Arama

Köpek (Canis familiaris) - Tek Mesaj #1

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
28 Mart 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

Köpek (Canis familiaris)

Ad:  köpek2.JPG
Gösterim: 315
Boyut:  54.0 KB

Carnivora (etçiller) takımının Canidae (köpekgiller) familyasından evcil memeli türü.

Evcilleştirilmiş ilk hayvan olan köpek, olasılıkla 12-14 bin yıl önce Avrasya’da ortaya çıkmış, insanlarla ilişkisi en azından 10 bin yıl önce başlamıştır. Köpekgillerin soyağacı ise 40 milyon yıl önce yaşamış Miacis denen etçil memeliye kadar uzanır. Onu izleyen Cynodictus ve Hesperocyon cinsleri ilkel birer köpek sayılırlarsa da birçok etçilin ortak atası olabilecek yapısal özellikler taşırlar. Daha sonra ortaya çıkan Tomarctus cinsi ise büyük olasılıkla tilki, kurt, çakal ve köpeğin atasıdır. Köpek ise çeşitli uzmanlar tarafından doğrudan atası sayılan çakal ve kurtla birlikte Canis cinsine yerleştirilir. Evcilleştirilen köpeğin atası olmaya en yakın aday eskiden bütün Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’da yaşayan ve çok çeşitli alttürleri bulunan boz kurttur. Kuzey enlemlerde yaşayan kurtlar güneydekilerden çok daha iri olduğundan, köpeklerin orta ya da güney enlemlerde yaşayan, daha küçük yapılı bir alttürün soyundan geldiği sanılmaktadır. Bu özelliği taşıyan alttürlerden biri Hindistan’ da yaşarken bir başkası da eskiden Çin’de yaşamıştır. Çakal ise Asya’nın güneybatı, Avrupa’nın güneydoğu kesimleri ile Afrika’yı içine alan coğrafi bir dağılım gösterir.

Her iki yarıküreye ve tropik iklimlerden kutup bölgelerine kadar tüm yeryüzüne yayıldığını göstermektedir. AvrupalIlar Kuzey Amerika’ya ayak bastıklarında, kendi köpeklerini de oraya götürdüler. Ama tüm Yerli kabilelerinde zaten köpek beslenmekteydi. O sıralarda, Kuzey ve Güney Amerika’da en azından 20 köpek soyu bulunuyordu. Meksika tüysüz köpekleri ve Eskimo köpekleri dışında bunlardan çoğu yok olmuştur.
Avustralya’da evcil köpekten farklı bir tür olan dingo bulunur. Yabanıl bir hayvan olan dingo, bazen yan evcilleşmiş biçimde Yerli köylerinde yaşar. Dingonun atalan büyük olasılıkla birkaç bin yıl önce, ilk göçmenler tarafından Avustralya’ya getirilmiş ve bu hayvanlar sonradan yabanıllaşmıştır.

Afrika’da yazılı tarihin başlangıcından beri köpeklerin bulunduğu bilinmektedir. Yerli köpek soylanndan varlığını sürdüren basenji, ekvator bölgelerindeki Pigmeler tarafından günümüzde de beslenmektedir.
Aynı genel köpek tiplerine yeryüzünün hemen her yerinde rastlanmakla birlikte, fiziksel yapılan ve davranış özellikleri birbirine çok benzeyen birçok tip ortadan kalkmış, eski soylann çoğu ya tümüyle yok olmuş ya da büyük ölçüde değişikliğe uğramıştır. Ama Eski Mısırlılann kutsal saydığı köpek Saluki ile Babil ve Hitit sanatında kullanılan köpek figürleri Kangal çoban köpeğine benzer.

