Arama

Friedrich Hegel - Tek Mesaj #6

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
27 Ekim 2008       Mesaj #6
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın


(1770-1831). 19. yüzyılda Almanya'da gelişen ve Alman İdealizmi adıyla anılan felsefe çığırının başlıca filozofları Fichte, Schelling, Hegel ve Schleiermacher'di. Bu filozoflar arasında Georg Wilhelm Friedrich Hegel yöntem ve içerik bakımından ötekilerden ayrılır ve "di­yalektik" yönteme kazandırdığı içerikle önem kazanır.
Bir vergi memurunun oğlu olan Hegel Stuttgart'ta dünyaya geldi. Tübingen Üniversitesi'nde felsefe, edebiyat ve ilahiyat oku­du. Burada Hölderlin ve Schelling ile arkadaş oldu. Din ağırlıklı bir öğrenim görmesine karşılık kuşağının bütün Alman aydınları gibi Eski Yunan felsefe ve edebiyatından, Fransız Devrimi'nden etkilendi. Üniversiteyi bitirdik­ten sonra din adamı olmak yerine eğitimciliği seçerek Bern'de ve Frankfurt'ta özel öğret­menlik yaptı. Bu yıllarda Hegel için temel sorun dindi. Gene de tarih ve öteki bilimlerle ilgileniyor, Kant felsefesi üzerine çalışmaları­nı derinleştiriyordu. 1800'de, dostu Schelling' in de görevli olduğu Jena Üniversitesi'nde çalışmaya başladı. 1801'de Fichte ile Schelling' in düşünceleri arasındaki ayrımı anlatan çalış­ması yayımlandı. 1805'te doçent oldu ve Schelling ile düşünsel açıdan koptuğunu gös­teren Tinin Görüngübilimi (Die Phânomeno- logie des Geistes; 1807) adlı yapıtını yayımla­dı. Geçim sıkıntıları nedeniyle üniversiteden ayrılarak bir süre Bamberg'de gazetecilik yaptıktan sonra, 1808-16 yılları arasında Nürn-berg'de bir ortaöğretim kurumunda öğretmen ve yönetici olarak çalıştı. Bu arada 1811 yılında evlenen Hegel 1816'da Heidelberg Üniversitesi'nde, Fichte'nin ölümünden sonra boşalan kürsüde ders vermeye başladı. 1830'da aynı üniversitenin rektörü oldu ve 1831'de koleradan öldü. Hegel bu son döne­minde felsefe alanında olduğu kadar siyasal alanda da etkiliydi ve Prusya Devleti'nin resmi filozofu görünümündeydi.
Hegel'in ilk çalışmaları Hıristiyanlık ve Yahudilik ile ilgilidir. Zamanla düşüncesini geliştirdi; varoluşu düşünce temeline daya­narak açıklayan idealist felsefenin temsilcisi durumuna geldi. Tarihin ve düşüncenin gelişiminin, varlıkların birbirle­riyle karşılıklı etkileşimi anlamına gelen diya­lektik süreç içinde geliştiğini savundu. He­gel bu sürece "diyalektik yürüyüş" adını verir. Diyalektik yürüyüş biri olumlu, biri olumsuz iki kavramın çatışmasından olumlu bir kavramın elde edilme sürecidir. Bu He­gel'in tez-antitez (karşıtez)sentezden oluşan üçlü basamaklandırmasıdır. Hegel bu sürece şu örneği verir: "Düşünce" bir tez olarak alınırsa, henüz gerçekleşmemiş bir olanaktır. Kendini gerçekleştirmesi için kendi dışında ikinci bir alan olmalıdır. Bu ikinci alan doğadır. Doğa aynı zamanda düşünce kavra­mının antitezidir. Bu iki zıt kavramın çatışma­sından kültür ürünleri doğar. Bu da sentezdir. Hegel'e göre diyalektik yürüyüş sürecinin en üst basamağında Mutlak Tin ya da zihin (Geist) vardır. Üç basamak Mutlak Tin'in kendini belli bir amaca göre ortaya çıkarması­dır. Buna bir anlamda Mutlak Tin'in özgür­leşme süreci denebilir.
Hegel kendinden sonra gelen filozofları değişik yönlerden etkilemiştir. Hegel'in ve izleyicilerinin felsefe öğretisine Hegelcilik adı verilir. Hegel'in felsefesi üzerine oldukça fazla yorum getirilmiştir. Bazı filozoflar He­gel'in öğretisini değişikliğe uğratmaksızın sür­dürmeye çalışmıştır. "Yeni Hegelciler" adını alan filozoflar ise Hegel'in İdealizm'ini öne çıkarmışlar ve siyasal alanda da devlet anla­yışına ağırlık vermişlerdir. Özellikle diyalektik yöntemine ağırlık verenler arasında Friedrich Engels ve Kari Marx vardır.
Hegel'in öteki önemli yapıtları Wissen-schaft der Logik (1812; "Mantık Bilimi") ve Vorlesungen über die Âsthetik (1832; "Estetik Üzerine Dersler") adını taşır. Bunlardan so­nuncusunun bazı bölümleri Estetik adıyla Türkçe'ye çevrilmiştir.

MsxLabs & TemelBritannica
Son düzenleyen Safi; 10 Aralık 2015 22:06
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....