Arama


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
2 Mart 2009       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
DOĞAL AFETLER
Deprem, hortum, sel baskını v.b. doğal olaylar sonucu oluşan afetlere doğal afet denir. Doğal afet terimi bazen yanıltıcı olabilir ve insan faktörünün katkıda bulunduğu doğal afetlerin sınıflanmasında sorun ortaya çıkabilir. Örneğin çiftlikler sel baskını olan alanlarda kurulmazsa sel baskını bir felakete yol açmaz. Evler deprem ve hortuma dayanıklı standartlarda inşa edilirse sonuç bir felaket olmayacaktır.
Son yıllarda özel bir doğal afet türü sıklıkla oluşmaya başladı: çevrenin bozulması. Otlakların ve tohum alanlarının kötü kullanımı, yerleşim yerlerinin seçiminde hatalar ve özellikle yakacak odun ihtiyacının karşılanması sırasındaki uygulamalar çevrenin bozulmasına yol açmaktadır. Doğal kaynakların aşırı kullanımı veya toprağın uygun olmayan biçimde işlenmesi ekolojik dengeyi bozmakta, bu da ormanlann azalmasına, çölleşmeye, erozyonlara, sel baskınlarına yol açabilmektedir.
Bu tür afetler sadece çevresel nedenlerle değil aynı zamanda çok sayıda insanın yer değiştirmesine yol açabileceği için önemlidir. Örneğin 1970'erdeki yoğun kuraklık binlerce Sahra'lı çiftçinin topraklanndan aynlıp besin maddesi ve iş aramak için kentsel bölgelere göç etmelerine yol açmıştır. Bu göçmenlerin çok azı kırsal bölgeye geri dönmüştür. Kentlerde yeterli konut, altyapı olmadığı için gecekondu bölgelerinde yaşamakta olan bu insanların çoğu işsizdir.

HAZIRLIKLI OLMA ARAÇLARI

Bunların en önemlisi felaket planı ve bileşenleridir. Felakete yönelik çalışan tüm kuruluşlar aşağıdakileri kapsayan bir plan geliştirmelidirler:
* Felakete karşı yapılacakların organizasyonu
* Felaketin her aşaması için örgütsel bir yapı oluşturmak
* Oluşturulan örgüt için amaç, öncelik ve hedefleri belirlemek
* Kaynakları değerlendirmek
Felaket planının geliştirilmesi felakete hazırlıklı olabilmek için önemli bir araç olan felakete hazırlık eğitimin yapılmasına fırsat tanır.
FELAKET SONRASI YÖNETİMİ ARAÇLARI
Bir felaket yöneticisi felakete karşı değişik yöntem ve planlar kullanır. Bunlardan en önemlileri:
planlar ve yöntemler, politikalar, kanunlar ve standartlar, standardize programlar ya da program kalıplarıdır. Bundan sonraki dört bölümde bu önemli araçların ayrıntılarına yer verilmiştir.
Genel olarak, afet zararlarının azaltılabilmesi veya gereken önlemlerin alınması konusuna şöyle bir baktığımızda: Ülkemiz, doğal afet zararlarının azaltılması hususunda yasal mevzuat açısından en gelişmiş ülkeler düzeyindedir; özellikle afet sonrasında, afet olaylarından etkilenen insanlara yapılan yardımların ölçüsü, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya'dan daha ileri düzeydedir; çünkü, bu ülkelerde, afetlerden evleri yıkılan vatandaşlara, faizsiz ve yirmi yıl vadeli yeni konut ve işyeri yapılmasını öngören yasal düzenlemeler yoktur. Bu ülkelerin de, devlet olarak görevi, tabiî afetler olmadan önce, önleyici ve koruyucu yasal düzenlemeleri yapmak, uygulamaya bu yönde kurallar koymaktır; işte, fark da buradadır. Gelişmiş sigorta ve konut kredi sistemleri olan bu ülkelerde, devletin, afetten etkilenen bölgelere sosyal ve ekonomik yönden yaptığı yardımlar, vergi indirimleri veya kısa süreli muafiyetler, bankacılık kredi sistemlerinde birkaç puanlık indirimler ve gerektiğinde de çok sınırlı bazı teşviklerden ibarettir; ancak, bu ülkeler, afet sonrasında ilk yapılması gereken kurtarma, ilkyardım ve geçici barındırma konularında, hem merkezî hem eyalet hem de yerel yönetimler düzeyinde çok gelişmiş insan, ekipman ve malzeme imkânlarına sahiptirler.

Son düzenleyen Safi; 12 Mart 2016 13:23
Quo vadis?