Arama

Mâni - Tek Mesaj #1

CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
11 Ekim 2008       Mesaj #1
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...

mâni

Ad:  mani.JPG
Gösterim: 790
Boyut:  42.9 KB
(Arapça ma’na, ma’ni'den), Türk halk edebiyatının en yaygın şiir türü.

Halk arasındaki dil ve gelenek ortaklığı bakımından geniş bir coğrafi alana yayılmış olan mâniler, çoğunlukla 7 heceli, birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı, bağımsız dörtlükler biçimindedir. Uyak düzenleri değiştiği gibi, 5,6,8,10,14 dizeli olanları da vardır. Dizelerindeld hece sayısı 5,8 ve 11 olan ve mâni olarak ya da başka adlarla adlandırılan anonim dörtlükler varsa da, fazla yaygın değildir. Irak Türkmenleri arasında, Anadolu’nun hemen hemen her yerinde, İstanbul ve Rumeli’de, Besarabya Gagavuzlannda, Kırım Tatarlarında ve Azerbaycan’da mâni türünün yaygın olarak bilindiği ve değişik adlar altında kullanıldığı saptanmıştır. Mâni, Kınm Tatarlarında mane, Azerbaycan’da bayatı adını alır. Irak Türkmçnleri mâniye hoyrat adını verirler. Anadolu’nun değişik yörelerinde başka başka adlarla anılsa bile biçimsel özelliklerde ve mâni söyleme geleneğinde belirli bir birlik göze çarpar. Çoğu yörede mâni söylemek için “mâni düzmek”, “mâni yakmak”, “mâni atmak” deyimleri kullanılır. Mâni düğün, ölüm, ayrılık, buluşma, gurbet vb olaylar karşısındaki sevinç ve üzüntü gibi duygu ve dilekleri en güzel yansıtma aracıdır.

Mâni türü tek dörtlükten oluşması ve uyak düzeninin a a x a biçiminde kalıplaşmasıyla öteki halk şiiri türlerinden ayrılır. Birinci ve üçüncü dizelerin uyaksız, ikinci ve dördüncü dizelerin uyaklı olduğu mânilere Kuzeydoğu Anadolu’da, Karadeniz kıyılarında ve İstanbul meydan kahveleri geleneğinde rastlanır. Dize sayıları üçe inen ya da dörtten yukarı çıkan mânilerde uyak düzeni de bu yapı değişikliğine uygun olarak değişir. İlk iki dizesi uyağı doldurmak ya da temel düşünceye bir giriş yapmak için söylenen mânilerde temel duygu ve düşünce son dizede diie getirilir. Dize sayısı dörtten fazla olan mânilerde uyak düzeni genellikle a a xaxaxayadaaxaxaxax biçiminde olur.

Mâniler biçimsel özelliklerine göre “düz mâni”, “kesik mâni” ve “cinaslı mâni” diye çeşitlere ayrılır. Düz mâniler yedi heceli dört dizeden oluşmuş, uyakları çoğu kez cinassız olan mânilerdir. Bunlara “tam mâni” de denir. Kesik mânilerde dörtlüğün ilk dizesi düşerek, yerine anlamlı ya da anlamsız bir sözcük gelir. Bu sözcük aynı zamanda mânideki cinası da gösterdiği için önemlidir. Cinaslı mânilerin düz mânilerden tek farkı dize sonlarında cinas bulunmasıdır. Bunlarda kimi zaman mâninin uyak sözcüğünün koşulduğu bir ünlem, bir seslenme sözcüğü söylenir. Bölgelere göre bu ünlem “azizem”, “men aziz”, “bala bala can”, “ele mi”, “geç gönül”, “var geç gönül”, “gör bir afet”, “âşık”, “âşık der”, “baba”, “baba der”, “lala der” gibi sözcük ya da sözcük öbekleriyle başlar. İstanbul meydan kahveleri geleneğinde bu ön sözcük, “adam aman”, “geç gönül” gibi kalıplar halindedir.
Âşıklar ve tekke şairleri de mâni söylemişlerdir. Hatayî (Şah İsmail), Muhyiddin Abdal, Dedemoğlu, Lala Sultan, Kasımî gibi tekke şairlerinin şiirleri arasında mâni biçiminde dörtlüklere rastlanır. Bu mânilerde şair her dörtlükte adını yineler.

Araştırmacılar mânileri niyet (fal) mânileri, sevda mânileri, iş mânileri, bekçi ve davulcu mânileri, sokak satıcısı mânileri, meydan kahvelerinde okunan mâniler, Doğu Anadolu’ya özgü halk öyküsü mânileri ve mektup mânileri olmak üzere konularına göre sınıflara ayırmaktadır.

Mâniler tek kişi tarafından söylendiği gibi, iki kişi arasında karşılıklı söyleşme biçiminde de oluşturulur. Bu deyişmeler, genellikle iki kız, delikanlı ile kız, ana ile oğul, baba ile oğul arasında olur. Oyun oynanırken ya da tarlada çalışırken karşılıklı söylenen sorulu yanıtlı mâniler de vardır.

Mâniler koşma dörtlüklerinin arasına da girer. Bu tür koşmalara yedekli koşma adı verilir. Bazı Doğu Anadolu ve Azerbaycan âşıklarının karşılaşmalarında dörtlüklerin arasına mâniler serpiştirildiği de görülür.

Halk arasında aynı temayı işleyen mânilerin arka arkaya dizilerek halk türküsü biçimine girdiği ve özel ezgilerle okunduğu da bilinmektedir. Tahir ile Zühre, Ferhad ile Şirin, Gül ile Sitemkâr, Arzu ile Kamber gibi halk öykülerinde kahramanların zaman zaman birbirlerine mâni dörtlükleriyle hitap ettikleri de olur.

Mâniler yazma cönk ve mecmualardan başka, yazma ve basma kitapların boş yerlerinde ve sayfa kenarlarında da meraklılar tarafından yazıya geçirilmiştir. Ayrıca Batılı Türkologların 19. yüzyıldan beri yaptığı derlemelerde, Cumhuriyet döneminde Türk folklorcuların derlediği metinler arasında sayıları on bine varan mâni dörtlükleri bulunmaktadır. Türkiye’de ve Azerbaycan’da dergilerde ve derleme arşivlerde bulunan mâniler dışında, on binlerce mâninin derlendiği ayn kitaplar da yayımlanmıştır.
Türkiye’de mâniler üzerine kitaplar yayımlayan araştırmacılar arasında M.Halit Bayrı, Niyazi Eset, Tahir Alangu, M.Haşan Göksu (Tank Dursun K.), Atâ Tevzibaşı, L. Sami Akalın ve Şerif Oktürk özellikle anılabilir.
kaynak: Ana Britannica
BAKINIZ Mani Nedir?
Son düzenleyen Safi; 9 Aralık 2018 01:03
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...