İnsanda ve balıklar dışındaki omurgalı hayvanlarda, havanın oksijeni akciğerlerde kana karışarak vücudun bütün hücrelerine taşınır. Çünkü, besin maddelerinde depolanmış enerjinin açığa çıkması ve hücredeki biyokimyasal tepkimelerde kullanılabilmesi için oksijen gereklidir. Solunum denen bu sürecin artık ürünü olan karbon dioksit gene kan yoluyla akciğerlere gelir ve soluk verirken az miktarda su buharıyla birlikte dışarı atılır Havayı oluşturan gaz karışımının molekülleri sürekli hareket halindedir. Ama bu moleküller yerçekimi nedeniyle Dünya'dan fazla uzaklaşamaz ve gezegenimizin çevresini kuşatan atmosferi oluşturur. Deniz düzeyinden yükseldikçe yerçekiminin etkisi azaldığı için atmosferin yoğunluğu da giderek azalır. Buna karşılık, yerçekimiyle aşağıya doğru çekilen hava Dünya'nın yüzeyine belirli bir basınç uygular. Deniz düzeyinde, bu hava ya da atmosfer basıncının değeri santimetre kareye 1 kg dolayındadır. Yüksek yerlerdeki seyreltik (yoğunluğu az olan) havanın basıncı daha azdır. Hava yoğunluğunun az olduğu yüksek dağlara tırmandıkça solunum güçleştiği için dağcılar çoğu zaman yanlarında oksijen tüpleri taşırlar. Oksijen suda az da olsa çözünür; böylece balıklar suda çözünmüş olan oksijeni solun-gaçlarıyla alarak solunum yapabilirler. Çimlenen tohumlar ve büyüyen bitkiler de oksijen soğurur. Ayrıca organik maddelerin ayrışmasında ve mayalanmada da oksijen tüketilir. Çürüyen çiftlik gübresinden yayılan ısının nedeni budur. Yanma olayı ise bir maddenin oksijenle birleşmesidir. Eğer havada oksijen olmasaydı ocaklarda, fırınlarda ve motorlarda yakıtın yanması olanaksızdı. Yanma ve solunumla bu kadar çok oksijen tüketildiği için havadaki oksijenin giderek azalacağı, buna karşılık karbon dioksidin artacağı sanılabilir. Oysa yeşil bitkiler gündüzleri havadan karbon dioksit alıp, fotosentez sonucunda açığa çıkan oksijeni geri verdikleri için havadaki oksijen ve karbon dioksit oranı değişmez. Yalnız, kalabalık ve kapalı bir yerde havadaki karbon dioksit ile su buharı artar. Bu fazla nem hem solunumu güçleştirir, hem de rahatsız edici bir duygu verir. Klima aygıtları kapalı alanlardaki havanın fazla nemini gidererek temiz, daha kuru ve uygun sıcaklıkta bir ortam sağlar. Hava, basınç altında sıkıştırılarak yaklaşık —200°C'de sıvılaştırılabilir. Sıvı hava sanayide büyük çapta üretilir ve çeşitli amaçlarla kullanılır. Sıvı havanın sıcaklığı yavaş yavaş artırıldığında, karışımdaki bütün gazlar belirli bir sırayla havadan ayrılır ve saf olarak elde edilebilir. Solunum aygıtları ve bazı sanayi dalları için gerekli olan saf oksijen, ayrımsal damıtma denen bu yöntemle elde edilir. Ayrıca sanayide argon, helyum, kripton ve ksenon elde etmek, başka gazları soğutup sıvılaştırmak için de gene sıvı havadan yararlanılır.
Msxlabs & TemelBritannica