Aralanndaki önemli biçim, renk ve desen farklanna karşın tüm evcil köpekler Canis familiaris türündendir ve günümüzdeki 100’ü aşkın soy, tümüyle insanlar tarafından seçmeye dayalı ıslah yöntemiyle ortaya çıkan tiplerin kendi içinde üretilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Kurtlarda görüldüğü gibi köpeklerde de toplu halde yaşama ve sürü önderini izleme güdüsü çok güçlüdür. Bu duygu köpeklerin insanlara yönelmesinde önemü bir rol oynar. İnsanların beslemekten hoşlandığı evcil hayvanlardan olan kedinin tersine köpek, bağımsız ve yabanıl bir yaşama kolay kolay alışamaz. Sürü içinde yaşamaya ve sürü önderinin koruyuculuğuna büyük gereksinim gösterir. Bakımını üstlenen insan da gerçekte sürü önderinin yerini alan bir unsurdur.

Köpek soylarının birçoğu, temelde kurda benzeyen avcı hayvanlardır. Bu yaşama biçiminin gerektirdiği özellikler köpeklerde de görülür: Koşmaya ve sürek avına uygun bir kas yapısı, avı yakalamaya uygun dişler, etçil beslenmeye uyarlanarak kısalmış sindirim kanalı ve öbür sindirim sistemi özellikleri, keskin koku alma ve işitme duyuları.

Köpeğin geçici ya da sütdişleri, yaklaşık beş aylıkken kalıcı dişlerle değişir. Toplam sayılan 42 olan sürekli dişleri, küçük parçalar koparmaya ya da ısırmaya yarayan kesicidişler, eti parçalamaya yarayan köpekdişleri ve kesmeye ya da ezmeye yarayan küçük ve büyük azıdişlerinden oluşur. Etçillerin çoğunda olduğu gibi dişler, sivri ve keskindir. Pençelerini kullanma becerisi kediler ölçüsünde gelişmediği için dişler yakalama ve kavrama işlevini de üstlenir.
Ad:  köpek1.JPG
Gösterim: 258
Boyut:  33.4 KB

Köpekte işitme ve özellikle koku alma duyusu son derece keskindir. Burun boşluklarının kokuya duyarh sinir uçlanna geniş bir yüzey sağlayacak biçimde olmasının yanı sıra beyinlerindeki koku alma merkezi de iyi gelişmiştir. İnsanın çevresini büyük ölçüde görme duyusuyla kavramasına karşın köpek bir kokular dünyasında yaşar.

Köpeklerin işitme duyusu da çok keskindir. Kediler en çok saniyede 25 bine ulaşan sesüstü frekansları duyarken köpekler saniyede 35 bine ulaşan yüksek frekanslı titreşimleri duyabilir.

Görme duyusu görece zayıf olan bu hayvanlar aynı zamanda renk körüdür. Kılavuz köpeği olarak eğitilenler ise trafik ışıklarını rengine göre değil konumuna göre ayırt eder.

Köpekler bannak olarak belledikleri bir yeri ve yakın çevresini korurken öbür köpekleri de buradan uzak tutar. Bu koruma bölgesinin dışında da çeşitli yerlere işeyerek ve dışkılayarak koku izleri bırakır. Erkekler işerken arka bacaklanndan birini kaldırır ve dışkıladıktan sonra ise yeri eşeler. Buralardan geçen öbür köpekler de aynı biçimde işaretler bırakırlar.

Kurtların yakaladıkları avların bir bölümünü belki de leş yiyenlerden korumak için toprağa gömme davranışı, evcil köpeklerde de görülür. Köpeklerin soylara göre değişen davranış biçimlerini, geliştirilme amaçlarına bakarak anlamak olanaklıdır. Örneğin zağarlar geliştirilirken kendi başlarına iz sürmek üzere seçme yapıldığı için bu köpekleri katı bir denetim altında tutmak oldukça güçtür. Aynca soydaşlarıyla uyum içinde bir araya gelebilenler seçildiğinden ender olarak saldırgan davranış gösterirler. Öbür yandan çoban köpekleri komut altında çalışma ve katı kurallara uyma yeteneklerine göre seçilmişlerdir. Bu yüzden bu köpeklere belirü davranışları öğretmek kolaydır.
Son düzenleyen Safi; 12 Nisan 2018 02:24
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!