Arama

Fikret Muallâ Saygı

Güncelleme: 28 Temmuz 2011 Gösterim: 41.617 Cevap: 4
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Kasım 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Fikret Muallâ Saygı (1903 - 1967) 20. yüzyılın dünyaca ünlü Türk ressamıdır.

Sponsorlu Bağlantılar
Hayatı
1903 yılında İstanbul'da doğan Fikret Mualla, Saint Joseph ve Galatasaray liselerinde öğrenim görmüştür. Yatılı olarak Galatasaray Lisesi'ne verilmesinin sebebinin, kendisini derslerine çalışmaktan alıkoyan futbol tutkusu olduğu rivayet edilir. Bu sıralarda annesini kaybetmesi, sanatçının üzerinde derin izler bırakmıştır. Babasının ikinci evliliğini benimseyemeyince, İsviçre'ye mühendislik okuması için gönderilmiştir.

Ancak zamanla, resmin mühendislikten daha çok ilgisini çektiğini fark etmiş ve resim eğitimi almak için Almanya'ya geçmiş, Münih Güzel Sanatlar Akademisi'nde afiş ve desinatörlük, ardından Berlin Güzel Sanatlar Akademisi'nde resim eğitimi almıştır.

1927'de Türkiye'ye döndüğünde, mezun olduğu Galatasaray Lisesi'nde ve Ayvalık Ortaokulu'nda kısa bir dönem resim dersleri vermiş, sonra İstanbul'a dönmüştür. Paris'e gitmeden önce burada geçirdiği zaman içinde çalışmalarını sürdürmüş, 1939 Uluslararası New York Fuarı Türk Pavyonu için Abidin Dino'nun ricası üzerine 'İstanbul' konulu otuz kadar tablo yapmıştır.

1938 yılında babasını kaybeden Fikret Mualla, ondan kalan miras ile Paris'e giderek yerleşmiştir. Bu sıralarda Fransa'da Edvard Munch ve Wassily Kandinsky gibi ressamların temsilcisi olduğu ekspresyonizm akımı gündemde olduğundan, ressam da bu anlayıştan etkilenmiştir.

Ancak Fransa'nın II. Dünya Savaşı'na girmesi ve işgal edilmesi nedeniyle çok zor zamanlar baş göstermiş ve Fikret Mualla da herkes gibi zor zamanlar geçirmiştir. Hatta bu dönemde tablolarını çok düşük fiyatlara satmak zorunda kaldığı söylenir.

1954 yılında Paris'te ilk kişisel sergisini açan Fikret Mualla, başarılı çalışmalar yapmaya devam etmiş. İlerleyen zamanlarda çeşitli sağlık sorunları yaşadığında, sanatseverlerden çok yardım görmüş. Özellikle 1950'lerin sonunda tanıştığı koleksiyoner Madam Angles, 1962 yılında felç olan ressamın bakımını üstlenmiş ve tüm ihtiyaçlarını karşılamıştır.

Fikret Mualla 20 Temmuz 1967'de Fransa'da hayata veda etmiş ve Paris Kimsesizler Mezarlığı'na gömülmüştür. Bu durum 1974'te çözüm bulmuş ve kemikleri getirilerek Karacaahmet Mezarlığı'na gömülmüştür.

Sanat hayatı
Fikret Mualla'nın resimlerinde iç dünyasının etkilerini ve şiirsel bir anlatım yansıttığını görmek mümkündür. Popüler akımlara kendini çok fazla kaptırmak yerine daha kişisel çalışan ressam, kendi hislerini ve yaşamın gerçeklerini resme aktarmayı seçmiştir.

Şehirleri resmetmeyi seven ressam, İstanbul'da yaptığı gibi Paris'te de şehrin insanlarını, sokaklarını, kafelerini resimlerine taşımış. Renklerle oynamayı seven sanatçının, Henri Matisse'in renk kullanımından çok etkilendiği biliniyor.

