Arama

Fikret Muallâ Saygı - Tek Mesaj #3

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
18 Ekim 2008       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
(1903-1967). Dünya ça­pında ün kazanmış ressamımızdır. İstanbul'da doğan Fikret Muallâ Saygı'nın çocukluğu Kadıköy semtinde geçti. İlkokulda zekâsı, atılganlığı ve çok iyi futbol oynamasıyla tanı­nırdı. Ama, futbola düşkünlüğü derslerini savsaklamasına yol açıyordu. Babası onu sıkı ve iyi bir eğitim görmesi için Galatasaray Lisesi'nin Mekteb-i Sultani yatılı bölümüne verdi. Fikret Muallâ gene de futbolu bırakma­dı. Ama top oynarken sakatlandı ve uzun süre tadavi görmesine karşın bu sakatlanma küçük yaşta topal kalmasına neden oldu. Bu durum küçük Fikret Muallâ'nın iç dünyasını fazlasıy­la etkiledi. Topallığından utanıyor, herkes kendisiyle alay ediyor sanıyordu. Bu sıkıntıla­rının üzerine annesini de yitirince ruhsal dengesi iyice bozuldu. Annesi İspanyol gribi salgınından ölmüştü ve Fikret Muallâ, bu gribi annesine kendisinin bulaştırdığını düşü­nerek acı çekiyor, annesinin ölümünden ken­disini sorumlu tutuyordu. Bu arada ikinci kez evlenen babasıyla arası açıldı, çevresiyle uyu­mu giderek bozuldu. Bir süre sonra lise öğrenimini yarıda bırakarak mühendislik eği­timi için Almanya'ya gitti; daha sonra İsviç­re ve İtalya'da bulundu. Bu dönemde resme olan eğilimini fark ederek mühendislik eğiti­mi yerine sergileri gezmeyi yeğledi. Yeniden Almanya'ya dönerek Berlin Güzel Sanatlar Akademisi'ne girdi. Bir yandan da afişler, desenler yaparak geçimini sağlamaya çalıştı. Yaptığı desenler ilginç bulundu ve birçoğu Almanya'nın önemli dergilerinde yayımlandı.
tanıştı ve Angles'in evine yerleşti. Ama rahat­sızlıkları da artmıştı. Önce hastaneye daha sonra huzurevine yatırıldı. Öldüğünde kimse­sizler mezarlığına gömülen Fikret Muallâ'nın mezarı 1974'te Türkiye'ye getirildi.

Fikret Muallâ çoğunlukla kahveleri, kahve­deki insanları, Paris meyhanelerini, sokakla­rı, sirkleri, eğlence yerleriyle Paris yaşamını resimledi. En çok sevdiği renkler, kırmızı, mavi, turuncu ve eflatundu. Ressam bu renk­lerle duygularını, hüznünü ve yaşama sevinci­ni dışa vurdu.
Fikret Muallâ'nın Oturan Adamlar, Mavili Natürmort, Sokak, Bistro, Kafe, Marsilya'da 1928'de bir süre alkbl tedavisi gördü. Alman­ya'dan Paris'e geçti ve orada resim çalışma­larını sürdürdü. Ama, yoksulluk, sinir bozuk­luğu ve içki düşkünlüğü yüzünden sıkıntılı bir durumda Türkiye'ye dönmek zorunda kaldı. 1934'ten sonra Ayvalık'ta bir süre resim öğretmenliği yapan Fikret Muallâ, bu görevinden de sıkılarak İstanbul'a yerleşti. Çeşitli operaların kostümlerini çizdi, Nâzım Hikmet'in Varan 3 adlı kitabını resimledi. 1936'da içkili bir anında söylediği sözler nedeniyle kovuşturmaya uğradı; ruhsal duru­munun bozukluğu nedeniyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde bir yıla yakın gözetim altında tutuldu. Bu olay da sanatçının iç dünyasını iyice etkiledi.
Fikret Muallâ 1939'da ömrünün geri kalan bölümünü geçireceği Paris'e yerleşti. Altı ayda parasını tüketince yaptığı tabloları ye­mek ya da şarap karşılığında satmaya başladı. Artık sanatçılar çevresinde tanınıp seviliyor ve resimlerine değer veriliyordu. Picasso ile dostluk kurdu. 1954'e kadar çok sayıda resim yapmasına karşın, hiç sergi açmadı. Parayı önemsemediği için resimlerini kahvelerde ucuza satıyor ya da açıkgöz galeri sahiplerine yok pahasına kaptırıyordu. 1954'te ilk sergisi­ni açtığında tablolarına gösterilen ilgi onu çok şaşırttı. 1955'te ikinci sergisini açtı. 1962'de, resimlerine hayran olan Madame Angles ile
Fransız İşçileri Bir Kahvede, Haliç ve Süleymaniye, Paris'te Bir Sokak adlarını taşıyan resimleri ünlü yapıtlarından yalnızca bazıla­rıdır.

MsxLabs & Temel Britannica
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....