Arama

Meteoroloji - Tek Mesaj #2

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
25 Ekim 2008       Mesaj #2
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
HAVA DURUMU
Günün herhangi bir anın­da belirli bir bölgeyi etkisi altına alan sıcaklık, nem, bulut, yağış, rüzgâr gibi çeşitli atmosfer koşullarına hava durumu denir. Hava duru­mu atmosferin geçici ve anlık özelliğidir. Oysa iklim, sürekli değişen hava durumunun "ortalama özellikleri'ni ya da uzun dönemde yaşanan bütün meteoroloji olaylarının genel yapısını yansıtır. Bu nedenle, mevsim normal­lerinin çok dışında olmasa bile, anlık ya da günlük hava durumuna bakarak bir yerin iklimi konusunda doğru bir yargıya varılamaz.

Hava koşulları yaşantılarını doğrudan etki­lediği için, insanlar en eski zamanlardan beri hava durumunu izleyerek geleceğe yönelik tahminlerde bulunmaya çalışmışlardır. Günü­müzde hava tahminleri, insanın doğaya yenik düşmeden bütün etkinliklerini sürdürebilme­sine yardımcı olur. Örneğin günler ya da haftalar öncesinden yapılan doğru tahminler ekonomik verimliliğin artmasında önemli bir etkendir. Büyük bir soğuk hava kütlesinin geleceği önceden biliniyorsa, enerji santralları üretimlerini artırmak için hazırlık yapabilir; çiftçiler toprağı ekip biçme zamanını buna göre planlayabilir; gemilerin ve uçakların rotası yaklaşan bir fırtınaya yakalanmayacak biçimde düzenlenebilir.
Meteoroloji istasyonlarında, hava durumu­nu saptamak üzere çeşitli ölçü ve kayıt aletleri kullanılır. Bunların başlıcaları atmosfer basın­cını ölçen barometre, hava sıcaklığını ölçen termometre, rüzgârın hızını ve yönünü ölçen anemometre ile havanın nemini ölçen higro­metredir. Ay­rıca atmosferin üst katmanlarından veri topla­mak için, bu ölçü aletleriyle donatılmış mete­oroloji balonları atmosfere gönderilir. Balon­daki radyo vericileri yapılan ölçümleri meteo­roloji istasyonlarına aktarırken balonlar da radarla izlenerek ölçüm yapılan yerler belirle­nir. Bu bilgi kaynaklarından derlenen milyon­larca veriyi değerlendirebilmek için, hava tahminlerinde bilgisayar kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Her ülke kendi bölgele­rindeki hava durumuyla ilgili bilgileri öbür ülkelere aktarır; okyanuslarda dolaşan mete­oroloji gemileri okyanuslarla ilgili raporları, uzaya fırlatılan uydular da atmosfer koşulları­na ilişkin gözlem raporlarını gönderir. Bütün bu bilgiler bir bilgisayar ağında depolanırken iletişim güçlüğünü önlemek üzere ortak sim­geler kullanılır.

