Arama

Kaplumbağa (Testudines) - Tek Mesaj #2

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Ekim 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Kaplumbağa (Testudines)


Kaplumbağalar kabuklu sürüngenlerdir (bak. Sürüngenler). Bu çok yavaş hareket eden ve evini sırtında taşıyan hayvanların, denizlerde, tatlı sularda ve kara­da yaşayan birçok türü vardır. Ama karada yaşayanlar Eskidünya'da, suda yaşayanlar Yenidünya'da daha çoktur.

Bütün kaplumbağaların derisi pulludur. Genellikle "bağa" adıyla tanınan koruyucu kabukları gövdelerinin büyük bir bölümünü örter. Dişleri yerine gaga biçiminde gelişmiş, keskin kenarlı, sert ağızları vardır. Pençele­rinde bazen yüzmelerine yardımcı olan perde­ler bulunur. Suda yaşayanlar bile akciğerleriyle solunum yaparlar. Kaplumbağalar ge­nellikle yılda bir kez ürer. Dişiler kirli beyaz renkli, yuvarlak yumurtalarını toprağa ya da kuma bırakır. Çoğu arka ayaklarını kullanarak yumurtaları için bir oyuk açar. Kaplum­bağalar kış geldiğinde çamurda, toprağın için­de ya da otların arasında kış uykusuna yatar.

Az ya da çok yaşamlarının bir bölümünü tatlı sularda geçiren birçok kaplumbağa var­dır. Bunlardan küçük yapılı ve su ortamına iyice uymuş olanlar akvaryumlarda da besle­nir. Türkiye akarsularında yaygın olan bayağı bataklık kaplumbağası ya da benekli kaplum­bağa (Emys orbicularis) genel olarak Afri­ka'nın kuzeybatı, Avrupa'nın orta ve güney, Asya'nın batı kesimlerinde yaşar. Bağasının üstü sarımsı benek ve çizgilerle bezelidir. Ayrıca bacaklarında, kuyruğunda ve boynun­da san lekeler bulunur. Uzunluğu ender olarak 20 santimetreyi aşar.

Çizgili kaplumbağa (Mauremys caspica) da Türkiye akarsularında görülür. Başının ve boynunun yanlarında sarımsı çizgiler vardır. Kuyrukları erkeklerde bağanın yarı uzunluğu­na ulaşır.

Kuzey Amerika'da yaşayan türlerden bü­yük kapan kaplumbağasının (Macrochelys temmineki) uzunluğu 60 santimetreyi, ağırlığı 90 kilogramı aşabilir. En iri tatlı su kaplumba­ğaları arasında yer alan bu tür genellikle dipte, ağzı açık olarak kımıltısız bekler ve altçenesinin iç yanındaki solucana benzer deri çıkıntısını yem gibi kullanıp küçük balıkları avlar. Boyalı kaplumbağanın (Chrysemys pic­ta) uzunluğu 10-18 cm, boynu ve bacakları kırmızı çizgilidir. Sık sık gölcüklerde yüzen kütüklere gruplar halinde çıkarak güneşle­nirler.

Bayağı kutu kaplumbağası (Terrapene Ca­rolina) gövdesini tümüyle bağasının içine çekebilen ender Kuzey Amerika türlerinden biridir. Boyalı kaplumbağaya ve Türkiye'de bulunan tatlı su kaplumbağalarına akrabadır. Ama bağası çoğu kara kaplumbağaları gibi yüksek kubbelidir; nemli ormanlarda ve akar­su kıyılarında yaşar. New England'dan Mek­sika Körfezi'ne kadar uzanan tuzlu bataklık­larda yaşayan bir bataklık kaplumbağası (Malaclemys terrapin) 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında en değerli yiyecekler arasında sayı­lırdı.

Gene tatlı sularda yaşayan bir grup kap­lumbağa yuvarlak ve boynuzsu levhalar yeri­ne deriyle örtülmüş, çok yassı kabuklarıyla dikkat çeker. Yumuşak kaplumbağa adıyla tanınan bu grup üyelerinin burun delikleri, başın önünde hortum biçimindeki bir uzantı­nın ucunda bulunur.
Yılan boyunlu kaplumbağaların çoğu Gü­ney Amerika ve Avustralya'ya dağılmış 35 dolayında türü vardır. Bir yılan boyunlu kaplumbağa tehlike karşısında uzun boynunu geri çekmek yerine yana doğru bükerek kabuğunun içine gizlenir.

Deniz Kaplumbağaları


Yaşayan kaplumbağaların en irisi olan dev deniz kaplumbağası (Dermochelys coriacea), genellikle 2 metre uzunluğa ve 540 kg ağırlığa erişebilir. Uzun kabuğu boyunca birkaç sıra kabartı bulunur. Ayrıca kabuğu levhalar yeri­ne deriye gömülmüş küçük kemiklerden olu­şur. Dev deniz kaplumbağası tüm kaplumba­ğalar içinde en iyi yüzeni ve belki de soyu en eskiye dayananıdır.