Guvaş, suluboya ve pastel malzemelerini resimlerinde sıkça kullanan Fikret Mualla'nın Paris sanat ortamında tanınması biraz zaman almıştır. Picasso'nun Fikret Mualla'nın resimlerini övdüğü, hatta bir resmini satın aldığı ve kendi çalışmalarından birini de ona hediye ettiği bilinir.

Fikret Mualla'nın başlıca eserleri arasında 'Oturan Adamlar', 'Kafe', 'Marsilya'da Fransız İşçileri Bir Kahvede', 'Haliç ve Süleymaniye', 'Paris'te Bir Sokak', 'Baloncu' ve 'Balıkçı' sayılabilir.

Ressamın bunların dışında da pek çok çalışması bulunur. Örneğin 'Lüküs Hayat', 'Deli Dolu', 'Saz Caz' gibi operetler için kostümler çizmiş, Nazım Hikmet'in 'Varan 3' isimli şiir kitabını resimlemiş.Yeni Adam Dergisi için desenler hazırlamış, Ses Dergisi için çizimler yapmış.

Edebiyata yatkınlığı da bilinen ressamın yine Ses Dergisi'nde yayımlanmış 'Masal' ve 'Üsera Karargâhı' isimli iki öyküsü, 1932'de yazdığı 'Şiller (Schiller)1759-1805, Hayatı ve Eserleri' isimli bir de kitabı vardır.

Ölümünden sonra Paris'te açık artırmaya çıkarılan resimleri de Türk devleti tarafından satın alınmış ve Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde bir Fikret Mualla Salonu oluşturulmuştur.
Biyografi Konusu: Fikret Muallâ Saygı nereli hayatı kimdir.
KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
13 Nisan 2007       Mesaj #2
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!
Fikret Muallâ Saygı (1903 - 1967)


Sponsorlu Bağlantılar
Türk, ressam. Dışavurumculuk'un (Ekspresyonizm) ve Fovizm'in üslup özelliklerini kaynaştıran, coşkun bir lirizm ve içtenlik dolu resimler yapmıştır.

Fikret Muallâ Saygı İstanbul'da doğdu, 20 Temmuz 1967'de Fransa'da Nice yöresinde öldü. Küçükken geçirdiği bir kaza sonucu topal kalması ve annesinin ölümünden sonra babasının yeniden evlenmesi gibi olaylar onun sinirli ve uyumsuz bir çocuk olmasında rol oynadı. Saint Joseph Fransız Okulu'ndan sonra bir süre Galatasaray Lisesi'nde okudu, ama okulu bitiremeden mühendislik eğitimi yapması için Almanya'ya gönderildi.

Almanya'nın çeşitli kentlerinde dolaştı, İsviçre ve İtalya'ya gitti, müzeleri gezdi. Resim yeteneğinin farkına vararak kısa zamanda sağlam bir desen bilgisi edindi. Başarılı resimlemeler, moda çizimleri ve gravürler yaptı, desenlerini en gözde Alman dergilerine kabul ettirdi. Babasının mali durumu bozulup para gönderemez hale gelince bir Mısırlı prens, onun yirmi beş yaşına değin Almanya'da kalmasını sağladı.

Fikret Muallâ 1928'de aşırı alkol tutkusu nedeniyle bir süre hastanede tedavi gördü. Daha sonra Almanya'dan Fransa'ya geçti, Paris'te Montparnasse ve Saint Germain gibi sanat çevrelerinde yaşadı. Orada, André Lhote'un atölyesinde çalışan Hale Asaf'la tanıştı. Paris'te sürekli resim yapan Fikret Muallâ bir süre sonra parasızlık nedeniyle Türkiye'ye döndü. Geçimini sağlamak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı'na yaptığı başvuru üzerine 1934'te Ayvalık Ortaokulu resim öğretmenliğine atandı, ancak kısa bir süre sonra bu görevinden istifa etti.

