Arama

Rıfat Ilgaz - Tek Mesaj #4

HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
26 Kasım 2008       Mesaj #4
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Rıfat Ilgaz (1911-1993)

1911 yılında Kastamonu'nun Cide ilçesinde doğdu. Yedi kardeşin sonuncusu olan Ilgaz'ın doğum tarihi kesin olarak belli değildi. Nüfusa göre 7 Mayıs 1911 olan doğum tarihi, annesinin söylemesiyle "derin kar"dadır. Bu da, Ilgaz'ın demesiyle, 1910'un Şubat'ına rastlamaktadır. Ortaokuldayken liseye devam edip üniversite okumak istemesine ve öğretmenlerinin bu konuda onu desteklemesine rağmen babasının vefatı nedeniyle Kastamonu Muallim Mektebi'ne (öğretmen okulu) girdi. Mezun olduktan sonra Gerede ve Akçakoca'da ilkokul öğretmenliği yaptı. Bolu'daki öğretmenliği sırasında ilk eşi Nuriye Hanım'la tanışıp evlendi (1931). 1932'de kızı Gönül doğdu. Daha sonra Gümüşova'ya başöğretmen olarak atandı. 1933 yılında askere alındıktan sonra ilk eşinden boşandı. 1936'da Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat bölümüne girdi ve 1938'de mezun oldu. İkinci eşi Rikkat Hanımla enstitüde tanıştı ve 1939'da evlendi. Bu evlilikten oğlu Aydın ve kızı Yıldız doğdu. Mezuniyetinden sonra Adapazarı'na atanan Ilgaz, vereme yakalandığı için öğretmenlik yapamadan buradan ayrıldı ve İstanbul Yakacık Sanatoryumuna yattı.

Kendi tayininden bir süre sonra eşi de İstanbul'a atandı. İstanbul'dayken hem KaragümrükOrtaokulu'nda Türkçe öğretmenliği yapıyor hem de fakülte de felsefe okuyordu. II. Dünya Savaşı'na denk gelen bu dönemler daha sonra edebiyatında da oldukça etkili oldu. Örneğin savaş Karartma Geceleri romanının arka planında yoğun olarak hissedilmektedir. 1943 yılında Karagümrük Ortaokulunda bir öğretmenle kavga ettiği için Nişantaşı'na sürüldü. Aynı yıl ağabeyinin de bulunduğu Tosya'da deprem olunca oraya gitti ve daha sonra izlenimlerini gazete de yazdı. Ayrıca bir de bu deneyimi yansıtan Tosya Zelzelesi şiirini yazdı.

1944'ün Ocak ayında yayınladığı Sınıf kitabıyla adliyeler ve hapishaneyle tanışmış oldu. Bir süre saklanan Ilgaz, 24 Mayıs 1944'te Birinci Şubeye teslim oldu. 6 aya çarptırılan yazar, hapishaneden çıktığında hem öğrenciliğini hem de öğretmenliğini kaybetmişti. Sağlığı da oldukça bozulan Ilgaz, Heybeliada Sanatoryumuna yattı. 1946 yılında öğretmenliğe kısa bir süreliğine dönse de, sonunda 1947'de temelli olarak bu şansı kaybetti. Bununla birlikte sanatoryuma yatabilme hakkını da kaybetmiş oluyordu. Eşi Rikkat Hanım'dan 1949 yılında ayrıldı. Bu ayrılığı yazar şu şekilde açıklıyordu;
''...Rikkat Hanım'dan 1949 yılında ayrıldım. Benim yüzümden işinden olmaması ve çocuklarımızın zarar görmemesi için anlaşarak ayrıldık. Öğretmenlikten çıkarılmıştım, iki de bir kovuşturmaya uğruyordum. Adım komüniste çıkmıştı. İzleniyordum. Yerim yurdum, ne olacağım belli değildi. Üstelik, verem gibi bulaşıcı bir hastalığım vardı. Bütün bunların eşime de zarar vereceğini, bir gün onun da işinden atılabileceğini düşünüyor, çocuklarım için de kaygılanıyordum. Ayrılmamız bundan oldu.''
Bu yanıt bir bakıma dönemin hayat şartlarının yıpratıcılığının da altını çizmektedir. Bu süreçte hayatı dergi ve gazetecilik ile şiir yazarak geçiyordu. 1953 yılında Devam kitabı da toplatıldı ve yazar hakkında soruşturma açıldı. 27 Mayıs'tan hemen önce gönderilmesi planlanan sürgünden 27 Mayıs 1960 askeri müdahelesiyle kurtuldu. 1966'da Ilgaz'ın oyunlaştırdığı Habam Sınıfı romanı Ulvi Uraz Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelendi. Aynı oyun 1969 yılında İstanbul Tiyatrosu'nda sahneye kondu. Aynı yıl Çatal Matal oyunu da Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahnelendi.

