Arama

Felç - Tek Mesaj #1

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
16 Ekim 2008       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

FELÇ

, sinir sistemindeki ya da doğrudan doğruya kaslardaki bir bozukluk sonucunda, kol ve bacakları hareket ettirme, yürüme, konuşma gibi istemli hareketlerin yapılamamasıdır. Kısacası felç terimi başlı başına bir hastalığı tanımlamaz; nedeni ne olursa olsun, kas gücünün geçici ya da kalıcı olarak yitirilmesini kapsayan çok genel bir terimdir.

Ad:  apopleksi 385x450.jpg
Gösterim: 2030
Boyut:  41.2 KB
Bu nedenle sinir sistemindeki herhangi bir bo­zukluğun ya da hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Örneğin omuriliğe yerleşen bir virüsün yol açtığı çocuk felcinde de, omurilikteki bozmaddenin yıkıma uğraması bazen felçle sonuçlanır . Ama felç bu tip bulaşıcı hastalıkların yaygın belirtilerinden biri değildir. Hatta sinir siste­minde herhangi bir bozukluk olmaksızın doğ­rudan kasların zayıflayarak güçsüz düşmesin­den kaynaklanan felçlere de daha seyrek rastlanır. Buna karşılık beyin dokularının örselenmesi ya da yıkıma uğraması, özellikle kol ve bacak kaslarını denetleyen sinirlerdeki bir iletim bozukluğu, beyin kanaması, beyin urları ve beyne giden kan akımının çeşitli nedenlerle azalması en sık karşılaşılan felç nedenleridir.

Felç yalnızca bir kası etkileyebileceği gibi vücudun bir bölümünü ya da bütün iskelet kaslarını da tutabilir. Yalnız iki bacağı etkile­mişse belden aşağı felç ya da kötürümlük (paraplejî), vücudun bir yarısını, örneğin yal­nızca sağ kol ile sağ bacağı etkilemişse yarım felç (hemiplejî), her iki kol ve bacağı tutmuşsa tam felç (kadripleji) söz konusudur.

Dünyada ortalama 300 çocuktan birinde doğuştan felç görülür. Bunun nedeni her zaman tam olarak saptanamasa da, bebeğin anne karnındaki gelişmesi sırasında bazı be­yin hücrelerinin yıkıma uğraması, kan uyuş­mazlığından ileri gelen ağır doğum sarılığı, güç bir doğum sırasında beynin zarar görmesi ya da annenin kanından bebeğin beyin doku­larına kısa bir süre için yeterince oksijen gidememesi olabilir. Sonuçta beyindeki bir yapı ya da gelişme bozukluğundan kaynaklan­dığı için, doğuştan olan bu tip felçlere beyin felci de denir.

Yeni doğmuş bebeklerin hareketleri genellikle düzensiz ve sarsak olduğu için, doğum­dan sonraki ilk birkaç ay içinde çocuğun felçli olduğu anlaşılmayabilir. Ama bir süre sonra çocuk normal gelişmesini gösteremez; örne­ğin bir oyuncağa uzanıp yakalayamaz, oturtulduğunda vücudunu dik tutamaz, zamanı gelince emeklemeye, yürümeye ya da konuş­maya başlayamaz. Doğuştan felç, çocuk bü­yüdükçe kötüye giden ya da ağırlaşan bir bozukluk değildir; ama iyileşme olasılığı da yoktur. Çocuk yürüme çağma geldiğinde kol­tuk değneklerine, tekerlekli sandalyeye ya da sakatlar için tasarlanmış öbür yardımcı araçla­ra gerek duyacaktır.

Felçli doğan çocukların bir bölümü kollarını ya da bacaklarını hiç hareket ettiremezken, bir bölümü düzensiz ve sarsak hareketler yapabilir. Bazen felçli organ gevşek ve sarkık­tır; ama çoğu kez kaslar gevşeyeceğine iyice kasıldığı için, organ doğal olmayan bir du­rumda, tıpkı kramp girmiş gibi kasılı kalabilir. Örneğin felçli kol bükülmüş ve çocuğun eli koltuk altına gelecek biçimde vücuduna yapı­şıp kalmıştır. Bu kasılman ya da spazmlı felç bazen zekâ geriliğine, bazen de işitme, görme ve konuşma bozukluklarına yol açabilir. Ama bu kusurla doğmuş "spastik çocuklar"dan çoğunun asıl sorunu, zekâ düzeyi normal olduğu halde, hareketlerindeki eşgüdüm ek­sikliğinden kaynaklanan sarsaklık ve konuş­ma güçlüğü nedeniyle zekâ özürlü sanılmasıdır. Bu nedenle çocuğun bu fiziksel ya da zihinsel özürlerini yenmesinde ona yardımcı olabilmek için ailesine, yakın çevresine, dok­toruna, öğretmenlerine ve arkadaşlarına büyük görevler düşer.

