Arama

Meditasyon - Tek Mesaj #4

HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
8 Kasım 2008       Mesaj #4
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Meditasyon Herkese İyi Gelir


ABD ve İngiltere başta olmak üzere modern Batılı ülkelerde hükümetlerin sağlık araştırmalarıyla ilgili kuruluşları, meditasyonr terapilerinin araştırılması ve geliştirilmesi için fon ayırmaya başladı.

Zihninizi berraklaştırarak sakin bir ruh haline bürüneceksiniz. Bu aşamaya gelinceye kadar uygun şekilde nefes alıp vererek vücudunuzu ve zihninizi hazırlamıştınız.

Artık hazır olduğunuza göre sizi üzen ve yaralayan duyguların ne olduğunu sakin bir şekilde (adeta dışarıdan 3. bir kişiymişsiniz gibi) görün ve karşılayın. Bunu anlayıp kabul ettiğinizde, bırakın sizi üzen veya geren duygu sizi terkedip gitsin. Böylece ruhsal arınma yolunda önemli bir adım atmış oldunuz. Acınızla yüzleştiniz ve onu serbest bıraktınız.

Yukarıda kısaca özetlediğimiz egzersiz yöntemi, geçtiğimiz yıllarda en çok kabul gören psikoterapi tekniğiydi. Zihinsel açıklığa dayalı bu meditasyon tekniğinin kökü ise Budha öğretisine dayanıyor.

Psikiyatristler yıllarca bu yöntemin varyasyonlarını kullanarak hastalarının ‘düşünce ve hatıralarında’ onlara acı veren unsurları saptamayı ve hastaların düşünce ve davranış şekillerini değiştirmeyi başardılar. İnsanlara içe dönük bakışı öğreterek, bilinçaltlarında yatan ve umutsuzluk ve endişeye neden olan duygularla yüzleşmesini sağladılar.

Bu sürecin kolay ve acısız olduğunu da asla düşünmeyin. Bu tekniği öğrenmek ve uygulamak zaman alan ve aşama aşama gerçekleştirilebilen bir süreç.

Stresle mücadelede etkin bir teknik

ABD ve İngiltere başta olmak üzere modern Batılı ülkelerde hükümetlerin sağlık araştırmalarıyla ilgili kuruluşları, bu tür terapilerin araştırılması ve geliştirilmesi için fon sağlıyor. Stresle başetmek kadar, uyuşturucu alışkanlıklarıyla mücadele açısından da klinik psikiyatrinin Budha’dan alacağı çok fazla ilham ve bilgi var.

Uzak Doğu öğretilerinin modern Batının psikoterapi çalışmalarına eklemlenmesinin çok geniş bir anlamı var. Burada çok daha geniş bir kültürel açılımdan bahsediyoruz. Bugün karşılaştığımız stres ve madde bağımlılığı gibi sorunlar aslında ‘modern toplumla’ birlikte gelişiyor ve yaygınlaşıyor. Bu rahatsızlıkların tedavisi için daha derin bir şifa yöntemi bulunmuş görünüyor.

Budist meditasyon tekniğinin modern psikoterapiye uygulanması ilk olarak 1970’lerde oldu. Jon Kabat-Zinn adındaki moleküler biyolog, Budist fikirlerden ilham alarak kolayca öğrenilip çalışılabilecek bir meditasyon pratiği geliştirdi.

Bu teknik bir anlamda Budist felsefenin laikleştirilmiş bir versiyonuydu. Budist öğretinin yüz milyonlarca takipçisi var ve bu insanlar kendi bağlı oldukları tarikat ve manastırların öğretilerine bağlı olarak dğeişik meditasyon teknikleri uyguluyorlar. Örneğin transandantal meditasyon yaparken asıl amaç ‘kedni benliğinizi’ kaybederek daha üstün bir zihinsel açıklığa kavuşabilmek.

