÇELER:



Aksaray ilinin ilçeleri; Ağaçören, Eskil, Gülağaç, Güzelyurt, Ortaköy ve Sarıyahşi'dir.



Ağaçören: Ağaçören ilçesi M.Ö. III ve VI y.y.'da Hititler zamanında yerleşim alanı olarak kullanılmış, daha sonra Bizanslılar zamanında Kapadokya sınırları içerisinde kalmıştır. Bu zamana ait belgeler ilçe sınırları içinde kalan Taşkale ve Kilise mevkilerinde ki kalıntılardan anlaşılmaktadır.



Eskil: Eskil, Tuz gölünün güneyinde Aksaray ili'ne 67 km. Konya ili'ne 115 km. uzaklıkta düz bir ova üzerinde kurulmuştur. Yüzölçümü 1601 km², nüfusu 22.212'dir. Eskil halkı genelde çifçilikle uğraşmakta olup, Buğday, arpa ve şekerpancarı yetiştirmektedir. Ortakuyu, Köşk, Çukuryurt, Hacıeyvatlı (höyüklü), Mutlu, Culfa, Sarsak, Tosun yaylalarında höyükler mevcut olup, buralardan mimari eser döküntüleri, insan, ilah ve ilahe heykelleri kalıntıları çıkmaktadır. Bizanslılardan kalma tiyatro yeri kalıntıları günümüzde mevcuttur.



Gülağaç: Aşıklı Höyükte Mamasun Barajı nedeniyle yapılan kurtarma kazılarında yörede M.Ö. 8000 yıllarında insan topluluklarının yaşadığı tespit edilmiştir. Gülağaç'a bağlı Saratlı ve Camiliören köylerinde yeraltı şehirleri bulunur.

Güzelyurt: Günümüzde "Yüksek Kilise" olarak bilinen "Analipsis Tepesi" ve civarında çok miktarda işlenmiş obsidiyenden (volkanik cam) yapılmış taş baltalar ve seramik parçalarına rastlanması, burada "Kalkolitik Çağı" insanının yaşadığını göstermektedir.



Manastır Vadisi, Ihlara Vadisi, Analipsis Tepesi civarındaki "Peri Bacaları", Göreme ve Zelve gibi Kapadokya Bölgesi yüzey şekillerine iyi bir örnektir. Deniz seviyesinden 1485 m. yüksekliktedir. Burada tam bir yayla havası hüküm sürer.

Ortaköy: İlçede yapılan kazılarda elde edilen buluntular buraların Eski Tunç Çağı'na uzanan tarihini ortaya çıkarmıştır. Büyük Türk mutasavvıfı Yunus Emre'nin türbesi Ortaköy'ün Sarıkaraman kasabası yakınlarındaki Ziyaret Tepesindedir.



NASIL GİDİLİR?



Karayolu Aksaray doğu ve batı, kuzey ve güney yönlerinde uzanan karayollarının kavşağında ve Kapadokya'nın girişinde yer almaktadır.

Otogar Tel : (+90-382) 213 78 00

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
21 Eylül 2006       Mesaj #2
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
GEZİLECEK YERLER

Sponsorlu Bağlantılar


Müzeler ve Örenyerleri



Müzeler



Aksaray Müzesi



Adres: Zinciriye Mah. Aksaray

Tel: (382) 213 16 67

Faks: (382) 213 09 42



Örenyerleri



Acemhöyük - Merkez/Yeşilova

Aşıklıhöyük - Gülağaç/Kızılkaya

Belisırma - G.Yurt/Belisırma

Ihlara - G.Yurt/Ihlara

Manastır Vadisi - Güzelyurt

Nora - Merkez/Helvadere

Selime - G.Yurt/Selime



Nora (Viranşehir) Antik Kenti



Aksaray'ın 30 km. güneyinde Hasan Dağı'nın eteğinde kurulmuş olan antik Nora kasabası stratejik mevkide önemli bir askeri merkezdir. Roma ve Bizans dönemlerinde önemini koruyan kasabada bugün birçok kilise bulunmaktadır. Ayakta kalan yapılar Bizans dönemine aittir. Bu kiliseler kısmen tahrip olmuşsa da çeşitli freskler halen göze çarpmaktadır.



Aşıklı Höyük



Aksaray'ın 25 km. güneydoğusunda yer alır. 1989 yılından beri arkeolojik kazılar yapılmaktadır. Aşıklı Höyük Anadolu'da Akeramik Neolitik Dönem'e (günümüzden on bin yıl önce) ait en eski "ilk köy yerleşimlerini" sergileyen önemli ören yerlerinden biridir.



