Martı Türleri
Uzunluğu 75 santimetreye ulaşan büyük kara sırtlı martı (Larus marinus) en iri martı türüdür. Sivri ucu aşağı doğru kıvrılan sarı, güçlü gagası yengeçleri, balıkları, fare ve sıçan gibi küçük memelileri, plastik çöp torbalarını kolayca parçalayabilir. Ayrıca yelko-vankuşları ve denizpapağanları gibi küçük kuşları ve kuzuları da kaptığı bilinmektedir.
Küçük martı (Larus minutus) gerçekten martıların en küçük türüdür. Uzunluğu ender olarak 30 santimetreyi aşan bu türün başı siyah, kanatlarının üstü açık gri, altı daha koyudur. Türkiye'de yazın az sayıda ürer.
Karabaş martının (Larus ridibundus) yazın koyu kahverengi olan başı, kışın beyazlaşır. Türkiye'de bütün kıyı bölgelerinde ve iç kesimlerdeki göllerde ürer.
Bayağı martı (Larus argentatus) Avrupa kıyılarının yanı sıra Türkiye'de de en yaygın martı türüdür. Ayrıca Güney Amerika ve
avustralya dışında tüm kıtaların kıyılarında bulunur. Bayağı martının uzunluğu 60 santimetredir. Bazen midye gibi kabuklu hayvanları gagasına sıkıştırıp kabuklarını kırmak için yükseklerden kayalara bırakan bu martılar hemen her şeyi yer.
Bayağı martıya çok benzeyen Califoia martısı (Larus californicus) büyük ölçüde ABD'nin Büyük Okyanus kıyılarında yaşar. Avustralya'nın güneyinde ve Tasmanya'da üreyen Pasifik martısı (Larus pacificus) bazı öbür martılar gibi, çeşitli deniz kuşlarının yuvasından ayrılmasını fırsat bilip yumurtaları ve yavruları yağmalar. Okyanus martısı (Ris-sa tridactyla) gürültücü koloniler halinde, Atlas Okyanusu'nun her iki kıyısındaki sarp kayalıklara yuvalanır. Martılar için alışılmadık ölçüde düzenli yuvaları ot ve yosun gibi bitkisel maddelerden oluşur. Ayaklarının siyah olması da bu türün dikkat çeken özellikleri arasındadır.
Birçok martının gagasında kırmızı bir benek ya da ağız çevresinde parlak kırmızı bir çizgi vardır. Hayvan davranış uzmanları bu beneklerin yavrular için bir işaret olduğunu ortaya çıkarmışlardır. Yavru beneği görünce, onu gagalar; erişkin kuş da kursağından yarı sindirilmiş balığı çıkartarak yavrusuna yedirir. Deneyler, yavruların her beneği gagaladığını, ama en çok kırmızıya yöneldiklerini göstermiştir. Yavru için gaganın, başın ya da gövdenin biçimi önemli değildir. Yavrular, ucuna doğru kırmızı bir çıkıntı bulunan kurşunkalemi bile beslenmek umuduyla gagalar.
Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica