Arama

Retorik (Hitabet Sanatı) - Tek Mesaj #4

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ekim 2008       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Konuşma Sanatı

"İnsanlar söyleşe söy­leşe anlaşırlar" ya da "İnsanlar konuşa konu­şa anlaşırlar" sözünü sık sık kullanırız. Bun­dan da anlaşılacağı gibi konuşma, insanlar arasında iletişimi sağlayan en önemli araçtır. Konuşma iki kişi ya da birçok kişi arasında olabilir. Bir kimsenin belli bir konuda bir dinleyici kitlesine söz söylemesine de konuş­ma denir. Bu tür konuşmaları niteliklerine göre "söyleşi; konferans; söylev" diye adlan­dırabiliriz. Topluluk önünde yapılan bu tür konuşmalar "hitabet" denen sanata girer.
Günlük konuşmalarımızda bile meramımızı anlatabilmemiz için sözcükleri yerli yerinde kullanmamız, kullandığımız sözcüklerin an­lamlarına dikkat etmemiz, sözü gereksiz yere uzatmamamız gerekir. Söyleşi, konferans ve söylevlerde ise bu konuda daha dikkatli davranılır. Bu tür konuşmalarda bazı kurallara uyulur ya da bazı kurallardan yararlanılır. Düzgün ve etkileyici söz söyleme ya da kısaca "konuşma sanatı" dediğimiz bu sanatın "belagat" ve "retorik" ile de ilintisi vardır. Edebi­yatta sözün açık, yerinde, ustalıklı ve sanatlı bir biçimde anlatılmasını konu edinen bilim dalı eskiden "ilm-i belagat" ya da kısaca "belagat" diye adlandırılırdı. Retorik ise Yu­nanca "konuşmacı" anlamına gelen "rhetor" sözcüğünden türetilmiş bir sözcüktür.
Konuşma sanatı Eski Yunan'da ve Roma'da öğrencilerin çalışmalarının önemli bir bölümünü oluştururdu. Yunanlı konuşmacı Demosthenes ile Romalı siyaset adamı Cicero bu sanatı geliştirdiler. Konuşma sanatı eğitim ve öğretim alanında ortaçağ boyunca da önemli bir yer tuttu.
Konuşma sanatının ilk kuralı düşünceleri belirli bir sıraya göre dizmektir. Konuşmacı ele aldığı konuyu iyi bilmeli, kullanılabilir tüm görüşler arasından amacına en uygun olanı seçmelidir. Konuşmacı zamanını da ayarlamalıdır.
Amaca uygun olarak bazı öğelere daha fazla, bazılarına ise daha az önem vererek vurgu sağlanır. Bir konuşmada doruk noktası­nı vurgunun yapıldığı olaylar oluşturur. Tüm öbür ayrıntılara daha az önem verilir. Bir tartışmada en inandırıcı görüş vurgulanır ve genellikle sonuç bölümü etkileyici olur. Başa­rılı bir konuşmacı en önemli olayları, olguları ya da düşünceleri en güçlü biçimde vurgula­mayı başaran kimsedir.
Sözcükler, konuşmacıların görüşlerini sun­mak için kullandıkları gereçlerdir. Bu neden­le sözcüklerin seçimi ve bunların bir araya getiriliş biçimi konuşmacının başarıya ulaşma­sı açısından önemlidir. İyi bir konuşmacı sözcük seçiminde titiz davranır. "Yaşlı bir ağaç" yerine "yıpranmış, rüzgârlarla hırpalan­mış ağaç" diyebilir. Dinleyicinin kafasında anlatılanın tam anlamıyla canlanmasını sağla­yacak fiilleri seçer. "Yürümek; konuşmak; bağırmak; yutmak" yerine kullanılan "avare avare dolaşmak; gevezelik etmek; inlemek; feryat etmek; mideye indirmek" anlatılmak isteneni belki daha iyi anlatır. Yeri geldiğin­de, düş gücünü harekete geçiren "Asker taştan bir anıt gibi duruyordu" ya da "Gökyü­zü parladı ve öfkeyle homurdandı" cümlele­rinde olduğu gibi söz sanatlarını kullanır.
Böylece, düzenlemenin açıklığı, vurgularla etkileme gücünün artırılması, sözcüklerin se­çimi ve dizilişine gösterilen özenle, çağdaş konuşmacılar görüşlerini başarılı bir biçimde aktarabilmek için konuşma sanatının ilkele­rinden yararlanırlar.


MsXLabs.org & Temel Britannica