Musular



Höyük Aksaray'ın yerleşim tarihinin Aşıklı Höyük'ten sonraki en eski örneklerinden birini oluşturan Musular Höyük, Gülağaç ilçesi Kızılkaya köyünde, Melendiz Irmağı'nın batısında yer almaktadır.

Musular'a ilk kez günümüzden 8000 yıl önce yerleşildiği saptanmıştır. Şimdiye kadar iki ana dönem tespit edilmiştir. Bunlardan ilki prehistorik terminolojide "çanak çömleksiz neolitik" olarak adlandırılan akeramik dönemdir.

Sonraki yerleşme evresi "çanak çömlekli" evreye aittir. Bu dönemde yerleşenler önceki yapı kalıntılarını düzlemiş, bunun üzerine kalınca sarımsı renkte bir toprak tabakası sermiş ve bu düzlem üzerine kendi yapılarını inşa etmişlerdir.



Acemhöyük



Aksaray'ın 18 km. kuzeybatısında Yeşilova'dadır. M.Ö. 3000 yılında iskân görmüş, en parlak devrini M.Ö. 2000-1750 yıllarında yaşamıştır. Şehrin o zamanki ismi kesin olarak bilinmemekle beraber, yerli ve yabancı bilim adamları tarafından Puruşhanda olduğu sanılmaktadır. 1948 yılından itibaren sistemli bir şekilde devam eden kazılar neticesinde Höyükte Assur Ticaret Kolonileri dönemine ait büyük bir saray ve deposu ortaya çıkarılmıştır. Üçüncü katta açığa çıkarılmış olan iki saray yapısı yalnız Acemhöyük için değil, Anadolu mimarlık tarihi açısından da önemlidir.



Ihlara Vadisi : Bugün görülebilir 14 durumda kilise mevcuttur. Bunlardan 10 kadarı canlılığını ve renk uyumunu korumaktadır ve halen gezilebilmektedir.

Vadi, doğal yapısı itibariyle 9. yüzyıldan itibaren keşişler ve rahipler tarafından çok uygun bir inziva ve ibadet yeri, savaş döneminde ise dinlenme, korunma yeri olarak kullanılmıştır. Vadide yer alan kiliselerde 'Hz. İsa'nın Doğumu', 'Müjde', 'Ziyaret', 'Mısır'a Kaçış', 'Son Akşam Yemeği' gibi İncil'de geçen konular fresko tekniğindeki resimlerde betimlenmiştir.

Ihlara Vadisi'ndeki kayalara oyulmuş freskli kiliseler, korunarak yeryüzünde eşine rastlanmayan bir tarihsel ve dinsel miras olarak günümüze dek varlıklarını sürdürmüşlerdir.

İlk çağlardan itibaren tabiatla tarihin bir arada bulunduğu Ihlara Vadisi'ndeki kiliselerin resim tekniği iki kısma ayrılır. Ihlara civarındaki kiliseler Kapadokya tipi diye bilinen sanat özelliklerini gösterir.



Yer Altı Şehirleri : İldeki yer altı şehirleri genellikle Güzelyurt ve Gülağaç ilçelerinde yoğunluk kazanmakla birlikte, gerek merkez ilçe ve gerekse Ortaköy'de de yer altı şehrine rastlamak mümkündür. Güzelyurt ilçe merkezi ve Manastır Vadisi'nde 3 adet açık yer altı şehri vardır. Gülağaç ilçesinde Saratlı Yer Altı Şehri ziyarete açılarak, aydınlatılmıştır.



Camiler, Türbeler, Kiliseler



Ulu Camii, Eğri Minare (Kızıl Minare), Tapduk Emre Türbesi (Tapduk Emre Köyü), Şeyh Hamid-i Veli (Somuncu Baba) Türbesi (Merkez), Kılıçarslan Türbesi (Merkez) : Şeyh Cemaleddin-i Aksarayi İtifakhanesi, Çilehanesi ve Mescidi Aksaray'ın en önemli cami ve türbeleridir.



Aksaray Cami, Türbe ve Kiliseleri



Ulu Cami (Karamanoğlu Cami-Merkez)



Yığma bir tepe üzerinde bulunan caminin kitabesinde, 1408-1409 yıllarında Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından Mimar Mehmet Firuz Bey'e yaptırıldığı yazılıdır.

Tipik bir Karamanoğlu eseri olan caminin en önemli özelliği; abanozdan yapılmış, Selçuklu devri ahşap işçiliğinin şaheser bir örneği olan minberidir.



Eğri Minare (Kızıl Minare-Merkez)



Selçuklu dönemine ait olup, 1221-1236 yılları arasında yapıldığı sanılmaktadır. Kırmızı tuğladan yapıldığı için Kızıl Minare olarak anılmaktadır.



