Arama


asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Eylül 2008       Mesaj #2
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
AMFİBYUMLAR sudan karaya çıkarak ya­şamlarının bir bölümünü karada geçirmeye başlayan ilk omurgalılardır. Bu nedenle, ba­lıklar ile sürüngenler arasında bir geçiş basa­mağı sayılan bu yarı su, yarı kara hayvanları­nın Yunanca'dan türetilen adı da "ikiyaşayış-lılar" anlamına gelir. Amfibyumları öbür kara hayvanlarından ayıran başlıca özellikler, çok sayıda salgıbeziyle beslenen derilerinin kay­gan ve gözenekli, yumurtalarının ise balıkla-ınki gibi kat kat jelatinimsi kılıflarla korun-'uş olmasıdır. Amfibyumlar sınıfının (/4mp/n'£>/a) bugüne lar soyunu sürdürebilmiş olan üyeleri üç ik grupta toplanır. En kalabalık grubu uran kara ve su kurbağalarının kuyruk-ısa bir gövdesi ve sıçramaya uyarlanmış "ka bacakları vardır. İkinci gruptaki se-!er (çöreller) ise kuyrukludur ve kısa sıçramaya değil yürümeye elverişli-karşılık aynı gruptaki sirenlerin yal-n bacağı olduğundan gövdelerinin inü ve kuyruklarını sürüyerek yer
Sudan Karaya Geçiş

Sudaki yaşamdan kara yaşamına geçişte en önemli adım akciğerlerin ve bacakların geliş­mesi olarak görülür. Oysa derinin bu yeni or­tama uyum sağlayabilmek üzere geçirdiği de­ğişiklikler belki çok daha çarpıcıdır. Artık su­yun dışında yaşayacak olan hayvan her şey­den önce vücudundaki su dengesini korumak zorundadır. Bu yüzden amfibyumlarda önce vücuttaki suyun hızla buharlaşarak uçup git­mesini önleyecek sert bir dışderi oluştu. İçde-ride ise sürekli sıvı salgılayarak vücudu nemli tutan salgıbezleri gelişti. Ayrıca hayvanın de-risiyle solunum yapabilmesi için içderideki kan damarlarının sayısı arttı. Kafatası balıkla­ra özgü biçimini yitirerek basık ve yassı duru­ma geldi; çene kemikleri de doğrudan kafata­sına bağlandı. Hayvanın burundan soluk alıp verebilmesi için burun kanalları genişledi. Büyük olasılıkla böcekleri yakalayabilmesi için dili uzayıp büyüdü. Başın gerisindeki ilk iki omur değişikliğe uğrayarak bir boyun böl­gesi oluşturdu; böylece hayvan başını gövde­sinden bağımsız olarak hareket ettirmeye baş­ladı. Bugünkü amfibyumlardan birçoğunun larvaları (yavruları) da erişkine dönüşürken buna benzer başkalaşma evrelerinden geçer.
Fosil amfibyumların bilinen en küçük ör­neği ancak 2,5 cm uzunluğundadır; buna kar­şılık birçoğunun uzunluğu 2,5 metreyi aşar. Tarihöncesi çağlardan kalma en iri amfibyum fosilinde yalnızca kafatasının uzunluğu 1 met­reye yakındır.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica

Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....