Victor Hugo (1802-1885) Toulouse şiir yarışmasında aldığı Altın Zambak Ödülü'yle 17 yaşında yazarlığa adımını atan Victor Hugo, Fransa'nın eri yetenekli ve verimli yazarlarından biridir. Ülkesinin büyük siyasal değişimlerden geçtiği bir dönemde kalemiyle Fransız Devrimi'nin "Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik" belgisinin yaşama geçirilmesi için mücadele etti. Babası Napolyon Bonapart'ın generallerindendi. Annesiyle Paris'te yaşayan Victor Hugo, Napolyon'un seferlerine katılan babasını görmek için Elba, Napoli, Madrid gibi yerlere gitti. Bu gezileri yaşadığı dönemin tarihine ilgi duymasına yol açtı. Hukuk öğrenimini yanda bırakarak kendini bütünüyle edebiyata verdi. İyi bildiği Latince'den çeviriler yaptı, şiirler ve oyunlar yazdı. İlk şiir kitabı Odes et poesies diverses (1822; "Odlar ve Çeşitli Şiirler") büyük ilgi gördü ve ona Legion d'Honneur nişanını kazandırdı. Giderek, 18 yüzyılın gelenekçiliğine ve biçimciliğine karşı, duygulara ve hayallere yer veren, daha öznel bir edebiyat tarzı olan Romantizm'i benimsedi 1827'de yayımladığı koşukla yazılmış oyunu CromvveU'm önsözünde Romantizm Akımı' nın özelliklerini ve temel kurallarını tanımladı. Cromwell çok uzun olduğu için sahnelenemedi. Bundan sonra İdam Mahkûmunun Son Günü (Le dernier jour d'un condamne; 1829) ve Marion de Lorme'yi (1829) yazdı. Kral X. Charles'in baskıcı yönetimi sırasında Marion de Lorme yasaklandı. Victor Hugo bu yasaklamaya Hernani (1830) adlı oyunuyla karşılık verdi. Hernani oynandığı sırada, tiyatro Kla-sikçiler ile Romantikler'in çatıştığı bir alan oldu. Duyarlı ve haksızlıklara karşı öfkesini sakınmayan bir yazar olan Victor Hugo, özgürlüğü savunan yazılanyla Romantizm'in önde gelen temsilcilerinden biridir.Tarihsel romanı Nötre Dame'ın Kamburu (Nötre Dame de Paris; 1831) 15. yüzyılda, XI.Louis dönemi Paris'inde geçer. Nötre Dame Katedrali zangoçu kambur Quasimodo ile Çingene Esmeralda romanın unutulmaz kahramanlarıdır. Toplumsal eşitsizliklere karşı duyarlı olan Victor Hugo, 1851'de bir hükümet darbesiyle iktidara gelen III. Napolyon'u eleştiren sert yazılar yazarak halkı uyandırmaya çalıştı; çabaları sonuç alıcı olmayınca ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Sürgün yaşamı 1870'te cumhuriyet yeniden kuruluncaya kadar sürdü. Sürgün yılları içinde III. Napolyon'un açgözlülüğüne karşı nefretini dile getiren güçlü yergilerin yer aldığı siyasal şiirlerden başka, lirik şiirler de yazdı. Bu şiirlerde, içinde bulunulan zamanın umutsuzluğuna karşın, gelecek için her zaman umut vardı. Barışa, özgürlüğe ve toplumsal adaletin gerçekleşeceğine olan inancını hiçbir zaman yitirmedi. 1862'de yayımlanan Sefiller (Les Miserables) romanı olağanüstü bir ilgiyle karşılandı. Güçlü anlatımı, sevinç ve acıları dile getirişindeki sadelik ve sıcaklıkla Victor Hugo bugün de en çok okunan yazarlardandır. III. Cumhurivet'in ilanıyla Paris'e dönen Hugo, büyük bir coşkuyla karşılandı ve Ulusal Meclis üyesi olmayı kabul etti. Ne var ki, bundan bir ay sonra istifa etti. Fransa-Prusya Savaşı'ndan sonra yapılan antlaşmanın koşullarını protesto etmek için kurulan Paris Ko-münü'nün şiddetle bastırılmasına karşı çıkan Victor Hugo, yeniden ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Bugün Fransa'nın hemen her kentinde, halkının çok sevdiği Victor Hugo'nun adını taşıyan bir sokak ya da alan vardır. MsxLabs & TemelBritannica