Taptuk Emre Köyü ve Türbesi (Taptuk Emre Köyü)



Aksaray ilinin kuzeyinde 20 kilometre mesafede bulunan köy, küçük Ekecik Dağı'nın eteğinde kurulmuş olup Taptuk Emre'ye ait olduğu söylenmektedir.

Dağ eteğinin en üst kısmında ise son yıllarda yeniden çevre düzenlemesi yapılan cami ve türbe bulunmaktadır. Taptuk Emre'ye ait olduğu söylenen mezar bozulmadan üst kısmına taş sanduka yapılmıştır.



Yunus Emre Türbesi (Reşadiye Köyü-Ortaköy)



Aksaray ilinin Ortaköy ilçe merkezine 20 km mesafede Reşadiye köyündedir. Türbenin bulunduğu tepe, halk tarafından ziyaret tepesi olarak bilinmektedir.



Kaya Cami (Güzelyurt)



Güzelyurt ilçe merkezindedir. XIV. yüzyıldan kalmış olduğu sanılmaktadır.



Selime Sultan Türbesi (Selime Köyü)



Selime köyünde bulunan türbe, gerek mimari, gerekse dekoratif yönden erken devir özelliklerini göstermektedir. Türbede taş ve tuğla işçiliği iç içedir. Mimari stili ve malzemeleri yönünden XIII. yüzyılın başlarına tarihlenmektedir.



Kilise Cami (Aziz Gregorius Kilisesi) (Güzelyurt)



Güzelyurt ilçe merkezindeki Hıristiyanlık dönemi eserlerinden olup, Ortodoks alemi için büyük önem taşımaktadır. M.S. 385 yılında kapalı haç planında inşa edilmiştir. Daha sonra çeşitli ilave ve tamiratlarla değişikliğe uğrayan kilisenin, çan kulesi minare haline getirilerek camiye çevrilmiştir.



Aziz Anargiros Kilisesi (Güzelyurt)



Güzelyurt ilçe merkezindedir. Kapalı haç planında olan kilise, kubbeleri ve kolonlorı dahil olmak üzere tümü kayaya oyularak yapılmıştır.

Kilise, son olarak 1884 yılında tamir görmüştür. Kubbesindeki 1887 tarihinden, fresklerinin onarımından üç yıl sonra yapıldığı anlaşılır. Günümüzde Vatikan'dan buraya gelip hacı olanlar vardır.

Aziz Anargiros'un yortu günü olan 1 Kasım günleri kilisede hastalar büyük bir tören düzenleyerek sabahlara kadar dua etmektedir.



Sivişli Kilise (Güzelyurt)



Kasaba içinde kayadan oyma bir kilisedir. Kubbede, ortada Hz. İsa ile Hz. Meryem'in, kenarlarda havarilerin portreleri yer almaktadır.



Selime Katedrali (Selime)



Kayalara oyulmuş yüksek bir yerde olan katedral içinde iki sıra halinde sütunlar mevcuttur. Bu sütunlar katedrali üç sahana ayırmıştır.



Kale Manastırı Kilisesi (Selime)



Kapadokya'daki dini kuruluşların en büyüklerindendir. Manastır VIII. ile XIV. yüzyıl veya X. yüzyıl, kilisedeki figürlü freskolar ise X. yüzyıl sonu ile XI. yüzyıl başları arasına tarihlenmektedir. İsa'nın göğe çıkışı, müjde, Meryem gibi tasvirleri vardır.



Yüksek Kilise (Merkez)



Kızlar manastırı olarak bilinen kilise, dik kayalar üstüne taş oymadır. İl merkezine yaklaşık 3 km mesafededir.



Kızıl Kilise (Sivrihisar)



Kırmızı kesme taştan yapıldığı için Kızıl Kilise adını almıştır. Kilise V.-VI. yüzyıla tarihlenmektedir.

Antik Nora Viranşehir (Helvandere Kasabası)

Aksaray'ın 30 km güneyinde Hasan Dağı'nın eteğinde kurulan kasaba, Roma ve Bizans döneminin önemli yerleşimlerindendir. Kasabada bugün bir çok kilise kalıntısı bulunmaktadır. Ayakta kalan yapılar Bizans devrine aittir. Bu kiliseler kısmen tahrip olmuşsa da çeşitli freskler halen göze çarpmaktadır.



Ağaçaltı Kilisesi (Daniel, Pantanossa-Ihlara)



Ihlara Vadisi içerisinde, vadiye giriş merdivenlerinin güney kısmındadır. Freskolarda, vahiy, ziyaret ve doğum, Mısır'a kaçış, Hz. İsa'nın vaftizi ve Hz. Meryem'in ölümü işlenmiştir. Kubbede ise, göğe çekiliş sahnesi yer alır.



