"Önce benim sonra kardeşimin elini avuçlarının arasına alıp tutuk ama heyecansız bir sesle yakında yeniden evleneceğini söyledi."- E. Şafak.
"Ne var ki banyo kapısının sürgüsü tutuk, kilidi de kırık olduğundan, kolu indirerek dışarı çıkmayı başarmıştı her seferinde."- E. Şafak.
"Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk."- A. İlhan.
"Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu."- P. Safa.
"Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı."- R. E. Ünaydın.
"Bu babadan geçme derviş huyum, hoşgörüm yüzünden tutuk oluşumu anlamıyorlar."- N. Meriç.