Kişilik
Bireyin toplumsal yaşam içinde edindiği ve büyük oranda toplumsal yapı tarafından belirlenen alışkanlıklarının; ruhsal, bedensel ve fizyolojik özelliklerinin tümü; öznelleşmiş bireysellik. Herhangi bir insan bireyi kendisini öbür benzerlerine bağlayan ortak yetilerle, ortak davranış biçimleriyle belirgindir. Bir birey, kendi yaşam deneyleri içinde kendi özelliklerini kazandıkça kişileşir, buna göre kendini başka insanlar arasında toplumsal-tarihî bir varlık olarak kavramaya başlar, belli bir dünya görüşüne bağlanır, kendi bakış açıları oluşur. Bu yüzden kişilik, bilinçli bireysellik diye de tanımlanabilir. Scheldon'un tanımı bu konuda belki de en uyarlı tanımdır: "Kişilik, bireyin tanımayla, duymayla, eylemle, ruhsallıkla ve oluşumla ilgili özelliklerinin etkin kuruluşudur." A. Porot ve Th. Kemmerer'in tanımı da oldukça kapsayıcıdır: "Kişilik, bir bireyin zihinsel yapısına o bireye özel görünüm kazandırmak üzere katılan tüm ögelerin bileşimidir."
Kişileşmiş birey bir bilinç ve özgürlük etkinliği ortaya koyar. Normal bir kişiliğin başlıca nitelikleri birliklilik, canlılık, bilinçlilik, çevreye uyarlıktır. Böylelikle kişileşme her zaman yalnızca bireyselin sınırlarında kalmaz, toplumsala da ulaşır, hemen her yerde kişilikli toplumsal davranışlar görmek olasıdır. Ne var ki toplumsal kişilik, bireysel kişiliklerin bir bileşkesi olduğundan sorun yine her zaman kişiliğin bireysel düzeyde araştırılmasına indirgenecektir. Kişilik araştırmaları yöntemlerinin başında kişilik testleri gelir. Bu testler kişiliğin belirgin yapısal özelliklerini ortaya çıkarmakta büyük ölçüde yardımcıdır. Ancak bu testlerin sonuçlarına şaşmaz sonuçlar olarak bakmak da doğru olmaz. ABD'de yapılan bir kişilik araştırması yüz büyük işletme yöneticisinden doksanının yaratıcı nitelikte olmadığını ortaya koymuştur.
Kişilik Yapısı: İd, Ego ve Süper Ego
Freud, kişiliği oluşturan üç temel yapıdan söz eder:
Bu üç yapıyı arzu, mantık ve vicdan olarak da düşünebiliriz. Eğer ki kimi zamanlarda farklı bir kişiymişçesine hareket ettiğinizi düşünüyorsanız bu dalgalanmalar Freud'a göre farklı kişilik yapılarınızın savaşımından kaynaklanıyordur.
İd,
ilkel ve doğuştan getirdiğimiz dürtülerimizi kapsar. Bedensel ihtiyaçlarımızın, cinsel arzularımızın ve saldırgan tepkilerimizin idden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Freud'a göre idin arzu ve istekleri tamamen bilinç dışı ve " zevk prensibi"yle işlemektedir. İdin temel güdülerimizi kapsadığını düşününce, zevk prensibiyle işlemesi doğal. Çünkü ilkel güdüler, arzulara bir an önce doyum arayıp bireyin davranışlarını bu yönde şekillendirebilirler.
Ancak ne yazık dünya tüm arzu ve dürtülerimizi o anda tatmin etmemize olanak sağlamaz. Eğer haz tatmini odaklı yaşamaya devam edersek pek çok sorunla yüz yüze kalabiliriz. Yaşamın bu şartlarıyla başa edebilmekse ikinci kişilik yapımız olan egoya düşer.
Ego
idin tatmin edilebileceği elverişli şartlar oluşana kadar onu kontrol altında tutar. Öyleyse ego "gerçeklik prensibi"yle işlemektedir. Çevresel şartları değerlendirerek pek çok davranışın olası sonuçlarını tartar. Bu şekilde, uygun zamanı kollayarak bireyin anlık dürtüleri sonrasında acı çekmesini engellemiş olur. Egonun kimi işlevleri bilinçliyken kimileri bilinç dışı gerçekleşir.
süper ego
Süper ego da tıpkı ego gibi idin arzu ve isteklerini baskı altında tutmaya çalışır. Ancak ego idin tatminleri için uygun zamanlar kollarken süper ego ahlak kurallarını devreye sokar. Daha açık bir deyişle, idin bu yönde tatmininin doğru olup olmadığını sorgular. Süper ego için tatminde yalnızca doğru zamanın kollanması değil, ahlaki kurallara uygunluk da önem kazanır.
Ailemizden edindiğimiz eğitim, yaşadığımız toplumun normları ve kendi deneyimlerimiz süper egonun oluşumunda en önemli etkenleri oluşturur. Ancak süper ego geliştikçe, ilkel güdülerimizin tatmini daha da fazla engellenmiş olur. Bu nedenle de ego, id ile süper ego arasında bir anlamda köprü görevi üstlenmiş olur. Bunu bir şekilde bir savaşım ve çatışma olarak da düşünebiliriz. Sürekli olarak kişiliğimizi oluşturan bu yapılar birbirleriyle çekişmek zorunda kalırlar. İşte, bu savaşım Freud'a göre kişiliğin ve çoğu psikolojik rahatsızlığın temelini oluşturur.
BAKINIZ
Kişilik Tipleri
Kişilik Bozuklukları