Pürenli Seki Kilisesi (Ihlara)



Kayaya oyulmuş dört bölümden oluşmaktadır. Narteks zemininde mezarlar mevcuttur. Freskolar X. yüzyıl başı ile XII. yüzyıl arasına tarihlenmektedir. Peygamberlerin kehaneti, Meryem ve piskoposlar, müjde, ziyaret, çobanların tapınması gibi, İsa'nın çocukluğu ve İncil'den çeşitli sahneleri konu alan tasvirleri önemlidir.



Kokar Kilise (Ihlara)



IX. yüzyılın sonuna veya XI. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen freskolarındaki konular oldukça zengindir. Son yemek, çarmıha gerilme, Mesih'in defnedilişi, göğe çekilme, havarilerin görevleri gibi zaman zaman konu bütünlüğü gösteren tasvirleri ilginçtir. Kilisenin iki mezar odasındaki süslemeler, kırmızı boya ile yapılmış ilk örneklerdir.



Eğritas Kilisesi (Ihlara)



Çok büyük bir tapınak ve vadinin en eski yapılarından olduğu anlaşılan kilisenin Meryem'e ithaf edildiği, doğu duvarındaki bir kitabede belirtilmiştir. İki melek arasında oturan İsa, iki melek ve altı piskopos arasındaki Meryem, Hz. Yusuf'un rüyası, Mısır'a kaçış, vaftiz, Kudüs'e giriş gibi tasvirlerin yer aldığı fresklerin oldukça yıpranmış olmalarına karşın, boyalarının çok renkli ve canlı oluşu dikkat çekmektedir.



Sümbüllü Kilise (Ihlara)



Manastır mekanları iki kat halinde kaya kütlesine oyulmuştur. Mikail ile Cebrail arasında Meryem, İsa ve fırında üç İbrani genci ile azizlerin tasvirleri vardır.



Yılanlı Kilise (Ihlara)



Kuzeyindeki ve güneyindeki dar haç kolları, tavanı kabartma bir haçla bezeli merkez mekanı çevreler. Çarmıhta İsa, Kudüs'e giriş, Mısırlı Meryem'in gömülmesi, ziyaret gibi tasvirler vardır.



Saint Georges Kilisesi (Kırkdamaltı Kilisesi-Belisırma)



Bölgedeki en yüksek kilise olup, 1283-1295 yılları arasında yapıldığı sanılmaktadır. Kilisenin kitabesi kilisenin tüm çevresini dolanmaktadır. Kilisedeki fresklerde incilin hikaye ettiği tüm konular ile Selçuklu Sultanı II. Mesud'un resmi tasvir edilmiştir.

Bahattin Samanlığı Kilisesi (Belisırma)

Tek koridorlu bir kilisedir. Kuzey ve batı yan duvarlara oyulmuş birer hücre ile güney duvara oyulmuş üç hücre kubbesi de beşik çatı şeklindedir.



Direkli Kilise (Belisırma)



Kilisenin içindeki kapıdan keşişlerin türbelerine ve kilisedeki görevlilerin ikametgahlarına gidilmektedir. Kilise üstündeki sütunlarda ikişer sıra halinde resimler vardır. Azizlerin ve Havarilerin iki taraflarında kitabeler görülür. Bir manastır kilisesi olup XI. ve XIII. yüzyıl lara tarihlenmektedir.



Ala Kilise (Belisırma)



Köyün kuzeyinde ve vadinin doğu yamacında kayaya oyulmuş bir kilisedir. Hıristiyanlığın serbest bir hale gelmesinden sonra yapılmıştır. Cephesinin üst kısmında Havarilerin ve azizlerin resimleri yer almaktadır. Doğum, Anastasis, Kudüs'e Giriş, Mısır, Meryem'in Takdis Edilmesi gibi tasvirler yer almaktadır.



Karagedik Kilisesi (Belisırma)



Dik kayaya yaslanmış otlarla örtülü bir tepe üzerinde kurulmuştur. XI. yüzyıl Bizans üslubunda yapılmış büyük bir kilise olup, Çanlı Kiliseyi andırmaktadır.



Hanlar



Alayhanı



Aksaray-Nevşehir karayolu üzerinde Alayhan köyü sınırları içerisindedir. Hanın ön ve avlu kısmı yıkılmıştır. II. Kılıçarslan döneminde Uçbeyi olan Pervane Bey tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir.



Öresin Han



Aksaray-Nevşehir karayolunun 22 km.sinde, Selçuklulardan kalma bir handır. Orta kubbesi ve kapısı yıkılmıştır. Pencereleri mazgal şeklindedir. Altışar kemerli gözleri vardır.



Sultan Hanı



1228-1229 Yıllarında Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır. Selçuklu devrinin mimari taş işçiliği ve süsleme sanatları bakımından şaheser bir örnektir. Ticari ve askeri açıdan önemli olan Konya-Aksaray yolunun emniyetini sağlamak için kurulmuştur. Yazlık, kışlık, mescid ve ahır bölümlerinden oluşan klasik Selçuklu hanları tipindedir.



