Arama


fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
17 Aralık 2008       Mesaj #3
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
ATATÜRK İSMET PAŞA'YI HİÇ SEVMEZDİ: Atatürk'ün en çok sevdiği insanlar Celal Bayar ve Mareşal Fevzi Çakmak'tı. Hiç sevmediği kimse ise İsmet Paşa idi. İnönü ile aralarının açılmasının üç sebebi vardır. Biri İzmir suikasti, ikincisi Serbest Fırka olayı. Üçüncüsü Nuri Conker.
"Marif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) Necati Bey vardı. Atatürk onu çok severdi. Necati bey ölünce İsmet paşa, Atatürk'e danışmadan Adnan Kotan'ı maarif vekili yaptı. Birgün Dolmabahçe Sarayı'ndayız. İri yarı şişman bir adam elinde tavuk, oturuyor. Atatürk dedi ki, 'Git bak bakalım bu adam kim?' Bende adamın yanına gidip, 'Beyefendi siz kimsiniz' diye sordum. Beni azarladı. Bak dedim beni azarlama. O zaman onu masaya çağırdılar. Atatürk ona, 'Marif vekili olmak için ne lazım' diye sordu. Adnan bey de, 'Efendim talebeler olmaz ama.....' Atatürk ona imza attırdı. Onu meclise sokmadı. İsmet Paşa geceleyin

geldiğinde şövalye kılıcıyla, 'Paşam paşam ben başvekil olmak istiyorum' dedi. Atatürk de onu halef yaptı. Celal Bayar'ı da selef yaptı.

Paşam Atatürk hasta "Atatürk hastalanıp yatağa düştüğünde İsmet Paşa 'ya haber verdim. 'Paşam Atatürk çok hasta gel.' Gelmedi, 'Geleyim de beni öldürsün değil mi?' dedi. Araları maarif vekili Adnan Kotan yüzünden

bozuktu. Bir de son zamanlarda İsmet Paşa, Atatürk'e karşı tavır aldı. Şapkasını çıkarmamaya başladı. Karşısında ayak ayak üstüne attı. 4 defa çağırdım gelmedi. Bir de Serbet Fırka vardı. Bu olaydan sonra tamamen araları açıldı." Kadının üstü aranmaz "Atatürk en çok kuru fasulyeyi ve nohutu severdi. Et yemezdi. Sakız leblebisiyle rakı içerdi. Yenice sigarası içerdi. Bana da kocaoğlan derdi. Birgün 'Kocaoğlan ben ölürsem bu memleket felakete gider. Bu sağır (İsmet Paşa'ya sağır derdi) memleketi yok edecek' dedi. Birgün karşılıklı rakı içiyoruz. Bir kadın geldi 35 yaşlarında. Ben üstünü aramaya kalktım Atatürk kızdı, 'Kadın aranmaz' dedi. Kadın Atatürk'ün kulağına birşey söyledi ve gitti. O gittikten sonra Atatürk, 'O sağırı bul, hemen yanıma

gelsin.' İsmet Paşa geldi. 'İzmir'de bir kambur Kemal varmış. (Kambur Kemal de İsmet Paşa'nın abisi.)Söyle o Kambur Kemal'e aklını başına toplasın. Gider o kamburunu düzeltirim' diye konuştu

Atatürk'ün Ismet Inönü'yü sevmedigi iddialari gercekle bagdasmamaktadir. Islamcilar tarafindan propaganda araci olarak uydurulmaktadir.

"ismet inönü başbakanlıktan ayrıldıktan sonra bir akşam atatürk'ün sofrasında bulunur. atatürk onu sofrada kendi yanına oturtur. ismet inönü bir kağıt parçası üzerine şöyle yazar:
-bana hala dargın mısınız?
kağıdı atatürk'e uzatır. atatürk cevap verir:
-niçin dargın olayım?
-altına imzanızı atar mısınız?
atatürk imzasını atar ve kağıdı inönü'ye uzatır. inönü:
-saklayabilir miyim?
atatürk:
-nasıl istersen...
az sonra inönü cebinden ikinci bir kağıt çıkartır ve yazar:
-beni yetiştirdiğinize pişman mısınız?
atatürk'e uzatır. atatürk okuduktan sonra ismet inönü'ye döner:
-sen de bunu imza et.
inönü imzalar. atatürk kağıdı cebine koyar."


Inönü'nün Ikinci inönü savasıni kazandiktan sonra Atatürk'ten aldigi telegrafta Atatürk onu mehgdetmektedir.

"bütün dünya tarihinde, sizin inönü meydan savaşları'nda yüklendiğiniz görev kadar ağır bir görev yüklenmiş komutanlar pek enderdir.milletimizin bağımsızlığı ve varlığı, çok üstün yönetiminiz altında şerefle görevlerini yapan komuta ve silah arkadaşlarınızın duyarlılığına ve yurtseverliğine, büyük güvenle dayanıyordu. siz orada yalnız düşmanı değil, milletin mâkus talihini de yendiniz.düşman çizmesi altındaki kara yazılı topraklarımızla birlikte bütün yurt bu gün, en kıyıda köşede kalmış yerlerine kadar zaferinizi kutluyor. düşmanın yurdumuzda yayılma hırsı,direncinizin ve yurtseverliğinizin yalçın kayalarına çarparak paramparça oldu. adınızı tarihin övünç kitabeleri arasına getiren ve bütün millete size karşı sonsuz bir gönül borcu duygusu uyandıran büyük savaşınızı ve zaferinizi kutlarken, üstünde durduğunuz tepenin, size binlerce düşman ölüleriyle dolu bir şeref alanını gösterdiği kadar, milletimiz ve kendiniz için yükseliş pırıltılarıyla dolu bir geleceğin ufkunu da gösterdiğini, söylemek isterim."
Alıntı