İstanbul'da Lüküs Hayat, Deli Dolu, Saz Caz gibi operetler için kostümler çizdi. Nâzım Hikmet'in Varan 3 adlı şiir kitabını resimledi. İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun çıkardığı Yeni Adam dergisi için desenler hazırladı. Bir ara, yanlış yorumlanan bazı sözleri yüzünden savcılık emriyle 1936'da Bakırköy Akıl Hastanesi'nde bir yıla yakın gözetim altına alındı. 1937'nin sonlarına doğru taburcu edildi. Bu olaydan sonra Fikret Muallâ'da gittikçe artan ve ölümüne değin süren bir polis korkusu başladı.

Babasının ölümü üzerine eline geçen miras payı ile Paris'te yaşamını sürdürebileceğini düşünerek 1939'da Türkiye'den ayrıldı. Hastaneden çıkışı ile Türkiye'den ayrılışı arasındaki iki yıllık sürede 1939 Uluslararası New York Fuarı Türk Pavyonu için Abidin Dino'nun isteği üzerine İstanbul konulu otuz kadar tablo yaptı. 1938'de yayımlanan Ses dergisi için çizdiği desenlerden birinin müstehcen olduğu gerekçesiyle, Türkiye'den ayrıldıktan
sonra aleyhinde dava açıldı, 1939'da beraat etti. Bu dönemde yazılmış ve Ses'te yayımlanmış "Masal" ve "Üsera Karargâhı" adlı iki de öyküsü vardır.

Fikret Muall-â Fransa'da yirmi altı yılı aşkın bir süre yaşadı. Geçimsizlik, içkiye düşkünlük ve sürekli polis korkusu ile geçen yıllar sonunda yaşamındaki dengesizlik ve uyumsuzluk yoğunlaştı. Bir ara tedavi için hastaneye yatırıldı. Burada kaldığı iki ay içinde kendisine resim yaptıran Dina Vierny'nin koruması altına girdi. Bu resimleriyle Kasım 1954'te ilk sergisini açtı. İkinci sergisinden sonra yeniden akıl hastanesine girdi. Bir ay sonra taburcu edilince sanayici Lharmin'le bir anlaşma yaptı ve Seine Nehri'nin daha çok varlıkların oturduğu "sağ" yakasına taşındı.

Resimlerinin sürekli müşterisi olan Madame Anglés'yle bu dönemde tanıştı. Fikret Muallâ'yı bundan sonra koruması altına alan Madame Anglés, 1962'de felç geçirdiğinde onu hastaneye kaldırttı, bakımını sağladı. Daha sonra Nice yöresinde Reillane kasabasındaki evine yerleştirdi ve bütün giderlerini karşıladı. Fikret Muallâ ömrünün sonuna değin felçten kurtulamadı. Mayıs 1967'de eski sinir bunalımları yeniden başladı. Önce hastaneye, sonra da bir dinlenme evine yatırıldı ve orada öldü.

Ressam Hale Asaf gibi kimsesizler mezarlığına gömüldü. Ölümünden yedi yıl sonra 1974'te Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün ilgilenmesiyle kemikleri Türkiye'ye getirildi ve Karacaahmet Mezarlığı'na gömüldü. 1976'da dostlarından, yakınlarından ve çeşitli koleksiyonlardan derlenen yüz on sekiz resmi ile Ankara'da adına bir sergi düzenlendi. Yapıtlarının çoğu bugün özel koleksiyonlarda bulunmaktadır.