Ağzıkara Han



Aksaray-Nevşehir karayolunun 15.km'sinde bulunan han, Osmanlı kaynaklarında Hoca Mesud Hanı olarak geçmektedir. Yapımı 1231 tarihinde Alaaddin Keykubat döneminde başlanmış, 1239 'da Gıyaseddin Keyhüsrev devrinde tamamlanmıştır. Hamamı, imareti, yazlık ve kışlık bölümleri ile tam teşekküllüdür. Hanın kapısı Selçuklu taş süsleme sanatının tüm özelliklerini gösterir.



Kaplıcalar



Ziga Kaplıcaları



Aksaray'da termal turizm denilince Ziga Kaplıcaları akla gelir. Aksaray'a 35 km. mesafede Ihlara yolu üzerindedir. Başta romatizma hastalıkları olmak üzere metabolizma bozuklukları, sindirim sistemi hastalıkları, deri hastalıkları, göz hastalıkları ve kadın hastalıkları ile nevralji, nefrit ve kırık çıkık vakalarına iyi gelmektedir.



Paşa Hamamı



Osmanlı devri eserlerindendir ve şehir merkezinde Zinciriye Medresesi yanındadır. II. Abdülhamit Seraskeri Hacı Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kadın ve erkek kısımları vardır. Dört kubbelidir. Hamam ildeki taştan yapılmış tipik ve tek Osmanlı eseridir.



Kuş Gözlem Alanı



Eşmekaya Sazlığı Kuş Alanı ve Tuz Gölü Kuş Alanı Aksaray ili sınırları içinde bulunmaktadır.



Konya Kapalı Havzası



Sportif Etkinlikler



Dağ-Doğa Yürüyüşü



Hasandağı dağcılık ve kış sporları yapmaya elverişlidir. Halen yerli ve yabancı dağcı gruplarının rağbet ettiği Hasandağı'nda. Klimatizm, orman içi dinlenme alanı ve yaylacılık ile dağ bisikleti, atlı tur gezintileri ve doğa yürüyüşü yapılmaktadır.



Olta Balıkçılığı



Mamasun, Hirfanlı ve Kültepe baraj göllerinde tatlı su levreğiyle aynalı sazan balıkları yetiştirilmektedir. Yine çok sayıda bulunan göletlerde levrek, sazan, alabalık ve yayın balığı yetiştirilmektedir. Melendiz dağlarından doğan ve Tuz Gölüne boşalan Uluırmak'ta çok sayıda mercan balığı bulunmaktadır. Mamasun Baraj Gölünde yetiştirilen tatlı su ıstakozu (kerevit) yurt dışına ihraç edilmektedir.


RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
3 Temmuz 2007       Mesaj #3
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
Aksaray-Nevşehir karayolunun 15 km.’sinde bulunan han Osmanlı kaynaklarında Hoca Mesud Hanı olarak geçmektedir.

Han miladi 1231 tarihinde Alaaddin Keykubat tarafından başlatılmış 1239 tarihinde Gıyaseddin Keyhusrev tarafından tamamlanmıştır. Hanın portalinde Selçuklu devri mimarisinin bütün süslerini ve hususiyetlerini görüyoruz.

Eskiden kitap kopya edenlere (ağzıkara) derlerdi. Hattatlar yazdıkları yanlış kelimeleri parmaklarını ağızlarına götürerek yalamak süratiyle yanlışlarını düzelttikleri için ağızları daima kara olurdu. Büyük Türk Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa hattatların ayaklanması sonucunda şehit edilmiştir. Tarih onun ölümünü hazırlayanları ağzıkaralar, karaağızlılar şeklinde nitelendirmektedir. Bu köyün yeni olan adını bir istinsahçı (kopyacı)’dan aldığını zannediyoruz. Ağzıkarahan kervansarayı, hamamı, imareti, yazlık ve kışlık yerleri, çeşmeleri, gözetleme kulesi ile tam teşeküllü bir kervansaraydır. Bu kervansaray aynı zamanda müstahkem bir askeri konak ve sığınaktır. Duvarın üstünde dört tarafında kale burçlarındaki gibi dendanlar vardır. Hacı Ali Paşa Aksaray’daki köprülerden birini tamir ederken ve yenilerken taşlarını bu hanın üstündeki dendanlardan söktürmüştür.
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Eylül 2008       Mesaj #4
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
AKSARAY. Oldukça eski bir yerleşim alanı olan Aksaray Türkiye'nin en yeni illerinden biridir. İç Anadolu Bölgesi'nde, Orta Anado­lu Platosu ya da Anadolu Yaylası olarak bili­nen topraklar üzerinde yer alan il, adını mer­kezi olan kentten alır. İl merkezinin bu adla anılmasının nedeni Anadolu Selçuklulan'nın 12. yüzyılın ikinci yansında burada beyaz mermerden bir saray yaptırmalandır. İlin en önemli turistik yöresi Ihlara Vadisi'dir. Vadi­nin ilginç yüzey şekillerinin yanı sıra tüflü ya­maçlara oyularak yapılmış, fresklerle bezeli dinsel yapıları görmek için buraya her yıl bin­lerce yerli ve yabancı turist gelir.