Hava Durumu Değişiklikleri
Hava durumunu belirleyen en önemli etken­lerden biri gökyüzünün açık ya da bulutlu olmasıdır. Yükselen ve yükseldikçe soğuyan su buharının yoğunlaşmasıyla bulutların oluş­tuğunu biliyoruz. Uydulardan çekilen fotoğ­raflardan, atmosferin belirli bölgelerinin hemen her zaman bulutlu, öbür bölgelerin genellikle bulutsuz olduğu görülebilir. Orta enlem kuşağındaki bulutlar çoğu zaman bur­gaç ya da girdap biçimindedir ve bu burgaçsı kümelerin arasında bulutsuz alanlar yer alır. Ekvatora yakın bölgelerde ise bulutlar ekva­tora hemen hemen paralel kırık bir çizgi oluşturacak biçimde toplanma eğilimindedir. Orta enlem kuşağındaki ve ekvator yakınla­rındaki bulutlar, atmosferin başka yerlerin­den kopup gelen havanın yükselmesi sonu­cunda oluşur ve yüzeysel alçak basınç bölgele­riyle bir arada bulunur.
Orta enlem kuşağındaki bulutlu ve bulutsuz hava burgaçları sürekli hareket halinde oldu­ğu için bu enlemlerde hava durumu oldukça sık değişir. Hem alçak basınç alanındaki bulutlu burgaçlar (siklonlar), hem de yüksek basınç alanındaki bulutsuz burgaçlar (antisik­lonlar) değişik yönlerden gelen büyük hava kütlelerinin karşılaşmasıyla oluşur ve her biri kendi ekseni çevresinde bir burgu gibi döne­rek hareket eder. Siklon ve antisiklonlarda hava durumu büyük ölçüde bu hava kütleleri­nin geldiği yere ve siklon ya da antisiklon içinde uğradığı değişikliğe bağlıdır. Ayrıca, binlerce kilometre öteden gelen bu hava kütlelerinin bazen günlerce süren yolculukları sırasında geçirdikleri değişiklikler de hava durumunu etkiler. Bu değişiklikleri belirleyen önemli etkenlerden biri de, hava kütlelerinin yolunun karalar ya da denizler üzerinden geçmesidir. Örneğin Türkiye'nin büyük bölü­münde, soğuk ya da sıcak karalar ve denizler üzerinden geçerek gelen hava kütleleri nede­niyle kış ve yaz ayları arasında önemli sıcaklık farkları görülür. Kuzeydeki Baltık Denizi üzerinde oluşan siklonlar kışın Polonya ve Ukrayna gibi soğuk karalardan geçerken iyice soğuyup nemlendiği için, Türkiye'nin kuzey bölgelerine ulaştığında şiddetli karayel, yıldız ve yıldız-poyraz fırtınaları ile kar yağışı geti­rir. Kış aylarında Karadeniz ve Marmara bölgelerinde görülen sürekli kar yağışının nedeni, Balkanlar üzerinden gelen bu soğuk hava kütleleridir. Oysa Adriya gibi ılık bir denizin üzerinde oluşan ve Yunanistan ile Ege Denizi'ni geçerek Anadolu'nun batı kıyı­larına ulaştığında ikiye ayrılan siklonların kuzeye yönelen kolu özellikle Marmara Böl-gesi'nde güneybatıdan esen lodos rüzgârıyla havayı ısıtır ve bol yağmur getirir. Aynı hava kütlesinin güneye yönelen kolu da Akdeniz kıyılarında ılık ve yağışlı havaya yol açar. Türkiye'nin büyük bölümünü etkisi altına alan üçüncü önemli hava kütlesi ise yazın Basra Körfezi üzerinde oluşan siklondur. Kuzeybatıya yönelen bu nemli ve sıcak hava kütlesi çöllerin üzerinden geçerken giderek ısınır ve nemini büyük ölçüde yitirir. Bu hava hareketinden doğan kuru ve sıcak rüzgârlar ülkeyi etkilediği sürece havanın çok ısınması­na neden olur.
Çok değişik bölgelerden gelen hava kütle­lerinin etkisinde kaldığı için Kuzeybatı Avru­pa'da da hava durumu çok değişkendir. Ben­zer hava koşullarının bir haftadan daha uzun sürdüğü çok ender görülür. Bu ülkelerde oldukça sık yaşanan ılık ve nemli havanın kaynağı, Atlas Okyanusu üzerinden geçerek güneybatıdan gelen hava kütleleridir. Kuzey­den gelen soğuk ve nemli hava ise kışın Avrupa'ya kar götürür. Doğudan esen ve bazen Sibirya üzerinden geçerek bu bölgeye ulaşan rüzgârlar ise her zaman kuru olduğu için kışın havanın çok soğumasına yol açar.
Değişik sıcaklıktaki iki hava kütlesi bir siklon içinde hareket ederken birbirine yakla­şarak karşılaşırsa, aralarında cephe denen bir ara yüzey oluşur. Bu cephenin bir yanındaki sıcak ve nemli hava kütlesi genellikle soğuk havanın üzerine doğru yükselerek bulut ve yağmur oluşumuna yol açar. Yurdumuzdaki hava değişikliklerinin nedeni de çoğu kez bu cephe sistemlerinin etkisinde kalmasıdır. Özellikle kutupsal soğuk cephe ile tropik ve astropik sıcak cephelerin Akdeniz üzerinde karşılaşması karmaşık hava hareketlerinin kaynağıdır.
Zaman zaman denizlerin üzerinde oluşan şiddetli fırtınaların (kasırgaların) karalara doğru ilerlemesi büyük yıkımlara yol açar . Oysa, her ikisi de bulutlu olan tropik iklim kuşağı ile orta enlemlerdeki ılıman iklim kuşağı arasındaki bulutsuz astro-pik iklim kuşağında hava kütleleri son derece durgundur. Dünyadaki çöllerden çoğu, örne­ğin Sahra Çölü bu kuşakta bulunur. Havanın genellikle açık ve bol güneşli olduğu bu kuşakta sıcaklık gündüzleri çok yüksektir ve doğal olarak çok az yağış düşer.

Msxlabs & TemelBritannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....