Yaşamının büyük bölümünü Fransa'da geçiren Fikret Muallâ konularını kahveler, sirkler ve sokaklar gibi Paris yaşamının ayrıntılarından seçmiştir. Resim onun için bir yaşama biçimi olmuştur. Yaşamın gerçeklerini büyük bir içtenlikle renge ve biçime aktarmış, içinde yaşadığı bohem çevrenin insanını resmine konu olarak almıştır. Daha çok guvaş tekniğine yakınlık duymuş ve bu teknikle çok hızlı çalışabilmiştir. Ancak yağlıboyayı da suluboya ve guvaşı kullandığı ustalıkla kullanmıştır. Resmin kuramsal sorunları onu pek ilgilendirmemiş, dış etkilere yabancı
kalmış ve çağdaş akımlara katılmamıştır. İçinden geldiği gibi, öznel, coşkun bir lirizm ile dolu resimler yapmıştır.
Son düzenleyen KisukE UraharA; 23 Mart 2008 12:05
Gerçekçi ol imkansızı iste...
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
18 Ekim 2008       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
(1903-1967). Dünya ça­pında ün kazanmış ressamımızdır. İstanbul'da doğan Fikret Muallâ Saygı'nın çocukluğu Kadıköy semtinde geçti. İlkokulda zekâsı, atılganlığı ve çok iyi futbol oynamasıyla tanı­nırdı. Ama, futbola düşkünlüğü derslerini savsaklamasına yol açıyordu. Babası onu sıkı ve iyi bir eğitim görmesi için Galatasaray Lisesi'nin Mekteb-i Sultani yatılı bölümüne verdi. Fikret Muallâ gene de futbolu bırakma­dı. Ama top oynarken sakatlandı ve uzun süre tadavi görmesine karşın bu sakatlanma küçük yaşta topal kalmasına neden oldu. Bu durum küçük Fikret Muallâ'nın iç dünyasını fazlasıy­la etkiledi. Topallığından utanıyor, herkes kendisiyle alay ediyor sanıyordu. Bu sıkıntıla­rının üzerine annesini de yitirince ruhsal dengesi iyice bozuldu. Annesi İspanyol gribi salgınından ölmüştü ve Fikret Muallâ, bu gribi annesine kendisinin bulaştırdığını düşü­nerek acı çekiyor, annesinin ölümünden ken­disini sorumlu tutuyordu. Bu arada ikinci kez evlenen babasıyla arası açıldı, çevresiyle uyu­mu giderek bozuldu. Bir süre sonra lise öğrenimini yarıda bırakarak mühendislik eği­timi için Almanya'ya gitti; daha sonra İsviç­re ve İtalya'da bulundu. Bu dönemde resme olan eğilimini fark ederek mühendislik eğiti­mi yerine sergileri gezmeyi yeğledi. Yeniden Almanya'ya dönerek Berlin Güzel Sanatlar Akademisi'ne girdi. Bir yandan da afişler, desenler yaparak geçimini sağlamaya çalıştı. Yaptığı desenler ilginç bulundu ve birçoğu Almanya'nın önemli dergilerinde yayımlandı.
tanıştı ve Angles'in evine yerleşti. Ama rahat­sızlıkları da artmıştı. Önce hastaneye daha sonra huzurevine yatırıldı. Öldüğünde kimse­sizler mezarlığına gömülen Fikret Muallâ'nın mezarı 1974'te Türkiye'ye getirildi.

Fikret Muallâ çoğunlukla kahveleri, kahve­deki insanları, Paris meyhanelerini, sokakla­rı, sirkleri, eğlence yerleriyle Paris yaşamını resimledi. En çok sevdiği renkler, kırmızı, mavi, turuncu ve eflatundu. Ressam bu renk­lerle duygularını, hüznünü ve yaşama sevinci­ni dışa vurdu.
Fikret Muallâ'nın Oturan Adamlar, Mavili Natürmort, Sokak, Bistro, Kafe, Marsilya'da 1928'de bir süre alkbl tedavisi gördü. Alman­ya'dan Paris'e geçti ve orada resim çalışma­larını sürdürdü. Ama, yoksulluk, sinir bozuk­luğu ve içki düşkünlüğü yüzünden sıkıntılı bir durumda Türkiye'ye dönmek zorunda kaldı. 1934'ten sonra Ayvalık'ta bir süre resim öğretmenliği yapan Fikret Muallâ, bu görevinden de sıkılarak İstanbul'a yerleşti. Çeşitli operaların kostümlerini çizdi, Nâzım Hikmet'in Varan 3 adlı kitabını resimledi. 1936'da içkili bir anında söylediği sözler nedeniyle kovuşturmaya uğradı; ruhsal duru­munun bozukluğu nedeniyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde bir yıla yakın gözetim altında tutuldu. Bu olay da sanatçının iç dünyasını iyice etkiledi.
Fikret Muallâ 1939'da ömrünün geri kalan bölümünü geçireceği Paris'e yerleşti. Altı ayda parasını tüketince yaptığı tabloları ye­mek ya da şarap karşılığında satmaya başladı. Artık sanatçılar çevresinde tanınıp seviliyor ve resimlerine değer veriliyordu. Picasso ile dostluk kurdu. 1954'e kadar çok sayıda resim yapmasına karşın, hiç sergi açmadı. Parayı önemsemediği için resimlerini kahvelerde ucuza satıyor ya da açıkgöz galeri sahiplerine yok pahasına kaptırıyordu. 1954'te ilk sergisi­ni açtığında tablolarına gösterilen ilgi onu çok şaşırttı. 1955'te ikinci sergisini açtı. 1962'de, resimlerine hayran olan Madame Angles ile
Fransız İşçileri Bir Kahvede, Haliç ve Süleymaniye, Paris'te Bir Sokak adlarını taşıyan resimleri ünlü yapıtlarından yalnızca bazıla­rıdır.