Doğal Yapı

Aksaray ilinin topraklarının büyük bölümü orta yükseklikteki dalgalı düzlüklerden olu­şur. İlin kuzeyinde Kızılırmak havzasını Tuz Gölü kapalı havzasından ayıran Kızılırmak masifi yer alır. Bu eski kütle kuzeybatı-güney-doğu doğrultusunda uzanır. İlin kuzeydoğu kesimini doruğu 2.137 metreye ulaşan Eke­cek (Ekecik) Dağı engebelendirir. Güney­doğu kesimindeki volkanik alanın başlıca yükseltileri Büyük Hasan Dağı ve Küçük Ha­san Dağı'dır. Büyük Hasan Dağı 3.268 metre­ye erişen doruğuyla ilin en yüksek noktasıdır. İlin güney kesimindeki fazla yüksek olmayan dalgalı düzlükler Obruk platosu adıyla anılır. Platonun adı tümü birer doğal kuyu olan yü­zeyindeki çok sayıda obruktan gelir. Bu pla­toyla Tuz Gölü'nün güney kıyılan arasında Aksaray Ovası uzanır.
Aksaray akarsular ve göller açısından ol­dukça yoksul sayılabilecek illerden biridir. İl topraklarından kaynaklanan suların bir bölü­mü Kızılırmak aracılığıyla Karadeniz'e, bir bölümü de Tuz Gölü'ne ulaşır. Tuz Gölü'ne doğru akan akarsulardan Peçeneközü (Beçe-neközü) Deresi ilin kuzey kesiminden kay­naklanır. Niğde ilindeki Melendiz Dağı'ndan doğan Melendiz Suyu da Tuz Gölü'nü besle­yen akarsulardan biridir. Bu akarsuyun adı bazı kaynaklarda Uluırmak ya da Beyazsu olarak geçer. Melendiz Suyu'nun Güzelyurt ilçesindeki volkanik araziden geçerken açtığı duvar gibi dik yamaçlı Ihlara Vadisi tarihsel yapı kalıntılarıyla bezeli, son derece ilginç bir doğal oluşumdur.
Aksaray ilinde haritada görülemeyecek ka­dar küçük birçok obruk gölü vardır. Tuz Gö­lü'nün güney bölümüyle Hirfanlı Baraj Gölü' nün bir bölümü de il sınırları içindedir. Sula­ma amacıyla inşa edilen Mamasın (Mamasun) ve Kültepe barajlarıyla sulama ve taşkın önle­me amacıyla inşa edilen Bozkır Barajı'nın ar­kasında yapay göller oluşmuştur.
İç Anadolu Bölgesi'nde görülen karasal ik­limin etkisi altında olan Aksaray, Türkiye' nin en az yağış alan illerinden biridir. Kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçer. Ormanlık alanların çok az olduğu ilde doğal bitki örtüsü bozkırlardan oluşur.

Tarih

Yapılan kazı ve araştırmalar sonucunda Ak­saray yöresinin oldukça eski bir yerleşim alanı olduğu anlaşılmıştır. İl sınırlan içindeki bili­nen en eski yerleşme yerleri Aşıkhöyük ve Acemhöyük'tür. Mamasın Baraj Gölü'nün