En yaygın felç nedenlerinden biri de, beyinde yapısal bir bozukluk söz konusu olmadığı halde beyindeki kan dolaşımının aksamasıdır . Birdenbire ortaya çıktığı için inme denen bu tip felç ya da tıp dilindeki adıyla apopleksi, bugün birçok ülkede kaza­lardan, kanserden ve kalp hastalıklarından sonra en yaygın ölüm nedenleri arasında dördüncü sırayı alır. İnme gençlerde çok seyrek görülen ve genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan bir felç tipidir. Yüksek kan basıncı (tansiyon), kalp ve damar hastalıkları, damar sertliği, şeker hastalığı ve sigara tirya­kiliği inme tehlikesini artıran etkenlerin ba­şında gelir.
Felçle sonuçlanan dolaşım bozukluğunun en yaygın nedenlerinden biri beyne giden kan akımının azalması, öbürü de beyin kanamasıdır. Bunlardan ilki, beyne giden büyük atar­damarlardan birinin ya da beyindeki daha küçük atardamarların bir kan pıhtısıyla tıkan­masından ileri gelir. Bu tıkanıklık, yeterince kan ve oksijenle beslenemeyen beyin dokusu­nun ölümüne yol açar. İkinci neden ise yüksek kan basıncına ya da bir damar hastalı­ğına bağlı olarak beyindeki atardamarlardan birinin yırtılmasıdır.

Bu felcin belirtileri, yıkıma uğrayan beyin dokusunun büyüklüğüne ve yerine bağlı ola­rak değişir. Örneğin konuşma, yürüme, kol ve bacak hareketleri, görme gibi işlevlerden sorumlu olan beyin bölgelerinin ya da mer­kezlerinin yıkıma uğraması bu işlevlerin yeri­ne getirilmesini engeller. Eğer inmeli kişi konuşamıyorsa ve sağ kolu ile sağ bacağı felç olmuşsa, beynin sol yarısındaki özel bir bölge yıkıma uğramış demektir; çünkü beynin sol yarısı vücudun sağ yanını, sağ yansı da sol yanını denetler. Hastanın güçsüz düşmesi, baş dönmesi ve görme bulanıklığı gibi belirtiler ise beynin arka bölümündeki dokulann zarar gördüğünü gösterir .

Beynin bir bölgesine giden kan akımının kısa bir süre için kesilmesinde de inmeye benzer belirtiler görülür. Ama kaslardaki tutulma felçten çok daha hafiftir ve genellikle birkaç dakika sürer. Bununla birlikte, kol ve bacaklarda belirgin bir uyuşma biçiminde hissedilen bu hafif ve geçici felcin sık sık yinelemesi kalıcı bir inme olasılığını artınr. Ortalama olarak, beyindeki kan dolaşımı bozukluğuna bağlı olan felçlerin üçte biri iz bırakmadan geçer, üçte biri kalıcı felçle, üçte biri de ölümle sonuçlanır.

Sigara içmemek, kan basıncını düzenli olarak ölçtürmek, ileri yaşlarda çok ağır ve yorucu yaşam koşullarından kaçınmak gibi genel sağlık kurallarına uymakla inme tehli­kesi büyük ölçüde engellenebilir. Yüksek kan basıncını ve kalp hastalıklannı sürekli dene­tim altında tutmak, damar tıkanıklığına yol açabilecek bir kan pıhtısının oluşma tehlikesi­ne karşı pıhtılaşma önleyici ilaçlar kullanmak, göğüs ya da boyun atardamarlarındaki pıhtı­ları ameliyatla temizleyerek damar tıkanıklı­ğını gidermek etkili tedavi yöntemleridir. Ne var ki, yıkıma uğramış beyin dokusunun yenilenmesi olanaksızdır. Gene de, zamanla beynin öbür bölümleri yıkıma uğramış doku­lann görevini üstlenerek felçli kasların denetimini ele alabilir. Böyle bir tedavi, uzman doktorların denetiminde yürütülen çok uzun bir süreçtir. Ama öncelikle kendi isteği ve iradesi, ayrıca ailesinin ve dostlarının desteğiyle bunu başararak felci atlatan birçok hasta vardır.

MsxLabs & TemelBritannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 6 Ocak 2017 21:38
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....