MsxLabs & Temel Britannica
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Mart 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
HAYATI:
1903 yılında İstanbul'da doğan Fikret Mualla, Saint Joseph ve Galatasaray liselerinde öğrenim görmüştür. Yatılı olarak Galatasaray Lisesi'ne verilmesinin sebebinin, kendisini derslerine çalışmaktan alıkoyan futbol tutkusu olduğu rivayet edilir. Bu sıralarda annesini kaybetmesi, sanatçının üzerinde derin izler bırakmıştır. Babasının ikinci evliliğini benimseyemeyince, İsviçre'ye mühendislik okuması için gönderilmiştir.

Ancak zamanla, resmin mühendislikten daha çok ilgisini çektiğini fark etmiş ve resim eğitimi almak için Almanya'ya geçmiş, Münih Güzel Sanatlar Akademisi'nde afiş ve desinatörlük, ardından Berlin Güzel Sanatlar Akademisi'nde resim eğitimi almıştır.

1927'de Türkiye'ye döndüğünde, mezun olduğu Galatasaray Lisesi'nde ve Ayvalık Ortaokulu'nda kısa bir dönem resim dersleri vermiş, sonra İstanbul'a dönmüştür. Paris'e gitmeden önce burada geçirdiği zaman içinde çalışmalarını sürdürmüş, 1939 Uluslararası New York Fuarı Türk Pavyonu için Abidin Dino'nun ricası üzerine 'İstanbul' konulu otuz kadar tablo yapmıştır.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
28 Temmuz 2011       Mesaj #5
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Fikret Muallâ

Doğum: 1904, İstanbul
Ölüm: 1967, Fransa
Türk ressamı ve desencisi. Soyadı Saygı.

1930 yılına kadar Almanya'da gravür, Paris'te resim çalışmaları yaptı. 1934'te Türkiye'ye dönerek resim öğretmeni olarak çalıştı. İstanbul'da bir yıl akıl hastanesinde kaldı. 1938'de Paris'e yerleşti. Yaşamı yoksulluk ve yalnızlık içinde geçti. Son yılları Alp eteklerindeki bir köy olan Reillane'ın belediye başkanının karısı Madam Angles'in evinde geçti. Figüratif resimleriyle eleştirmenlerin övgüsünü kazandı. Yapıtlarının çoğu, Madam Angles'in, koleksiyoncu Bruna Basrano'nun ve dekoratör France Bertin'in koleksiyonlarında ve İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'ndedir.

Ad:  fikret_mualla_resim_3571_1.jpg
Gösterim: 775
Boyut:  87.9 KB
Sanatçının eserlerinden

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Benzer Konular

4 Kasım 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
26 Ağustos 2009 / Daisy-BT Sinema tr
14 Eylül 2009 / Mystic@L Sanat tr
1 Aralık 2010 / _Yağmur_ Müzik tr
11 Temmuz 2018 / Baturalp X-Sözlük