güneydoğusunda bulunan Aşıkhöyük'e günü­müzden yaklaşık 10 bin yıl önce yerleşildiği sanılmaktadır. Yeşilova bucak merkezi yakı­nındaki Acemhöyük'ün ise İÖ 2000'lerin ba­şında bir Asur ticaret kolonisi olduğu bilin­mektedir. Buradaki en ilginç buluntu iki katlı olduğu sanılan bir saray kalıntısıdır. Bu, Ana­dolu'da o dönemde inşa edilmiş en büyük ya­pılardan biridir. Acemhöyük'te çok sayıda ça­nak çömlek, alet ve eşyalar da bulunmuştur.
İÖ 17. yüzyılda Hitit toprağı olan yöre Hitit İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra uzun süre Tabal Krallığı'na bağlı olarak kaldı. Da­ha sonra Asur, Med ve Pers yönetimi altına girdi. Yöre İÖ 4. yüzyılın sonlarında Kapa-dokya Krallığı'na bağlandıktan sonra gelişme­ye başladı. İS 1. yüzyılda Roma'ya bağlandı. Bizans döneminin başlarında Sasaniler'in sal­dırısına uğradı. Bizanslılar'la Araplar arasın­da birkaç kez el değiştiren bölge topraklarına 11. yüzyılın ikinci yarısında Türkmenler gel­meye başladı. Aksaray yöresi 1076'da Anado­lu Selçuklularının yönetimine girdi. 13. yüz­yıl ortalarında Moğollar tarafından yağmalandı ve 1300'deki şiddetli kuraklık ve çekirge saldı­rısının yol açtığı kıtlıktan büyük zarar gördü. 1365'te Karamanlıların eline geçen yöre 1398'de Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. 1402'de Ankara Savaşı' nı kazanan Timur bölgeyi yine Karamanlı-lar'a verdi. Aksaray yöresi 1466'da kesin ola­rak Osmanlı topraklarına katıldı ve Karaman Eyaleti'ne bağlı bir sancak yapıldı. O dönem­de bölge halkının bir bölümü Rumlar'dan ve Ermeniler'den oluşuyordu. 16. ve 17. yüzyıl-lardaki Celali ayaklanmaları bölgeyi olumsuz yönde etkiledi. Aksaray sancağı 1867'de Ka­raman Eyaleti'nin yerine kurulan Konya vila­yetinin Niğde sancağına bağlı bir kaza yapıldı. 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi yöneti­minde bağımsız bir sancak oldu. Cumhuriyet' in ilanından sonra il (vilayet) yapıldıysa da 1933'te ilçe olarak gene Niğde iline bağlandı. Aksaray 1989'daki bir yasal düzenlemeyle ye­niden il oldu.

Ekonomi

İldeki başlıca ekonomik etkinlik tarımdır. Aksaray'da önemli miktarda tarımsal üretim gerçekleştirilir. Başlıca bitkisel ürünler şeker­pancarı, tahıl, baklagiller, patates, soğan, el­ma ve üzümdür. Yöredeki geleneksel uğraş­lardan biri olan küçükbaş ve büyükbaş hay­vancılık da önemli gelir kaynaklanndandır. En çok koyun, kıl keçisi, Ankara keçisi ve sığır yetiştirilir. Koçaş Tarım İşletmesi ilde ta­rımın gelişmesine katkıda bulunan başlıca ku­ruluştur.
Sanayi büyük ölçüde tarıma dayalıdır. Sa­nayi kuruluşlarının başında un, yem, süt ürünleri, rafine tuz, metalürji, makine, mo­tor, tuğla ve kiremit fabrikaları gelir. İlde ge­leneksel kilim ve halı dokumacılığı sürmekte­dir. Taşpınar kasabası halılarıyla ünlüdür.
Aksaray ilindeki en önemli uğraşlardan biri de ticarettir. Eskiden beri önemli bir kavşak noktası olan Aksaray kentinde çevredeki ge­niş tarım alanlarından gelen ürünler pazarla-nır. Türkiye'nin en önemli ulaşım kanallann­dan olan yoğun trafikli E-5 Karayolu ile Konya'yı Kayseri'ye bağlayan karayolu il top­raklarından geçer.

İl Merkezi: Aksaray

İlkçağda bugünkü il merkezinin bulunduğu yerde Garsaura adlı küçük bir Kapadokya ka­sabası vardı. Garsaura önemli kervan yolları­nın kesiştiği bir noktada yer alıyordu. Son Ka­padokya Kralı Arkhelaos İS 1. yüzyılda kasa­banın yerinde yeni bir kent inşa ettirdi. Bu tarihten sonra Arkhelais adıyla anılmaya baş­layan yerleşme İS 1. yüzyılda bir Roma kolo­nisi, Bizans döneminde de piskoposluk mer­kezi oldu. İzleyen yüzyıllarda çeşitli savaşlar nedeniyle yıkıntıya dönüştü. Anadolu Selçuk-lulan'mn eline geçtikten sonra onarıldı ve ge­lişerek önemli bir konaklama merkezi duru­muna geldi. Kenti surlarla çevirten Anadolu Selçuklu hükümdarı II. Kılıç Arslan buraya medrese, cami, han, hamam, çarşı gibi yapılar ve beyaz mermerden bir saray yaptırdı (1170). Kent bu tarihten sonra Aksaray adıyla anılmaya başladı. Aksaray'ı Osmanlı toprak­larına katan İshak Paşa, 15. yüzyılın ikinci ya­rısında kent halkının bir bölümünü İstan­bul'a gönderdi. Bu kişilerin İstanbul'da yer­leştiği semt Aksaray adını aldı.
Aksaray'ın nüfusu Cumhuriyet ilan edildi­ğinde 10 binin altındaydı. 1985'e gelindiğin­de ise Niğde ilindeki en büyük merkez Niğde kenti değil, Aksaray kentiydi. Kentte bugün bir devlet hastanesi ve Selçuk Üniversitesi'ne
bağlı bir meslek yüksekokulu vardır. Aksa­ray'ın eski tarihsel yapılarının çok azı günü­müze ulaşmıştır