Diğer dinsel öğretilerden farklı olarak Budist öğretinin pratikteki faydaları bilimsel olarak da saptanabiliyor.

Dr.Kabat-Zinn, Massachusetts Üniversitesi Tıp fakültesinde kendi geliştirdiği meditasyon tekniğini bilhassa kronik ağrılar çeken hastalara öğretmeye çalıştı. 1980’lerde yayınladığı makalelerde açıkladığı araştırma sonuçları çok umut vericiydi. Toplam sekiz hafta boyunca haftada sadece iki saatlik bir kurs ile hastalara terapi tekniği öğretilebiliyor ve bu terapi seanslar kronik ağrıları geleneksel tedavi yöntemleri (bilhassa ilaç tedavisi) ile kıyaslandığında çok daha etkin bir şekilde tedavi ediyordu.

Bu bilgiler tıp camiasında hızlı ama gizli yayıldı. Çünkü doktorlar ‘New Age tarzı gariplikler sergileyen çatlak doktorlar’ olarak algılanmak istemiyorlardı. Bu yöntemin geniş sayıda araştırmacı ve bilim adamı tarafından kabul edilmesi 2000 yılını buldu.

Bugün çeşitli meditasyon tekniklerinin detaylı bir şekilde açıklandığı Internet siteleri arasında İngiltere Tıp Araştırmaları Enstitüsünün sitesi bile var.

Bazı popüler meditasyon yöntemleri:

• Tai Chi: Aktif bir egzersiz olup ‘hareket ahalinde meditasyon’ olarak da adlandırılabilir. Son derece yavaş bir şekilde fakat sürekli hareket ve yüksek konsantrasyon esasına dayanır. Yapılan hareketlerin vücuttaki yaşamsal enerjiyi dengelemesi amaçlanır. Dinsel bir anlamı yoktur.

Bazı hastalarda tansiyon düşürücü etkisi olsa da pek çok hastada belirgin bir iyileşme sağladığı gözlenmemiştir. Ancak yaşlı insanlara iyi bir denge egzersizi işlevi görür.

• Transandantal Meditasyon: Meditasyon yapacak kişinin rahat bir pozisyonda oturması ve gözlerini kapatarak doğal şekilde nefes almasıyla başlar. Mantra adı verilen sözcüğe odaklanılır. Mantra olarak seçilen sözcük veya ses eğitimci tarafından seçilmiş olur. Bu sözcüğü tekrarlayarak ve sözcüğe odaklanarak derin bir bilinç seviyesine ulaşmak bu tekniğin ana amacıdır.

Bazı hastalarda tansiyon düşürücü etkisi olduğu saptanmıştır.

• Zihinsel açıklık meditasyonu: Meditasyon yapacak kişi rahat bir pozisyonda oturur, gözlerini kapatır ve önce nefes alışverişine odaklanır. Kendi nefes alışverişini pasif bir şekilde gözlemekle başlar. Bu aşamada zihne giren başka bir düşünce olursa, o düşüncenin zihinden çıkması sağlanır ve dikkat tekrar nefese verilir. Asıl amaç ‘bilinci’ yükseltmektir.

Bu yöntemin kronik ağrılara iyi geldiği saptanmış olmakla birlikte madde bağımlığının tedavisi konusunda sonuçlar pek net değildir. En az iki klinik örnekte ise derin depresyondaki hastalara yararlı olduğu saptanmıştır.

• Yoga: Nefes alma ve özel vücut şekilleri oluşturulması yoluyla bilincin artırılması. Çeşitli yoga ekolleri arasında öğreti ve yöntem farkları bulunmaktadır. Amaç bazen ‘günlük stresli düşüncelerden sıyrılmak’ bazen de ‘mevcut anın total bilincine varmak’ olarak belirlenebilir.

Araştırma sonuçları çeşitli farklılıklar göstermekle birlikte yoganın stres seviyelerini düşürdüğü açıkça kanıtlanmıştır.