Arama

Romatizma - Tek Mesaj #5

Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
17 Kasım 2008       Mesaj #5
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Iltihapli Romatizma Tedavisinde Temel Etkili - Eklem Hasarini Önleyen - Ilaclar

Iltihapli Romatizma Tedavisinde Temel Etkili - Eklem Hasarini Önleyen - Ilaçlar Ingilizce Tip Literatüründe “Disease Modifying Drugs: DMARD” olarak yer almaktadir ve asagidaki metinde de bu ilaçlar grup olarak DMARD olarak adlandirilmistir.

Romatoid artrit (RA) ya da sistemik lupus eritematozus (SLE) gibi iltihapli romatizmal hastaliklara neden olan bagisiklik sistemi bozukluklarina etki ederek hastaligin ilerlemesini yavaslatan ya da durduran ilaçlara Temel Etkili Romatizma Ilaçlari (DMARD) adi verilmektedir.
Bu ilaçlar sadece artritin belirtilerini ortadan kaldirmakla kalmayip ayni zamanda hastaliga bagli gelisebilecek eklem hasarini da yavaslatir ya da durdururlar.
Çok sayida ve farkli yapida DMARD bulunmaktadir.
Anti-malaryal ilaçlar: Klorokin gibi Organ reddini önleyen ilaçlar: Siklosporin gibi Kemoterapi ilaçlari: Metotreksat, Imuran ve Siklofosfamid gibi.
Bu ilaçlarin bir kismi romatizma tedavisinden önce baska hastaliklarin tedavisinde kullanilmistir; örnegin iltihapli bagirsak hastaliklari, kanser hastaliklari ya da organ nakillerinde nakledilen organin vücut tarafindan reddedilmesinin önlenmesinde bagisiklik sistemini baskilayan ilaçlar olarak.
Ancak özellikle kemoterapi ilaçlari (Örnegin metotreksat ya da siklofosfamid) romatoid artrit gibi romatizma tedavisinde kullanildiklarinda dozlari, kanser tedavisine göre çok düsük olmakta ve kanser tedavisinde bilinen saç dökülmesi, agir kansizlik gibi agir yan etkiler, romatizmal hastaliklarin tedavisinde görülmemektedir.
Geçtigimiz yillar içerisinde romatizmal hastaliklar üzerinde yapilan arastirmalar ile daha az yan etkileri bulunan ve direkt olarak bagisiklik sistemi üzerinde etki gösteren yeni ilaçlarin gelistirilmesi saglanmistir. Bu ilaçlara biyolojik ajanlar (ilaçlar) ya da biyolojik yaniti degistiren ilaçlar adi verilmektedir. Bu yeni grup ilaçlar içerisinde Leflunamid, Infliximab, Etanercept, Adalumimab ve Kineret yer almaktadir.
Bu yazida özellikle geleneksel DMARD lar ele alinacaktir.
Metotreksat:
Metotreksat tablet formlari ve haftalik yapilan kas içi enjeksiyon formlari bulunan bir kemoterapi ilacidir. RA ve diger iltihapli romatizmal hastaliklarin tedavisinde kullanilan çok etkili bir ilaçtir. Düsük dozlarinda uzun yillar kullanimi hastalar tarafindan diger DMARD'lar ile karsilastirildiginda en fazla tercih edilen ilaçtir. Kullanimi uzun dönemde agir eklem hasarini yavaslatmaktadir. Düzenli kan ve idrar tetkileri ile güvenli olarak kullanilabilmektedir. Etkisinin baslamasi yavas olmaktadir. Hastalar sabah tutuklugunda azalma, sis ve agrili eklemlerinde hem sikayetlerin azalmasi hem de agrili eklem sayilarinin azalmasi gibi faydali etkilerini ilk iki, üç haftadan sonra hissetmeye baslamaktadirlar. Haftada bir kullanilan 10-20 mg dozlarda tedavide kullanilmaktadir. Tabletleri bulanti gibi yan etkiye neden oldugunda ilacin cilt alti ya da kas içerisine enjeksiyon yoluyla uygulamasi da yapilabilmektedir. Yan etkileri; bulanti, dengesizlik, geri dönüsü olan hafif saç dökülmesi, agiz da aftlar ve karaciger fonksiyonlarinda bozukluktur. Metotreksat kullanimi sirasinda gelisebilecek yan etkiler birlikte vitamin (Folik asit) kullanimi ile (1mg/gün ya da 5mg haftada bir gün) ile daha az ortaya çikmaktadir. Atilimi böbrekler üzerinden oldugundan, böbrek fonksiyonlari bozuk olan hastalarda dikkatli kullanilmalidir. Dogurganlik çaginda olan kadin hastalarin etkin bir dogum kontrol yöntemi uygulamalari ve hamilelik planlandigi dönemde ilacin kesilmesi ve ilaç kesildikten en az 3 – tercihen 6 ay – sonra hamilelik planlanmalidir. Metotreksat kullanan erkek hastalar ile ilgili veriler daha sinirlidir.