1970 yılında yazar Afet Hanım'la evlendi ve 1971'de kızları Defne doğdu. Aynı yıl Basın Şeref Kartı aldı. Bu yıl ayrıca Sınıf Yayınları'nı kuran yazar kendi kitaplarını yayınlamaya başladı. İlk denendiğinde sansürden geçemeyen Hababam Sınıfı, Umar Bugay'ın senaryosuyla sansürden geçti ve Ertem Eğilmez'in yönetmenliğinde çekildi. Fakat yazar bu durumdan hoşnut değildi, çünkü sansürden geçmeyi başaran senaryo eserin bütün toplumsal eleştirilerinden arıtılmış ve sadece eğlencelik bir komedi haline getirilmişti.
''Onlar, Hababam Sınıfı'nın özüne saygı gösterilerek çevrilmiş filmler değildi. çeriği bakımından, tezi bakımından aykırı. Ben eğitimi eleştiririm. Kopyacılığı, ezberciliği... Senaryoyu yazanlar öğrenci velilerine başlıyorlar çıkışmaya. [...] Hemen dava açtım.''
Filmin başarısından sonra 6 film daha yapıldı. 1974'te emekli olan Ilgaz, Cide'ye yerleşti. Zaten bir süredir eşinden ayrı yaşamaktaydı.12 Eylül (1980) döneminde Cide'de bulunan Rıfat Ilgaz sürekli tehdit ya da rahatsız ediliyordu. Örneğin, bir gün oturduğu evin karşısındaki binaya Rıfat Ilgaz evden atılmadığı takdirde evin taranacağına dair not asılır.

28 Mayıs 1981 gecesi Rıfat Ilgaz Yıldız Karayel romanını yazmaktayken gözaltına alındı. Gözleri bağlanarak ve zincirlenerek merkeze kadar yürütülen yazar, Kastamonu, Et Balık Kurumu mezbahasından bozma hapishaneye kondu. Doktor muayenesi isteyerek hastalığını kanıtlayınca jandarma tarafından Ballıdağ Sanatoryumuna yatırıldı. Gözaltına alınmasının belirli bir nedeni zaten bulunmamaktaydı ve genel sorgudan sonra serbest bırakıldı. Oğlu Aydın Ilgaz ile yaşamak üzere İstanbul'a döndü.

Öncelikli olarak şiir ve öykü olmak üzere yazmaya devam etti. Adına etkinlikler ve festivaller düzenlendi. Fikri Sağlar'ın Kültür Bakanlığı döneminde devlet tarafından bir çeşit itibar iadesi olacak şekilde Kültür Bakanlığı plaketi verildi.

2 Temmuz Sivas Madımak Olayı'nda başta yakın dostu Asım Bezirci olmak üzere birçok kişinin katledildiği haberine oldukça üzülen Ilgaz, bundan 5 gün sonra, 7 Temmuz 1993'te evinde vefat etti ve Zincirlikuyu Mezarlığı'na, Asım Bezirci'nin yanına defnedildi.


zBK981217GW312 250

ESERLERİ

Şiir kitapları
Yarenlik (1943), Sınıf (1944), Yaşadıkça (1948), Devam (1953), Üsküdar’da Sabah Oldu (1954), Soluk Soluğa (önceki kitaplarından seçmelere eklemelerle,1962), Karakılçık (1969), Uzak Değil (1971), Güvercinim Uyur mu (1974), Kulağımız Kirişte (1983), Ocak Katın Alagöz (1987) Ömer Faruk Toprak Ödülünü kazandı.

Romanları
Karadeniz'in Kıyıcığında (1969, önce oyun olarak çıktı,1965), Karartma Geceleri (1974), Sarı Yazma (1976), Yıldız Karayel (1982) ile 1982 Madaralı Roman Ödülü'nü ve 1982 Orhan Kemal Roman Ödülü'nü kazand.

Tiyatroları
Basılmış oynanmamış veya oynanmış, yayınlanmamış oyunları da olan Ilgaz'ın tiyatro türünde en ünlü eserleri Hababam Sınıfı (ilk oyun.1966, bas.1967) ve Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Baskında, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı (ilk oyun.1969, Ibiş oyunuyla, bas.1971), Abbas Yola Gider (1971) adlı kitaplarıdır.

Mizah
Önce iki hikaye kitabı çıkardı: Radarın Anahtarı (1957), Don Kişot Istanbul'da (1957).
Sonra iki roman: Hababam Sınıfı (1957,10. b.1972, filme de alındı: 1975) ve Pijamalılar (Bizim Koğuş) (1959). Bunları, gene mizah türünde pek çok hikaye izledi: Kesmeli Bunları (1969), Nerde O Eski Usturalar (1962), Saksağanın Kuyruğu (1962), Şevket Usta'nın Kedisi (1965): Geçmişe Mazi (1965), Garibin Horozu (1969) ve 1972'de çıkan on kitap: Altın Ekicisi, Palavra, Tuh Sana,
Çatal Matal Kaç Çatal, Bunadı Bu Adam, Keş, Al Atını, Hababam Sınıfı Baskında, Hababam Sınıfı Uyanıyor. Daha sonra yayımlanan mizah türündeki kitapları, Palavra (hikayeler,1982) , Rüşvetin Alamancası (1982), Çalış Osman Çiftlik Senin (hikayeler 1983), Sosyal Kadınlar Partisi (hikayeler 1983), Apartıman Çocukları (roman,1984), Hoca Nasrettin ve Çömezleri (roman 1984), Hababam Sınıfı Icraatin îçinde (1987), Şeker Kutusu (1990), Dördüncü Bölük (1992).

Anılar
Yokuş Yukarı (1982), Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra(1986)

Güncel
Nerde Kalmıştık (1984), Cart Curt (1984) köşe yazılarını topladığı kitaplarıdır.

Çocuk kitapları
Halime Kaptan (1972) Kumdan Betona (1976), Öksüz Civciv (1979), Bacaksız Kamyon Sürücüsü (1977), Cankurtaran Yılmaz (1979), Bacaksız Sigara Kaçakçısı (1980), Bacaksız Okulda (1980), Bacaksız Tatil Köyünde (1980), Bacaksız Paralı Atlet (1980), Küçükçekmece Okyanusu (1983), Apartıman Çocukları (1984), Çocuk Bahçesinde (1993)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.