Arama

Orhan Kemal - Tek Mesaj #2

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
13 Kasım 2008       Mesaj #2
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

Orhan Kemal

Ad:  Orhan Kemal2.JPG
Gösterim: 627
Boyut:  15.4 KB

(1914-1970)
Cumhuriyet döneminin önde gelen öykü ve roman yazar­larındandır.


Yapıtlarının hemen tümünde ge­çim savaşı veren, ezik, sömürülen, yoksul insanları anlatmıştır.
Adana'nın Ceyhan ilçesinde doğan yazarın asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü'dür. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 1. Dönem milletve­kili olan babası avukat Abdülkadir Kemali Bey Adliye Vekilliği (Adalet Bakanlığı) göre­vinde de bulunmuştu. Serbest Fırka tartışma­ları sırasında Adana'da Ahali Cumhuriyet Fırkası'nı kuran A. Kemali Bey, partisinin kapatılması üzerine Suriye'ye kaçtı. Bu sırada öğrenci olan Orhan Kemal de öğrenimini ortaokul son sınıfta yarıda kesmek zorunda kaldı. Yaklaşık bir yıl Suriye ve Lübnan'ın çeşitli kentlerinde babasıyla birlikte zor ko­şullar içinde yaşadıktan sonra, babasının öl­mesi üzerine 1932'de Adana'ya döndü. Geçi­mini sağlayabilmek için Adana'nın çırçır fab­rikalarında işçi, dokumacı, kâtip, ambar me­muru olarak çalıştı.

1939'da askerliği sırasında, siyasal propa­ganda yaptığı gerekçesiyle yargılanarak beş yıl hüküm giydi. Tutukluluğu süresince çeşitli kentlerin cezaevlerinde yatan Orhan Kemal, 1943'te cezaevinden çıkınca Adana'ya döne­rek çalışmaya başladı. Bir süre sonra iş bulamaz duruma gelince ailesiyle birlikte İstanbul'a göçtü. Roman, öykü, röportaj, senaryo ve oyunlar yazarak geçimini yalnızca yazarlıkla sağlamaya çalıştı. 1970'te Bulgaris­tan Yazarlar Birliği'nin çağrılısı olarak gittiği Sofya'da tedavisi sırasında öldü.

Orhan Kemal 1932'de yurda dönüşünden sonra bir yandan çeşitli işlerde çalışırken, öte yandan doymak bilmez bir istekle eline geçir­diği her şeyi okumaya başladı. Bu yeni alışkanlığının doğurduğu yazma tutkusuyla serüven romanları ve oyunlar kaleme alıyor­du. Askerlik yıllarında ise şiir yazmaya başla­dı. Raşit Kemali imzasıyla Yedigün ve Yeni Mecmua'da çıkan ilk şiirlerini, hapisteyken Ses, Yürüyüş, Yeni Ses dergilerinde yayımla­nanlar izledi. Bursa Cezaevi'nde tanıştığı Nâzım Hikmet'in etkisiyle düzyazıya geçen Orhan Kemal ilk romanı Babaevfmn bir bölümünü 1940'ta Yeni Edebiyat gazetesinde yayımladı. İlk öykülerini de aynı gazetede yayımlayan yazar ayrıca Orhan Raşit ismini de kullanıyordu. 1945'te Varlık dergisinin okuyucuları arasında açtığı anketli öykü yarış­masında birinci oldu. Ardından Babaevi (1949) ve Ekmek Kavgası (1949) adlı yapıtla­rının yayımlanmasıyla ünü arttı. 1958'de Kar­deş Payı, 1969'da Önce Ekmek adlı yapıtları Sait Faik Hikâye Armağanfnı aldı. Önce Ekmek yapıtı ayrıca 1969 Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü'nü de kazandı. Aynı adı taşıyan öyküsünden oyunlaştırdığı 72. Koğuşla 1967'de Ankara Sanat Sevenler Derneği'nce en iyi oyun yazarı seçildi. 72. Koğuş daha sonra filme de alındı.

Gençliğinin ilk yıllarından başlayarak sü­rekli geçim sıkıntısı içinde yaşayan Orhan Kemal yapıtlarında, kendi yaşam deneyinden ve yakın çevresinden yararlanarak, ekmek peşinde koşan küçük insanları anlattı. İlk öykülerinde Çukurova'ya inen tarım ve fabri­ka işçilerini, bunların kentlerin kenar mahal-lelerindeki yaşayışlarını konu aldı. Öykülerin­de kişilerinin ruhsal durumlarını, uzun anla­tımlar yerine, konuşmalarla verir. Gerekti­ğinde bu konuşmalarda çeşitli yerel ağızları kullanır. Geniş bir çevreyi içeren öykülerinin anlatımı çok yalındır.
Edebiyatımızda cezaevlerindeki yaşantının öyküye girmesinde de Orhan Kemal'in önem­li bir yeri vardır. Cezaevlerini konu alan öykülerinde buraların durumunu, oraya dü­şenlerin yaşam zorluklarını anlatır. Orhan Kemal ayrıca kadınları ve çalışan çocukları da yapıtlarına konu etmiştir. Yapıtlarında, ka­dınları erkeklerin yanında, olumlu bir tavırla ele alır. Çocuk kahramanlarını ise çocukluk­larını yasayamadan çalışmaya başlamış olan­lardan seçer.

Orhan Kemal Çukurova'nın toplumsal ve ekonomik yapısını Bereketli Topraklar Üze­rinde (1984), Vukuat Var (1958), Hanımın Çiftliği (1961), Eskici ve Oğulları (1962), Kanlı Topraklar (1963) adlı romanlarında ele almıştır. Büyük kent yaşamının tedirginlikle­rini, karmaşasını, yoksul insanların ekmek kavgasını ise Murtaza (1952), Suçlu (1957), Devlet Kuşu (1958), Gurbet Kuşları (1962), Bir Filiz Vardı (1965), Müfettişler Müfettişi (1966), Üç Kâğıtçı (1969) romanlarında dile getirir. Filme alınan romanlarının çoğunu kendisi senaryolaştırmıştır.

MsxLabs & TemelBritannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 16 Kasım 2016 00:53 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....