Leflunamid:
Leflunamid 10 ila 20 mg'lik tabletleri olan ve günde bir kez alinan bir ilaçtir. Vücutta etkin doza ulasmasi yavas oldugundan, iki ya da 3 gün boyunca hergün alinan 100 mg ile yükleme yapilmalidir. Yükleme dozundan sonra günde 10 ya da 20 mg ile tedaviye devam edilir. Leflunamid aç karnina ya da yemeklerle birlikte alinabilir.
Güncel arastirmalar leflunamid'e bagli olarak su yan etkilerin görülebilecegini göstermektedir: Deri döküntüsü, geri dönüsümlü hafif saç dökülmesi, karaciger testlerinde hafif bozulma, bulanti, ishal ve karin agrisi. Leflunamid alirken doktorunuz tarafindan periyodik olarak yapilan kan tahlillerinin degerlendirilmesi ilacin güvenli kullanimini saglamaktadir.
Leflunamid, karaciger hastaligi olanlarda, hamile ya da emziren kadinlarda ya da bagisiklik sistemi yetersizligi olanlarda kullanilmamalidir.
Dogumsal bozukluklara neden olabileceginden, leflunamid ile tedavi süresince hem kadin, hem de erkek hastalarin güvenilir bir dogum kontrol yöntemi uygulamalari gerekmektedir. Hamile kalmak isteyen ve ilaç kullanimi olan kadin hastalarin ilaç kullanimini birakmalari, kolestiramin adi verilen ilaci 11 gün boyunca kullanarak vücuttan ilacin atilimini saglamalari ve ardindan yapilacak kan tahlili ile ilacin atiliminin tamamlandigi tesbit edildikten sonra hamile kalmalari gerekmektedir. Çocuk sahibi olmayi planlayan erkek hastalar ile bilinenler daha azdir. Risk azaltimi için erkek hastalarin da kadinlardaki kolestiramin tedavisini uygulamalari yararli olacaktir.
Anti-malaryal ilaçlar (Sitma ilaçlari):
Klorokin sitmanin tedavisinde kullanilmaktadir. Sitma tedavisinde kullanilirken hastalarin eklem sikayetlerinde azalma gözlenmesi ile tesadüfen romatizmal hastaliklardaki faydali etkisi saptanmistir. Bagisiklik sistemini tam olarak bilinmeyen bir mekanizma ile düzenlemektedir .
Klorokin genellikle hafif romatizmal hastaliklarda diger ilaçlar ile birlikte kullanilmaktadir. Steroid (Kortizon) kullanan hastalarda steroide olan ihtiyacin azaltilmasini saglamaktadir. Sistemik lupus eritematozus (SLE) hastaliginda yüzdeki kelebek tarzi kizarik, halsizlik ve eklem agrisi gibi hastaligin hafif belirtilerinin tedavisinde de kullanilmaktadir.
Tablet formalari bulunmaktadir. Yan etkileri: Nadiren akyuvar sayisinda hafif düsme, idrarda hafif protein ya da kanama (ancak mikroskobik tetkiklerde saptanacak düsük düzeyde), bulanti ve deri döküntüleridir. Yüksek doz kullaniminda göz dibinde birikim meydana gelebilir. Genellikle hastanin fark edemedigi bu birikim nedeni ile ilaca baslamadan önce ve kullanirken de yillik olarak göz doktoru tarafindan göz dibi ve görme alani muayeneleri yapilmalidir.
Siklosporin:
Siklosporin kapsülleri, organ nakillerinden sonra nakil organin vücut tarafindan reddedilmesinin engellenmesi amaciyla kullanilmaktadir. Bagisiklik sisteminin nakil organda hasar olusturmasini engelleyici etkisi bulunmaktadir. Bu nedenle RA'da bagisiklik sisteminin eklemlerde hasar olusturmasini da engellemektedir. Yan etkileri; yüksek tansiyon, basagrisi, böbrek fonksiyon bozuklugu, bulanti, ishal ve mide yanmasidir.

Son düzenleyen asla_asla_deme; 30 Haziran 2010 12:51