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
1 Ocak 2010       Mesaj #5
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Aksaray ili İç Anadolu Bölgesinde Ankara'nın güneyinde bulunmaktadır. Aksaray ili Türkiye'nin yakın zamanda il olmuş kentlerinden birisidir. Aksaray ili sınırları içersinde turizm ve kültürel açıdan gezilecek yerler mevcuttur. Aksarayda gezilecek yerler arasında Aşıklıhöyük, Zinciriye Medresesi, Eğri Minare, Acemhöyük, Antik Nora Şehri, Ihlara Vadisi, Ziga Kaplıcaları, Tuz Gölü Kuş Alanı, Çanlı Klise, Çukurkent Klisesi sayılabilir. Aksaray ilinin ilçeleri Ağaçören, Eskil, Gülağaç, Güzelyurt, Ortaköy, Sarıyahşi ilçeleridir
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
24 Ocak 2010       Mesaj #6
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Aksaray

776pxaksaraydistricts
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
19 Nisan 2011       Mesaj #7
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Aksaray

İç Anadolu Bölgesi'nde il.

1989'a kadar Niğde iline bağlı bir ilçeyken bu tarihte il oldu. Tuz Gölü'nün güneydoğusu yakınında, yol kavşağı üzerindedir. Kuzeyinde Tuz Gölü, Ankara ve Kırşehir, doğusunda Nevşehir, Niğde, batısında ve güneyinde Konya bulunur. Önemli bir tarım ürünleri pazarı olan Aksaray, Nevşehir-Niğde-Ulukışla, Konya-Nevşehir ve Ankara-Ulukışla şoselerinin kavşak yeridir.

İlin en önemli geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Başlıca ürün, tahılın yanında ekilen öbür ürünler fasulye, soğan, mısır, patates, pancar, keten ve kenevirdir. Seramik sanayiinde kullanılabilecek nitelikli kaolin yatakları vardır. İlde kaplıcalar ve madensuyu kaynakları bulunur. En gelişkin sanayi dalı gıda sanayiidir. Un, yem, tereyağı ve peynir fabrikaları kuruludur.

İlk Çağ'da Arkhelais adını taşıyan kenti, son Kapadokya Kralı Arkhelaos'un, Garsuara adlı yerleşmeyi geliştirerek kurduğu sanılmaktadır. Roma İmparatoru I. Cladius kente koloni ayrıcalığı tanıyarak Anadolu'da birçok önemli yolun kavşak noktasında bulunan kentin daha da gelişmesine yol açtı. Bizans'la Müslüman Araplar arasında birçok kez el değiştiren kent Malazgirt Savaşı'nın (1071) ardından Türkler'in egemenliğine girdi. II. Kılıç Arslan, yıkık durumdaki Aksaray'ı bir İslâm kenti olarak yeniden kurdu, kentin çevresini surla çevirdi ve cami, medrese, çarşı, hamam yaptırdı. Azerbaycan'dan getirdiği din bilgini, zanaatkâr ve tüccarları kente yerleştirdi. Böylece Aksaray, Anadolu Selçuklu Devleti'nin önemli merkezlerinden biri olarak gelişti. 1467'de Fatih Sultan Mehmet'in, Aksaray'ı Osmanlı topraklarına kesin olarak katmasına dek Karamanoğulları, Eretna Beyliği arasında el değiştirdi.

Cumhuriyet'ten sonra Arpasun ve Koçhisar ilçeleri bağlanarak (1924) il konumuna getirildi. 1933'te Niğde iline bağlı bir ilçe merkezi oldu. 1989'da tekrar il olana kadar, Niğde'nin önemli ilçelerinden biriydi.

Aksaray sınırları içinde Aşıklıhöyük, Acemhöyük ve Bizans dönemi örneklerinden Kemerli Kilise, II. Kılıç Arslan tarafından yaptırılan Aksaray Kalesi'nin yalnızca sur kalıntıları görülebilir. Ayrıca Eğri Minare, Karamanoğulları döneminden kalma Ulu Cami, Zinciriye Medresesi (bugün müze olarak düzenlenmektedir) önemli tarihî yapılardır.

Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Benzer Konular

6 Ekim 2008 / Gabriella Taslak Konular
9 Haziran 2012 / GüNeSss Türkiye Coğrafyası