En çok 2 metre dolayında bir uzunluğa ve 400 kg ağırlığa ulaşabilen bayağı deniz kap­lumbağası (Caretta caretta) ile uzunluğu 1 metreyi ve ağırlığı 180 kilogramı aşabilen yeşil kaplumbağa en tanınmış türler arasındadır. Soyu tükenme tehlikesi gösteren bu türlerin Akdeniz'deki en önemli üreme bölgesi Türki­ye kıyılarıdır. Türkiye'de yumurta bıraktıkları kıyılar özellikle Köyceğiz ile Samandağ arasında kalır. Günümüzde Köyceğiz'e bağlı Dalyan yöresi koruma alanı sınırları içine alınmıştır.
Yeşil kaplumbağanın sırt kabuğu yeşilimsi ve genellikle sarımsı ya da kahverengimsi lekelidir. Lezzetli etinden çorba yapıldığı için çorba kaplumbağası adıyla da tanınır. Ama artık avı birçok ülkede yasaktır. Akdeniz'in yanı sıra tropik bölge denizlerinde de bulu­nur. Balıklar ve deniz yumuşakçaları başlıca besinleri arasındadır. Bayağı deniz kaplumba­ğasının başı daha büyük, kabuğu kahverengi ya da kızılımsıdır. Coğrafi dağılımları ve beslenme alışkanlıkları bakımından yeşil kap­lumbağaya benzer.

Deniz kaplumbağaları bazen binlerce millik uzun yolculuklar yaparak dişilerin yumurtala­rını bırakacakları kıyılara ulaşırlar. Bu yolcu­lukların neden yapıldığı, kesin göç yolları ve her yıl aynı kıyıları nasıl buldukları hâlâ gizemini korumaktadır. Dişiler yumurtalarını bırakmak için kıyıya çıktıklarında korunmasız durumdadır. Üstelik kuma gömdükleri yu­murtalar ve yumurtadan çıkar çıkmaz denize doğru koşmaya başlayan yavrular iri deniz kuşları ve yengeç gibi deniz hayvanları için kolay birer av olmaktadır. Ama kıyı sığlıkla­rından kurtulan yavrular gizemli yolculukları için hazır demektir.

Kara Kaplumbağaları


En ilginç kara kaplumbağaları, uzunluğu ba­zen 1,3 metreyi ve ağırlığı yaklaşık 140 kilogramı bulan dev Galápagos kaplumbağa­larıdır (Geochelone elephantopus). Günü­müzde yalnız Hint Okyanusu'ndaki Aldabra Adaları'nda ve ekvator çizgisi üzerinde bulu­nan Galápagos Adaları'nda yaşarlar. Galápa­gos Adaları'nın kendine özgü canlı varlığı, türlerin evrimi konusunda değerli birer kanıt olmuştur.

16. yüzyılda batılılar tarafından keşfedildi­ğinde dev kaplumbağalarla dolu olan bu adalara İspanyolca'da "kaplumbağa" anlamı­na gelen galápago adı verilmiştir. Ama bu ıssız adalara insan ayağının değmesi, buraya özgü canlılardan bir bölümünün yok olmasına yol açmıştır. İlk gelenler dev kaplumbağanın lezzetli bir eti olduğunu, aylar boyunca bir şey yemeden sağ kalabildiğini öğrendiler. Uzun okyanus yolculukları için gemilerin güvertesi­ne alınan bu kaplumbağalar besine gereksi­nim duyuldukça öldürülüyordu. Ayrıca adala­ra getirilen domuz ve keçi gibi evcil hayvanlar yumurta ve yavrularını yedikleri dev kaplum­bağaların azalmasına neden oldular.

Bayağı kaplumbağa (Testudo graeca) dev kaplumbağaya akraba bir türdür. Avrupa'nın güney, Afrika'nın kuzey ve Asya'nın batı kesimlerinde yaşar. Türkiye'de en yaygın ve en iyi bilinen kara kaplumbağası türüdür. Bağasının üst parçası kubbe biçiminde yüksel­miş, gençlerde sarımsı ya da soluk zeytin renginde, ileri yaşlarda kahverengimsidir. Ayrıca bağasını oluşturan geniş levhalarda siyah lekeler bulunur. Uzunluğu en çok 30 santimetreye ulaşır. Bu türe benzeyen, ama daha küçük yapılı olan Trakya kaplumbağası (Testudo hermanni) Avrupa'nın güney kesimlerinde yaşar. Her iki tür için yaygın biçimde kullanılan tosbağa adı, bazen tüm kara kaplumbağalarının yanı sıra öbür kaplumbağalar için de kullanılmaktadır.
Çöl kaplumbağası (Gopherus agassizii) ABD'nin güneybatısında ve Meksika'daki çöllerde ya da çalılık alanlarda yaşar. Bu tür bahar ve güz aylarında kış uykusu boyunca yetecek ölçüde kır çiçekleri ve otlarla besle­nip yağ bağlar.

MsXLabs.org & Temel Britannica
Son düzenleyen Safi; 26 Haziran 2017 00:23