Arama

Tutuk Nedir?

Güncelleme: 4 Eylül 2015 Gösterim: 2.108 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mart 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tutuk

Sponsorlu Bağlantılar
sıfat

1 .
Akıcı, rahat konuşamayan:
"Önce benim sonra kardeşimin elini avuçlarının arasına alıp tutuk ama heyecansız bir sesle yakında yeniden evleneceğini söyledi."- E. Şafak.
2 . Eski işlevini göremez duruma gelmiş:
"Ne var ki banyo kapısının sürgüsü tutuk, kilidi de kırık olduğundan, kolu indirerek dışarı çıkmayı başarmıştı her seferinde."- E. Şafak.
3 . Bir organ hareket edemez olmuş:
"Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk."- A. İlhan.
4 . Kısılmış, kesik:
"Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu."- P. Safa.
5 . hukuk Tutuklu.
6 .
Kapalı, tıkalı.
7 . Sıkıntılı:
"Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı."- R. E. Ünaydın.
8 . mecaz Durgun, çekingen, sıkılgan:
"Bu babadan geçme derviş huyum, hoşgörüm yüzünden tutuk oluşumu anlamıyorlar."- N. Meriç.
Birleşik Sözler
  • tutukevi
  • dili tutuk

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
4 Eylül 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
TUTUK sıf.
1. Konuşması akıcı ve rahat olmayan kimse için kullanılır: Konu güzeldi, ama konuşmacı çok tutuktu.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Duygularını, düşüncelerini özgürce ortaya koyamayan, çekingen, durgun, sıkılgan bir kimse için kullanılır:
3. Bedenin tutularak eski işlevini yerine getiremez duruma gelmiş bölümü için kullanılır; Belim hâlâ tutuk.
4. Kısılmış, tutulmuş şey için kullanılır: Bu tutuk sesle o koca salonda konuşamazsın.
5. Tikalı, kapalı: Tutuk yol.

sıf. ve a. Tutuklu.

a. Esk. Yüzü örten şey, yaşmak.

Kaynak: Büyük Larousse